Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Cezayir Şubesi, “Kovid-19 salgını sebebiyle insan hakları ihlallerinin derinleşmesini” protesto ederken gözlemciler, muhalefetin ve halk hareketindeki aktivistlerin Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un kendilerine yönelttiği “terörizme yakın yasa dışı hareketlerde bulunmak” suçlaması karşısında ‘sessiz kalmalarına’ dikkat çekti. Uluslararası Af Örgütü Cezayir Şubesi Müdürü Hüseyna Osadiki dün başkentte düzenlediği basın toplantısında, yetkililerin geçen yıl koronavirüsle mücadele kapsamında aldığı tedbirlerin “Cezayir’de siyasi özgürlüklerin kısıtlanması ve kadına karşı şiddet de dahil olmak üzere insan hakları ihlallerini derinleştirdiğini” ifade etti. Osadiki, yetkililerin “göstericileri, gazetecileri, muhalifleri ve sıradan vatandaşları tutuklama ve yargılama yoluyla” halk hareketini bastırmaya devam ettiğini ve bunu ifade özgürlüğü haklarını barışçıl bir şekilde kullandıkları için yaptığını dile getirdi. Osadiki ayrıca yetkililerin “aynı zamanda Cezayirli erkek ve kadınların temel haklarını daha fazla kısıtlayan yeni yasalara dayandıklarını” söyledi.
Uluslararası Af Örgütü yayınladığı raporda şu ifadelere yer verdi:
“Cezayir hükümeti, internet üzerinden hükümeti eleştirmeleri sebebiyle gençlere, gazetecilere ve blog yazarlarına yönelik tutuklama eylemlerini artırmak ve aynı şekilde barışçıl gösterilere katılmaları nedeniyle başkalarını tutuklamak için Kovid-19 krizinden faydalandı. Muğlak ifadelerle yazılan ceza kanunu hükümleri, haklarında kovuşturma yapılabilmesi için bahane edilmiştir.”
Af Örgütü’nün raporuna göre Cumhurbaşkanı Tebbun’un 18 Şubat’ta halk hareketi yararına çıkardığı afla birlikte, görüşlerini dile getirdiği veya barışçıl gösterilere katıldığı için tutuklanan 59 kişinin özgürlüğüne kavuştuğunu ancak halen bazılarının sadece halk hareketine katıldığı veya sosyal medyada yetkilileri eleştirdiği için hapishanelerde bulunmaya devam ettiğini aktardı.
Osadiki, tutuklular meselesine ilişkin şunları söyledi:
“Sırf barışçıl bir şekilde görüşlerini dile getirdikleri için tutuklanan kişilerin tamamı şartsız olarak derhal serbest bırakılmalıdır. Cezayirli yetkililer, temel özgürlükler konusundaki baskıcı uygulamalarına son vermeli ve herkes için adil ve bağımsız adaleti sağlamak adına yasaları düzeltmelidir.”
Gözaltına alınan 3 aktivistin Emniyet Müdürlüğü’ndeki ön soruşturmaları sırasında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığına ilişkin iddialara da değinen Osadiki sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yetkililer, işkence ve bunun dışındaki kötü muameleler ilgili tüm iddiaların tarafsız ve bağımsız bir şekilde soruşturulmasını sağlamalı, ulaştığı sonuçları yayınlamalı ve iddia edilen bu fiillerin işleyenleri adalete teslim etmelidir.”
Osadiki ayrıca yetkililerin 2016 ve 2020 yıllarında cezaevlerinde yaşamlarını yitiren gazeteci Muhammed Tamalat ve muhalif aktivist doktor Kemaleddin Fahhar ile Nisan 2019’da polis şubesinde hyatını kaybeden genç aktivist Remzi Yatu’nun ölümlerine ilişkin açılan soruşturmaların sonuçlarını paylaşmaları gerektiğini belirtti.
Af Örgütü’nün raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Yetkililer 2020’de Kovid-19 salgını ve barışçıl gösterilerle ilgili makaleler yayınlayan çeşitli haber sitelerine girişleri engellemeye devam etti. Aynı zamanda barışçıl gösterileri yayınladıkları için gazetecileri tutukladı. Basın özgürlüğü ve himayesi güçlendirilmeli, gazetecilere işlerini hiçbir engel veya korkutma olmaksızın bağımsız bir şekilde yapmalarına izin verilmelidir.”
Diğer yandan ülkede alışılmadık bir durum meydana geldi. Nitekim halk hareketi aktivistleri, Cumhurbaşkanı Tebbun’un önceki gün ülkenin üst düzey güvenlik yetkilileriyle toplantısı sırasında kendilerini hedef alan ağır açıklamalarına karşı hiçbir tepki vermedi. Tebbun, “Cezayir, ayrılıkçı çevreler ve terörizme yakın hareketlerden çıkan kışkırtıcı eylemlere ve masum olmayan aktivistlere müsamaha göstermeyecek” dedi. Tebbun’un bu açıklamasında İslamcılara yakınlığıyla bilinen El-Kabail Bölgesi Bağımsızlık Hareketi ve Reşad örgütüne atıf yaptığı belirtiliyor. Liderleri yurt dışında bulunan iki hareketi ‘halk hareketi üzerinde hegemonya’ kurmakla suçlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre, Tebbun toplantıda ayrıca şunları söyledi:
“Devlet, demokrasi ve insan haklarıyla hiçbir ilgisi olmayan bu çarpıtmalara müsamaha göstermeyecek. Zira yasanın derhal ve kararlı bir şekilde uygulanması, özellikle devlet ve sembollerine karşı masum olmayan ve Cezayir’de demokrasi sürecini engellemeye çalışan bu faaliyetlere ve eşi görülmemiş ihlallere son verilmesi talimatını verdik.”
Uluslararası Af Örgütü, Cezayirli yetkilileri halk hareketini bastırmak için salgını kullanmakla suçladı
https://turkish.aawsat.com/home/article/2907746/uluslararas%C4%B1-af-%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC-cezayirli-yetkilileri-halk-hareketini-bast%C4%B1rmak-i%C3%A7in
Uluslararası Af Örgütü, Cezayirli yetkilileri halk hareketini bastırmak için salgını kullanmakla suçladı
Uluslararası Af Örgütü, Cezayirli yetkilileri halk hareketini bastırmak için salgını kullanmakla suçladı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة