Yemen’in güneybatısında bulunan Taiz şehri, ülkenin birçok şehri gibi bir yandan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının en sert dalgasıyla mücadele ederken bir yandan da Husi ablukasıyla mücadele ediyor. Taiz vaka ve can kaybı artışında ilk sıra yer alıyor.
Sağlık verileri, hükümet ve Husi milisler tarafından yönetimi bölüşülen Taiz’de vaka sayıları açısından üst üste 4. gününde ilk sırada yer aldığını gösterdi. Sadece salı günü meşru hükümetin kontrolü altında bulunan 6 şehirde kaydedilen 94 vakadan 29’u Taiz’de kaydedildi.
Taiz’deki Halk Sağlığı ve Nüfus Bakanlığı Medya Ofisi Direktör Yardımcısı Tayseer Al-Samai, yılın başından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısının 583’e yükseldiğini belirtti.
Samai, sosyal medyada yaptığı açıklamada Taiz’de salı günü 5 kişinin daha hayatını kaybetmesi ile toplam can kaybının 62’ye yükselirken, 43’ten fazla vakanın sağlığına kavuştuğunu açıkladı.
Taiz Sağlık Ofisi tarafından yayınlanan güncel veriler, şehirde genel olarak tespit edilen vaka sayısının 765’e ulaştığını ve bu vakalardan 50’den fazlasının salgının ikinci dalgasının başlangıcından bu yana kaydedildiğini gösteriyor.
Taiz’deki doktorlar ve sağlık çalışanları, şehrin haftalardır vaka ve can kaybı listelerinde ilk sırada yer aldığını belirtirken, diğer yerel ve resmi kaynaklar da, şehirdeki hastane ve izolasyon merkezlerinde gidemedikleri için kayıt altına alınmamış evdeki vakalarla birlikte, vaka ve can kayıplarındaki artışın hala çok yüksek olduğunu belirtiyor.
Şehir’de özellikle de meşru hükümetin kontrolü altındaki şehir merkezinde, şehir sakinleri ile ilgilenen yaklaşık 25 doktor ve sağlık çalışanı, kötü sağlık koşullarının gölgesinde, devam eden geniş çaplı koronavirüs salgını nedeniyle sakinlere “tehlikeli durum” uyarısında bulundu.
Sağlık çalışanlarının, Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçlerde sağlık alt yapısının yetersiz olmasından dolayı şehirde salgının kontrolden çıkması olasılığı konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Sağlık çalışanları Taiz’in hala salgın ile mücadele ettiğini ve gerekli tıbbi hazırlıklarının bulunmadığını belirtiler. Sağlık çalışanları salgın ile mücadelenin, şehre uygulanan Husi ablukasının bir sonucu olarak kaynakların yetersizliği, finansman eksikliği sebebiyle Taiz’in sağlık sisteminden geriye kalanların hızlı çöküşüne paralel olarak geldiğini belirttiler.
Taiz sakinleri iki felaketle karşı karşıyalar, birinci felaketi milisleri ile savaş ve abluka uygulayan “Husiler” temsil ederken, ikinci felaketi şehrin ayrı ayrı bölgelerinde yayılmış olan koronavirüs salgını temsil ediyor.
Şehrin sağlık durumuna ilişkin konuşan sağlık yetkilileri “Taiz’in koronavirüs vaka ve ölüm oranları açısından şehirler arasında ilk sırada yer alması sebebiyle yavaş yavaş uçuruma doğru ilerlediğini” belirtiyorlar.
Yetkililer, Taiz’deki Sağlık Ofisi veya Koronaivrüs ile Mücadele Yüksek Komitesi tarafından yayınlanan günlük istatistiklerin, yakın zamanda Taiz’deki Vakıflar Ofisi tarafından yayınlanan resmi tahminlere büyük ölçüde yaklaştığına dikkat çektiler. Yetkililer, koronavirüs sebebiyle hayatlarını kaybedenler sayısının 95’i aştığını açıkladılar.
Taiz’de bir mezar kazıcı olan Hacı Mahmud Hasan el-Dabai yalnızca Seid mezarlığında günlük olarak 8 ila 10 cenazenin gömüldüğünü belirtti.
Dabai Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, geçen hafta cuma günü koronavirüs sebebiyle hayatlarını kaybeden her yaştan en çok cenazenin gömüldüğü günlerden biri olduğunu, meslektaşları ile 14 cenaze defnettiklerini belirtti.
Dabai koronavirüs sonucu evde hayatlarını kaybeden kişilerin sayısının, hastane ve izolasyon merkezlerinden gelen cenaze sayılarını aştığını belirtti.
Geçtiğimiz haftalarda, salgın şehirde hızla ve benzeri görülmemiş bir şekilde yayılırken, çok sayıda yerel yetkili koronavirüse yakalandı.
Resmi kaynaklara göre, virüs son olarak Taiz Vali Yardımcısı Dr. Abdulhekim Avn’nın ve gazeteci Abdulkavi el-Azani’nin ölümüne neden oldu.
Taiz sağlık yetkilileri Nisan ayı başlarında yaptıkları açıklamada, son 40 gün içinde 57 can kaybı ve 456 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini duyurmuştu.
Yetkililer, Cumhuriyet Hastanesi’ndeki izolasyon merkezinin genişletilmesi için yerel otorite tarafından 20 milyon riyalin (bir dolar yaklaşık 600 riyal) yanı sıra Halk Sağlığı Bakanlığının sağladığı oksijen tüpleri ve 10 solunum cihazı dışında salgın ile mücadele konusunda uluslararası kuruluşlardan herhangi bir destek alınmadığını belirttiler.
Taiz’deki sağlık yetkilileri, vatandaşlara ve sakinlere salgından korunmak için ihtiyati tedbirlere uyma ve hastalığın ciddiyeti ve enfeksiyona karşı korunma konusunda farkındalığın arttırılması konusuna özen gösterilmesi çağrısını yenilediler. Salgının ilk dalgasının 3 ayda 331 vaka ve 81 ölüme yol açtığına dikkat çektiler.
Birkaç gün önce, Yemen Halk Sağlığı ve Nüfus Bakanı Dr. Kasım Muhammed Buheyb, aşı yapacak tıbbi ekiplerin eğitilmesi için, şehirlere koronavirüs aşısı dağıtma ve aşılma sürecinin başlamasına iki hafta kaldığını belirtmişti.
Taiz sakinleri bir yandan Kovid-19’la bir yandan da Husi ablukası mücadele ediyor
Taiz sakinleri bir yandan Kovid-19’la bir yandan da Husi ablukası mücadele ediyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة