Ürdün Kralı 2. Abdullah: ‘Fitne sona erdi Ürdün güvenli ve istikrarlı’

Kral 2. Abdullah, geçen ay Ürdün Parlamentosundaki liderlerle görüştü (AFP)
Kral 2. Abdullah, geçen ay Ürdün Parlamentosundaki liderlerle görüştü (AFP)
TT

Ürdün Kralı 2. Abdullah: ‘Fitne sona erdi Ürdün güvenli ve istikrarlı’

Kral 2. Abdullah, geçen ay Ürdün Parlamentosundaki liderlerle görüştü (AFP)
Kral 2. Abdullah, geçen ay Ürdün Parlamentosundaki liderlerle görüştü (AFP)

Ürdün Kralı 2. Abdullah dün, Ürdün'ü istikrarsızlaştırmaya yönelik daha önce benzeri görülmemiş krizin beş gün sonrasında yazılı bir mesaj yayınladı. Mesajda, isyana son verildiğini, ülkesinin güvenli ve istikrarlı olduğunu, Ürdünlülerin kararlılığını, Arap ordusunun ve güvenlik hizmetlerinin adanmışlığıyla güçlendirildiğini vurguladı.
Ürdün Kralı’nın açıklaması Beyaz Saray’dan Başkan Joe Biden'ın dün Ürdün hükümdarı ile yaptığı telefon görüşmesinde ABD'nin Ürdün'e güçlü desteğini ilettiği ve Kral 2. Abdullah'ın liderliğini teyidini açıklamasından sonra yapıldı. Açıklamada, iki liderin Ürdün ve ABD arasındaki güçlü ikili ilişkileri, Ürdün'ün bölgedeki önemli rolünü ve birçok siyasi, ekonomik ve güvenlik meselesindeki ikili işbirliğinin güçlendirilmesinin ele alındığı belirtildi. Biden, Ürdün hükümdarını ‘ABD'de bir dostu’ olduğunu bildirmek için aradığını belirterek, Ürdün'deki durumdan endişe duymadığını vurguladı.
Kral 2. Abdullah, son olaylarla ilgili yaptığı ilk değerlendirmede, geride kalan günlerin ülkenin istikrarı için zor ya da tehlikeli olmadığını vurgulayarak, "Ama benim için en acı olanıydı. Çünkü anlaşmazlığın tarafları evimizin içinden ve dışından" dedi.
Son günlerdeki olaylardan dolayı duygularını şöyle anlattı: "Haşimi ailesinin bir kardeşi, koruyucusu ve bu halkın lideri olarak hissettiğim şok, acı ve öfkenin boyunun tarifi yok" şeklinde tanımladı.
Eski Veliaht Prens Hamza’nın ve ailesinin sarayında kendi himayesinde olduğunu ve Prens Hamza meselesini Haşimi ailesi çerçevesinde ele almaya karar verdiğini belirterek, bu konuyla ilgilenmesi için amcası Prens Hasan bin Talal’ı görevlendirdiğini söyledi. Konuya dair şu ifadelere yer verdi: “Prens Hamza, ailenin içinde, babalarının ve dedelerinin yolunda kalacağı, Ürdün'ün menfaatlerini ve yasalarını her şeyin üzerinde tutacağına dair söz verdi. Kendisi bugün ailesiyle birlikte sarayında, gözetimim altında.”
Ürdün Kralı, ülkesinin zorluklarla yüzleşmeye alışkın olduğunu, meydan okumalara ve vatanın bütünlüğünü baltalamaya çalışanlara karşı zafer kazanmaya, aynı zamanda ülkenin daha çok güçlenerek ve birliğinin daha da kuvvetlenmesiyle bu zorlukları aştığına alışkın olduğunu vurguladı.
“Hiçbir bedel, halkımızın ve milletimizin yüceltilmesi, Filistin, Kudüs uğruna, dedelerimizin büyük fedakarlıklarla gittikleri doğru yoldan bizi saptırmayacaktır" dedi.



Ürdün İletişim Bakanı: İsrailli yerleşimciler Gazze'ye giden Ürdün yardım kamyonlarını engelliyor

Ürdün İletişim Bakanı Muhammed el-Mumini (X platformundaki hesabı)
Ürdün İletişim Bakanı Muhammed el-Mumini (X platformundaki hesabı)
TT

Ürdün İletişim Bakanı: İsrailli yerleşimciler Gazze'ye giden Ürdün yardım kamyonlarını engelliyor

Ürdün İletişim Bakanı Muhammed el-Mumini (X platformundaki hesabı)
Ürdün İletişim Bakanı Muhammed el-Mumini (X platformundaki hesabı)

Ürdün İletişim Bakanı Muhammed el-Mumini, İsrailli yerleşimcilerin Gazze Şeridi'ne giden Ürdün yardım kamyonlarını durdurmaya devam ettiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Ürdün Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Mumini açıklamasında, “Yerleşimciler pazar günü ana caddede toplandı ve kamyonların hareketini engelledi, ardından 4 kamyonu yere keskin nesneler atarak hareket edemez hale getirdi ve lastiklerini patlattı” ifadelerini kullandı.

Gazze'deki hükümet basın bürosu daha önce, İsrail'in 27 Temmuz'da yardımların girişine izin verdiğini duyurduktan sonra, asgari insani ihtiyaçları karşılamak için girmesi gereken 4.800 kamyondan sadece 674'ünün Gazze'ye girdiğini açıklamıştı.

Ofis, bu sayının günlük ortalama olan 84 kamyonu geçmediğini, yani ihtiyaç duyulan miktarın sadece yüzde 14'ünü karşıladığını, çoğunun “işgalin sistematik olarak uyguladığı kaos ve açlık politikası sonucu” yağma ve hırsızlığa maruz kaldığını ifade etti.