DEAŞ’ın saldırı düzenlediği Mozambik’in Palma kasabasında 12 kişinin başı kesildi

(Arşiv-AP)
(Arşiv-AP)
TT

DEAŞ’ın saldırı düzenlediği Mozambik’in Palma kasabasında 12 kişinin başı kesildi

(Arşiv-AP)
(Arşiv-AP)

Mozambik’te polis şefi Pedro da Silva, Devlet Televizyonu'na (TVM) verdiği demeçte, DEAŞ’ın kuzey Mozambik'te 60 milyar dolar değerindeki doğal gaz projeleri yakınlarında bulunan Palma kasabasına düzenlediği saldırıda yabancı olduğu düşünülen 12 kişinin başının kesildiğini bildirdi.
Şef Pedro da Silva, kasabayı ziyaret eden gazetecilere verdiği demeçte, bu kişilerin milliyetlerinin doğrulanamadığını, ancak beyaz tenli oldukları için yabancı olduklarının düşünüldüğünü söyledi.
TVM’de yayınlanan görüntülerinde arazinin bazı kısımlarını işaret ederek “Burada elleri bağlandı ve başları kesildi” ifadelerini kullanan Silva, cesetleri kendisinin gömdüğünü de ekledi.
Bölge liderlerinin dün şiddete karşı verilecek tepki üzerinde durmak için bu Güney Afrika ülkesinde bir araya geldikleri sırada geldi.
Bu olay, bölge liderlerinin dün şiddete karşı verilecek tepki üzerinde durmak için bu Güney Afrika’da bir araya geldikleri sırada geldi.
Ortak bir hedeflerinin olup olmadığı bilinmeyen DEAŞ bağlantılı militanlar, Palma'nın bulunduğu kuzey Cabo Delgado eyaletinde 2017'den beri giderek daha aktif hale geliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), en az 530 bin insanın bölgeden edildiğini bildirdi.
Saldırının ardından Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC), Çarşamba günü durumla nasıl başa çıkılacağına dair görüşmelerde bulundu.
Üst düzey yetkililer, Perşembe günü Mozambik'in başkenti Maputo'da yapılacak bölgesel kriz zirvesine hazırlanıyor. Altı devlet ve hükümet başkanı, terörizmle mücadele tedbirlerini görüşecek.
Komşu Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından yapılan açıklamada, “SADC, Cabo Delgado eyaletinde devam eden terörist saldırılardan derinden endişe duyuyor” ifadeleri kullanıldı.
75 bin nüfuslu Palma şehri, 24 Mart'ta DEAŞ tarafından saldırıya uğramış, saldırıda onlarca sivil ve polis öldürülmüştü. Ancak kurbanlara dair rakamlar henüz bilinmiyor.
Operasyon komutanı Chungo Vidigal, ‘teröristlere ait ceset kokusu aldığını’ söylese de hükümet güçleri ilk saldırılardan bu yana isyancılarla etkili bir şekilde savaşamadı.
Bölgede yaklaşık 17 milyar euro değerinde bir LPG projesi yürüten Fransız Total şirketi ise saldırının ardından en az bin çalışanını güvenli bir yere taşıdı. Proje ise durduruldu.
UNHCR, söz konusu saldırıda en az 11 bin kişinin yerinden edildiğini söyledi.
Militanlarının şehrin kontrolünü ele geçirdiğini söylediği DEAŞ, 55 güvenlik kuvvetini öldürdüğünü öne sürdü. SADC grubunun askeri müdahale çağrıları ve komşu ülkelerde terörizmin yayılmasına yönelik uyarılarda artış kaydedildi.
Mozambik Devlet Başkanı Filipe Nyusi, ülkenin kuzeyindeki sahil şehri Palma’nın kontrolünü iki hafta önce ele geçiren radikal silahlı grupların şehirden çıkarıldığını açıkladı.
Televizyonda ulusa seslenen Nyusi, “Teröristler Palma’dan kovuldu” vurgusunda bulundu; ancak zafer ilan etmediklerini, zirâ terörizmle savaşın devam ettiğini belirtti. Zirâ Mozambik, en az 3 yıldır, doğal gaz açısından zengin olan yoksul Cabo Delgado’da eş-Şebab militanlarıyla mücadele ediyor.
Hükümetin ‘terörü yenebileceği’ sözü veren Nyusi, ordunun eğitim ve teçhizatını geliştirme yönünde çalışıldığını ifade etti.



Kremlin’den beş saat süren görüşmelerin ardından açıklama: Ukrayna'da barışın sağlanmasına henüz yakın değiliz

Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov (solda) ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüşme sırasında (AP)
Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov (solda) ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüşme sırasında (AP)
TT

Kremlin’den beş saat süren görüşmelerin ardından açıklama: Ukrayna'da barışın sağlanmasına henüz yakın değiliz

Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov (solda) ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüşme sırasında (AP)
Rusya Devlet Başkanı Putin ve Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov (solda) ile Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüşme sırasında (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov, Rusya ve ABD'nin Ukrayna'da barış konusunda bir uzlaşmaya varmadığını söyledi. Ushakov, barışın gerçekleşme ihtimalinin daha yakınlaşmadığını, ancak aynı zamanda daha da uzaklaşmadığını da belirtti.

Kremlin'de Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner'ın de aralarında bulunduğu ABD heyeti arasında yapılan görüşmelerin yaklaşık beş saat sürdüğünü açıklayan Ushakov, ABD'nin Ukrayna savaşını bitirmeye yönelik barış planına odaklandığını, ancak somut bir önerinin tartışılmadığını açıkladı.

Putin ve ABD heyetinin Ukrayna'da uzun vadeli barışçıl bir çözümün olasılıklarını tartıştıklarını, ancak daha yapılacak çok iş olduğunu söyleyen Ushakov, Putin ve Witkoff'un Ukrayna'daki çözümle ilgili Rusya'ya ulaşan belgeleri tartıştıklarını da ekledi.

Putin'in ABD heyetine, ABD’nin Ukrayna’daki savaşı  bitirmeye yönelik 28 maddelik barış planındaki bazı maddeleri kabul edebileceğini, ancak diğerlerinin ‘eleştirilere yol açtığını’ söylediğini belirtti.

Rusya'nın görüşmeler sırasında ABD ile yardımcı düzeyinde iletişimi sürdürmeyi kabul ettiğini belirten Ushakov, Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bir görüşme olasılığının Ukrayna'da bir çözüme ulaşılmasına bağlı olacağını kaydetti. Moskova'nın orijinal 28 maddelik barış planına ek olarak dört belge daha aldığını belirten Putin'in Dış Politika Danışmanı, Putin ve Witkoff'un, Rusya ile ABD arasında gelecekteki ekonomik iş birliğinin muazzam olanaklarını ve ‘Rusya’nın Ukrayna krizinin çözümü için gerekli gördüğü bölgesel meseleleri’ görüştüklerini söyledi.

ABD merkezli haber sitesi Axios dün sabah, kaynaklara dayandırdığı bir haberde, ABD Başkanı Trump’ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner'ın Moskova'dan ayrıldıktan sonra bir Avrupa ülkesinde Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşebileceklerini bildirdi.


İsrail: Hamas'ın dün teslim ettiği kalıntılar bir rehineye ait değil

Hamas'ın, Gazze'deki militanlar tarafından dün erken saatlerde İsrail makamlarına teslim edilen ve rehin alınan bir kişinin kalıntılarını taşıyan araç, Tel Aviv'deki bir adli tıp kurumuna ulaştı... İsrail, 2 Aralık (AP)
Hamas'ın, Gazze'deki militanlar tarafından dün erken saatlerde İsrail makamlarına teslim edilen ve rehin alınan bir kişinin kalıntılarını taşıyan araç, Tel Aviv'deki bir adli tıp kurumuna ulaştı... İsrail, 2 Aralık (AP)
TT

İsrail: Hamas'ın dün teslim ettiği kalıntılar bir rehineye ait değil

Hamas'ın, Gazze'deki militanlar tarafından dün erken saatlerde İsrail makamlarına teslim edilen ve rehin alınan bir kişinin kalıntılarını taşıyan araç, Tel Aviv'deki bir adli tıp kurumuna ulaştı... İsrail, 2 Aralık (AP)
Hamas'ın, Gazze'deki militanlar tarafından dün erken saatlerde İsrail makamlarına teslim edilen ve rehin alınan bir kişinin kalıntılarını taşıyan araç, Tel Aviv'deki bir adli tıp kurumuna ulaştı... İsrail, 2 Aralık (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün yaptığı açıklamada, adli tıp uzmanlarının Hamas'ın dün teslim ettiği kalıntıların Gazze'de rehin tutulan son iki kişiye ait olmadığı sonucuna vardığını belirtti.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Hamas'ın ekim ayında varılan ateşkes anlaşmasının şartlarına uygun olarak, Gazze'de tutulan son iki İsrailli rehineden birinin kalıntılarını dün teslim ettiğini bildirdi.

İsrail ordusu, kalıntıların incelenmesi için adli tıp uzmanlarına gönderildiğini açıkladı.

rgthy
Kızılhaç araçları kalıntıları taşıyor (Reuters)

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, "Dün Gazze Şeridi'nden test için getirilen örneklerin ölen rehinelerden hiçbiriyle ilgisi olmadığı" belirtildi.

Açıklamada, kimlik tespit işleminin Ulusal Adli Tıp Merkezi tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi.

Ölen rehinelerden ikisi, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği ve Gazze'de iki yıl süren yıkıcı bir savaşı başlatan saldırıda rehin alınan İsrailli polis memuru Ran Gvili ve Tayland uyruklu Sudthisak Rinthalak’tı.

Cenevre merkezli Kızılhaç, savaş boyunca Gazze'deki silahlı gruplar ile İsrail arasında arabuluculuk rolü üstlendi, canlı rehinelerin serbest bırakılması ve kalıntıların teslim edilmesinin önünü açtı.


Hegseth: ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen teknelere yönelik saldırıları 'henüz ilk aşamada'

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, 2 Aralık 2025'te Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile kabine toplantısında konuşuyor... (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, 2 Aralık 2025'te Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile kabine toplantısında konuşuyor... (Reuters)
TT

Hegseth: ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen teknelere yönelik saldırıları 'henüz ilk aşamada'

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, 2 Aralık 2025'te Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile kabine toplantısında konuşuyor... (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, 2 Aralık 2025'te Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile kabine toplantısında konuşuyor... (Reuters)

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, dün yaptığı açıklamada, uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen teknelere yönelik ABD saldırılarının "henüz erken aşamada" olduğunu, bu saldırıların yargısız infaz olarak kınanmasının giderek arttığını söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Hegseth, ABD yönetimiyle yaptığı toplantıda, "Amerikan halkını zehirledikleri için uyuşturucu kaçakçılığında kullanılan tekneleri vurup teröristleri okyanusun dibine batırma sürecinin henüz ilk aşamalarındayız" dedi.

ABD, eylül ayının başından bu yana Karayipler'de uyuşturucu kaçakçılığı çetelerine ait olduğunu iddia ettiği teknelere yönelik düzenli hava saldırıları düzenliyor.

ABD Başkanı Donald Trump daha önce saldırıları, ABD'nin uyuşturucu çeteleriyle "silahlı çatışma" içinde olduğunu ve teknelerin yabancı terör örgütleri tarafından kullanıldığını söyleyerek savunmuştu.