Netanyahu başbakanlıktan bir yıllığına vazgeçmeye hazır

Netanyahu, Sol kamp ile hükümet kurulmasını engellemek için harekete geçti.

Filistinliler ve İsrailli aktivistler Doğu Kudüs’te yerleşimcilere karşı gösteri düzenlediler. (AFP)
Filistinliler ve İsrailli aktivistler Doğu Kudüs’te yerleşimcilere karşı gösteri düzenlediler. (AFP)
TT
20

Netanyahu başbakanlıktan bir yıllığına vazgeçmeye hazır

Filistinliler ve İsrailli aktivistler Doğu Kudüs’te yerleşimcilere karşı gösteri düzenlediler. (AFP)
Filistinliler ve İsrailli aktivistler Doğu Kudüs’te yerleşimcilere karşı gösteri düzenlediler. (AFP)

Binyamin Netanyahu, Yeni Sağ Partisi lehine aldığı kararla bir yıl boyunca görevinden vazgeçmeyi kabul ettiğini bildirdi. İktidardaki Likud Parti liderine yakın bir kaynak tarafından aktarılan bilgiye göre Netanyahu sağ ve sol kamp arasında bir birlik hükümetinin oluşmasını engelleyerek, partisinin iktidarda kalmasını sağlamak üzerine inşa edildiğini bildirdi.
Bu doğrultuda şekillenen koalisyonda Likud’un 30, dini partilerin 16, eni Yeni Sağ’ın 7, Siyonizm Partisi’nin 6 ve Gideon Saar başkanlığındaki Yeni Umut Partisi’nin 6 milletvekili bulunuyor. Bu durumda 65 milletvekili çoğunluğu ile (toplamda 120 sandalye bulunuyor) hükümette tamamen sağcı bir koalisyon görev yapacak. Söz konusu hükümet İslami Hareket ile herhangi ortak bir anlayışı ve sol kamp ile ittifakı kabul etmeyen sağcı milletvekili çoğunluğunun taleplerini yerine getirecek.
Öneriye göre Bennet bir yıl boyunca başbakanlığı üstlenecek. Netanyahu bu süre zarfında alternatif başbakan olacak. Söz konusu pozisyon yaklaşık bir yıl önce, özellikle Mavi-Beyaz Partisi başkanı Benny Gantz için oluşturulmuştu.
Bir yılın ardından ise Netanyahu dönem sonuna kadar başbakan olacak. Bennet da alternatif başbakan ve Savunma Bakanı olarak görev yapacak. Saar istediği her pozisyonda görev alabilecek.
Netanyahu’ya yakın Israel Hayom gazetesi söz konusu öneriye ilişkin olumlu bir habere yer verdi. Öneriyi, krizden çıkmanın son çaresi olarak değerlendirdi. Netanyahu da öneriyi bir dizi sağ ve dini liderle görüşeceğini söyledi.
Likud Partisi’nden bir kaynak, koalisyonun ilk şartının Netanyahu’nun 3 yolsuzluk suçlamasıyla yargılandığı davaya karşı mücadele etmek olduğunu aktardı. Bu kapsamda Netanyahu’nun davanın düşürülmesi noktasında çıkarmak istediği bir dizi yasa bulunuyor. Sağcı müttefikleri, özellikle de iki dini parti, yasaların çıkarılmasını kabul ediyorlar. Zira söz konusu dini partilerin liderleri de aynı yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanıyor. Bennet ve Saar’ın da yargı yetkisini kısıtlayan ve Knesset (İsrail parlamentosu) çalışmalarına müdahale yetkisini engelleyen değişiklik hakkı talebi bağlamında yasaların çıkarılmasını onaylaması bekleniyor.
Diğer yandan bu çözümün Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ifade ediyor. Mevcut yasa, iddianame ile hükümette bir bakanın bulunmasını engellerken bir başbakanın bulunmasına ise engel teşkil etmiyor. Gündemdeki soru ise şu:  Netanyahu hükümette alternatif bir başbakan olarak mı görev yapacak yoksa bakan veya başbakan mı olacak?
Bu nedenle Netanyahu, Yüksek Mahkeme’nin kendisinin alternatif başbakanlık pozisyonunu üstlenmesini kabul etmemesi, ilk üç yıl boyunca başbakan olarak görev yapmasına izin vermesi ve dördüncü yıl da mahkemeyi kısıtlayan bir kanunun çıkarılması durumunda Naftali Bennet’ten dönüşümlü başbakanlık önerisinden vazgeçmesini istedi. Bennet tarafında ise tüm bu önerilerin Netanyahu’yu öne çıkaran başka bir aldatma operasyonu olduğu endişesi hakim.
Netanyahu’ya karşı duran değişim kampının etkisiz olduğu belirtiliyor.
Muhalefetin önde gelen partilerinden Gelecek Var’ın Başkanı Yair Lapid, ABD’yi ziyaret etti. Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz ise kendisini yalnız hissediyor. Gantz, önceki seçimlerde Netanyahu hükümeti ile koalisyon kurmasından dolayı diğer partiler tarafından tepkiyle karşılaşmıştı.
Kendisine “Netanyahu’yu devirme” sloganını şiar edinen Eymen Avde başkanlığındaki Ortak Arap Listesi, hiç bir adayı önermeyeceğini belirterek tarafsızlığını koruyacağını bildirdi. Böylece Netanyahu’nun konumunu güçlendirmiş oldu.
Soldaki İşçi ve Meretz partileri ise Netanyahu’nun başarısız olmasını ve başbakanlık görevinin Lapid’e geçmesini istiyorlar. İslami Hareket, Arap vatandaşların durumunu iyileştirme noktasındaki taleplerinin sunulması konusunda, Netanyahu’nun harekete ihtiyaç duymasını amaçlıyor.
Değişim kampı, rakiplerinin dağılması ve ittifakların kendi lehine oluşması noktasında Netanyahu’nun istediği gibi hareket etmesine, isteklerine ulaşmasına ve hile yapmasına olanak sağlıyor.



Trump: İran nükleer silah sahibi olma fikrinden vazgeçmeli

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT
20

Trump: İran nükleer silah sahibi olma fikrinden vazgeçmeli

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Tahran'ın nükleer silah edinmesini önleme taahhüdünü yenileyerek ülkesini İran'a karşı “sert bir eyleme” zorlamaması konusunda uyardı.

Trump şunları söyledi: “İran nükleer silah sahibi olma hayalinden vazgeçmeli ya da sert bir yanıtla karşılaşmalı.”

Olası yanıtın İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları içerip içermeyeceği sorusuna ABD Başkanı şu yanıtı verdi “Kesinlikle.”

“İran nükleer silahlara sahip olmadığı sürece büyük bir ülke olabilir” diyen Trump sözlerini şöyle sürdürdü: ”İran bizimle anlaşma yapmak istiyor ama nasıl yapacaklarını bilmiyorlar.”

Geçtiğimiz Cumartesi günü Maskat'ta ABD ve İran tarafları arasında yapılan görüşmenin ardından Roma'da yapılması planlanan görüşmeye atıfta bulunan Trump, İran konusunda hızlı bir karar alınmasına ilişkin daha önce yaptığı açıklamalara açıklık getirerek Tahran'ın ABD yönetimiyle anlaşmak istediğini ancak bunu nasıl yapacağını bilmediğini ifade etti.

Trump, “Uzun zaman oldu ve bence bu toplantılar ilerlememize yardımcı olabilir, ancak İran nükleer silah sahibi olma fikrinden vazgeçmeli. Nükleer silaha sahip olamazlar” dedi.

Beyaz Saray Oval Ofis'te El Salvador Devlet Başkanı ile yaptığı görüşmede açıklamalarda bulunan Trump, “Hiç kimsenin nükleer silaha sahip olmasına izin veremeyiz. Bence bizden faydalanıyorlar çünkü bu ülkede dürüst olmayan insanlarla iş yapmaya alışkınlar. İranlılar hızlı hareket etmeli çünkü nükleer silaha sahip olmaya çok yakınlar ama bunu elde edemeyecekler.

Onlara karşı çok sert adımlar atmamız gerekirse atarız. Bunu bizim için, dünya için yapıyorum. Bunlar radikal insanlar ve nükleer silaha ya da nükleer tesise sahip olamazlar" dedi.

Cumartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada görüşmelerin “iyi” geçtiğini ifade eden Trump sözlerini şöyle sürdürmüştü: “Görüşmeleri bitirene kadar hiçbir şeyin önemi yok, bu yüzden bu konuda konuşmayı sevmiyorum ama çok iyi geçti. İran'daki durumun çok iyi olduğunu düşünüyorum."

İki ülkenin Cumartesi günü Umman'da “olumlu” ve “yapıcı” görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve bu hafta tekrar bir araya gelme konusunda anlaştıklarını açıklamalarının ardından Trump Pazar akşamı İran konusunda çok hızlı bir karar alınmasını beklediğini vurguladı.

Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada İran konusunda danışmanlarıyla bir araya geldiğini ifade eden Trump, İran konusunda çok hızlı bir şekilde karar vereceklerini belirterek, daha fazla ayrıntı vermedi.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD'nin İran'ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için diplomatik bir çözüm bulmayı umduğunu, ancak bu başarılamazsa ordunun “İran'ın kalbine sert bir şekilde vurmaya” hazır olduğunu söyledi.

CBS'e verdiği demeçte, Başkan Donald Trump'ın askeri seçeneğe başvurmak zorunda kalmamayı umduğunu belirtirken, “uzağa, derine ve sert bir şekilde gitme yeteneğimizi gösterdik” dedi.

İngiltere'nin MI6 istihbarat servisinin başkanı Richard Dearlove geçen hafta NBC News'e verdiği demeçte şunları söyledi: "ABD yönetimi çok yüksek bir bedel talep edecek. ABD, İran'ın ister enerji ister silah amaçlı olsun nükleer programını tamamen terk etmesini istiyor. Bence Trump ve İsrail için bir kırmızı çizgi var ve bu da İran'ın nükleer kapasiteye sahip olmaması gerekir. İran nükleer silah sahibi olmaya çalışırsa ya da istihbarat nükleer silah sahibi olduğunu gösterirse ABD-İsrail ortak saldırısı olacağı çok açık.”

Trump görüşmelerin başarısız olması halinde askeri seçeneği göz ardı etmeyi reddetti ve diplomasinin işe yaramaması halinde Tahran'ın “çok kötü bir durumla” karşı karşıya kalacağını söyledi.

Dearlove, “Eğer İranlılar müzakerelerden kaçar ya da yanıltmayı seçerlerse - ki bunu yapmaya alışkınlar. Bunu yapabilecek kapasitedeler, kendilerini büyük bir krize sürükleyecek olanlar da onlardır" dedi.

Batılı güçler, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) İran'ın yüzde 60 uranyum stokunun altı bomba üretmeye yetecek düzeyde olduğunu teyit etmesinin ardından, Tahran'ın zenginleştirmeyi silah üretimi için gereken yüzde 90'a çıkarmak istemesi halinde İran'ın nükleer programının raydan çıkabileceğinden korkuyor.