Netanyahu: İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin vermeyeceğim

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin basın toplantısında (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin basın toplantısında (AFP)
TT

Netanyahu: İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin vermeyeceğim

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin basın toplantısında (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin basın toplantısında (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ı ‘Ortadoğu’daki en büyük tehdit’ olarak nitelendirerek, nükleer silah arayışından asla vazgeçmeyen İran’ın bunu elde etmesine asla izin vermeyeceğini vurguladı.
Netanyahu, İsrail ziyaretinde bulunan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile bugün düzenlediği ortak basın açıklamasında, İran’ın İsrail’in Natanz Nükleer Tesisi’ni sabote ettiği yönündeki suçlaması hakkında yorum yapmadı.
Başbakan Netanyahu, “İran, nükleer silah üretme ve onları gönderecek füzeler yapma çabasından hiçbir zaman vazgeçmedi. İsrail Başbakanı olarak, İran’ın İsrail’i yok etmeye yönelik soykırım hedefini gerçekleştirmek için nükleer kapasiteye sahip olmasına asla izin vermeyeceğim” dedi.
İran, Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisini hedef alan saldırının arkasında İsrail’in olduğunu iddia ederek, intikam sözü vermişti.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.