Libya’da yeni kurulan Ulusal Uzlaşı Komisyonu’nun karşı karşıya olduğu zorluklar

BM, Ulusal Uzlaşı Komisyonu’nun kurulmasını memnuniyetle karşılarken komisyonu desteklediğini açıkladı

Tarhuna'daki toplu mezarlardan çıkarılan 13 kurban için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (Burkan el-Gadab Operasyonu Basın Ofisi)
Tarhuna'daki toplu mezarlardan çıkarılan 13 kurban için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (Burkan el-Gadab Operasyonu Basın Ofisi)
TT

Libya’da yeni kurulan Ulusal Uzlaşı Komisyonu’nun karşı karşıya olduğu zorluklar

Tarhuna'daki toplu mezarlardan çıkarılan 13 kurban için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (Burkan el-Gadab Operasyonu Basın Ofisi)
Tarhuna'daki toplu mezarlardan çıkarılan 13 kurban için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (Burkan el-Gadab Operasyonu Basın Ofisi)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başkanlık Konseyi, tüm siyasi ve sosyal güçleri, ‘ülkeyi içinde bulunduğu krizden çıkaracak bir ulusal uzlaşı süreci başlatmaya ve bu sürecin önündeki zorlukları, herkesin çabalarıyla aşmaya’ çağırdı.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Yunus el-Menfi, resmi bir açıklama ile ülkenin çeşitli bölgeleri arasında Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana biriken ve onlarca yıldır yaşanan tıkanıklığı ve rekabeti ortadan kaldırmak amacıyla Ulusal Uzlaşı Komisyonu'nun kurulduğunu duyurdu.
Gözlemciler, Libya'daki uzlaşı çabalarının, bir kısmı Kaddafi'nin öldürülmesinin ardından yaşanan bölgeler arasındaki çatışmalar, bazıları ise 17 Şubat Devrimi konusundaki farklı tutumlarla ilgili birçok eski siyasi krizle sekteye uğradığını belirttiler.
Bir başkan ve altı üyeden oluşan Ulusal Uzlaşı Komisyonu, Libyalıları bir araya getirmek ve toplumsal barışı sağlamak amacıyla kuruldu. Uzlaşı İçin Libyalı İleri Gelenler Konseyi' Başkanı Şeyh Muhammed el-Mubaşşer, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Uzlaşı, sadece tatlı bir kelime değil, aynı zamanda cesaret, dürüstlük, hataların kabulü, özür, tüm mağdurlar için tazminat ve insani sonuçlara adaletle muamele edilmesini de gerektirir” dedi.
Komisyon kurulmasıyla atılan bu adıma ilk yorum, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Jan Kubis’den geldi. Kubis dün yaptığı açıklamada, ulusal bir uzlaşma sürecini başlatmak, birlik, hoşgörü, adalet ve insan haklarının teşvik etmek ve toplumun tüm kesimleri arasında sosyal dokuyu yeniden tesis etmek amacıyla Ulusal Uzlaşı Komisyonu’nun kurulmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. BM’nin Libyalı yetkililerin çabalarını desteklemeye hazır olduğunun altını çizen Kubis, kalıcı barış, istikrar, birlik ve refahı sağlamak için insan haklarına dayalı kapsamlı bir uzlaşı sürecine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Libya kabilelerinin önde gelen isimlerinden biri Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ülkedeki bazı şehirlerin ve kabilelerin sahip olduğu silahların, gelecekteki herhangi bir uzlaşının önünde engel teşkil eden en büyük zorluklardan biri olduğunu söyledi. Binlerce Libyalının öldürüldüğünü, kaçırıldığını ve tehditler nedeniyle mülklerinden vazgeçtiğini hatırlatan Libyalı ileri gelen, “Bu insanların yerini kim alacak?” diye sordu.
Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, Ulusal Uzlaşı Komisyonu’nun kurulduğunu duyurmak için başkan yardımcıları Musa el-Kuni ve Abdullah el-Lafi ile başkent Trablus'ta basın toplantısı düzenledi. Menfi burada yaptığı açıklamada, komisyonun kurulmasını  ‘Libya'daki olumlu atmosferin, önümüzdeki Aralık ayında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri gerçekleştirmek için uygun bir iklime dönüştürme fırsatını yakalamak’ olarak niteledi. Komisyonun Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) çıktıları doğrultusunda kurulduğuna işaret eden Menfi, aynı zamanda Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulması ve hükümetin Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğun güvenoyunu almasının komisyonun kurulmasında etkili olduğunu belirtti.
Menfi, Ulusal Uzlaşı Komisyonu'nun ‘hoşgörü, adalet ve geçmişin izlerini silmeye dayalı, demokrasiye geçişi garanti eden Libya toplumunun tüm kesimleri arasında barış içinde bir arada yaşama arayışına dayanan ulusal bir uzlaşı sürecini destekleyeceğini’ vurguladı.
Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Lafi, ulusal uzlaşı projesinin, Libya'da istikrarın yeniden tesis edilmesinin temelini oluşturduğunu belirterek, Ulusal Uzlaşı Komisyonu'na bağlı alt komisyonların, şehirlerde vatandaşlarla buluşmalar gerçekleştirmek için çalışacaklarını açıkladı. Yerinden edilmişlerin ve mültecilerin durumuna ilişkin bir komisyonun da kurulacağını açıklayan Lafi, Başkanlık Konseyi'nin insanlık suçu işleyenlerin dosyalarını takip etmeyi bırakmama ve bu suça karışanların hepsini yargı önüne çıkarma sözü verdiğini kaydetti.
Ulusal Uzlaşı Komisyonu'na kimin başkanlık edeceği henüz açıklanmadı. Ancak Lafi, komisyonda görev alacak isimlerin seçilmesinin, zorlukları ve engelleri aşma konusundaki yeteneklerinin önemli olduğunun altını çizdi. Lafi ayrıca komisyon üyelerinin arasında fikir birliği oluşmayabilecek konularla ilgilenen bir teknik ve danışma komitesi oluşturulduğunu belirtti.
Diğer yandan Başkanlık Konseyi Başkanı’nın diğer yardımcısı Koni, Libya’nın çeşitli bölgeleri arasındaki onlarca yıldır süregelen anlaşmazlıklar göz önüne alındığında, komisyonun görev süresinin uzun yıllar sürebileceğini ve seçim tarihiyle ilişkili olmadığını söyledi. Koni, geçmişin üzerine sünger çekilmesi ve tüm Libyalılar arasındaki rekabetin sona ermesini umduğunu dile getirdi.
Öte yandan Milletvekili Ebu Bekir Said, Sosyal İşler Bakanlığı tarafından kurulan 32 kişilik bir teknik komisyonun, toplu mezarlardan çıkarılanların aileleri ile ilgili koşulları belirlemek ve sosyal, ekonomik, sağlık ve psikolojik durumlarını yetkili makamlara iletilmek üzere resmi bir veri tabanı hazırlamak için kapsamlı çalışmalarına başlamak amacıyla dün sabah Tarhuna’ya ulaştığını açıkladı. Said, bunun ‘toplu mezarlardaki kurbanların sayısını belgelemek ve ailelerinin içinde bulundukları koşulları ele almak için alınacak tedbirleri başlatmak adına iyi bir adım’ olduğunu vurguladı.



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”