Türkiye'nin ilişkileri düzeltme çabalarına Mısır’dan takdir geldi

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
TT

Türkiye'nin ilişkileri düzeltme çabalarına Mısır’dan takdir geldi

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, “Ankara tarafından Kahire'nin önemine dair ve ilişkileri düzeltmeye ilişkin yapılan açıklamaların ve verdikleri sinyallerin takdir edildiğini” söyledi. Şukri, mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ramazan ayının gelişi münasebetiyle birbirlerini tebrik etmek amacıyla bir görüşme yaptıklarını belirtti. Şukri, görüşmenin "Türkiye'nin Mısır'ın önemiyle alakalı yaptığı açıklamalar ve verdiği sinyaller üzerine gerçekleştiğini" belirtti.
İki ülkenin dışişleri bakanları arasında yapılan bu telefon görüşmeleri, Kahire ile Ankara arasında yakınlaşma sinyallerini pekiştirdi. Şukri, dün akşam yerel bir  televizyon kanalı Al-Kahira wa al-Nas’ a yaptığı açıklamada, “Siyasi göstergeler aşamasından, ilişkilerin çerçevesini belirleyen siyasi açılım aşamasına geçilmesine yönelik bir istek var” dedi.
Şukri’nin açıklaması, Şarku’l Avsat’ın, iki gün önce görüşmeler hakkında ciddi bilgi sahibi olan bir kaynağa dayandırdığı “Mısır’ın görüşmelerde siyasi dosya üzerinde değil güvenlik dosyası üzerinde yoğunlaştığına” yönündeki haberini doğruladı. Buna göre, “Türkiye’nin taleplerinin devamı hakkında muayyen kısıtlamalar çerçevesinde bir formül bulmak suretiyle Kahire'ye düşman olan medya kuruluşlarına sükunet çağrısında bulunmaya” kanıt olarak gösterildi.
Şukri'nin sözleri, Mısır meselesi ile ilgili, Türkiye'nin ev sahipliğindeki uydu kanallarının en önde gelen iki sunucusunun ekrana dönme konusunun belirsizliğine işaret ederek süresiz izinle duracaklarını açıklaması ile aynı zamana denk geldi. Kahire, Türkiye'den yayılan ve Mısırla ilgili konulara olumsuz tavır alan kanalları düşman olarak nitelendiriyor.
Şukri, Kahire'nin Ankara'dan bu kanalları kapatmasını isteyip istemediğiyle ilgili soruyu yanıtlamaktan kaçınarak “Önemli olan davranışlardır, bir şey isteyen kimsenin talebine hemen dalmak zorunda değiliz. Önemli olan, uluslararası hukuk kurallarına müdahale etmeden uymak ve bölgeleri başka bir ülkenin insanlarını hedef alan düşman unsurlar için sıçrama tahtası haline getirmemektir” dedi. Devamla, “Dolayısıyla  Mısır’ın düşman olarak değerlendirdiği programların durdurulduğu belgelenir ve devamı gelirse bu olumlu bir gelişme sayılır” diye konuştu.
Mısır’lı kaynağın daha önce verdiği bilgilere göre, “Kahire, Ankara ile anlaşmak için için iki şart belirledi. Bunlardan ilki sözü geçen medya kuruluşlarının yayınlarının durdurulması, dondurulması veya söz ve üsluplarını değiştirmeleri, İkincisi ise güvenlikten siyasete doğru hareket eden bir görüşme programının düzenlenmesi. Zira mevcut siyasi durum Mısır açısından, Türkiye'nin şartları yerine getirme kabiliyetinin boyutunu keşfetmeyi, kumar ve manevra niyetinin olmadığından emin olarak hedefe ulaşmayı gerektiriyor.
Şukri, Kahire'nin her zaman tarafların çıkarına olan diyalog kanalıyla iletişime geçmeyi, içişlerine karışmamak ve çıkarlara zarar vermemek üzere uluslararası hukuk ilkeleri üzerine ilişkiler kurmayı tercih ettiğini yineledi.”
Şukri, Ankara'nın Kahire'ye yönelik hamlelerinin Libya dosyasındaki koordinasyona yansıması sorulduğunda, “Libya, Mısır için ulusal güvenlik meselesidir ve herhangi bir koordinasyon, Mısır'ın batı komşusunun istikrarı ve onaylanmış siyasi yol ve vurgulanan siyasi iletişim kanalları olduğunda Türkiye'nin dahil olabileceği tüm konular ele alınmaktadır” dedi.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.