Suriyeliler Ramazan'ı mütevazı sofralarla karşılıyor

Doğuya özgü tatlıların satıldığı bir Şam’daki bir dükkan. (AFP)
Doğuya özgü tatlıların satıldığı bir Şam’daki bir dükkan. (AFP)
TT

Suriyeliler Ramazan'ı mütevazı sofralarla karşılıyor

Doğuya özgü tatlıların satıldığı bir Şam’daki bir dükkan. (AFP)
Doğuya özgü tatlıların satıldığı bir Şam’daki bir dükkan. (AFP)

Suriye’de yaşam koşullarının savaş yılları boyunca kötüleşmesi, bu mübarek ayın getirdiği neşenin büyük oranda eksilmesine neden oldu. Çekici yiyeceklerin önüne geçen fiyatlar, oruç ibadetini yerine getiren Suriyelilerin zorunlu mahrumiyet hissini arttırıyor. Doğuya özgü, orta kalitede bir kilogram tatlının fiyatı, yaklaşık olarak bir memur aylığının yarısı olan 50 bin liraya denk geliyor. Birinci sınıf çikolataların bir kilosu ise iki memur maaşı kadar.
Suriyeliler, 2021 yılının Ramazan’ını yalnızca mütevazı sofralarla değil, ‘yalnızca Allah’ın rahmetinden medet uman ümitsiz gönüllerle’ karşıladılar. El-Hac Muhammed, Ramazan Ayı’nın her zamanki hayırsever girişimlerle ve sosyal dayanışma içinde geçmesini temenni ettiği açıklamasında “Yüz binlerce aile, Suriyelilerin çoğunun sofralarının mahrum kaldığı etli yemekler için Ramazan’ı bekliyor” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) raporlarına göre savaş yıllarında Suriye’deki fiyat artışı 14 katı aştı. Bu nedenle Suriyelilerin normalde bu mübarek ayı kutlamak için hazırladıkları yiyeceklerin büyük çoğunluğu ulaşılamaz bir hal aldı. Bunların başında koyun eti, yağ, koyun ve keçi yoğurdu, keme mantarı, enginar, badem ve cevizlerle süslenmiş firik pilavı ve Antep fıstığı ile doldurulmuş doğuya özgü tatlılar geliyor. Bunlar, nüfusun yüzde 85'inden fazlasının yoksulluk sınırının altında olduğu bir ülkede çok pahalı hale gelen ve ancak zenginler tarafından elde edilebilen yiyecekler olarak ön plana çıkıyor.
Son aylarda ekmek, enerji ve petrol ürünleri yoksunluğu nedeniyle yaşanan krizin kötüleşmesi ile tavuk, bulgur, pirinç, baklagiller, bitkisel margarinler ve zeytinyağı gibi yaygın olarak kullanılan gıda maddeleri pahalandı. Bunun sonucunda yüz binlerce aile Ramazan’da yapılan yardımları bekler hale geldi.
Şam’daki bir gıda malzemesi toptancısı Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, deposunda sakladığı ve geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 oranında azalan malzemelerin hacminin bir önceki aya göre yarı yarıya azaldığını söyledi. Fiyat yüksekliğinin alım gücünü düşürdüğünü söyleyen toptancı, pirinç ve konserve yiyecekler gibi malzemelerin fiyatlarının bir anda yüzde 33 oranında arttığına işaret etti. Ayrıca şeker ve yağ çeşitlerine de yüzde 18 oranında zam geldiği bilgisini verdi.

Yüksek fiyatlar ve ekonomik krizle mücadele eden  Suriyelilerin sofrasında geleneksel Ramazan yemekleri yok. (EPA)
Toptancı, geçtiğimiz ayın sonuna kadar ABD doları karşısında 4 bin liraya yükselen kurdaki iyileşmeye rağmen Ramazan’dan önceki son hafta yaşanan düşüş sonucunda bir doların 3 bin 500 liraya ulaştığını aktardı. Ayrıca iyileşmenin ‘döviz kurunda bir dalgalanma’ olarak kabul edilebileceğini ve buna güvenilemeyeceğine işaret etti.
Suriyeli Um Hassan, devlete ait bir dükkanda alışveriş sırasında yaptığı açıklamada, ailesinin kırmızı et tüketiminin yılda 24 kilogramdan (yani ayda 2 kilogram), yalnızca bayramlarda tüketilen yıllık iki kilograma düştüğünü söyledi. Önümüzdeki bayrama evine et alamayacağını belirten Um Hassan, bir kilo kuzu etinin fiyatının 35 bin Suriye lirasını (10 dolar), dana etinin ise 21 bin lirayı gördüğüne işaret etti. Suriyeli kadın, etsiz bir iftar sofrasının minimum 20 bin liraya mal olduğunu belirtti. 5 kişilik bir aile için patates kızartması ve salata yapmak istese 20 ile 25 bin lira arasında ödeme yapması gerektiğini kaydetti.
Savaşta eşini kaybeden Um Hassan, ailesinin muhtaç veya yoksul olmadığını vurguladı. Bağdat Caddesi’ndeki varlıklı bir aileden olan Um Hassan, yurt dışındaki akrabalarının yardımı olmasa hayatını idame ettirmesinin zor olduğunu vurguladı. Maalesef  bu yıl adını Ramazan için yardım listelerine adını yazdırmak zorunda kaldığını kaydetti. Um Hassan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Durumumuz zorlaştı. Okula giden beş çocuğum var. Yardımlara rağmen onlara yiyecek almakta ve giydirmekte zorlanıyorum.”

Halep’teki halk pazarı. (AFP)
Savaş öncesinde refah bir yaşam süren ancak çatışmalar nedeniyle ailesiyle birlikte Şam’a kaçmak zorunda kalan Deyrizorlu Hiba şu açıklamalarda bulundu:
“İştah açıcı, kremalı yiyecekler yavaş yavaş kayboldu. Sofralarımızda geriye bir tek çorba tabağı kaldı. Ramazan Ayı için bütçe belirlemeye çalıştık. Ancak hiçbir şeye yetmedi. Bu yüzden tek yemekle yetinmeye karar verdik. Gerisi Allah'a kalmış. İçli köfte, kebap ve doğuya özgü tatlılardan yiyebilme konusunda dost ve akrabalarımızın bizi iftarlara davet etmesine umut bağladık.”
Şam çarşılarındaki vitrinlerde Ramazan’a özgü yiyecekleri setretmenin işkence haline geldiğini vurgulayan Hiba sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yoksul olan oruçlu bir kimse, ceviz ve fıstık serpiştirilmiş kadayıfları, pekmeze batırılmış yumuşak unlu mamuller ve kremalı yiyecekleri görür de nasıl canı çekmez. Oruçlu insanın iftarının vazgeçilmezi haline gelen hurmalar bile yükselen fiyatları nedeniyle satın alınamaz hale geldi.”
Deyrizor’da refah içinde yaşadığı günleri hasretle yad eden ve söz konusu zamanlarda yalnızca bir öğünde kuzu pirzolalar ve etli bamya olduğunu söyleyen Hiba şu ifadeleri kullandı:
“Şam’a ilk geldiğim dönemlerde insanların tereyağı ve margarinleri gramla, sebze ve meyveleri ise taneyle satın aldığını gördüğümde çok şaşırmıştım. Ancak son zamanlarda, çoğunluğun bu şekilde alışveriş yaptığını fark ettim.”

 


İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.


Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine havan toplu saldırı: Can kaybı yok

İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in geçtiğimiz yaz Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Reuters)

Suriye Devlet Televizyonu dün akşam başkent Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresine ‘nereden ateşlendiği bilinmeyen’ havan topları düştüğünü, ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını bildirdi.

Suriye Arap Haber Ajansı SANA’ya konuşan askeri bir kaynak, üç havan topunun Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı çevresini hedef aldığını, ancak herhangi bir can kaybı veya maddi hasara yol açmadığını söyledi. SANA, ‘İlgili yetkililer Mezze Askeri Havaalanı çevresine konuşlandı ve havan toplarının nereden ateşlendiğini belirlemek için soruşturma başlattı’ bilgisini aktardı.

Reuters geçtiğimiz kasım ayında, ABD'nin Suriye ile İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasının önünü açmak için Şam'daki bir hava üssünde askeri olarak konuşlanmayı planladığını bildirmişti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre hava üssü, İsrail ve Suriye arasında gelecekte imzalanacak bir saldırmazlık anlaşması kapsamında silahsızlandırılmış bölge oluşturulması beklenen Suriye'nin güneyindeki bazı bölgelerin girişinde yer alıyor.

O dönemde SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynaktan bilgiler aktaran Reuters'ın haberini yalanlamış ve ‘Reuters'ın Suriye'deki ABD üsleri hakkında yayınladığı haberlerin hiçbir gerçeklik payı yoktur’ ifadelerini kullanmıştı.

ABD, Suriye ile İsrail arasındaki gerilimi azaltmak ve Şam'ın İsrail'in son zamanlarda ele geçirdiği topraklarını geri almasını sağlayacağını umduğu bir güvenlik anlaşmasına varmak için iki taraf arasında arabuluculuk yapıyor.