Mısır ve Tunus Libya halkını desteklemedeki kararlılıklarını ve dış müdahalenin durması gerektiğini vurguladılar

Sisi, Arap ülkelerinin rolünün aktifleştirilmesi gerektiğini vurgularken Said, ülkenin birliğini savundu

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, dün başkent Kahire'deki İttihadiye Sarayı'nda Tunus Cumhurbaşkanı Said’i ağırladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, dün başkent Kahire'deki İttihadiye Sarayı'nda Tunus Cumhurbaşkanı Said’i ağırladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Tunus Libya halkını desteklemedeki kararlılıklarını ve dış müdahalenin durması gerektiğini vurguladılar

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, dün başkent Kahire'deki İttihadiye Sarayı'nda Tunus Cumhurbaşkanı Said’i ağırladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, dün başkent Kahire'deki İttihadiye Sarayı'nda Tunus Cumhurbaşkanı Said’i ağırladı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, dün başkent Kahire’de Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’i ağırladı. İki liderin görüşmesinde birçok dosya ele alınırken bunların başında Libya'daki siyasi durum vardı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Tunuslu mevkidaşı Said, Libya halkının ‘ülkelerini yönetme mekanizmalarını’ tamamlaması, dış müdahalenin durması ve paralı askerlerin ülkeden çıkması gerektiğinin altını çizdiler.
Sisi, başkentin Heliopolis banliyösündeki İttihadiye Sarayı'nda (Cumhurbaşkanlığı) dün Kahire'ye gelen Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i kabul etti. Said için resmi bir karşılama töreni düzenlendi. Törende şeref kıtası selamlandı, milli marşlar çalındı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi açıklamasında, iki liderin, ortak koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladıklarını belirtti. Radi açıklamasında ayrıca, iki liderin, Mısır ve Tunus'un komşusu oldukları Libya ile geniş bir sınırı paylaşmalarından ötürü Libya krizindeki son gelişmeleri ele aldıklarını söyledi. Radi’nin açıklamasına göre, Sisi ve Said, yeni Libya yönetiminin oluşturulmasından duydukları memnuniyeti dile getirirken Mısır ve Tunus’un, ‘ülkelerini yönetme mekanizmalarını tamamlamaları, milli servetlerini ve kurumlarını korumak için barış ve istikrarın temellerini sağlamlaştırmaları’ amacıyla kardeş Libya halkını desteklemeye devam edeceğini teyit ettiler. İki lider, Libya'daki her türlü dış müdahaleyi, ülkedeki gidişatın doğru yola sokulmasına ve ülkeyi inşa, kalkınma ve istikrar beklentilerine hazırlamaya katkıda bulunacak şekilde durdurmaya çalıştıklarını da vurguladılar.

Sisi ve Said, ortak bir basın toplantısı düzenledi
Cumhurbaşkanları Sisi ve Said, ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Bu basın toplantısında Sisi, görüşmelerde Arap ülkelerinin Libya krizindeki rolünün etkinleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Mısır Cumhurbaşkanı ayrıca, “Yeni Libya yönetimine, geçiş sürecini yönetebilmesi ve bu yılın sonunda yapılması planlanan seçimlerin belirlenen tarihte gerçekleştirilmesi için her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu teyit ettik” dedi.
Sisi, Said ile Libya’daki dış müdahaleye son verilmesinin yanı sıra, tüm yabancı güçlerin, paralı askerlerin, savaşçıların ve teröristlerin, arzu edilen istikrarın yeniden sağlanmasını garanti edecek ve egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve kardeş Libya halkının sahibi olduğu zenginlikleri koruyacak şekilde ülkeden çıkarılması gerektiğini de konuştuklarını açıkça dile getirdi.
Tunus Cumhurbaşkanı Said ise basın toplantısında, ikili ve bölgesel ilişkilerle ilgili temel ilkeler konusunda Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile hemfikir olduklarını belirtti. Said, “Mısır’ın su güvenliğinden ödün vermeyi asla kabul etmeyeceğiz. Adil çözümlere ulaşmayı umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Tunus Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm dünyaya, Mısır'ın ulusal güvenliğinin bizim güvenliğimiz olduğunu ve Mısır'ın herhangi bir uluslararası forumdaki konumunun bizim konumumuz olacağını bir kez daha yineliyorum. Libya'nın bölünmesine yer olmadığını vurgulayarak, ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasını destekliyoruz.”
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, dün yaptığı açıklamada, ülkesi ile Türkiye'yi birleştiren ortak çıkarların, mevcut Başkanlık Konseyi ve başkent Trablus'a dönüşünde son yurtdışı ziyaretlerini savunan Abdulhamid Dibeybe başbakanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti döneminde de korunacağını belirtti.
Menfi aynı zamanda üst düzey bir hükümet heyetinin, Türkiye’ye ‘karşılıklı anlaşmaları ele almak, tartışmak ve iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirmek için’ iki günlük resmi bir ziyarette bulunacağını belirtti. Türkiye'nin yeni Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz ile yaptığı görüşmede Menfi, Türk şirketlerinin, ülkedeki kriz nedeniyle durdurulan faaliyetlerini tamamlamak üzere Libya’ya geri dönmesi ve yeniden yapılanma projelerine katkıda bulunmasının önemini vurguladı.
Türkiye’nin Trablus Büyükelçisi Yılmaz ise ülkesinin Başkanlık Konseyi ve Ulusal Birlik Hükümeti’nin çalışmalarını desteklemeye devam edeceğinin altını çizdi. Pakistan’ın Trablus Büyükelçisi Reşad Cavid ile de görüşen Menfi, Pakistan’ın ülkesinin siyasi yönetimine verdiği desteğe övgüde bulundu. Menfi, iki ülke arasındaki ortak iş birliği mekanizmaları için en yakın zamanda bir vizyon belirleme sözü verdi.

Dibeybe, dayanışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ‘savaşı önlemek ve Libya'da istikrarı sağlamak için dayanışmaya ihtiyaç olduğunu’ vurgulayarak daha önce yaptığı yurtdışı ziyaretlerini savundu.
Bir diğer gelişmede ise Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) Hukuk Komitesi tarafından, anayasa referandumu ve başkanlık seçimleri anayasal temelini görüşmek üzere Tunus’ta yapılan ve üç gün süren toplantı sona erdi. Toplantı sonucunun gelecek hafta LSDF’ye sunulması bekleniyor. Hukuk Komitesi üyeleri, anlaşmazlık yaşanan konulardan biri olan başkanın doğrudan halk tarafından mı yoksa Temsilciler Meclisi tarafından mı seçileceği konusundaki anlaşmazlığın çözülemediğini söylediler.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) tarafından dün yapılan açıklamada, Hukuk Komitesi üyelerinin mevcut anlaşmazlıkların üstesinden gelebildikleri ve seçimlerin anayasal temeli ile ilgili fikir birliğine varabildikleri’ belirtildi.
UNSMIL Başkanı Jan Kubis, Hukuk Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada, “Seçimlerin anayasal temeli için önemli ilkeler ve yöntemler üzerinde anlaşmaya vararak son birkaç günde çok şey başardınız. Bu çalışmanın yoğun tartışmaların bir meyvesi olduğunu ve sık sık yaşanan anlaşmazlıkların üstesinden gelmek zorunda kaldığınızı biliyorum” ifadelerini kullandı.

Kubis, ulusal seçimleri düzenlemeye kararlı
Kubis ayrıca, Komite üyelerini tartışmalarını bir araya getirmenin en uygun yolunu bulmaya ve raporlarını LSDF’ye sunmaya çağırdı. UNSMIL, LSDF tarafından onaylanan yol haritası çerçevesinde 24 Aralık'ta yapılması planlanan ulusal seçimleri düzenlemeye kararlı olduğunu bir kez daha vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, dün Kubis ile Libya krizinin çözümüne ilişkin yol haritasının uygulanması konusunu görüştü.
Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ve Rus haber ajansı Sputnik tarafından aktarılan bir açıklamaya göre, iki taraf, yeni Libya yönetiminin, LSDF tarafından Kasım 2020'de kabul edilen Libya krizinin çözümüne ilişkin yol haritasını uygulamada karşılaştığı sorunları ele aldı. Açıklamada ayrıca, ‘BM’nin, Libya’nın birliğine ve bütünlüğüne saygı ilkeleri çerçevesinde, ülkedeki krize çözüm bulmada ilerleme kaydedilmesinde oynadığı role odaklanarak uluslararası çabaları güçlendirmesinin’ önemi vurgulandı.
Açıklamada, Moskova’nın ‘Libya’da, tüm siyasi tarafların katılımıyla kapsamlı bir diyalog başlatarak krizin çözülmesi ilkesine bağlı kalmaya devam ettiğinin’ altı çizildi.

 


Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
TT

Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)

Gazze Şeridi’nde şu anda tıkanma yaşayan ateşkes anlaşması, Hamas’ın ikinci aşamada öngörülen idari ve güvenlik düzenlemelerine ilişkin çekinceleri ve kamuoyuna yansıyan talepleriyle yeniden gündeme düştü. Bu gelişme, ABD’den ikinci aşamaya geçiş konusunda ‘perde arkasında’ yürütülen çabalara dair açıklamaların yapıldığı bir döneme denk geldi.

Hamas’ın dün açıkladığı ve silahsızlanma, barış konseyi, istikrar güçleri ile Gazze Şeridi’nin yönetimi için bir komite oluşturulmasına ilişkin dört ana başlığı içeren bu çerçeveye dair değerlendirmelerde görüş ayrılığı yaşanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan bazı uzmanlar, söz konusu taleplerin ikinci aşamaya geçişi zorlaştıran krizleri ortaya koyduğunu ve hareketin üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik manevralar olduğunu savunurken, diğerleri ise İsrail kaynaklı engellere rağmen Hamas’ın anlaşmayı uygulama konusunda ciddiyetini yansıttığı görüşünü dile getiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve geçtiğimiz ekim ayında Gazze’de ateşkes sağlanmasına temel oluşturan barış planı, başkanlığını Trump’ın üstleneceği bir barış konseyi kurulmasını, bu konseyin Filistinli teknokratlardan oluşan bir komiteyi denetlemesini, Hamas’ın silahsızlandırılmasını, savaş sonrası Gazze yönetiminde rol almamasını ve istikrar güçlerinin konuşlandırılmasını öngörüyor.

Hamas’ın Gazze’deki lideri Halil el-Hayye, hareketin kuruluşunun 38. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, silahın işgal altındaki halklar için uluslararası hukukla güvence altına alınmış bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın korunmasını ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını güvence altına alan her türlü önerinin incelenmesine açık olduklarını ifade etti.

El-Hayye, Trump planında yer alan ve ABD Başkanı’nın liderliğinde kurulması öngörülen barış konseyinin görevinin, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek, finansmanı sağlamak ve Gazze Şeridi’nin yeniden imarını denetlemek olduğunu vurguladı. Filistinliler üzerinde ‘her türlü vesayet ve manda uygulamasını’ ise reddettiklerini söyledi.

Gazze Şeridi’nin yönetimi için Filistinli bağımsız isimlerden oluşan bir teknokratlar komitesinin derhal kurulması çağrısında bulunan el-Hayye, Hamas’ın tüm alanlardaki yetkileri bu komiteye devretmeye ve görevlerini kolaylaştırmaya hazır olduğunu kaydetti. Kurulması planlanan uluslararası gücün görevinin ise Gazze sınırlarında ateşkesi korumak olması gerektiğini vurguladı.

El-Hayye ayrıca, arabuluculara ve özellikle ‘temel garantör’ olarak nitelendirdiği ABD yönetimi ile Başkan Trump’a, İsrail’i anlaşmaya saygı göstermeye ve uygulamaya zorlamak için çalışmaları, anlaşmanın çöküşe sürüklenmesine izin vermemeleri çağrısında bulundu.

asdfr
Başlarında yük taşıyan kadınlar, Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilmiş Filistinlilere barınak sağlamak için temizlenmiş araziye kurulan çadırların önünden geçiyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk geçen hafta yaptığı açıklamada, ateşkesin ilan edilmesinden bu yana Gazze’de sarı hattın gerisinde kalan bölgede 350’den fazla İsrail saldırısının belgelendiğini ve en az 121 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Öte yandan Hamas liderlerinden Raid Saad, cumartesi günü İsrail’in Gazze’de aracını hedef alan saldırısında öldürüldü.

İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi amaçlayan planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalışmalar yürüttüğünü ve çok uluslu uluslararası gücün gelecek aydan itibaren bölgede göreve başlamasının planlandığını belirtti. İsrail Yayın Kurumu’na göre, ABD’li yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

İsrail Kanal 14 televizyonu, kasım ayının sonlarında yaptığı bir haberde, ABD’nin uluslararası istikrar gücünün Gazze’de konuşlandırılması için tarih olarak ocak ayının ortasını belirlediğini, nisan ayı sonunu ise bölgedeki silahsızlanma sürecinin tamamlanması için nihai takvim olarak öngördüğünü aktarmıştı. Kanal, bu hedeflerin gerçeklikten kopuk bir beklenti olduğunu ve sürecin yeniden ertelenebileceğini kaydetmişti.

El-Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail meseleleri uzmanı olan Mısırlı analist Dr. Said Ukkaşe, Hamas’ın ortaya koyduğu çerçevenin ikinci aşamada ilerleme ihtimalinin zayıf olduğunu gösterdiğini ve bunun daha fazla İsrail saldırısını tetikleyebileceğini savundu. Ukkaşe, bu tutumun, tehlikeli koşullar altında ilerleyen ikinci aşama yükümlülükleri öncesinde Hamas üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik ‘manevralar’ olduğunu ifade etti.

Hamas dosyasına odaklanan Filistinli siyaset analisti İbrahim el-Medhun ise İsrail’in anlaşmayı sabote etmeye yönelik tekrarlanan engellerine rağmen ikinci aşamaya geçilmesi ve uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Silah meselesine ilişkin olarak Hamas’ın, Filistin iç kamuoyunda derinlemesine bir diyalog yürüttüğünü, Kahire’deki arabulucularla da şeffaf ve açık görüşmeler yaptığını belirten el-Medhun, tüm taraflarca kabul edilebilecek bir vizyonun şekillenebileceğini ve hareketin barış güçlerinin varlığına açık olduğunu söyledi.

Hamas’ın ortaya koyduğu bu çerçeveye arabulucuların henüz yorum yapmadığı bir ortamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, İngiliz mevkidaşı Yvette Cooper ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze’de geçici bir uluslararası istikrar gücünün konuşlandırılmasının önemini vurguladığını bildirdi. Abdulati, ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve Trump planının ikinci aşamasına ilişkin yükümlülüklerin uygulanmasının önemine dikkat çekti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Sir Bani Yas Forumu’na katılımı sırasında konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesinin gerekliliğini ve uluslararası istikrar gücünün oluşturulmasının önemini yineledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, cuma günü gazetecilere Gazze anlaşmasındaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, “Barış anlaşmasının ikinci aşamasına yönelik olarak şu anda perde arkasında çok sayıda sessiz planlama yürütülüyor… Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Wall Street Journal gazetesi, cumartesi günü yetkililere dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin Gazze Şeridi’nde istikrarı sağlamak amacıyla bir ABD’li generalin komutasında 10 bin askerden oluşan çok uluslu bir güç oluşturmayı hedeflediğini aktardı. Haberde, bazı ülkelerin, gücün görev kapsamının Hamas’ın silahsızlandırılmasını da içerebileceğine yönelik çekinceleri nedeniyle henüz asker göndermediği belirtildi.

Gazete ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Gazze’de konuşlandırılması planlanan bu güç için yaklaşık 70 ülkeden askerî veya mali katkı talebinde bulunduğunu, ancak yalnızca 19 ülkenin asker göndermeye ya da ekipman ve lojistik destek gibi farklı şekillerde katkı sunmaya istekli olduğunu yazdı.

Ukkaşe, Trump’ın 29 Aralık’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı görüşmede ikinci aşamanın başlatılması için baskı kuracağını öngörerek, İsrail’in bu aşamaya girmeyi kabul edeceğini ancak çekilmelerin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin süresiz biçimde uzayabileceğini söyledi.

El-Medhun ise Kahire’nin İsrail kaynaklı engellerin farkında olduğunu ve anlaşmanın başarısızlığa uğramasına yol açabilecek muhtemel İsrail gerekçelerini ortadan kaldırmak için ikinci aşamaya geçişin hızlandırılmasını talep edeceğini ifade etti.


Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.