AB, yaza kadar nüfusun yüzde 70’ini aşılayabileceğini vurguladı

Dün Nice’de aşılama merkezi dışındaki kuyruklar (Reuters)
Dün Nice’de aşılama merkezi dışındaki kuyruklar (Reuters)
TT

AB, yaza kadar nüfusun yüzde 70’ini aşılayabileceğini vurguladı

Dün Nice’de aşılama merkezi dışındaki kuyruklar (Reuters)
Dün Nice’de aşılama merkezi dışındaki kuyruklar (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) İç Pazar Komiseri Thierry Breton, yeni tip korovirüse karşı geliştirilen AstraZeneca aşısının kullanımı, kısıtlanmak zorunda kalınmış olsa da, Rus aşısı Sputnik olmadan da AB’nin yeterli miktarda dozunun bulunduğunu ve gelecek yaza kadar yetişkin nüfusunun yüzde 70’ini aşılama hedefine ulaşacağını belirtti.
Breton, bu yılın başında aşılama kampanyalarının başlatılmasına eşlik eden başarısızlığın yaşandığı geçtiğimiz şubat ayından bu yana AB Komisyonu tarafından Avrupa’nın aşı üretme yeteneklerini güçlendirmek için oluşturulan özel bir bölümü yönetiyor.
Şarku’l Avsat da dahil olmak üzere bir dizi medya kuruluşunun katıldığı sanal bir basın konferansı düzenlendi. Breton, Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) AstraZeneca aşısı kullanımı ile çok nadir görülen kan pıhtıları arasında olası nedensel bir ilişki bulunduğuna yönelik uyarılarda bulundu. Aynı zamanda Avrupa ülkelerinin söz konusu aşının kullanımının belirli yaş grupları ile sınırlandırılmasına yönelik aldıkları kararların, yaz sonuna kadar yetişkin nüfusun yüzde 70’inin aşılanması hedefine ulaşılmasını etkilemeyeceğini belirtti. Breton, bu hedefe, Rus aşısı Sputnik olmadan da ulaşabileceklerini söyledi. Rus aşısının Avrupa’ya vadettiği miktarın yaz sonuna kadar hazır olmayacağı belirtilmişti.
Breton yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“En az 360 milyon doz aşının ve belki daha fazlasının, bu yılın ikinci çeyreği sona ermeden Haziran ortalarında, en az 420 milyon doz aşının ise Temmuz ortalarında teslim alacağımıza yönelik garantimiz var.”
Breton ayrıca “AstraZeneca’nın teslimini vaat ettiği 70 milyon dozu bir kenara bıraksak bile, hedefimize ulaşmak için yeterli miktarda dozumuz olacak” dedi. AB Komisyonu, bu hesaplamalarında, geçen yılın sonundan bu yana AB’ye aşı temin etmeye başlayan Pfizer-BioNTech, Moderna ve ABD şirketi Johnson&Johnson tarafından üretilen Janssen aşısına güveniyor. Tek dozda uygulanma avantajına sahip olan Janssen aşısının dozları önümüzdeki hafta itibariyle AB ülkelerine ulaşması bekleniyor.
Daha önce Fransa Maliye Bakanı olarak görev yapan ve bazı büyük teknoloji şirketlerinin yönetimini üstlenen Breton şunları söyledi:
“Hedefimize ulaşacağımıza yönelik bu iyimserlik, laboratuvarla sürekli iletişimlerimize ve AB ülkelerindeki 50’den fazla üretim tesisine yaptığımız ziyarete dayanıyor. Artık bu tesisler ve üretim imkanlarına yönelik net bir fikrimiz var. Aşı imalatında, üretim zinciri 70 gün ila 3 ay arasında değişen bir süreye ihtiyaç duyduğundan, yılın ikinci çeyreği bitmeden önce, teslim edilecek yeterli miktarda üretim yapmayı başaracağından eminiz.”
Breton’un ekibinin gerçekleştirdiği araştırma faaliyetleri, iki hafta önce bir İtalyan aşı üretim tesisinde 29 milyon doz AstraZeneca aşısının tespit edilmesine katkıda bulundu. Bu aşıların 16 milyonu AB toprakları içinde kaldı. AB Komisyonu daha önce, Breton’un talimatı ile AstaZeneca şirketinin Hollanda’daki tesisine üretilen temel aşı malzemelerinin İngiltere’ye ihracatına engel olmuştu.

30 milyon aşı dozu teslim edildi
Breton AstaZeneca şirketinin vadettiği 120 milyon aşı dozundan sadece 30 milyonunu teslim ettiğini açıkladı. Breton bu konu ile ilgili olarak “İngiltere’ye teslim edildiği gibi, anlaşmada belirtilen miktarlar bize de teslim edilmiş olsaydı, AB’deki aşılama yapılan nüfus oranı İngiltere’dekinden daha iyi olurdu” ifadelerini kullandı.
Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’nin kullanmaya başlamasının ardından Almanya ve Hollanda gibi bazı Avrupa ülkelerinin satın almaya başladığı Rus aşısı ile ilgili olarak, Breton şu ifadeleri kullandı:
“Rusya büyük bilim adamlarının kaynağıdır ancak üretim kapasitelerine ilişkin şüphelerimiz var. AB şu ana kadar, ihraç edilen 60 milyon doz dahil olmak üzere 190 milyon aşı dozu üretirken Rusya bugüne kadar sadece 20 milyon Sputnik aşısı üretebildi.”
Breton, Rus aşısının satın alınması imkânı konusunda Alman Sağlık Bakanı ile anlaştıklarına dikkat çekti. Bununla birlikte, Rus aşı üretim tesislerinin gerekli miktarları önümüzdeki yaz sonundan önce teslim etme imkanından şüphe duyarak, “Ancak belirlenen hedefimize ulaşmak için yeterli miktarda aşı dozumuz var” ifadelerini sözlerine ekledi. Breton, Avrupa’nın aşı üretim kapasitesinin bu yılın ikinci yarısının başı itibariyle aylık 130 milyon doza ulaşmasını bekliyor.
Breton, EMA’nın Rus aşısı üzerinde yaptığı ve önümüzdeki haftalarda veya aylarda sona ulaşabilecek olan inceleme ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu adımı memnuniyetle karşılıyoruz ancak tahminlerimiz, aşının kullanımının onaylanmasının ardından Rus şirketinin seri üretim sürecini başlatmak için 10 veya 12 aylık bir süreye ihtiyacı olacağı yönünde, bu süre bizim zamanla yarıştığımız bir zamana denk geliyor.”

 


ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)

ABD ordusu, bugün (Çarşamba), Ortadoğu’da konuşlandırılacak ilk tek yönlü saldırı tipi (kamikaze) insansız hava araçları (İHA) filosu için yeni bir görev gücü oluşturduğunu açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dört ay önce düşük maliyetli ve hızlı temin edilebilen İHA teknolojilerinin edinilmesi ve konuşlandırılmasını hızlandırma talimatının ardından Scorpion Strike (TFSS- Akrep Sokması) adlı görev gücünü hayata geçirdi.

CENTCOM’a göre bu görev gücü, sahadaki birliklere hızlı şekilde düşük maliyetli ve etkili saldırı İHA kapasitesi sağlamak amacıyla tasarlandı. Yeni görev gücü, Ortadoğu’da konuşlu olan “FLM–136 Lucas” tipi düşük maliyetli saldırı İHA’lardan oluşan bir filoyu şimdiden kurmuş durumda.

Lucas İHA’ları geniş menzile sahip ve otonom çalışacak şekilde tasarlandı. Fırlatma yöntemleri arasında “mancınık/katapolt”, roket destekli kalkış, yer sistemleri ve mobil platformlar bulunuyor.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, “Bu yeni görev gücü, yeniliği caydırıcılık unsuru olarak kullanmamızı sağlıyor. Müttefiklerimizi gelişmiş İHA yetenekleriyle donatmak, Amerikan askeri gücünü ve yeniliğini ön plana çıkarıyor, kötü niyetli aktörleri caydırıyor” dedi.

ABD basınına göre FLM-136 İHA’sı, İran’ın yaygın olarak kullandığı “Shahd 136” İHA’larını model alıyor. İran ve desteklediği milisler, bu İHA’larla ABD güçlerini ve ticari gemileri hedef aldı; Rusya ise aynı modeli Ukrayna’daki şehir ve birliklere saldırılarda kullandı.

Bu adım, İran’ın ABD’ye ait imha edilmiş İHA’ları taklit edip yeniden mühendislik yoluyla kendi versiyonlarını üretme taktiğini andırıyor. ABD’ye ait “RQ-170 Sentinel” gibi İHA’lar bu yöntemle kopyalanmıştı.

Yeni “FLM-136” İHA’sı tamamen otonom kontrol özellikli olup, insan müdahalesine neredeyse gerek duymuyor. Hedefe yönlendirme için sensörler ve yapay zekâdan yararlanıyor ve yaklaşık 6 saat boyunca uçabiliyor.

ABD’nin Ortadoğu’ya saldırı tipi İHA filosu konuşlandırması, yaklaşık iki yıl önce üç Amerikan askerinin, Ürdün’ün kuzeydoğusundaki bir üsse İran yapımı bir saldırı İHA’sı ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından geldi.

ABD ordusu, mali yıl 2026 sonunda tüm birimlerin küçük, tek yönlü saldırı İHA’larıyla donatılmasını hedefliyor.


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
TT

55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)

Meksika gizli operasyonlarla yakaladığı kartel liderlerini Donald Trump'ın baskısıyla ABD'ye teslim etti. 

Wall Street Journal'ın haberinde, çete liderlerinin gönderildiği operasyonlardan ilkinin 9 ay önce gerçekleştiği belirtiliyor. Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) eski direktörü Derek Maltz'ın mahkumları "Amerika'ya hoş geldiniz!" diye karşıladığı aktarılıyor. 

İkinci operasyonsa ağustosta yapıldı. Meksika yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısıyla toplamda 55 kartel liderini gönderdiği belirtiliyor. 

Mahkumlar arasında Meksika'nın en büyük suç örgütleri olan Sinaloa, Jalisco Yeni Nesil Karteli ve Zetas çetelerinden üst düzey isimlerin yer aldığı ifade ediliyor. 

ABD'ye iade edilenlerden biri de 1985'te DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'yı öldürmekle suçlanan Rafael Caro Quintero. 

Amerikalı yetkililer, mahkumların çoğunun Meksika'daki uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağına dair ilk elden bilgiler paylaşabileceğini bekliyor. Kara para aklama operasyonlarından uyuşturucu kaçakçılığında rüşvet alan siyasetçiler, ordu görevlileri ve finans sektörü yetkililerinin adlarının öğrenilebileceği ifade ediliyor.  

Tutukluların, ceza indirimi veya daha rahat hapishane koşulları karşılığında işbirliğine yanaşabileceğine dikkat çekiliyor.

55 kartel liderinin ABD'ye teslim edilmesi için yürütülen gizli operasyonlarda binlerce Meksikalı özel harekatçının görev yaptığı aktarılıyor. 

20 Ocak-2 Mayıs'ta DEA'in direktörlüğünü geçici olarak üstlenen Maltz, "Ajansımızın tarihinde hiç bu kadar çok sayıda kötü adamın Meksika'dan çıkarıldığını görmemiştik" diyor. ABD'ye teslim edilenler arasında paramiliter Zetas uyuşturucu çetesinin liderleri Miguel Angel ve Omar Trevino kardeşlerin de yer aldığını belirtiyor. 

Trump'ın uyuşturucuyla mücadele önlemlerinin artırılmaması halinde gümrük tarifelerini yükseltme tehdidinin, Meksika'nın mahkumları iade etmesinde önemli rol oynadığı yazılıyor. 

Meksikalı yetkililer, devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un bu hamleyle "ABD müdahalesinden kurtulduğunu" söylüyor. Uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının artırılmaması durumunda Amerikan ordusunun, Meksika'daki fentanil tesislerini ya da kartel liderlerini hedef alan drone saldırıları düzenleyerek ülkeyi "kaosa sürükleyeceğinden" endişelenildiği belirtiliyor.

Kaynaklar, ABD ve Meksika arasında üçüncü bir mahkum transferiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini de bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times