NATO: Rusya, Ukrayna sınırındaki askeri yığınağını sonlandırmalı

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (sağda) ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kulepa, Brüksel'deki bir araya geldi (EPA)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (sağda) ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kulepa, Brüksel'deki bir araya geldi (EPA)
TT

NATO: Rusya, Ukrayna sınırındaki askeri yığınağını sonlandırmalı

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (sağda) ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kulepa, Brüksel'deki bir araya geldi (EPA)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (sağda) ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kulepa, Brüksel'deki bir araya geldi (EPA)

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel'de yaptığı açıklamada, "Rusya, Ukrayna sınırındaki askeri yığınağını sonlandırmalı ve provokasyona son vermeli. NATO'nun Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteği sarsılmazdır" dedi
Stoltenberg, Ukrayna'nın güneydoğusundaki bölgede artan gerilime ilişkin bugün NATO karargahında açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna sınırına son günlerde binlerce asker gönderdiğini, durumu endişeyle takip ettiğini söyledi.
Öte yandan Rus haber ajanslarının aktardığına göre Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, "ABD ve NATO’daki diğer ülkeler kasıtlı olarak Ukrayna’yı barut fıçısına dönüştürdü" dedi.

G7, Rusya’yı Ukrayna’daki provoke edici eylemlerini durdurmaya çağırdı
G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, dün, Rusya’yı Ukrayna konusundaki provoke edici eylemlerini durdurmaya ve sınırdaki askeri eylemlerine son vermeye çağırdı.
AFP’nin haberine göre dışişleri bakanları ortak açıklamada, “Rusya’yı provokasyonlarına son vermeye ve uluslararası yükümlükleri doğrultusunda yaşanan gerginlikleri son vermek için çalışmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ukrayna, Rusya’yı doğu sınırlarının yakınında ve Rusya’nın 2014 yılında ilhak ettiği Kırım’da 80 binden fazla asker bulundurmakla suçlarken, Kremlin’in saldırmak için bir bahane aradığını söyledi.
Kiev, sınırlarındaki Rus yanlısı ayrılıkçı grupların sayısını 2 binden fazla askeri danışman ve eğitmen ile 28 bin civarında olduğunu iddia etti. 



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”