Akşener ve Yavaş'ı hedef almıştı! Çin'in Ankara Büyükelçisi Dışişleri'ne çağrıldı

Reuters
Reuters
TT

Akşener ve Yavaş'ı hedef almıştı! Çin'in Ankara Büyükelçisi Dışişleri'ne çağrıldı

Reuters
Reuters

Çin’in Ankara Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı hedef alan açıklamanın yarattığı rahatsızlık nedeniyle Çin Büyükelçisi Liu Şaobin Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Büyükelçiliğin Twitter hesabından, Meral Akşener ve Mansur Yavaş’ın Çin Uygurlara yönelik baskısını eleştiren sosyal medya paylaşımlarına cevap verilmişti.
Söz konusu twette “Xinjiang (Sincan) Uygur Özerk Bölgesi, Çin toprağının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu dünyaca kabul edilen ve tartışılamaz bir gerçektir. Çin tarafı, herhangi bir kişi veya gücün Çin’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne herhangi bir şekilde meydan okumasına kararlılıkla karşı çıkmakta ve bunu şiddetle kınamaktadır. Çin tarafı, haklı karşılık verme hakkını saklı tutmaktadır” ifadeleri kullanılmıştı.
Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı, Çin’in Ankara Büyükelçisi Liu Şaobin’yi çağırarak, paylaşımdaki ifadelerden duyulan rahatsızlığı dile getirdi.
Meral Akşener, 5 Nisan’da şu tweeti paylaşmıştı;
“Barın Katliamı’nda Çin esaretine boyun eğmeyen Doğu Türkistanlı soydaşlarımızı, şehadetlerinin yıl dönümünde rahmetle anıyorum. Esaret altındaki soydaşlarımızı unutmayacak, uğradıkları zulümlere sessiz kalmayacağız. Doğu Türkistan bir gün mutlaka bağımsız olacak.”
Aynı gün Mansur Yavaş da, “Doğu Türkistan’da yaşanan katliamın acısını 31 yıl geçmesine rağmen hâlâ ilk günkü gibi hissediyoruz. Barın şehitlerini rahmetle anıyorum” şeklinde bir paylaşımda bulunmuştu.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 25 Mayıs’ta yaptığı Ankara ziyaretinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmüştü. Bakanlar, ekonomik işbirliği, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele ve aşı konusunda işbirliğini ele almıştı.
Türk yetkililer, bir grup Uygur’un Çin’in Ankara Büyükelçiliği önünde bu ziyareti protesto etmesini engellese de, Çinli bakanın ziyareti sırasında İstanbul ve İzmir’de protestolar patlak vermişti.
Türkiye’de yaklaşık 50 bin Uygur bulunuyor. Uygurların dünyadaki en büyük mülteci topluluğunu kabul eden Türkiye’de, bu konu Türk kökenleri nedeniyle ulusal bir dava olarak kabul ediliyor.
Çin’in Ankara Büyükelçiliği’nin ‘tehdit’ içerdiği düşünülen tweetleri, bir öfke dalgasına neden oldu ve sosyal medyada Türk hükümetine Çin büyükelçisini sınır dışı etme çağrısı yapıldı.
Çin hükümeti, Uygur azınlığı Sincan veya Türkiye’de kullanılan ismiyle Doğu Türkistan’daki kamplarda zorla tutmakla ve sistematik işkence uygulamakla suçlanırken, bu ihlaller ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Çin’e yaptırım uygulamasına neden oldu.
Türk halklardan gelen etnik kökenlere sahip olan Uygurlar, yaşadıkları bölge nedeniyle kendilerini etnik ve kültürel olarak Orta Asya halklarına yakın olarak kabul edip, Türkçe’den türetilmiş bir dili konuşuyor.
Uygurlar 20. yüzyılın başlarında bağımsızlıklarını ilan etti, ancak bölge 1949’da Çin’in kontrolüne girdi.
Sincan’da nüfusun yüzde 45’i Uygurlardan, yüzde 40’ı da Çinlilerden oluşuyor. 



Washington, Hizbullah'ın silahsızlandırılması için diplomatik girişim başlattı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)
TT

Washington, Hizbullah'ın silahsızlandırılması için diplomatik girişim başlattı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, dün ABD elçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede (EPA)

Washington, Beyrut'taki elçisi Tom Barrack aracılığıyla Hizbullah'ın silahsızlandırılması için “diplomatik bir yol” başlattı ve Lübnanlı yetkililerden “kapsamlı bir çözüm” vizyonu alarak partiye “siyasi bir gelecek” vaat etti.

Lübnanlı resmi kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, “Lübnan'ın ölçülü tepkisini” öven Barrak'ın bu tepkiyi dikkatle inceleyeceğini, gözlemlerini birkaç gün içinde Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği aracılığıyla ileteceğini ve iki hafta içinde Lübnan'ın başkentine döneceğini söyledi.

Lübnan'ın yanıtı Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam adına geldi ve Hizbullah'ın tutumuna değinilmedi. Ancak Berri'nin daha sonra “Şii ikilisi”- Emel Hareketi ve Hizbullah- adına farklı açıklamalar yapması dikkat çekti. Berri'nin kaynakları Şarku’l Avsat'a parlamento başkanının “her şeyden önce ateşkesin istikrara kavuşturulması ve İsrail'in buna bağlılığının sağlanması” üzerinde durduğunu ifade etti.