Iraklılar Saddam’ın düşmesinin yıldönümünde ‘kötü’ ile ‘daha kötüyü’ kıyaslıyor

Değişimin üzerinden geçen 18 yıla rağmen ‘Firdevs’ halen kayıp

9 Nisan 2003’te Bağdat’ın Firdevs Meydanı’nda Saddam Hüseyin heykelinin düştüğü anlar (Getty Images)
9 Nisan 2003’te Bağdat’ın Firdevs Meydanı’nda Saddam Hüseyin heykelinin düştüğü anlar (Getty Images)
TT

Iraklılar Saddam’ın düşmesinin yıldönümünde ‘kötü’ ile ‘daha kötüyü’ kıyaslıyor

9 Nisan 2003’te Bağdat’ın Firdevs Meydanı’nda Saddam Hüseyin heykelinin düştüğü anlar (Getty Images)
9 Nisan 2003’te Bağdat’ın Firdevs Meydanı’nda Saddam Hüseyin heykelinin düştüğü anlar (Getty Images)

1 Ekim 2019 sabahında protesto için sokağa çıkanların yüzde 90’dan fazlası Nisan 2003’te üç yaşını geçmeyen kişilerden oluşuyordu. 9 Nisan 2003’te ikindi vakti saat 16.00’da bir ABD tankı, başkent Bağdat’ın şehir merkezindeki Es-Sadun Caddesi’nde bulunan Firdevs Meydanı’nda Eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in devasa heykeline doğru yaklaşıyordu. Meydanı çevreleyen Ishtar Sheraton Oteli ile Filistin Meridien Otel’in çatılarını karargah edinen basın yayın organları, heykelin başına geçirilen büyük bir zincirin ABD tankına bağlanarak heykelin adım adım düşürüldüğü o anları dünyaya servis ediyordu.
Teknik ve güzellik açısından belki de Saddam Hüseyin’in en kötü heykeli olan bu heykelin düşüşü, rejim ve Bağdat’ın birlikte düşmesinin işaretiydi. Saddam o sıralarda El-Azamiye semtinde bir yerlerde televizyonda heykelinin düşüşünü ve rejiminin çöküşünü izliyordu.
Bu olaydan 16 yıl sonra 2019’da başlayan ve 560’dan fazla kişinin hayatını kaybettiği, 30 binden fazla kişinin yaralandığı “Ekim Ayaklanması”nın yakıtına dönüşen (bazılarının 15 yaşını geçtiği) çocukların, o gün Es-Sadun Caddesi’nde sürüklenen o heykelin arkasından koşan çocukların arasında olmaları ihtimal dahilindedir.
Sürükleme görüntüleri Iraklıların ilk defa şahit olduğu görüntüler değildi. Nitekim Iraklılar, Abdulkerim Kasım ve Abdusselam Arif ikilisinin yönettiği askeri darbe sonrası 14 Temmuz 1958 sabahı, yönetimde bulundukları 1921-1958 arasındaki 38 yıl boyunca hiç kimseye karşı suç işlemeyen Irak kraliyet ailesinin cesetlerinin sokaklarda sürüklenişini izlediler. Yaşça büyük olan Iraklılar, 1958’den bugüne kadar Irak’ın başına gelen musibetleri “Kraliyet ailesini laneti” diye niteler.
Irak muhalefetine ve ABD’ye ait medya kuruluşları, ABD tanklarının üzerinden yaptıkları yayınlarda, cennetin en üst tabakası kabul edilen ‘Firdevs’e atıfta bulunarak, Saddam heykelinin düşüşünü, Iraklıların ‘Firdevs’e ulaşma ümitlerini gerçekleştirme vaatlerinin başlangıcı olarak niteliyordu. Ancak ‘Firdevs’ halen kayıp. Eski rejimin düşüşünden sonraki 3 yıl boyunca Irak’taki siyaset çevrelerinde ‘işgal’ kelimesinin neredeyse esamesi bile okunmazken, ‘kurtuluş’ kelimesi de Kürtlerin söylemleri dışında pek kullanılmazdı. Kürtler bugün bile başlarda siyasi sürecin yanlış inşa edilmesi sebebiyle ağır hataların işlendiğini itiraf etmelerine rağmen 9 Nisan 2003’ü “Irak’ın Kurtuluş Günü” diye isimlendirirler. Kürtler halen ABD’nin Irak’taki varlığını “Amerikan İşgali” diye tanımlamayı reddediyor. Kürtlerle aynı fikirde olan Sünni Araplar da ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesine karşı çıkıyorlar.
Irak’taki değişimin 18. yıldönümü, ABD ve Irak hükümeti arasında yürütülen Stratejik Diyalog görüşmelerinin 3’üncü turuna denk geldi. Bu görüşmelerin temelinde geriye kalan ABD askerlerinin Irak’tan çıkarılması konusu bulunuyor. Kürtler ve Sünni Araplar ancak, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi’nin görüşmelerin sonucunda ABD güçlerinin çekilmesine dair mekanizmalar belirlediklerini ilan etmesinin ardından açıklamalarda bulundular.
2003 öncesinde Irak’ta muhalefetin ana ayağını oluşturan Şii siyasi parti ve gruplar (Kürtler de o dönemlerde Şiilerle birlikte muhalefetteydi) kendilerine bağlı silahlı gruplarla birlikte bir kısım açıklamalarda “işgalden kurtulma” diye adlandırdıkları olumlu adımları memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederlerken, bir kısım açıklamalarında ise 6 Ocak 2020’de yani Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis’in havaalanında öldürüldüğü ABD saldırısından 3 gün sonra Irak Meclisi’nin aldığı karara uyarak ABD güçlerinin çıkmasını talep ederek, görüşme turları ve sonuçları hakkında şüphe beyan ediyorlar.
‘İşgal’ ve ‘kurtuluş’ çekişmesi bugün de devam ederken, Iraklı siyasi elitler, kendilerini yolsuzluk ve başarısızlıkla suçlamaya başlayan insanlarla karşı karşıya gelme gücüne artık sahip değiller. Iraklılar, ister konvansiyonel medyada ister sosyal medya platformlarında, eski rejim ile mevcut rejimi kıyaslarken, Saddam’ın tek diktatör olduğunu ancak bugün her şeyde Saddam’ı taklit etmeye çalışan onlarca diktatörün olduğunu dile getiriyorlar.
Bu nedenledir ki, Şii siyasi parti ve grupların çoğu Saddam’ın 2003’te düşmesinin yıldönümü hakkında değil de 8 Nisan 1980’de idam edilen Şii din adamı Muhammed Bakır es-Sadr’ın ölümünün 41’inci yıldönümüne dair açıklamalarda bulunuyor.
Eski Irak Milletvekili ve bağımsız siyasetçi Haydar Molla, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Irak’ın işgal süreci, Irak’ın gerçekliğinde kökleşmeye başlayan başarısız bir siyasi süreci doğurdu. Bu siyasi elitler, başarılı alternatif sunma güç ve kabiliyetini kaybetti. Siyasi elitler, Irak halkını artık kötü ile daha kötü arasında kıyaslama yaptıkları acı bir gerçekliğe maruz bıraktılar” dedi.
Çözüm Partisi Başkanı Cemal el-Kerbuli ise “2003’te kapıları kendilerine açılan Ali Baba’nın mağarasından faydalanan partilerin davranışları karşısında şaşırdığını” ifade etti. Kerbuli, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Tarih gördü ve şahitleri yaşıyor; işgalcinin yoluna güller serdiler ve onu kurtarıcı olarak nitelediler ve daha sonra ona işgalci dediler” diye yazdı.



Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail ile müzakere çağrısında bulundu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ile Meclis Başkanı Nebih Berri'nin arasında (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ile Meclis Başkanı Nebih Berri'nin arasında (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı İsrail ile müzakere çağrısında bulundu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ile Meclis Başkanı Nebih Berri'nin arasında (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Başbakan Nevvaf Selam ile Meclis Başkanı Nebih Berri'nin arasında (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Lübnan'ın tehlikede olmadığını vurguladı. Dün yerel ekonomi gazetecileriyle yaptığı toplantıda, “Bölgedeki mevcut kriz çözümü yolunun dışında kalamayız. Aksine, bu yolun bir parçası olmalıyız, çünkü artık daha fazla savaş, yıkım, ölüm ve yerinden edilmeye tahammül etmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Avn, “Lübnan devleti daha önce ABD ve BM'nin himayesinde İsrail ile müzakereler yürütmüş ve deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda bir anlaşmaya varmıştı. Öyleyse, özellikle savaşın hiçbir sonuç getirmediği düşünülürse, aynı şeyin tekrar yapılarak çözülmemiş sorunlara çözüm bulunmasını engelleyen nedir?” diye sordu. İsrail, savaş ve yıkımı denedikten sonra başka seçeneği kalmadığı için Hamas ile müzakereye gitti. Bugün genel atmosfer uzlaşma yönünde ve müzakere kaçınılmaz... Bu müzakerenin şekli, zamanı gelince belirlenecek" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı, “İsrail'in Lübnan'a karşı askeri operasyonları durdurmayı taahhüt ettiği ve müzakerelere başladığı bir noktaya ulaşacağımızı umuyorum, çünkü bölgede gördüğümüz olayların gidişatına karşı çıkmamalıyız” dedi.

Suriye'deki duruma ilişkin Avn, "Sınırda sık sık kalabalıklar olduğunu duyuyoruz ve ordu komutanlığı devriye gönderiyor, ancak bu bilginin doğru olmadığı ortaya çıkıyor." dedi. Avn, "Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile yaptığım görüşmeler olumlu geçti ve Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin geçen cuma günü Beyrut'a yaptığı ziyarette, karşılıklı saygı, iş birliği, güvenlik ve ekonomik düzeyde koordinasyon çerçevesinde bir dizi ilke teyit edildi” diye belirtti.


Sudan Başbakanı: Savaş bitti, Hızlı Destek Kuvvetleri'ni ortadan kaldıracağız

Kamil Idris (Arşiv- Dolaşımda)
Kamil Idris (Arşiv- Dolaşımda)
TT

Sudan Başbakanı: Savaş bitti, Hızlı Destek Kuvvetleri'ni ortadan kaldıracağız

Kamil Idris (Arşiv- Dolaşımda)
Kamil Idris (Arşiv- Dolaşımda)

Sudan Başbakanı Kamil İdris, ülkedeki savaşın sona erdiğini belirterek, devletin Hızlı Destek Kuvvetleri'ni (HDK) ortadan kaldırma kararlılığını vurguladı.

Sudan Haber Ajansı'nın haberine göre, İdris ulusal sağlık girişiminin başlatılması töreninde yaptığı konuşmada, "Savaş sona erdi ve ülke acımasız müdahalelere ve saldırılara maruz kaldı" dedi. "Bu sağlık sorunları ve hastalıklar, isyancı milislerin saldırganlığının bir sonucu ve yan etkileridir," diyen İdris, "devletin milisleri ortadan kaldırma ve işlenen suçları sonlandırma kararlılığını" vurguladı.

Nisan 2023'te Sudan ordusu ile HDK arasında çıkan çatışma milyonlarca Sudanlının yerinden olmasına ve dünyanın en kötü insani krizinin ortaya çıkmasına neden oldu.


Macron: Önümüzdeki haftalar ve aylar terör saldırılarına ve istikrarsızlığa tanık olacak

Macron, Hamas ve İsrail arasındaki anlaşmanın imza törenine katıldığı Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinden ayrılmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulunurken (EPA)
Macron, Hamas ve İsrail arasındaki anlaşmanın imza törenine katıldığı Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinden ayrılmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulunurken (EPA)
TT

Macron: Önümüzdeki haftalar ve aylar terör saldırılarına ve istikrarsızlığa tanık olacak

Macron, Hamas ve İsrail arasındaki anlaşmanın imza törenine katıldığı Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinden ayrılmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulunurken (EPA)
Macron, Hamas ve İsrail arasındaki anlaşmanın imza törenine katıldığı Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinden ayrılmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulunurken (EPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Gazze’deki savaşta ateşkes anlaşması sağlanmasına rağmen Hamas Hareketi’nin oluşturduğu tehdidin devam ettiği konusunda uyardı.

Macron dün Hamas ve İsrail arasındaki anlaşmanın imza törenine katıldığı Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki şehri Şarm eş-Şeyh'ten ayrılmadan önce yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki haftalar ve aylar terör saldırılarına ve istikrarsızlığa tanık olacak” dedi. Macron, bir gazetecinin Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki iktidar boşluğunu dolduracağından endişe duyup duymadığına ilişkin sorusuna verdiği yanıtta “Endişeli olmaya devam ediyorum, çünkü terörist grupların nasıl çalıştığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Durumun uluslararası düzeyde sıkı bir şekilde izlenmesini isteyen Macron, “Binlerce savaşçı, tünel ve bu tür silahlara sahip bir terörist grubu bir gecede ortadan kaldıramazsınız” diye konuştu.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail gezisine eşlik eden gazeteciler, Trump'ın günün sabah saatlerinde parlamentoda yaptığı konuşmada, hükümetinin Hamas'ın geçici olarak yeniden silahlanmasına izin verdiğini söylediğini aktarırken Hamas’ın ‘aylar süren savaşın ardından düzeni yeniden sağlamaya çalıştığını’ eklediler. Ancak Trump, İsrail parlamentosu Knesset’te yaptığı konuşmada, birçok Ortadoğu ülkesinin Hamas'ı silahsızlandırmak istediğini belirtti.

Bu arada Macron, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Şarm eş-Şeyh'teki zirveye davet ettikleri için Başkan Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye teşekkür etti. Filistin Yönetimi'nin katılımını günün başarısı olarak nitelendiren Fransa Cumhurbaşkanı, Batı Şeria'nın çıkarlarının korunması ve iki devletli çözümün geleceğinin muhafaza edilmesi gerektiğini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İsrail ile barış içinde yaşayan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına dayanan iki devletli çözümün her zaman en önde gelen destekçilerinden biri oldu. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Hamas, bu çözümü reddediyor.