Heyetu Tahriru’ş Şam, teröre karşı savaş verdiğini savunuyor

HTŞ unsurları. (AFP arşiv)
HTŞ unsurları. (AFP arşiv)
TT

Heyetu Tahriru’ş Şam, teröre karşı savaş verdiğini savunuyor

HTŞ unsurları. (AFP arşiv)
HTŞ unsurları. (AFP arşiv)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Heyetu Tahriru’ş Şam’a (HTŞ) bağlı güvenlik güçlerinin, İdlib’de ile şehrin batısındaki Cisr eş-Şuğur kırsalındaki Kunaya, el-Hamama ve el-Yakubiyye bölgelerinde geçen pazar akşamı düzenlediği ev baskınlarında 6 ‘cihatçıyı’ gözaltına aldıklarını açıkladı. SOHR, gözaltına alınanlar arasında Suriye uyruklu olmayan cihatçıların da bulunduğunu ve çoğunun El-Kaide’ye bağlılıkla suçlanan Din Muhafızları Örgütü bünyesinde yer aldıklarını aktardı.
Gözlemevi, söz konusu tutuklama furyasının HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Culani’nin ‘kontrol ettikleri alanlarda terörle mücadele etikleri’ açıklaması çerçevesinde geldiğini bildirdi.
Bölgeden bir kaynak da Nedaa Post internet sitesine yaptığı açıklamada HTŞ’nin bir aydan uzun bir süre gözaltında tutulan eski bir lideri serbest bıraktığını aktardı. Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde yabancı savaşçılara yönelik tutuklama eylemlerinin devam ettiğine dikkat çeken kaynak, HTŞ’nin güvenlik birimlerini geçen pazar akşamı İdlib ve batı kırsalındaki Cisr eş-Şuğur’daki evlere baskın düzenlendiğini, 6 yabancı savaşçının gözaltına alındığını kaydetti. Nedaa Post’a göre gözaltına alınanların adları Ebu Usame el-Cezairi, Ebu ed-Derda el-Cezairi, Muaz et-Turki, Abdurrahim et-Turki, Abdurrahman et-Turki ve Abdurrahman el-Fransi’ydi. İnternet sitesi, HTŞ’nin şubat ayı sonlarında tutuklanmasının ardından Abdulgani el-Iraki’yi serbest bıraktığını da söyledi.
HTŞ, birkaç gün önce de Ensaru’l İslam saflarında bir savaşçı olan Ebu Urve Kansafra’yı Cuma Namazı’ndan sonra gözaltına almıştı. Şubat ayında İdlib şehrinde ‘Din Muhafızları’ örgütüne yakın bir dizi unsuru hedef alan bir güvenlik operasyonu düzenlenmişti. Hedef alınanlar arasında HTŞ’nin eski bir liderinin oğlu ‘Nimus’ lakaplı Ebu Firas es-Suri de bulunuyordu.
26 Mart’ta İdlib’in kuzeyindeki Talada kasabasında bir grup kadın gösteri düzenledi. Kadınlar, HTŞ tarafından Din Muhafızları örgütüne mensup oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan kocalarının ve çocuklarının serbest bırakılmasını istedi. Aynı şekilde SOHR, birkaç gün önce Halep’in batısındaki es-Sehare kasabasında ‘Hizb ut-Tahrir’ mensuplarının ailelerinden kadınların da bir gösteri düzenlediğini bildirdi. Kadınlar, bilinmeyen sebeplerle son iki aydır HTŞ hapishanelerinde tutulan oğullarının ve kocalarının serbest bırakılması çağrısında bulundu.



Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.