Mısır ve Sudan, Etiyopya'nın bilgi paylaşımı teklifini reddetti

Hartum yasal bir anlaşmada ısrar ederken, Kahire Etiyopya’nın teklifini kabul etmenin ikinci dolum işleminin onaylanması sayılacağını belirtti.

Nahda Barajı'nın geçen Haziran ayında çekilmiş bir uydu görüntüsü (Reuters)
Nahda Barajı'nın geçen Haziran ayında çekilmiş bir uydu görüntüsü (Reuters)
TT

Mısır ve Sudan, Etiyopya'nın bilgi paylaşımı teklifini reddetti

Nahda Barajı'nın geçen Haziran ayında çekilmiş bir uydu görüntüsü (Reuters)
Nahda Barajı'nın geçen Haziran ayında çekilmiş bir uydu görüntüsü (Reuters)

Mısır ve Sudan, Etiyopya'nın Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleştirmeyi planladığı Nahda (Rönesans/Hedasi) Barajı'nın ikinci dolum işlemine ilişkin ayrıntıları kendilerine bildirme ve işletme süreciyle ilgili teknik bilgi paylaşımı teklifini reddetti.
Hartum, Etiyopya'nın niyetini sorgulayarak bağlayıcı bir yasal anlaşma imzalama ihtiyacında ısrar ederken, Mısır Sulama Bakanlığı yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın teklifinin yanlışlıklar içerdiğini ve müzakere sürecini yansıtmadığını belirterek, teklifi kabul etmenin Mısır’ın ikinci dolum işlemini onayladığı anlamına geleceğini vurguladı.
Sudan Dışişleri Bakanı Meryem el-Mehdi, sosyal medyada gazetecilere dağıtılan bir bültende, Etiyopya'nın saatler önce Temmuz ve Ağustos aylarında barajın ikinci dolum işleminin detaylarını Sudan'a bildirme isteğini ilettiğini bildirdi. Aynı zamanda, Nahda Barajı'nın kapılarını test etmek için dünden itibaren yaklaşık 1,6 milyar metreküp su boşaltma işlemine başladığını aktardı. Sudanlı Bakan, hükümetinin bağlayıcı bir yasal anlaşma olmaksızın bilgi paylaşım teklifini reddettiğini açıkladı ve Etiyopya’nın adımını kınayarak, "Bağlayıcı bir yasal anlaşma olmaksızın herhangi bir bilgi paylaşımı Etiyopya'dan bir hibe veya sadaka gibi. Bunu her an durdurabilir veya karar verdiği gibi devam edebilir. Bu, tarımsal projelerimiz ve stratejik planlarımız için çok tehlikeli" dedi.
Bakan Mehdi açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Evet, Nahda Barajı'nın Sudan'a büyük bir faydası var ki bu durum belgelenmiş ve bilinen bir şey. Ancak rezervuarlarımızın zarar görmemesi ve barajdan istenen faydayı alabilmemiz için Etiyopya'nın ilk önce doldurma ve Nahda Barajı'nın maaşlarının işletilmesi hakkında bizimle bilgi alışverişinde bulunması gerekecek."
Temmuz 2020'de Etiyopya'nın ilk doldurmayı gizlice gerçekleştirmesini kınayan Mehdi, “Maalesef Etiyopya geçen yıl Temmuz 2020'de ilk dolumla ilgili bilgileri bizden gizledi. Şimdi ise bizi, dolum ve işletilmesi konusunda bizimle bir anlaşmaya varmadan hacim olarak üç kat daha fazla bir ikinci doldurma işlemi ile tehdit ediyor” diye konuştu.
Sürpriz Etiyopya teklifinin Addis Ababa hükümeti üzerindeki Sudan’ın ve bölgesel ve uluslararası baskının azaltılması girişimi olduğunu belirten Bakan Mehdi, Etiyopya'nın teklife bağlılığına ilişkin şüphelerini dile getirerek, “Ne kadar güvenilir oldukları şu anda Faşaka bölgesindeki topraklara sahip olduklarını iddia etmelerinden anlaşılıyor” dedi.
Sudanlı Bakan, Sudan'ın su tesislerinin herhangi bir ani Etiyopya eyleminden etkilenmesini önlemek için teknik önlemler almasını sağlayacak Nahda Barajı'nın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması gerektiği konusunda Sudan ve Mısır'ın tutumunu yineleyerek, "Önemli olan tek taraflı değil, hep birlikte barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varmak” dedi.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı Sözcüsü ise Mısır'ın, Nahda Barajı'nın doldurulmasının ikinci aşamasının uygulanmasına yönelik prosedürler hakkında veri alışverişi yapacak bir mekanizmanın oluşturulması çağrısında bulunan Etiyopya’nın teklifini reddettiğini aktardı. Açıklamada, söz konusu teklifin Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati'nin Etiyopyalı mevkidaşından aldığı bir mektupla iletildiği ve geçmiş yıllardaki müzakerelerin gerçeğini yansıtmayan birçok yanlışlığı ve iddiayı içerdiği vurgulandı. Sözcü, Etiyopya’nın teklifinin Nahda Barajı konusunda düzenlenen Afrika zirvelerinin kararlarıyla çeliştiğini belirterek, Nahda Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi konusunda bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca açıklamasında, "Etiyopya'nın teklifi, barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda bir anlaşmaya henüz varılmadan, bu yaz doldurmanın ikinci aşaması için Mısır'dan onay almaya yönelik bir girişimden ibarettir” dedi.
Sözcü, Mısır'ın Etiyopya tarafından alınan herhangi bir tek taraflı önlemi reddettiğini ve Etiyopya'nın Sudan ve Mısır’a yönelik oldu bitti stratejisi ile emrivaki yapma çabalarına siyasi ve teknik kılıf sağlayan formül ve anlaşmaları kabul etmeyeceğini vurguladı. Son olarak Sözcü, Mısır'ın 2015 yılında imzalanan İlkeler Beyannamesi Anlaşması hükümlerinin uygulanması çerçevesinde Nahda Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi konusunda yasal bir anlaşmaya varma konusundaki tutumuna bağlı kaldığını belirtti. Mısır'ın on yıllık müzakereler boyunca sürece katılmaya devam ettiğini ve baraj üzerinde üç ülkenin çıkarlarını ve haklarını göz önünde bulunduracak bir anlaşmaya varmak için büyük bir esneklik gösterdiğini vurgulayan Sözcü, “Şimdi Etiyopya'nın tutumundan vazgeçmesi ve istenen anlaşmaya varmak için gerekli siyasi iradeyi göstermesi gerekiyor” dedi.

Etiyopya’dan çağrı
Etiyopya Su, Sulama ve Enerji Bakanı Sileshi Bekele ise dün Mısır ve Sudan’a, Etiyopya'da yağışlı mevsimde barajın ikinci aşama su dolum işlemine başlamadan önce veri paylaşımı amacıyla barajı işletecek şirketler konusunda öneride bulunmaları çağrısında bulunmuştu.
Bakan Bekele, Facebook hesabından yaptığı açıklamada bu adımın, Afrika Birliği (AfB) himayesinde Nahda Barajı müzakereleri sonuçlanıncaya kadar üç taraf arasında bilgi alışverişi ve güven artırıcı önlemler için uygun düzenlemelerin yapılmasını hızlandıracağını belirtti. Mısır ve Sudan’a iletilen iki mektupta Etiyopya hükümeti, koordinatörlerin ilk toplantısına Addis Ababa'da veya video-konferans yoluyla ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Bakanı Bekele, yaklaşan yağmur mevsimi ile birlikte Nahda Barajı'nın inşasının tamamlanmasında ilerleme kaydedildiğini belirterek, üç ülkenin önemli ve etkili iletişimler gerçekleştirme konusunda Etiyopya ile çalışması gerektiğini vurguladı.
Bakanlığa göre iki mektupta, 2015 yılında üç ülke arasında imzalanan İlkeler Beyannamesine uygun olarak Nahda Barajı'nın doldurulmasının ilk aşamasına ilişkin kurallar ve yönergeler konusunda derhal bir anlaşma imzalanmasının önemi vurgulandı. Ayrıca bu adımın, taraflar arasında güven oluşturmak için iyi bir fırsat oluşturacağı belirtildi.
Kongo’nun başkenti Kinşasa’da geçen hafta üç ülke arasında gerçekleşen görüşmeler başarısız oldu. Sudan ve Mısır, turun başarısızlığını "Etiyopya uzlaşmazlığı" olarak adlandırdıkları duruma bağlayarak, Etiyopya’nın iki ülkenin uluslararası arabulucuları dahil etme önerisini reddettiğine ve barajı  bağlayıcı bir anlaşma imzalanmadan ikinci kez doldurma konusundaki ısrarına dikkat çektiler. Mısır Sulama Bakanı dün, Etiyopya uzlaşmazlığının müzakerelerin başarısız olmasının nedeni olduğunu belirterek, "Mısır ve Sudan, ülkelerin isteklerini karşılayacak ve tüm taraflar için adil ve yasal olarak bağlayıcı bir anlaşmaya ulaşmak için büyük bir esneklik gösterdi” dedi. 
Mısır Dışişleri Bakanlığı'nda Afrika İşleri'nden Sorumlu eski Bakan Yardımcısı Büyükelçi Mona Ömer, Etiyopya'nın Mısır ve Sudan'a yaptığı teklife ilişkin yaptığı açıklamada, teklifin daha ​​fazla ilerlemek için zaman kazanma ve önceki çabaları hiçe saydığını gösteren bir girişim olduğunu ifade etti. Şarku’l Avsat’a  konuşan Ömer şunları kaydetti:
“Son 10 yıl içinde uzman komiteler oluşturuldu ve ayrıca, başlangıçta Addis Ababa'nın onayına rağmen, bu uluslararası raporları tanımayan Etiyopya'nın onayıyla ilgili uluslararası ofisler tarafından oluşturulan raporlar var” dedi. Ömer ayrıca, "Etiyopya bu konuda herhangi bir veri sağlamadan bu göstermelik uygulamalarla dünyaya baraj krizinde işbirliği yaptığını göstermek istiyor. Mısır daha önce veriler istedi ancak Addis Ababa bunu reddetti. Etiyopya tarafından istenen anlaşma, Mart 2015'te imzalanan İlkeler Beyannamesi hükümlerine uyulması ile olacak. Addis Ababa bu anlaşma ile suyun yönetiminde Mısır ve Sudan ile işbirliği yapmayı ve iki aşağı havza ülkesine zarar vermemeyi kabul etti” dedi.
Kinşasa görüşmelerinde Etiyopya’nın itirazıyla karşı karşıya kalan öneriler arasında, üç ülke arasında arabuluculuk yapmak için Afrika Birliği'ne başkanlık eden Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin önderliğinde ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletleri (BM) içeren uluslararası dörtlü komite oluşturulması teklifi yer aldı. Addis Ababa ayrıca müzakere sürecini geliştirmeyi ve önerilen devletlerin ve tarafların müzakerelere gözlemci olarak katılmalarını sağlamayı reddetti.
Mısır Bakanlar Kurulu’na göre Mısır Sulama Bakanı dün, Mısır'da su sektörünün karşılaştığı zorlukların büyüklüğüne, özellikle nüfus artışı, iklim değişiklikleri ve Etiyopya tarafının barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda üstlendiği tek taraflı önlemlere dikkati çekti. Bakanlar Kurulu yaptığı açıklamada, “Sulama Bakanlığı su sorunlarıyla başa çıkmak ve su sisteminin maruz kaldığı herhangi bir acil durumla mücadele etmek için hazırlıklı olmayı artırmayı amaçlayan birçok büyük ulusal projenin uygulanması yoluyla bu tür zorluklarla başa çıkmak için büyük çaba sarf ediyor” dedi.
Mısır Temsilciler Meclisi'nin (Parlamento) İnsan Hakları Komitesi uluslararası topluma çağrıda bulunarak, Mısır'ın meşru su haklarına ilişkin insani hakkı konusunda net bir pozisyona sahip olmasını ve diğer taraflarca alınan yasadışı önlemlerle bölgesel barış ve güvenliği tehdit edecek durumlara müsamaha göstermemesini talep etti. Komite tarafından önceki akşam yapılan açıklamada, “Adil ve yapıcı müzakereler baraj krizini çözmek için en iyi yol olacak. Mısır ve Sudan barajın işletilmesine ilişkin adil bir çözüm bulmayı teklif etmesine rağmen Etiyopya hükümetinin tutumu müzakere sürecinde durumun tırmanmasının nedeni oluyor” ifadeleri yer aldı.

 


Gazze… Uzun süreli bir ateşkes mi, yoksa iki aşamalı bir ateşkes mi?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek dağıtımı için bekleyen Filistinliler, 29 Nisan 2025. (AP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek dağıtımı için bekleyen Filistinliler, 29 Nisan 2025. (AP)
TT

Gazze… Uzun süreli bir ateşkes mi, yoksa iki aşamalı bir ateşkes mi?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek dağıtımı için bekleyen Filistinliler, 29 Nisan 2025. (AP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da yemek dağıtımı için bekleyen Filistinliler, 29 Nisan 2025. (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi Filistinli kaynaklar dün yaptıkları açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesle ilgili olarak önümüzdeki günlerde bir müzakere turunun beklendiğini belirtti. Kaynaklar, bunun önemli olduğunu ve İsrail, Hamas ve hatta ABD yönetimi de dahil olmak üzere tüm tarafların ‘tutumlarında kararlı’ olması halinde olası bir anlaşmaya varılabileceğini belirtti.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, önümüzdeki turda esas olarak Kahire ve Doha'daki bir önceki turda müzakere edilen önerilerin ele alınacağını açıkladı. Kaynaklar, Hamas’ın arabulucular tarafından kendisine sunulan önerilerle ilgili olarak kendi içinde derinlemesine bir çalışma yürüttüğünü ve bazı Filistinli gruplarla kendilerine sunulan önerileri müzakere ettiğini bildirdi.

Müzakerelerin detayları hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, önümüzdeki toplantılarda ABD'nin önemli bir rol oynayacağını ve İsrail'in bir anlaşmaya varılması yönünde baskı görmesini beklediklerini ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Hamas'ın daha fazla taviz vermesi için arabuluculara baskı yapıyor. 

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları, hareketin delegasyonunun en az beş yıllık uzun vadeli bir ateşkes, esirlerin tek seferde takası, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, yeniden inşa, kuşatmanın kaldırılması, durumun 2 Mart öncesine döndürülmesi ve Mısır'ın vizyonu çerçevesinde Gazze Şeridi'nin işlerini yönetmek üzere bağımsız kişilerden oluşan ve Toplum Destek Komitesi olarak bilinen yerel bir komitenin kurulmasına dayanan vizyonunu sunduğunu söyledi.

Kaynaklar, o dönemde Hamas heyetine önerilenin birbiriyle bağlantılı iki aşamalı bir ateşkes olduğunu, ilk aşamanın altı ila sekiz ay arasında olacağını ve ikinci aşamanın başlangıcı olarak Amerikan garantisi verileceğini bildirdi.

İlk aşama İsrailli esirlerin yarısının serbest bırakılmasını içerecek, açık ve net Amerikan garantileriyle Gazze Şeridi'ndeki savaşın tamamen sona ermesini, kuşatmanın kaldırılmasını, yeniden inşayı ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmeyi öngören ikinci aşamaya geçişi sağlayacaktı.

) Serbest bırakılan İsrailli esirler, Başkan Donald Trump'ın göreve başlamasının 100’üncü günü münasebetiyle 28 Nisan'da Tel Aviv'de düzenlenen bir etkinlik sırasında Gazze Şeridi'nde halen tutulan esirlerin aileleriyle birlikte (AP)Serbest bırakılan İsrailli esirler, Başkan Donald Trump'ın göreve başlamasının 100’üncü günü münasebetiyle 28 Nisan'da Tel Aviv'de düzenlenen bir etkinlik sırasında Gazze Şeridi'nde halen tutulan esirlerin aileleriyle birlikte (AP)

Kaynaklara göre İsrail ve ABD, daha kısa sürede bir anlaşmaya varılmasının önünde engel teşkil eden bazı koşullar belirledi ve bu koşulların, bir anlaşmaya varılmasına olanak sağlayabilecek şekilde, bunun için büyük çaba sarf eden arabulucularla sürekli iletişim yoluyla çözülmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Söz konusu koşullar özellikle ‘direniş silahı’ ile ilgili terminoloji meselesi ve bu silahın yeteneklerinin akıbeti hakkında.

Kaynaklar, Toplum Destek Komitesi’nin yeniden teyit edildiğini ve ateşkes yürürlüğe girer girmez çalışmalarına başlayacağını belirtti. Bu arada, insani ve uluslararası yardım kuruluşlarından gelen insani yardımlar Arapların gözetiminde taşınacak ve teslim edilecek.

Bir hafta önce Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları, Mısır-Katar önerisinin Hamas heyetine sunulduğunu, bu önerinin her iki tarafın da askeri eylemleri durdurması ve ilk aşama olarak bazı ölü ve diri esirlerin takası karşılığında altı aylık geçici ateşkes anlaşmasına varılmasını öngördüğünü söyledi.

Kaynaklara göre altı ay boyunca tam bir ateşkes anlaşması müzakere edilecek, Kahire'de düzenlenen son acil durum” zirvesinde Arap ülkeleri tarafından oybirliği ile kabul edilen Mısır planına göre ertesi güne ilişkin düzenlemeler ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşası görüşülecek ve her iki taraftan tüm esirler takas edilecekti.

O dönemde kaynaklar, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin Hamas heyetinin liderleriyle bir araya geldiğini duyurdu.

Kaynaklar, Mısır-Katar önerisinin yakın zamanda, özellikle de Katar Başbakanı'nın Washington ziyareti ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile görüşmesi sırasında her iki tarafça ABD'ye sunulduğunu belirtti.

Gerçekler

Hamas'ın 5 yıllık ateşkes vizyonu

Hamas en az beş yıllık uzun vadeli bir ateşkes, tek seferde tüm esirlerin değişimi, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, yeniden inşa ve kuşatmanın kaldırılmasına dayanan bir vizyon sundu.

Bunun karşılığında Hamas'a, birbiriyle bağlantılı iki aşamalı bir ateşkes önerildi; ilk aşama altı ila sekiz ay sürecek ve ikinci aşamanın başlangıcı olarak Amerikan garantisi verilecekti.