ABD: Kötü yönetim ve yolsuzluktan Lübnan siyasi elitleri sorumlu

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, hükümetin oluşumunun hızlandırılması ve reformların uygulanması çağrısında bulundu

David Hale, 14 Nisan’da hükümeti kurmakla görevli yetkili Saad Hariri ile görüşmesinde (EPA)
David Hale, 14 Nisan’da hükümeti kurmakla görevli yetkili Saad Hariri ile görüşmesinde (EPA)
TT

ABD: Kötü yönetim ve yolsuzluktan Lübnan siyasi elitleri sorumlu

David Hale, 14 Nisan’da hükümeti kurmakla görevli yetkili Saad Hariri ile görüşmesinde (EPA)
David Hale, 14 Nisan’da hükümeti kurmakla görevli yetkili Saad Hariri ile görüşmesinde (EPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı David Hale, Beyrut’u ziyaret etti. Hale, Lübnanlı yetkililere sert eleştirilerde bulundu. Hale, reformlar uygulayabilecek ve görevlerini yerine getirebilecek bir hükümetin kurulması gerektiğini söylerken, Lübnanlı yetkilileri de kötü yönetim, yolsuzluk ve ülkenin çıkarlarını ön planda tutma başarısızlığından sorumlu tuttu.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın kabulü sonrasında Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile bir araya gelen Hale, ayrıca hükümeti kurmakla görevli yetkili (Sünni) Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad Hariri, Dışişleri Bakanı Şerbel Vehbe ve (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) Genel Başkanı Velid Canbolad ile de görüştü. Hale’in diğer parti yetkilileriyle de görüşmesi beklenirken, (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil’in ise ABD yönetiminin aylar önce uyguladığı yaptırımlar nedeniyle toplantılarda yer almayacağı belirtildi.
Lübnan Dışişleri Bakanı, ABD’li yetkilinin yeni ABD yönetiminin Ortadoğu ve Lübnan meselelerine yaklaşımına değindiğini söylerken, Lübnan’ın istikrarına, Güney Lübnan’da barış ortamının korunmasına ve Lübnan ordusuna destek verdiklerine dikkati çekti.
Hale’in söz konusu ziyaretiyle eş zamanlı şekilde, Cumhurbaşkanı Avn’ın aynı zamana denk gelen ‘deniz sınırlarını belirleme kararnamesindeki bir değişikliği’ imzalamamasıyla ilgili bir soruya yanıt olarak Şerbel Vehbe, “Avn, Lübnan’ın çıkarına uygun davranmadı” dedi.
Berri ile görüşmesi sonrasında David Hale, Beyrut ziyaretinin, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından ‘Lübnan’ın karşı karşıya olduğu acı verici siyasi ve ekonomik krizi’ görüşmek ve ABD’nin Lübnan halkında olan bağlılığını teyit etmek için görevlendirilmesi bağlamında geliştiğini duyurdu. Hale, “ABD ve uluslararası ortakları, Lübnan halkının her zaman talep ettiği kararlı reform programını başlatma başarısızlığından dolayı derinden endişe duyuyorlar” dedi. Hale ayrıca, “Lübnan’ı Aralık 2019’da ve Ağustos 2020’de ziyaret ettim. O dönemler Lübnanlı liderler arasında, uzun zamandır beklenen ‘mali ve ekonomik reformları ve iyi yönetimi’ uygulama gerekliliği konusunda geniş bir fikir birliğine tanık oldum. Ancak bugüne kadar çok az ilerleme kaydedildi. Aynı zamanda pandeminin yanı sıra milyonlarca Lübnanlı, ekonomik ve toplumsal zorluklar yaşıyor” değerlendirmesinde bulundu. David Hale, sözlerinin devamında ise şunları söyledi;
“Bu durum, onlarca yıllık kötü yönetim ve yolsuzlukların, ayrıca Lübnanlı liderlerin ülkenin çıkarlarını ön planda tutma başarısızlığının bir sonucudur. 15 Nisan’daki toplantılarımı tamamlarken söyleyecek daha çok şeyim olacak. Ancak bugünkü (14 Nisan) toplantılarda mesajım oldukça basit: ABD ve uluslararası toplum yardım etmeye hazır, ancak Lübnanlı ortaklarımız olmadan anlamlı hiçbir şey yapamayız.”
Lübnanlı liderlere de gerçek ve kökten reformlar yapmaya istekli ve kabiliyetli bir hükümet kurmak için yeterli esnekliği gösterme çağrısında bulunan ABD’li yetkili, “Bu, krizden çıkmanın tek yoludur. Bu, aynı zamanda sadece bir ilk adımdır. Şeffaf reformların benimsenmesini ve uygulanmasını görmek istiyorsak, sürdürülebilir iş birliğine ihtiyaç duyulacaktır” dedi.
Hale’in bazı toplantılarının içeriğine aşina olan kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, bir an önce hükümetin kurulması ihtiyacına odaklandığını ve uluslararası toplumun Lübnan’a olan ilgisini yansıttığını söylerken, “Özellikle, görevinin bitiminden önce bir veda ziyareti için Lübnan’a gelmediğini, daha çok Dışişleri Bakanının isteği üzerine geldiğini belirtti” dedi.



İsrail ordusu, Gazze Tümeni Komutanı'nın 7 Ekim'de öldürüldüğünü duyurdu

Geçici ateşkesin sona ermesinin ardından İsrail askerleri Gazze Şeridi'ne konuşlanıyor (Reuters)
Geçici ateşkesin sona ermesinin ardından İsrail askerleri Gazze Şeridi'ne konuşlanıyor (Reuters)
TT

İsrail ordusu, Gazze Tümeni Komutanı'nın 7 Ekim'de öldürüldüğünü duyurdu

Geçici ateşkesin sona ermesinin ardından İsrail askerleri Gazze Şeridi'ne konuşlanıyor (Reuters)
Geçici ateşkesin sona ermesinin ardından İsrail askerleri Gazze Şeridi'ne konuşlanıyor (Reuters)

İsrail ordusu, Güney Tugayı Gazze Tümeni Komutanı Albay Asaf Hamami'nin 7 Ekim'de öldürüldüğünü ve cesedinin Hamas'ın elinde olduğunu bildirdi.

Ordudan yapılan açıklamada, Albay Hamami'nin 7 Ekim'de öldürüldüğü ve cesedinin de Hamas'ın elinde bulunduğu ifade edildi.

İsrail basınında yer alan haberlerde, Albay Hamami'nin, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim'de düzenlenen saldırının ardından esir alınan en üst düzey rütbeli İsrail askeri olduğu belirtildi.


Hamas, Gazze'de "insani ara"nın uzatılamamasından İsrail'i sorumlu tuttu

(AA)
(AA)
TT

Hamas, Gazze'de "insani ara"nın uzatılamamasından İsrail'i sorumlu tuttu

(AA)
(AA)

Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, İsrail'in Gazze'de "insani ara"nın sona ermesiyle saldırılarına yeniden başlamasının ardından yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Hamas'ın, geçici ateşkesin uzatılması için müzakerelere olumlu yanıt verdiği" belirtildi.

İsrail'in saldırılarını aklamak için "asılsız iddialar ve gerekçeler" ortaya koyduğunu anlatan Rişk, "İsrail'in arabulucuların tekliflerini reddettiğini ve ateşkesin uzatılamamasından sorumlu olduğunu" vurguladı.

Rişk, "İsrail'in, savunmasız sivillere karşı işlediği vahşi saldırı ve korkunç katliamları sürdürme planlarını ört bas etmeye çalıştığını" ifade etti.


İsrail, bombardımanlarını Gazze'nin güneyine doğru genişletirken sahada şiddetli çatışmalar yaşanıyor

İsrail'in dün Gazze Şeridi’nin Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkım (AP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi’nin Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkım (AP)
TT

İsrail, bombardımanlarını Gazze'nin güneyine doğru genişletirken sahada şiddetli çatışmalar yaşanıyor

İsrail'in dün Gazze Şeridi’nin Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkım (AP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi’nin Han Yunus şehrine düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkım (AP)

İşgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki savaşın başından bu yana ilk kez kuzeyde yoğunlaştırdığı bombardımanlarını güneye kaydırmasıyla, kara harekâtı güneye doğru genişledi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ve güneyinde yüzlerce noktaya bombalayarak, güneyde güvenli olması gereken bölgelerde yangın kuşakları oluşturan işgalci İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzey ve güney olmak üzere iki parçaya bölünmesini öngören eski plan yerine Gazze’yi küçük yerleşim alanlarına bölme planını hayata geçirdi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kaynaklar, İsrail ordusunun Han Yunus'un kuzeydoğusundaki Kissufim yönünden el-Mahtahin Kavşağı’na doğru ilerleme girişimlerinde bulunduğunu, ancak güçlü bir direnişle bu girişimlerin püskürtüldüğünü söylediler.

svdfg
İsrail ordusunun askeri operasyonlarının bir sonraki hedefi olması beklenen Han Yunus'ta İsrail’in bombardımanları geniş çaplı yıkıma yol açtı (DPA)

Kaynaklar, bu ilerlemenin İsrail’in Gazze Şeridi'n merkezini güneyinden ayırma girişimine işaret ettiğini, böylece Gazze Şeridi’nin iki değil üç parçaya bölünmesi, her alanın karelere ayrılmasını kolaylaştırdığını belirtti.

İsrail ordusu, Gazze'de yoğun baskınlar düzenleyerek Şeridi genelinde 400'den fazla hedefi vurduğunu doğruladı. Han Yunus bölgesindeki 50 hedefin arasında, Hamas’a ait olduğu iddia edilen bir altyapı tesisi ile İslami Cihad’a ait mescit de yer aldı.

İsrail basını Han Yunus'un, bazı Hamas liderlerinin bu bölgede olduğuna inanıldığı için hedef alındığını bildirdi. Han Yunus’taki bombardımanlar, İsrail işgal ordusunun kara harekâtını bu bölgeye doğru genişletmeyi planladığının bir işareti olarak görüldü.

cdfre
İsrail’in saldırıları öncesi ve sonrası Han Yunus'taki binalar (AFP)

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin Bet (Şabak) Başkanı Ronan Bar'ın dün (Cumartesi) yaptıkları toplantıda Gazze Şeridi ile ilgili askeri planları onayladıklarını aktardı. KAN, Halevi'nin toplantıda ‘Hamas'ı daha fazla dağıtmaya ve geriye kalan rehinelerin alınması için uygun koşullar yaratmaya odaklandıklarını’ söylediğini aktardı.

Öte yandan İsrail, Gazze Şeridi’ni karelere böldüğü bir planı devreye soktu.

İşgalci İsrail ordusu, dün Gazze Şeridi'ni yüzlerce küçük alana bölen bir haritayı kullanmaya başladı. Bu planla birlikte İsrail ordusunun askeri harekatının kapsamını Gazze’nin güneyine doğru genişletmesi ve kara kuvvetlerinin devreye girmesi bekleniyor.

İsrail ordusu Gazze'nin kuzeyinde yaptığı gibi toplu tahliye çağrısı yapmak yerine bu haritayı kullanmayı planlıyor.

vsfbe
Dün İsrail ordusu tarafından dağıtılan ve Gazze Şeridi'nin kuzey sakinlerinin tahliye etmesi gereken bölgeleri gösteren harita (Şarku’l Avsat)

İsrail ordusu Arapça Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye, Şucaiye ve Zeytun mahalleleri gibi çeşitli bölgelerdeki Filistinlilerden, Gazze şehrindeki ed-Derac ve et-Tuffah bölgelerindeki bilinen sığınaklara gitmelerini istedi.

Adraee ayrıca Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan İsrail sınırı yakınlarındaki Hirbet Huza'a, Abasan, Beni Suheyla ve Ma’an gibi çeşitli bölgelerdeki Filistinlilerden Refah'taki sığınaklara gitmelerini istedi.

İsrail ordusu, Filistinlilerden dikkatli olmaları, bölge numaraları ve  yayınlanan güncellemeleri takip etmelerini istedi.

Gazze Şeridi’nin karelere bölünmesi, İsrail ordusunun Gazze’de kare kare askeri operasyonlar düzenlemeye dayalı uzun süreli planlarına ilişkin endişeleri artırdı.

İsrailli üst düzey bir yetkili, İsrail'in önümüzdeki haftalarda son derece yoğun operasyonlar başlatacağını, ardından daha düşük yoğunluklu operasyonlarla devam edeceğini açıkladı.

İsrail’İn şiddetli bombardımanları Gazze Şeridi’ndeki geniş bölgeleri etkilerken, Gazze Şehri'nin doğusunda yer alan Şucaiye mahallesinin yerleşim bölgesini tamamen yok etti.

scdfr
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanın ardından yükselen alevler (Reuters)

Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteren Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü’nden dün yapılan açıklamada, Şucaiye mahallesindeki yerleşim bölgelerinin hedef alınması sonucunda yıkılan binaların enkazından 300'den fazla vatandaşın sağ olarak kurtarıldığı bildirildi.

Gazze'deki Hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, Şucaiye'de 50 binanın hedef alındığı saldırı ‘korkunç bir katliam’ olarak nitelendirildi.

Can kayıpları ve yaralı sayısı artmaya devam ederken Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanlarda ölenlerin sayısının 15 bin 207’ye yükseldiği belirtildi.

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Eşref el-Kudra düzenlediği basın toplantısında, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in saldırılarında yaralanan Filistinli sayısının ise 40 bine yükseldiğini söyledi.

Bir yandan İsrail ordusu Gazze'deki saldırılarını yoğunlaştırırken, öte yandan İsrail istihbarat Servisi Mossad'ın Şefi David Barnea, arabuluculuk görevini yürüten Katar heyetiyle, Gazze Şeridi'nde aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu geriye kalan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkesin yeniden başlatılmasının görüşüldüğü müzakerelerin sekteye uğramasının ardından Katar'ın başkenti Doha'daki müzakere ekibine İsrail'e dönme talimatı verdiğini açıkladı.

Mossad’dan yapılan açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın, kendisine sunulan ve onayladığı listeye göre tüm çocukları ve kadınları serbest bırakmasını öngören kısmını uygulamadığı belirtildi. Açıklamada, Mossad Şefi Barnea’nın, Gazze Şeridi'nde tutulan rehineler arasındaki 84 çocuk ve kadının yanında yabancı uyruklu 24 kişinin de serbest bırakılmasını sağlayan büyük arabuluculuk çabaları yürüten ABD dış istihbarat servisi CIA Başkanı’na, Mısır İstihbarat Teşkilatı Başkanı’na ve Katar Başbakanı’na teşekkür ettiği belirtildi.

acsd
Dün Han Yunus'tan yerinden edilen Filistinliler (DPA)

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, Hamas'ın, cinayetten hüküm giymiş Filistinli mahkumlar karşılığında kaçırılan İsraillileri serbest bırakma talebinin cuma sabahı sona eren ateşkesin uzatılmasını engellediğini öne sürdü. İsrailli kaynaklar, İsrail'in rehineler arasındaki geriye kalan kadınların ve çocukların serbest bırakılması karşılığında ateşkesi bir gün daha uzatmaya hazır olduğunu söylerken, kaynaklardan biri KAN muhabirine yaptığı açıklamada, en fazla dört gün sonra ateşkesi tartışmanın mümkün olmayacağını, çünkü ordunun savaşın ikinci aşamasının ortasında olacağını söyledi.

İsrail, Gazze’de 16’sı çocuk ve kadın olmak üzere yaklaşık 135 rehinenin daha olduğunu açıkladı. Ancak Hamas, rehineler arasında geriye kalan kadınların İsrail ordusunda görevli kadın askerler olduklarını ve sivil kadın rehinelerle aynı muameleyi görmediklerini belirtti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanlarının kapsamı genişledikçe kara harekâtı da yoğunlaştı ve kapsamı genişledi.

Öte yandan Filistinli savaşçılar, Han Yunus ve Deyr el-Beleh yakınlarında ve Şeyh Rıdvan, el-Kerame, en-Nasr, el-Atatra, eş-Şati Mülteci Kampı, Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve diğer bölgelerde İsrail ordusuyla çatışmalara girdiler.

İzzettin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin Magin beldesinin doğusundaki düşman hedeflerini vurduklarını ve Kissufim, Nirim kibbutzu (kolektif çiftlik), Ayn es-Salise ve Aşkelon bölgelerini füzelerle hedef aldıklarını açıkladı. Kassam Tugayları, ayrıca Zikim, Kissufim ve Deyr el-Beleh’teki düşman noktaların kısa menzilli füzelerle, Beyt Hanun'un doğusundaki bir binada bulunan düşman komuta ve keşif odasının ise 4 anti-personel mermisi ile hedef alındığını duyurdu.

Gazze'nin kuzeybatısındaki bir binada konuşlanmış İsrail piyade kuvvetinin pusuya düşürüldüğünü belirten Kassam Tugayları, binayı anti-personel patlayıcılar, güçlendirilmiş mermiler ve ağır makineli tüfeklerle hedef aldığını bildirdi. Kassam Tugayları, saldırı sonucunda İsrailli askerlerden bazılarının öldüğünün bazılarının da yaralandığın teyit edildiğini aktardı.

BM: Yeryüzündeki cehennem Gazze'ye geri döndü

Diğer taraftan Birleşmiş Milletler (BM), Gazze'deki gelişmelerle birlikte çatışmaların ciddi boyutlardaki insani acil durumu daha da kötüleştireceği konusunda uyardı. Cenevre’deki BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke yaptığı açıklamada, “Yeryüzündeki cehennem Gazze'ye geri döndü” ifadelerini kullandı.

BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini ise İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine yönelik saldırıların bir milyon Filistinli mülteciyi Mısır sınırına itebileceği uyarısında bulundu.

Lazzarini, yaptığı açıklamada, “Eğer çatışma olursa Gazzelilerin daha da güneye ve sınırın ötesine kaçma olasılıkları artacaktır” şeklinde konuştu.


Abbas, UCM Başsavcısı'ndan İsrail'in savaş suçlarının bir an önce soruşturulmasını istedi

(AA)
(AA)
TT

Abbas, UCM Başsavcısı'ndan İsrail'in savaş suçlarının bir an önce soruşturulmasını istedi

(AA)
(AA)

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Filistin Devlet Başkanı Abbas, UCM Başsavcısı Han'ı Ramallah kentindeki Başkanlık konutunda kabul etti.

Abbas, UCM Başsavcısı Han'dan İsrail'in işlediği savaş suçlularının soruşturma ve kovuşturma sürecinin hızlandırılmasını talep etti.

Tel Aviv'in Gazze'deki soykırım suçları ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs'teki ihlalleri hakkında bilgi veren Abbas, çocuk, kadın ve yaşlılar başta olmak üzere sivillerin hedef alınmasının ve Filistin topraklarında işlenen suçların bir an önce soruşturulması gerektiğini vurguladı.

Abbas, İsrail'in cezasız kalmasının ona Filistin halkına yönelik 75 yıldır devam eden suçlarını sürdürme konusunda cesaret verdiğine dikkati çekerek İsrail saldırılarının tümüyle durdurulması, insani yardımların daha fazla sunulması, bölgeye su, elektrik ve yakıt temin edilmesi çağrısında bulundu.

Abbas ayrıca Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da Filistin halkının zorunlu göç ettirilmesini reddettiğini ifade etti.

UCM'nin X sosyal medya platformundan 30 Kasım'da yapılan açıklamada, "Başsavcı'nın 7 Ekim'deki saldırılardan sağ kurtulanların ve kurban ailelerinin isteği ve daveti üzerine İsrail'i ziyaret edeceği" belirtilmişti.

UCM Başsavcısı Han'ın ayrıca Ramallah'ı ziyaret ederek üst düzey Filistinli yetkililerle görüşeceği ifade edilmişti.


Hamas: Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmadan İsrail'le esir takası olmayacak

(AA)
(AA)
TT

Hamas: Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmadan İsrail'le esir takası olmayacak

(AA)
(AA)

Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna konuşan Aruri, İsrail'in "insani ara"nın ardından yeniden başlattığı saldırılar, esir takası ve ABD'nin tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.

Aruri, İsrail ile kadın ve çocukların takasının ardından karşılıklı olarak cesetlerin takas edilmesi konusunda müzakerelerde bulunulduğunu ancak Tel Aviv'in bu konuya yanaşmadığını, daha sonra ise askerliğini yapmış ya da hala yedek asker olan yaşlı erkeklerin takasının gündeme geldiğini kaydetti.

Yaşlı erkeklerin takası için yürütülen müzakerelerde, kadın ve çocukların takası için varılan mutabakattan farklı şartlar öne sürdüklerini ancak İsrail'in bu takası yapmak yerine saldırılara yeniden başlamayı tercih ettiğini ifade eden Aruri, "İsrail, halkımıza karşı katliam işleyerek direnişin tutumunu değiştireceğini zannediyor. Ancak bizim resmi tutumumuz net; savaş bitecek, sonra esir takasından bahsedilecek." dedi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıların ilk 50 gününün değerlendirmesini yapan Aruri, şöyle devam etti:

İşgal güçleri hava ve kara kuvvetlerinin üçte birini Gazze'ye sevk etti. Bu büyüklükte bir kuvvetle Gazze'nin kuzeyinin üçte birlik kısmına saldırdılar ancak 50 gün boyunca burada kontrolü sağlamada başarılı olamadılar ve asla da olamayacaklar. İsrail'i destekleyen ülkeler bile artık Siyonist hükümetin 'Hamas'ı yok etme, esirleri güç kullanarak geri alma ve Gazze'de kontrolü sağlama' hedeflerinin gerçek dışı olduğuna ikna oldular. Biz ilk günden beri diyoruz ki; İsrail, esirlerini ancak savaş bittikten sonra ve tüm Filistinli esirler serbest kaldıktan sonra geri alabilir. Elimizdeki İsrailli esirlere karşılık İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılması talebimiz kesindir ve bundan dönüş söz konusu değildir.

Aruri, ABD'nin "insani ara"nın sona ermesinden Hamas'ı sorumlu tutmasının hatırlatılması üzerine, "ABD, Filistin ilgili tüm konularda ahlaken iflas etmiş ve İsrail'den bile daha faşist bir devlet haline gelmiştir. 'İnsani ara' sona ermeden 2 gün önce İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, savaşın yeniden başlatma kararnamesini imzaladığını açıkladı. Dolayısıyla 'insani ara'yı ihlal eden Hamas değildir." diye konuştu.

Direniş güçlerinin, hava ve kara savaşı olmak üzere tüm senaryolara hazır olduğunu dile getiren Hamaslı yetkili, Filistin halkını tehcir planının başarısız olduğunu sözlerine ekledi.


Filistin Devlet Başkanı Abbas: Nekbe'nin tekrarlamasına izin vermeyeceğiz

Mahmud Abbas (AA)
Mahmud Abbas (AA)
TT

Filistin Devlet Başkanı Abbas: Nekbe'nin tekrarlamasına izin vermeyeceğiz

Mahmud Abbas (AA)
Mahmud Abbas (AA)

Filistin resmi ajansı WAFA'da yayımlanan habere göre, Abbas, Ramallah'taki başkanlık merkezinde düzenlenen Filistin liderlik toplantısında konuştu.

Hürriyet ve bağımsızlık mücadelesinde Filistin halkıyla birlikte kararlı şekilde direnmeye devam ettiklerini kaydeden Abbas, "Oldu bittiler karşısında teslim olmayacağız, diz çökmeyeceğiz; ne olursa olsun, bedeli ne olursa olsun, 1948'deki Filistin Nekbe'sinin tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz." dedi.

Abbas, ABD Başkanı Joe Biden'dan "saldırılara son vermesi için İsrail'in zorlanması" konusundaki sorumluluğunu üstlenmesini istedi.

Filistin Devlet Başkanı, "İsrail'in Gazze'ye saldırılarının yeniden başladığını, aynı saldırıların işgal altındaki Batı Şeria ile Filistin'in başkenti Doğu Kudüs'te de devam ettiğini, Filistin halkına yönelik soykırım savaşı ile saldırgan tehcir planlarının sürdüğünü" vurguladı.

Abbas, Gazze Şeridi'ndeki bu vahşi saldırıların çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 60 binden fazla can kaybı, yaralı ve kayba yol açtığını; 1 milyon 700 binden fazla insanın zorla yerinden edilerek evsiz bırakıldığını hatırlattı.

İsrail'in Batı Şeria ve Kudüs'teki saldırılarının daha az tehlikeli ve korkunç olmadığını belirten Abbas, İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin katletme, etnik temizlik, saldırı, gözaltı, kuşatma ve altyapının tahrip edilmesi eylemlerine devam ettiğini belirtti.

İsrail hükümetinin uygulamalarında "faşizmin ulaşılabilecek en uç noktasına ulaştığını" vurgulayan Abbas, uluslararası toplumun yapıcı ve etkili bir müdahale girişiminde bulunmaması durumunda, işlerin düzeltilemeyecek noktaya geleceği uyarısında bulundu.

Abbas, birinci önceliğin "saldırıların kalıcı şekilde durdurulması ve Gazze'deki halkın tüm insani ihtiyaçlarının güvence altına alınması" olduğunu ifade etti.

Gazze'nin Filistin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu yineleyen Abbas, tüm siyasi çözüm önerilerinin başkenti Kudüs olan Filistin devleti topraklarının tamamını kapsaması gerektiğinin altını çizdi.

Filistin Devlet Başkanı, askeri çözümlerin güvenlik, barış veya istikrar getirmediğini ve getirmeyeceğini vurguladı.

Tarihi Filistin toprakları üzerinde 14 Mayıs 1948'de İsrail'in kurulmasıyla zorunlu göçe ve katliamlara maruz kalan Filistinliler, o günü "büyük felaket" anlamına gelen "Nekbe" olarak isimlendiriyor.


Ezher Şeyhi, Filistinli öğrencileri öğrenim ücretinden muaf tutma ve onları Kahire'de ağırlama kararı aldı

Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher'in Sesi)
Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher'in Sesi)
TT

Ezher Şeyhi, Filistinli öğrencileri öğrenim ücretinden muaf tutma ve onları Kahire'de ağırlama kararı aldı

Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher'in Sesi)
Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher'in Sesi)

Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, Ezher Üniversitesi bağlı kurumlarında okuyan Filistinli öğrencilere tam burs sağlanması yönünde talimat yayınladı. Buna göre, öğrenciler öğrenim ücretlerinden muaf tutulacak ve Kahire'de ağırlanacak. Ayrıca öğrencilere aylık bir miktar para ödenecek.

Ezher'in Facebook sayfasında Gazze Şeridi'nin İsrail saldırılarına maruz kalması nedeniyle Ezher'in Filistinli öğrencilerin koşullarıyla ilgilendiği ve Tayyib’in de onlara yönelik kişisel ilgisi olduğu aktarıldı.

Ezher, Ezher Üniversitesi ve bağlı kurumlarında eğitim gören 444 Filistinli erkek ve kız öğrencinin yanı sıra 75 öğrencinin de burs başvurusunda bulunduğunu açıkladı.


Ürdün Kralı: İsrail'in Gazze'ye saldırıları bölgeyi felakete sürükleyecek

Ürdün Kralı 2. Abdullah (AA)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (AA)
TT

Ürdün Kralı: İsrail'in Gazze'ye saldırıları bölgeyi felakete sürükleyecek

Ürdün Kralı 2. Abdullah (AA)
Ürdün Kralı 2. Abdullah (AA)

Ürdün Kraliyet Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, 2. Abdullah, Dubai'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28'inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile bir araya geldi.

Ürdün Kralı, ABD'nin, Filistin meselesinde siyasi bir ufuk oluşturulması ve iki devletli çözüm temelinde barışın sağlanması konusunda öncü olması gerektiğini söyledi.

Gazze'de acil ateşkes ilan edilmesi ve sivillerin korunması çağrısı yapan Abdullah, "Savaşın devam etmesi, uluslararası barış ve güvenliği tehdit ediyor. Bu durum, daha fazla şiddete neden olacak ve bölgeyi bir felakete sürükleyecek. Bu felaketin bedelini herkes ödeyecek." ifadesini kullandı.

Abdullah, Gazze'ye gıda, su, ilaç ve yakıt yardımlarının hiçbir engelle karşılaşmadan ve kesintisiz şekilde devam etmesinin önemini vurguladı.

Batı Şeria ile Gazze'nin, Filistin devletinin toprakları olduğunu ve bunların birbirinden ayrılamayacağını kaydeden Abdullah, Batı Şeria'da tansiyonun yükseldiğini ve durumun kontrolden çıkabileceğini belirtti.

Görüşmede her iki taraf da Gazze halkının tehcir edilmesi ya da Gazze'nin bir kısmının işgal edilmesine karşı olduklarını dile getirdi.


İslami Cihad: İsrail’in müzakerelere dönmekten başka seçeneği yok

İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları’ndan bir grup (EPA)
İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları’ndan bir grup (EPA)
TT

İslami Cihad: İsrail’in müzakerelere dönmekten başka seçeneği yok

İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları’ndan bir grup (EPA)
İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları’ndan bir grup (EPA)

Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed el-Hindi, İsrail’in rehine takası sürecinde müzakerelere geri dönmekten başka seçeneği olmadığını belirtti.

Genel Sekreter Yardımcısı el-Hindi, Arap Dünyası Haber Ajansı’na (AWP) verdiği röportajda “İsrail tarafı, rehineleri güç kullanarak özgürleştirmeye yönelik hedeflerine ulaşamayacak ve kısa bir süre içinde kendini tekrar müzakerelere dönmek zorunda bulacak” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AWP’den aktardığı habere göre Genel Sekreter Yardımcısı, İsrailli askeri rehinelerin serbest bırakılmasının ancak İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli mahkumların serbest bırakılmasına yönelik kapsamlı bir değişim anlaşması yoluyla gerçekleşeceğini vurguladı. Bu sürecin zaman alacağını ve ateşkesten sonra gerçekleşeceğini belirtti.

Ardından “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail’deki savaş liderliği, 7 Ekim’deki başarısızlıklarını örtbas etmek için herhangi bir güvenlik başarısı elde etmek için Gazze Şeridi’ndeki savaşı uzatmak istiyor” ifadelerini kullandı.

Ayrıca “ABD yönetimi, silah, para, istihbarat ve uluslararası forumlarda siyasi bahaneler sunma yoluyla, Gazze Şeridi’ne yönelik saldıra ortak oluyor. (ABD Başkanı Joe) Biden yönetimi, kendi içindeki anlaşılmazlıklara rağmen hâlâ Gazze Şeridi’ndeki savaşta yer alıyor” dedi.

Ateşkesin ertesi günü ABD yönetimi ile İsrail arasında Gazze Şeridi’nin geleceği ve Filistin meselesi konusunda görüş ayrılıkları yaşandığını belirten el-Hindi, “Filistin devleti hakkında konuşmak ve Filistin meselesini çözmek Batı’nın en büyük önceliği haline gelecek” ifadelerini kullandı.

Son olarak “ABD yönetiminin, Gazze Şeridi’ndeki sivil ölümlerinin boyutu konusunda İsrail’in imajını korumak adına bazı çekinceleri olabilir” ifadelerine yer verdi.


İsrail'in "insani ara"nın ardından Gazze'de öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 193'e yükseldi

(AA)
(AA)
TT

İsrail'in "insani ara"nın ardından Gazze'de öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 193'e yükseldi

(AA)
(AA)

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında yaşanan can kayıplarına ilişkin bilgi verdi.

Kudra, İsrail savaş uçaklarının "insani ara"nın bitiminin hemen ardından başladığı saldırılarını sürdürdüğünü belirtti.

Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde sivillerin hedef alındığını aktaran Kudra, saldırılarda 193 kişinin hayatını kaybettiğini, 652 kişinin yaralandığını ifade etti.