Deyrizor vilayetindeki evinden olan kırklı yaşlarındaki Sarah el-Cebel, (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) ve Dünya Gıda Programı’nın (WFP) son sınıflandırmasına göre) ülkesi Suriye’nin ‘açlık noktalarından’ biri haline geldiğini bilmiyor. Tıpkı Cebel gibi yerlerinden edilen yaklaşık 14 bin Suriyeli, Haseke şehrinin yaklaşık 30 km güneyindekiArişah Kampı’nda yaşıyor. Suriye’de yerinden edilenler, uluslararası kuruluşlar ve insani yardım bağışçıları tarafından sağlanan gıda yardımlarına bağımlı olmaları nedeniyle ağır insani koşullardan mustaripler.
Sarah el-Cebel, küçük bir çadırda, kalabalık ailesine yemek hazırlarken kendisiyle gerçekleştirdiğimiz konuşma sırasında göz yaşlarına hakim olamıyor. “Bugün aileme sadece bir ekmek yapacağım. Çünkü sağlanan yardım büyük bir aileyi doyurmaya yetmiyor” dedi.
Deyrizor’un doğu kırsalındaki el-Keşme kasabasından gelen 55 yaşındaki komşu Afife de yanan ateşin üzerine içerisinde patates olan ve 3 tane de yumurta kırdığı büyük bir tencere koyarak 7 kişilik ailesine yemek yapmaya çalışıyor. Aileler, soğuk kış aylarında da, bugünlerde 35 dereceye varan kavurucu sıcakta da aynı çadırın içinde yaşıyorlar.
Renkli bir ferace, gümüş renkli bir yelek giyen ve mavi bir kumaş parçasının sarılı olduğu siyah bir başörtüsü takan Afife bir yandan yemek yapmaya devam ediyor, bir yandan da yaşadıklarını anlatıyor:
“Kocamın hava saldırısında ölmesinin ardından çocuklarım öksüz kaldı. DEAŞ’ın hırsızlık suçlamasıyla ellerini kestiği 20 yaşında bir oğlum var. Hepimiz bu çadırın altında sağlanan yardımlarla yaşıyoruz.”
Geçen mart ayı sonunda yayınlanan bir raporda FAO ve WFP, savunmasız vatandaşları tehdit eden devam eden çatışmalar ve Kovid-19 pandemisi nedeniyle Suriye de dahil 20 ülkede milyonlarca ailenin açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtti. Rapora göre akut yetersiz beslenme, yerinden edilmelerin artması ve kötüleşen ekonomik durum, 10 yıllık savaşın yangınlarıyla parçalanan Suriye’de açlık riskini daha da artırdı.
Sarah el-Cebel, 5 kız ve 3 erkekten oluşan ailesi ile Deyrizor’un doğu kırsalındaki Aşare kasabasında yaşıyordu. Ölümcül bir hastalıkla boğuşan kocasının 2014 yılında vefat etmesinin ardından kocasının kardeşiyle evlenmek için 10 yıl süren çatışma sırasında ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Kocasının kardeşi de 2017 yılında düzenlenen bir hava saldırısında yaşamını yitirmiş.
Sarah, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Çekirdek aile 8 kişiyiz. En büyük kızım evlenip boşandı, 3 çocuklu ve benimle yaşıyor. İkinci kızımın da 3 çocuğu var. Yani sayımız 14” dedi. Herhangi bir gelir kaynağı bulunmadığını ve hiç kimsenin çocukların ihtiyaçlarını karşılamalarında kendilerine yardımcı olmadığını belirten Sarah sözlerine şöyle devam etti:
“Her ay iki gıda sepeti teslim alıyorum. Birini kendimize alıyorum ve ikincisini de yiyecek ve temel ürünler dışında ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri satın almak için biraz para kazanmak amacıyla satıyorum.”
Suriyeli Şamsa da mutfak olarak kullandığı ancak içerisinde tencere, tabak, kaşık ve yemek pişirme aletlerinin bulunmadığı çadırının önünde duruyor. Çadırda, boş şişelerin üst üste istiflendiği ve kutuların arasına büyük bir sepet yerleştirildiği görülüyor. Şamsa içinde bulundukları durumu şu sözlerle özetliyor:
“Birkaç günde bir yemek yiyoruz. Çünkü sağlanan yardım bizim için zar zor yeterli oluyor.”
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) logolu çadırlar Arişah gölüne bakıyor. Kuru ve tozlu rüzgarların ortasında çöp yığınları da çadırlarla birlikte dağılmış durumda. Bölgede, kamp sakinlerinin suyla doldurduğu devasa kırmızı tanklar görmek de mümkün.
Arişah Kampı sakinlerinin çoğu, Deyrizor kırsalından göç edenlerden, Mayadin ve Ebu Kemal kasabalarından gelenlerden oluşuyor. Bu iki kasaba, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e sadık düzenli güçlerin kontrol altında bulunuyor.
Kamp yöneticisi Zaher Garbi’ye göre 2016 yılında kurulan Arişah Kampı’nda 2 bin 700 aile, yani 14 bin yerinden edilmiş kişi yaşıyor. Çadır sayısı da 3 bin 200’e ulaşmış durumda. Şarku’l Avsat’a konuşan Garbi, UNHCR’nin kamp işlerini denetlediğini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Çocukları Kurtarın Vakfı’ndan (Save the Children) hamilelere ve annelere düzenli olarak aylık yiyecek sepetleri sağlanıyor. Ayrıca kuponlar veriliyor. Ekmek ise günlük olarak Blumont kuruluşu tarafından dağıtılıyor.”
Zaher Garbi ayrıca çok sayıda ailenin olduğunu ve aylık ödeneklerinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmadığını vurguladı.
2020 ortalarında Irak sınırındaki Til Koçer Sınır Kapısı’nın kapatılmasının ardından kamptaki insani krizin kötüleştiğini belirten Garbi, “Uluslararası yardımın çoğu, Til Koçer Sınır Kapısı’ndan geliyordu. Ancak bugün başkent Şam’dan Suriye Arap Hilali aracılığıyla sağlanıyor” dedi.
Haseke’deki Arişah Kampı’nda barınan 14 bin mülteci yardımların azalmasından şikayetçi
https://turkish.aawsat.com/home/article/2911201/haseke%E2%80%99deki-ari%C5%9Fah-kamp%C4%B1%E2%80%99nda-bar%C4%B1nan-14-bin-m%C3%BClteci-yard%C4%B1mlar%C4%B1n-azalmas%C4%B1ndan
Haseke’deki Arişah Kampı’nda barınan 14 bin mülteci yardımların azalmasından şikayetçi
Yaşam koşullarının bozulması, yerinden edilenlerin Deyrizor’daki evlerine dönmelerini engelliyor.
Haseke’deki Arişah Kampı’nda barınan 14 bin mülteci yardımların azalmasından şikayetçi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة