Avrupa, Johnson & Johnson aşısının kullanımını erteledi

Küba koronavirüse karşı 5 aşı geliştirdi (AFP)
Küba koronavirüse karşı 5 aşı geliştirdi (AFP)
TT

Avrupa, Johnson & Johnson aşısının kullanımını erteledi

Küba koronavirüse karşı 5 aşı geliştirdi (AFP)
Küba koronavirüse karşı 5 aşı geliştirdi (AFP)

Johnson & Johnson (J&J) şirketi, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirdiği aşının Avrupa’da uygulanmaya başlamasının ertelediğini duyurdu. Söz konusu karar, aşının uygulanmasının ardından nadir de olsa birkaç kan pıhtılaşması vakasının bildirilmesi sebebiyle ABD sağlık yetkililerinin tek dozdan oluşan aşının kullanımını durdurmasının ardından geldi.
Alman haber ajansı DPA’in aktardığına göre, J&J, ABD’deki ve Avrupa’daki yetkililerle birlikte verilerin gözden geçirildiğini bu sırada aşının Avrupa’da uygulanmaya başlamasının erteleneceğini belirtti.
J&J’nin aldığı karar, çoğu Avrupa ülkesinin son günlerde ABD merkezli dev ilaç şirketi J&J tarafından üretilen Janssen aşısının ilk partilerini teslim almaya başlamasının ardından geldi. Janssen aşısı yalnızca tek doz olarak uygulanması ile diğer aşılardan ayrılıyor. Aşının tek dozu, diğer aşıların iki dozunun uygulanmasından elde edilen etkinlik oranına yakın bir etkinlik gösteriyor.
AstraZeneca aşısının belirlenen sevkiyatlarının teslimindeki gecikmekler ve yan etkilerinden kaynaklanan ve birçok ölüme neden olan bazı tehlikeli durumlar sebebiyle maruz kaldığı aksaklıkların ardından, birçok hükümet, aşılama kampanyalarının temel dayanağı olarak Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen AstraZeneca aşısının yerine Janssen aşısını kullanmak istiyor. Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci’nin pazartesi yaptığı açıklamada, AstraZeneca aşısının yan etkileriyle ilgili bilimsel koşullar netleşmeden önce ABD’de kullanımına izin verilip verilmeyeceğinin belli olmadığını belirtmesi ile şirket yeni bir aksaklık yaşadı. Diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri'nin, şirketin Amerika’daki kendi fabrikalarında ürettiği aşının büyük miktarlardaki aşının kullanımına veya ihracatına hala bir yasak getirmemesi dikkate değerdir.
Bununla birlikte virüsün yeni mutasyonlarına karşı yüksek bir etkinlik oranına sahip olan Janssen aşısı ise, 14 milyon dozun uygulanmasının ardından 4 vakada kan pıhtılaşmasının görülmesi nedeniyle şu anda Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından incelemeye tabi tutuluyor.
Johnson&Johnson’a bağlı olan Janssen şirketi, aşının ilk laboratuvar testlerine geçen yıl Mart ayında başlamıştı. Aşı, virüsün neden olduğu iltihaplanmaya karşı yeterli miktarda antikor üretmek için RNA teknolojisini kullanıyor. Bu teknolojide, Kovid’in insan hücrelerine girmek için kullandığı proteinlerin aynısı üretmek için normal influenzaya neden olan Ad26 viral vektörü kullanılıyor. Üretilen proteinler hücrelerin yok edilmesi için değil, doğal bağışıklığın uyarılmasını sağlıyor. Bu viral vektörün, ikinci doz için viral vektörü (Ad5) kullanan Rus Sputnik aşısı ve AstraZeneca aşısı ile aynı olduğu unutulmamalıdır.
Aşının bağışıklık sistemini harekete geçirme ve güvenliğinin doğrulanması için Belçika ve ABD’de küçük bir gönüllü grubu üzerinde yürütülen klinik denemeler ise geçen yaz başlatıldı. Aşının 3. faz ve son aşama denemeleri, 13 ülkede ve 4 kıtada 45 binden fazla gönüllünün katılımıyla Eylül ayında başlamıştı. Diğer aşıların aksine, aşının demelerinde ilk denemelerden bu yana yüksek oranda 65 yaş üstü gönüllüyü içeriyordu. Ayrıca son zamanlarda 17 yaşın altındaki yüzlerce genç de denemelere dahil edildi.

Küba: 2 aşı 3. Faz deneme aşamasında
Diğer yandan, Küba Bilimsel Araştırmalar Başkanı, Kovid-19’a karşı geliştirdikleri 5 aşıdan, Soberana 02 ve Abdala olmak üzere ikisinin klinik denemelerde 3. faz aşamasına girdiğini duyurdu. İlaç düzenleme kurumunun beklendiği üzere, yaz bitmeden önce aşının kullanımını onaylaması durumunda, Küba, gelişmekte olan ülkeler arasında Kovid-19’a karşı aşı üreten ilk Latin Amerika’da ülkesi olacak.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bu gelişmeye yönelik değerlendirmesi ile ilgili olarak WHO Aşılama Bölümü Direktörü Raul Vincente Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Küba gibi küçük bir ülkenin, Kovid-19’a karşı ikisi etkinliklerinin belirlenmesi için son klinik deneme aşamasına ulaşmış olan toplam 5 aşıyı geliştirebilmesi büyük bir ayrıcalık.”
Vincent değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Bu bir mucize değil, zira Küba’da büyük bir bilimsel gelişme mevcut ve aşı üretimindeki tecrübeleri 30 yıl önceye dayanıyor. Küba menenjite karşı bir aşı geliştiren ilk ülke olmasının yanı sıra, 1990’ların başlarında, hepatit B’ye karşı etkili olan, Latin Amerika ve Afrika’da geniş çapta kullanılan bir aşı üretti.”
Küba’nın Kovid-19’a karşı geliştirdiği aşıya verilen Abdala ismi, adanın İspanyol sömürgesine karşı verdiği bağımsızlık savaşına önderlik etmesinin ardından 19’uncu yüzyılın sonlarında hayatını kaybeden bağımsızlık şairi Jose Marti’nin aynı isimli şiirinden geliyor.
Diğer yandan Pekin Ulusal İlaç Düzenleme Kurulu, ilk kez Çin aşılarının etkisinin hala düşük olduğunu itiraf etti. Kurul, virüsün yeni mutasyonlarına karşı mücadele edebilecek daha etkili aşıların geliştirilmesi için büyük bir çaba gösterildiğini belirtti.



Arakçi: Ulusal onur meselesi olduğu için zenginleşmekten vazgeçmeyeceğiz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)
TT

Arakçi: Ulusal onur meselesi olduğu için zenginleşmekten vazgeçmeyeceğiz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Brezilya'daki BRICS zirvesinde, (Arşiv- AP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran'ın, son İsrail-İran savaşında Washington'un nükleer tesislerini bombalamasıyla ağır hasar görmesine rağmen uranyum zenginleştirme programından vazgeçmeyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre Arakçi, “Program, hasar çok büyük ve ağır olduğu için durduruldu. Ancak zenginleştirmeyi bırakmayacağımız açık, çünkü bu bilim adamlarımızın bir başarısı. Ve şimdi, daha da önemlisi, bu bir ulusal onur meselesi” ifadelerini kullandı.

Arakçi, ABD ve İsrail'in saldırıları sonrasında nükleer tesislerde meydana gelen hasarın çok ciddi olduğunu ve kapsamlı bir değerlendirme yapıldığını söyledi. “Tesislerimiz ciddi şekilde hasar gördü. Atom Enerjisi Örgütü hasarın boyutunu değerlendiriyor. Ancak bildiğim kadarıyla hasar çok ciddi” dedi.

Savaştan önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak İran'ın uranyum zenginleştirme konusunda izin verilen sınır konusunda anlaşmaya varamadılar. İsrail ve ABD, İran'ın hızla nükleer silah üretmesine olanak sağlayacak düzeyde zenginleştirmeye çok yakın olduğunu söylerken, Tahran zenginleştirme programının sadece sivil amaçlı olduğunu savunuyor.