Austin’in Tel Aviv'deki görüşmelerinin gündemi Filistin seçimleri

Üst düzey yetkililer, Hamas’ın seçimi kazanma riskinden ilgili endişeli

İsrail Savunma Bakanlığı'nda, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin için dün düzenlenen resmi karşılama töreni  (AP)
İsrail Savunma Bakanlığı'nda, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin için dün düzenlenen resmi karşılama töreni  (AP)
TT

Austin’in Tel Aviv'deki görüşmelerinin gündemi Filistin seçimleri

İsrail Savunma Bakanlığı'nda, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin için dün düzenlenen resmi karşılama töreni  (AP)
İsrail Savunma Bakanlığı'nda, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin için dün düzenlenen resmi karşılama töreni  (AP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in dün (Pazar) İsrail'deki görüşmesi sırasında ele aldığı konular arasında Ortadoğu'daki durum ve ikili ilişkilerle ilgili birçok konuya ek olarak, Filistin milletvekili seçimleri de geniş yer aldı. Bakan Austin, ABD Başkanı Joe Biden'ın 20 Ocak'ta göreve gelmesinin ardından İsrail'e ilk ziyareti.
Tel Aviv'deki kaynaklar, İsrail Güvenlik Bakanı Benny Gantz ve Austin'le görüşen İsrail güvenlik teşkilatındaki üst düzey yetkililerin, yaklaşan seçimlerin Filistin Yönetimi'nin geleceğine ilişkin sonuçları ve Hamas'ın seçimi kazanması durumunda Filistin yönetimi ile İsrail arasındaki ilişkilerin bozulması riskine ilişkin endişeleri ele aldıklarını bildirdi. İsrailli yetkililer, Filistin yönetiminin Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi ile yürüttüğü faaliyetleri, iki otorite arasındaki ilişkilere yönelik güveni ortadan kaldırabilecek ve bölgeyi gerilime itebilecek ölümcül bir darbe olarak değerlendirdiler. Ancak Bakan Austin’in açıklamalarında bu endişeye değinmediği kaydedildi.
 Austin,  Avrupa ülkeleri turunun bir parçası olarak iki günlük bir ziyaret kapsamında İsrail'e geldi. Bakan Austin İsrail'in ardından Almanya, İngiltere ve Belçika'yı ziyaret ederek Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp Karrenbauer, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace ile görüşecek.
Austin, Tel Aviv'deki görüşmesinde başta İran'ın etkisi ve Ortadoğu'ya hakim olma girişimi, İran'ın Suriye'deki askeri konumu ve Hizbullah'a askeri desteği olmak üzere, yaklaşan Filistin yönetimi seçimleri konusunda İsrail'deki endişeler ve Hamas'ın Batı Şeria'da seçimleri kazanma olasılığı konularını ele aldı.
İsrail merkezli Maariv gazetesi dün, ABD Savunma Bakanı'nın İsrail’i ziyaretinin, İsrail Savunma Bakanı Gantz'ın ve özellikle ABD nükleer anlaşma dosyasına olası bir geri dönüş çerçevesinde İran ile müzakerelerine yeniden başladığı için bu görüşmeye büyük önem veren ülkedeki güvenlik kurumunun daveti üzerine geldiğini bildirdi. Gantz, söz konusu dosyada İsrail'in ve bölgedeki diğer ülkelerin çıkarlarına zarar vermeyen bir anlaşmaya varmanın son derece zor olduğunu düşünen başbakandan farklı bir tavırda olduğunu kasıtlı olarak ifade etti. Gantz, Austin ile görüşmesinin ardından, "İsrail, ABD'yi başta İran olmak üzere tüm savaş cephelerinde tam bir ortak olarak görüyor" dedi. Ayrıca, Tahran'daki mollaların rejiminin küresel güvenlik, Ortadoğu ve İsrail devleti için stratejik bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Bakan Gantz, İran ile imzalanan herhangi bir anlaşmanın dünyanın ve ABD'nin hayati çıkarlarına hizmet etmesini, bölgede nükleer silahlanma yarışını önlemesini ve İsrail devletini korumasını sağlamak için ABD’li ortaklarla çalışmaya devam edeceğine dair söz verdi.
Austin ise, ABD'nin İsrail'in istikrarının ve güvenliğinin korunmasına ilişkin bağlılığını vurguladı. Austin, Gantz ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Washington ile Kudüs arasındaki ilişki, istikrar ve bölgesel güvenlik için gerekli ve önemli. Ayrıca istikrarlı, ayrılmaz ve güvene dayalı” dedi. Bu güveni güçlendirmeyi istediklerini belirten Austin, Washington'un İsrail ile Arap ve İslam ülkeleri arasındaki normalleşme ve barış süreçlerine tam desteğini vurguladı. Austin, basın açıklamalarında İran'dan açıkça bahsetmeyi reddederek, tüm ortak öncelikli meseleleri ele aldıklarını belirtmekle yetindi.



Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
TT

Üç Senaryo… Pakistan Hindistan'ın savaş uçaklarını nasıl düşürdü?

Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)
Hindistan Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale uçağının bir hava gösterisi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Reuters)

Hindistan'ın kuzeyindeki Akalia Kalan köyü sakinleri 7 Mayıs günü erken saatlerde art arda gelen patlama sesleri üzerine yataklarından fırladılar. Dışarı çıktıklarında bir alev topunun başlarının üzerinden geçerek yakındaki bir tarlaya düştüğünü gördüler. Enkazın bir savaş uçağı olduğu açıkça görülebiliyordu. İki Hintli pilot daha önce uçaktan fırlatılmış ve yakındaki tarlalarda yaralı olarak bulunmuşlardı.

Şarku’l Avsat’ın The Economist'ten aktardığına göre Hindistan henüz resmi olarak doğrulamadı ama bu uçak mayıs ayında Pakistan'la dört gün süren çatışmalar sırasında kaybolan savaş uçaklarından biriydi.

Hindistan hükümeti Pakistan'ın, üçü yeni Fransız Rafale jetleri olmak üzere altı savaş uçağını düşürdüğü iddiasına şüpheyle yaklaşıyor. Ancak yabancı askeri yetkililer, en az biri Rafale olmak üzere beş Hint uçağının imha edildiğine inanıyor. Hintli askeri yetkililer rakamları doğrulamayı reddederken, bazı uçakların kaybolduğunu kabul ediyorlar.

Söz konusu itiraflar, Çin'in Pakistan'ın en büyük silah tedarikçisi olması nedeniyle önemli. Bu, gelişmiş Çin savaş uçakları ve füzelerinin Batılı ve Rus muadillerine karşı kullanıldığı ilk çatışmaydı. ABD ve müttefikleri, Çin'in Tayvan'a karşı olası bir savaşta aynı silahların birçoğunu kullanabileceği için bu konuyla yakından ilgileniyor.

İlk raporlar belirleyici faktörün Pakistan-Çin yapımı J-10 savaş uçakları ve PL-15 havadan havaya füzelerinin üstünlüğü olduğunu gösteriyordu. Hindistan onları hafife almış gibi görünüyor.

Ayrıca Çin, Pakistan'a gerçek zamanlı erken uyarı ve hedefleme verileri sağlayarak dengeyi değiştirmiş olabilir.

Ancak savaşın ilerleyen safhalarında Hindistan'ın elde ettiği başarı göz önüne alındığında, belki de en büyük sorun Hindistan'ın o ilk gece savaş uçaklarını nasıl kullandığıdır. En son ve en tartışmalı değişimlerden biri haziran ayında, Hindistan medyasının Hindistan'ın Cakarta'daki Savunma Ataşesi Yüzbaşı Shiv Kumar'ın ay başında bir seminerde yaptığı konuşmanın kaydını yayınlamasıyla yaşandı.

Kumar, Hindistan'ın bazı uçaklarını kaybettiğini, çünkü siyasi liderliğinin hava kuvvetlerine Pakistan'ın hava savunma sistemlerini vurmamalarını emrettiğini söyledi. Bunun yerine ilk gün sadece militan mevzilerini hedef aldılar. Kumar, “Kayıptan sonra taktiklerimizi değiştirdik ve askeri tesislerine yöneldik” dedi.

Bu gelişme, Hindistan Genelkurmay Başkanı Anil Chauhan'ın mayıs ayı sonunda bir televizyon röportajında Hindistan'ın çatışmanın ilk gecesinde ‘taktiksel hatalar’ nedeniyle bazı uçaklarını kaybettiğini itiraf etmesinin ardından geldi.

Chauhan, Hindistan'ın iki gün sonra hatalarını düzelttiğini ve tüm savaş uçaklarının yeniden uçmasına izin vererek Pakistan'daki hedefleri uzaktan vurduğunu kaydetti. Hindistan çatışmanın ilerleyen safhalarında füzelerinin Pakistan'ın hava savunmasını aşması ve bazı askeri üslerini vurmasıyla daha büyük başarılar elde etti.

Yabancı yetkililer arasındaki bir teoriye göre Hindistan ilk gün Rafale savaş uçaklarını uzun menzilli Meteor havadan havaya füzelerle donatmadı. Muhtemelen Pakistan savaş uçaklarının ulaşamayacağını ya da Pakistan'ın ilk tepkisinin daha az şiddetli olacağını düşündü.

Bir başka neden de Hindistan'ın savaş uçaklarının Pakistan'ın yeni silahlarından korunmak için uygun elektronik karıştırma ekipmanına, güncellenmiş yazılıma ya da ilgili verilere sahip olmamasıdır.

Üçüncü ve daha geniş bir açıklama ise Hindistan'ın, Pakistan'ın Hint planlarını nasıl tespit edebileceğini, verileri savaş uçaklarına nasıl aktarabileceğini ve füzeleri hedeflerine nasıl yönlendirebileceğini anlamak için gereken ‘görev verilerinden’ yoksun olmasıdır.

Ancak Yüzbaşı Kumar'ın öne sürdüğü gibi savaş uçakları siyasi liderlerin sadece militanları vurma emri nedeniyle tehlikeye girdiyse, sorumluluk daha çok Narendra Modi hükümetine aittir.

Rafale'nin Fransız üreticisi Dassault, İsveçli Saab, Boeing ve Lockheed Martin ile birlikte Hindistan'ın silah anlaşmalarındaki başlıca rakibi. Ancak bazı Hintli askeri figürler Rafale'nin son çatışmada iyi performans göstermediğine dikkat çekti. Diğerleri ise Dassault'nun Rafale'nin kaynak kodunu paylaşmakta isteksiz davranarak Hindistan'ın uçağı kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmesini engellediğinden şikayetçi.

Anlaşmazlıktan bu yana Çinli diplomatların Rafale'yi diğer potansiyel alıcılara küçümsediği ve onları bunun yerine Çinli savaş uçakları almaya çağırdığı bildiriliyor.

Dassault yöneticileri, Mısır, Endonezya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de dahil olmak üzere Rafale uçağı satın alan ülkelerin yanı sıra gelecekteki potansiyel müşterilere güven vermek istiyor.

Dassault Aviation Yönetim Kurulu Başkanı Eric Trappier, Pakistan'ın üç Rafale jetini düşürdüğü iddialarını “Kesinlikle doğru değil” diyerek reddetti.

Trappier, bir Fransız dergisine verdiği ve 11 Haziran'da yayınlanan röportajda, “Tüm ayrıntılar bilindiğinde, gerçek birçok kişiyi şaşırtabilir” ifadesini kullandı. Trappier ayrıca, Rafale'in ‘Çin'in şu anda sunduğu her şeyden çok daha iyi’ olduğunu söyledi.

Fransız hükümeti de bir Rafale'in savaşta ilk kez kaybedilmesi konusunda açıklama yapması için baskı altında. Fransız parlamentosunun bir üyesi olan Marc Chavanne, mayıs ayı sonunda hükümete yazılı bir soru önergesi sunarak Hint Rafale jetlerindeki Spectra elektronik harp sisteminin Pakistan yapımı PL-15 havadan havaya füzeleri tespit edemediği ya da karıştıramadığı yönündeki endişelerini dile getirmişti.