Irak’ta Zikar petrol rafinerisinin kapalı kalması yakıt krizine neden oldu

Nasıriye’deki protestocular dün petrol ürünleri dağıtımı yapan bir şirketin girişin kapattı (Reuters)
Nasıriye’deki protestocular dün petrol ürünleri dağıtımı yapan bir şirketin girişin kapattı (Reuters)
TT

Irak’ta Zikar petrol rafinerisinin kapalı kalması yakıt krizine neden oldu

Nasıriye’deki protestocular dün petrol ürünleri dağıtımı yapan bir şirketin girişin kapattı (Reuters)
Nasıriye’deki protestocular dün petrol ürünleri dağıtımı yapan bir şirketin girişin kapattı (Reuters)

Irak’ta Zikar petrol rafinerisinin de aralarında bulunduğu petrol kurumlarının, atama talep eden üniversite mezunları tarafından son üç gündür kapalı tutulması, vilayette şiddetli bir yakıt krizine neden oldu. Nasıriye’de kamuya ait ve özel akaryakıt istasyonlarının çoğu, yakıt stoklarının tükenmesi sebebiyle kepenkleri indirdi.
Aylardır öfkenin hakim olduğu kentte durum sadece yakıt krizinden ibaret değil aynı zamanda dün ve geçtiğimiz birkaç gün içerisinde zincirleme birkaç olay daha yaşandı. Bunlardan biri de ‘ücretsiz çalışan eğitimcilerle’ dayanışma gösterileri kapsamında Nasıriye’deki köprü ve sokakların yanı sıra Eğitim Müdürlüğü ve diğer hizmet veren devlet daireleri kapatıldı. Bunlara ek olarak Seçim Komiserliği’nin kentteki ofisi güvenlik gerekçesiyle kapatıldı.
Nasıriye’de pazartesi akşamı Sadr Hareketi’ne bağlı Aşiretler Ofisi Sorumlusu Ali ez-Zircavi, kimliği belirlenemeyen kişilerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Konuyla ilgili basında çıkan haberlere göre, Zircavi’yi hedef alan suikast, Nasıriye şehir merkezinde bulunan eski Seyyid Dahil Caddesi’ndeki ıslahevi yakınlarında gerçekleşti. Güvenlik yetkilileri olaya ilişkin herhangi bir açıklama yapmazken, bazı kaynaklar, “ilk incelemelere göre suikastın aşiretler arası ihtilaflar nedeniyle yapıldığını” belirtti. Geçici vali Abdulgani el-Esedi, dün yaptığı açıklamada, ‘kamu yararını gözeterek’ Cebayiş ilçesi Kaymakamı’nı görevden aldığını bildirdi.
Federal Şeffaflık Komisyonu, Nasıriye Belediyesi’ndeki bazı departman müdürlerine petrol ürünleri ve Zikar rafinerileri ile ilgili ekonomik şantaj uygulama suçlamasıyla Eski Vali Nazım el-Vaili’yi ifade vermeye çağırdı. Komisyon, yaptığı açıklamada, söz konusu kararın 1983 yılı 160 sayılı karara dayanarak verdiğini kaydetti. Açıklamaya göre, yargıya taşınan davada ifadeleri alınan bazı departman müdürleri, Vaili’yi petrol ürünleri ve rafinerilerle konusunda kendilerine ekonomik şantaj yapmakla suçladı.
Federal Şeffaflık Komisyonu, geçen ay Zikar yerel yönetiminden aralarında Vaili’nin de yer aldığı 5 yetkiliyi ifade vermeye çağırmıştı. Yolsuzluk yapan ve göstericilerin ölümünde parmağı bulunan kişilerin sorumlu tutulması talebi, protesto hareketinin kalesi olan Nasıriye kentindeki protestocu grupların en öne çıkan talepleri arasında bulunuyor.

Nasıriye’deki gösterilerle ilgili yürütülen soruşturmanın sonuçları bugün açıklanıyor
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, hükümetin, soruşturma komitesinin Zikar vilayetindeki son gösteriler sırasında hayatını kaybedenlerle ilgili ulaştığı sonuçları bugün duyuracağını açıkladı. Zikar’da Şubat ayında patlak veren protestolar sırasında 7 kişi yaşamını yitirmiş, 30’dan fazla kişi yaralanmıştı. Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye’deki tahkik heyeti, orduda Albay rütbesindeki bir subay ve 3 asker hakkında Nasıriyeli bazı göstericileri öldürme suçlamasıyla tutuklama kararı çıkardı.
Kazimi, dün Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında, “Hükümet, Nasıriye’deki halkımızın krizini iyileştirmek ve taleplerinin karşılanması için aylardır çalışıyor ve Zikar’ın imarı için özel fon tahsis ettik. Fon paralarının vilayet sakinlerine hizmet edecek şekilde harcanmasını temenni ediyoruz” dedi.
Şubat ayında göstericilerin talebi üzerine görevden alınan Zikar Valisi Nazım el-Vaili’nin yerine atanacak yeni valinin seçilmesi meselesine de değinen Kazimi, “Malum koşullar ve bazısı hukuki çeşitli sorunlar sebebiyle Zikar Valilik makamı boş kaldı. Bu nedenle Zikar valisini, vilayetteki yönetim, aşiret ve halk kesimlerinin çoğunu kapsayan istişare ve görüşmelerden sonra seçmeye karar verdik. Valinin adına bakmaksızın, Zikar’daki halkımı yerel yönetimin elini tutmaya çağırıyorum. Biz de Zikarın elini tutacağız ve vilayetin kalkınması için hepimiz işbirliği yapacağız” ifadesini kullandı.
Kazimi, “Nasıriye’de başbakan ile irtibatlı İstişare Konseyi’ni, vali ile koordinasyon içerisinde vilayetteki imar hamlesini günlük olarak takip etmesi için görevlendirme” niyetini dile getirdi.
Ülke basınında dün Kazimi’nin, halihazırda Zikar Valiliği koltuğunda oturan Ulusal Güvenlik Servisi Başkanı Abdulgani el-Esedi’nin yerine Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ahmed el-Hafaci’yi getirdiğine dair haberler medyada yer aldı. Kazimi, eski Vali Nazım el-Vaili’yi görevden aldıktan sonra yerine geçici süreliğine Esedi’yi atamıştı.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.