NASA'nın "Dünya Turnuvası"nı Van Gölü kazandı: 32 kare arasından birinci seçildi

Van Gölü fotoğrafı, 930 binden fazla oy alarak birinci seçildi / Fotoğraf: NASA
Van Gölü fotoğrafı, 930 binden fazla oy alarak birinci seçildi / Fotoğraf: NASA
TT

NASA'nın "Dünya Turnuvası"nı Van Gölü kazandı: 32 kare arasından birinci seçildi

Van Gölü fotoğrafı, 930 binden fazla oy alarak birinci seçildi / Fotoğraf: NASA
Van Gölü fotoğrafı, 930 binden fazla oy alarak birinci seçildi / Fotoğraf: NASA

ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) düzenlediği "Dünya Turnuvası" adlı çevrim içi fotoğraf yarışmasında, uzaydan çekilen Van Gölü fotoğrafı 930 binden fazla oy alarak 32 kare arasından birinci oldu.
Yarışmada, Van Gölü'nün uzaydan çekilen fotoğrafı ve "Hareketli Yıldızlar" başlıklı fotoğraf, finale kalan iki fotoğraf oldu.
Astronot Kate Rubins'in 12 Eylül 2016'da çektiği Van Gölü'nün uzaydan göründüğü fotoğrafla ilgili ayrıca Van Gölü'nün dünyanın en büyük sodalı gölü olduğu bilgisine de veriliyor.
Oylama sırasında ise NASA’nın sitesi çöktü. Oy kullanmak için siteye giren birçok vatandaş, “Sorry, earth observatory is not available right now (Üzgünüm, dünya gözlemevi şu anda kullanılamıyor)” yazısıyla karşılaştı.
"earthobservatory.nasa.gov/tournament-earth" internet sitesindeki oylama, ABD yerel saatiyle 12 Nisan saat 12.00'de sona erdi.
Independent Türkçe

 


Vejetaryenler ve et yiyenleri inceleyen araştırmada şaşırtıcı sonuçlar çıktı

Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
TT

Vejetaryenler ve et yiyenleri inceleyen araştırmada şaşırtıcı sonuçlar çıktı

Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)

Vejetaryenlerin güç arayışında olma ve başarılara değer verme ihtimalinin et yiyenlere kıyasla daha yüksek olduğu yeni bir araştırmada öne sürüldü.

Polonya ve Birleşik Devletler'deki 3 bin 500'den fazla yetişkinin değer yargılarının incelendiği çalışmada, vejetaryen olan 800 katılımcının sosyal statülerini yükselten değerlere yönelme ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edildi.

Bunlar arasında daha yüksek düzeyde kişisel hırs ve "hayatta yenilik ve meydan okuma"ya yönelik daha güçlü bir istek yer alıyor.

Öte yandan et yiyenlerin kendilerini, yerleşik normlara saygı duymak gibi geleneksel değerlere ve başkalarını üzmeme ve sosyal açıdan kabul edilen teamüllere uyma arzusu anlamına gelen uyumluluğa daha yakın bulduğu saptandı.

Ayrıca arkadaşlara ve aileye karşı nezaket gibi yardımseverlik ve güvenlik değerlerine daha fazla ağırlık veriyorlar.

Varşova'daki SWPS Üniversitesi'nden Profesör John Nezlek, yönettiği araştırma hakkında The Times'a yaptığı açıklamada "Et ve erkeklik arasında uzun zamandır bir ilişki var. Kadınlar erkeklerden çok daha yaygın bir şekilde vejetaryenliği benimsiyor ve insanların vejetaryen olmasının üç ana nedeni var: sağlık, çevre ve hayvan refahı etiği" dedi.

Tüm bunları bir araya getirince, vejetaryenlerin daha yardımsever, biraz daha az iddialı, genellikle daha 'kucaklayıcı' insanlar olacağı düşünülebilir ama ben bunun tam tersini buldum.

Hem Polonya hem de ABD'deki katılımcılara kurgusal bireylerin kısa taslakları, "Çok başarılı olmak onun için önemli. Diğer insanları etkilemeyi seviyor" gibi açıklamalarla birlikte verildi. 

Daha sonra bu karaktere ne kadar yakın hissettiklerini birle 6 arası bir ölçekte derecelendirmeleri istendi.

Rapor vejetaryen beslenenlerin, birçok ülkede azınlıkta kaldıkları göz önüne alınırsa, "alışılmışın dışında hareket etmekten" korkmayan bağımsız düşünürler olma ihtimalinin yüksek olduğunu tespit etti.

Raporda "Bu tür inançlar ve bu tür inançların ifade edilmesine eşlik edebilecek reddedilme ve eleştiri deneyimleri karşısında vejetaryenlerin, kararlı durması ve inançlarına güçlü bir şekilde sahip çıkması gerekir" ifadeleri kullanıldı.

Araştırma şu sonuca ulaştı:

Mevcut sonuçlar, vejetaryenlerin hayvanların acı ve ıstıraplarına karşı daha duyarlı ve vejetaryen olmayanlara kıyasla çevreye yönelik tehditlerin daha fazla farkında olabilmesine rağmen bu duyarlılık ve farkındalığın, temel insani değerlerden yardımseverliği yansıtmadığına işaret ediyor. Dahası, mevcut sonuçlar vejetaryenlerin ilkelerinin arkasında durmaya istekli bir sosyal azınlığın üyeleri olmakla tutarlı değerler taşıdığını gösteriyor. Mevcut çalışmalar önemli soruları cevapsız bıraksa da ileriye dönük bir yol öneriyor.

Independent Türkçe