Cumhuriyetçi senatörlerden Biden'a İran’a ‘boyun eğmeyi’ durdurma çağrısı

Cumhuriyetçi Senatör James Risch, geçen ay Washington'daki Kongre Binası'nda Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile kapalı görüşmesinin ardından (EPA)
Cumhuriyetçi Senatör James Risch, geçen ay Washington'daki Kongre Binası'nda Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile kapalı görüşmesinin ardından (EPA)
TT

Cumhuriyetçi senatörlerden Biden'a İran’a ‘boyun eğmeyi’ durdurma çağrısı

Cumhuriyetçi Senatör James Risch, geçen ay Washington'daki Kongre Binası'nda Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile kapalı görüşmesinin ardından (EPA)
Cumhuriyetçi Senatör James Risch, geçen ay Washington'daki Kongre Binası'nda Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile kapalı görüşmesinin ardından (EPA)

ABD’de Cumhuriyetçi senatörler, İran rejimine yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılmasını engelleme çabalarını hızlandırarak, Tahran'a yönelik yaptırımların kaldırılmasından önce yönetimi Kongrenin onayını almaya zorlayan bir yasa tasarısı için 34 senatörün desteğini almayı başardılar.
Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin önde gelen isimlerinden Cumhuriyetçi Senatör James Risch, bu çabalara katıldığını ve "İran Yaptırımlarının Muafiyetini İnceleme Yasası" başlığı altında önerilen tasarıyı desteklediğini açıkladı. Risch konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “ABD yönetiminin nükleer anlaşmayı uzatma ve güçlendirme vaatlerinin bedeli ne olursa olsun kusurlarla dolu bir anlaşmaya dönme girişiminden başka bir şeye dönüşmediği çok açık. Bu nedenle, Biden yönetiminin İran rejimine yönelik yaptırımları kaldırma çabaları için kongre onayı gerektiren tasarıyı desteklemek için katıldım" dedi.
ABD'nin şu anda yaptırımlar etkili olduğu için güçlü bir konuma sahip olduğunu belirten Risch, Biden yönetimini anlaşmanın süresini uzatmaya ve İran'ın Amerikalıları tutuklamasının yanı sıra, terörizmi ve balistik füze programını destekleyen faaliyetlerini ele alma sözünü tutmaya çağırdı.
Cumhuriyetçiler tarafından tekrarlanan bir noktayı hatırlan Risch, Biden'ın İran'la varılan iki taraflı desteğe bağlı anlaşmaları sürdürmesini, aksi takdirde bir sonraki Cumhuriyetçi başkanın da eski Başkan Donald Trump'ın yaptığı gibi ondan çekileceğini ifade etti.
Projenin vaftiz babası Cumhuriyetçi Senatör Bill Hagerty, ABD yönetiminin nükleer anlaşmayla ilgili olmayan yaptırımları kaldırmaya açık olduğunu açıklamasının ardından ortaya koyduğu bu tasarının aldığı desteği memnuniyetle karşıladı
Hagerty şunları kaydetti:
"Önerdiğim yasa tasarısı şu ana kadar 34 senatörün desteğini aldı. Bu da, Başkan Biden anayasaya saygı duyarsa ve Senato'ya kararını sunarsa nükleer anlaşmayı geri çekmek için yeterli bir sayı. Biden yönetimi İran ile iki taraflı destek alan ve yönetimlerdeki değişikliği aşan bir politika izlemek istiyorsa o halde, ekonomik ve mali yaptırımlardan vazgeçmek için boyun eğmeyi bırakmalı ve bu yaptırımları İran'ın nükleer hırslarını ve balistik silahlarının tehditlerini ve terörizme ve bölgeye yönelik saldırılara verdiği desteği durdurmak için kullanmalıdır.”
İran konusunda ABD yönetimi üzerindeki baskılar artıyor. Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nden üst düzey isimlerden Cumhuriyetçi Senatör Mike McCaul, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'den Çin-İran ikili ilişkileri ve Çin'in müzakere dosyasında oynadığı rolü hakkında komiteye bir rapor sunmasını istedi.
McCaul, Blinken'e yazdığı mektupta şu ifadeleri kullandı:
"Çin'in BM Güvenlik Konseyi'nin daimi bir üyesi olarak rolü, İran tehdidini önleme çabalarını engellemede ona büyük bir güç veriyor. Çin'in bu faaliyetlerden yararlanması durumunda, İran'ın tehditleriyle mücadele etmek için uluslararası çabalarla iş birliği yapmaya daha az istekli olacağı açıktır. ABD'nin bu iki ülkeye yönelik politikası, çıkarlarımıza aykırı iş birliği yapmalarına izin vermeyecek şekilde belirlenmelidir.”
McCaul mektubunda, ​​iki ülke arasındaki 400 milyar dolar tutarındaki ikili anlaşmaya atıfta bulunarak, aralarındaki askeri iş birliğini güçlendirmeyi de içerdiğini ifade etti. Ayrıca Blinken'den, ABD'nin Tahran'a yönelik yaptırımlarına meydan okuyan Çin faaliyetlerinin ayrıntılarını da sordu.



İsrail, İran'ın nükleer tesislerine "sınırlı" bir saldırı başlatmayı düşünüyor

Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
TT

İsrail, İran'ın nükleer tesislerine "sınırlı" bir saldırı başlatmayı düşünüyor

Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)
Tahran'ın yaklaşık 322 kilometre (200 mil) güneyinde yer alan Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisinin genel görünümü (Reuters)

İsrailli bir yetkili ve konu hakkında bilgi sahibi iki kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya ABD'nin şu anda böyle bir hamleyi desteklemeye hazır olmadığını söylemesine rağmen, İsrail önümüzdeki aylarda İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı göz ardı etmiyor.

İsrailli yetkililer Tahran'ın nükleer silah edinmesini engelleme sözü verirken, Netanyahu da İran'la yapılacak her türlü müzakerenin nükleer programın tamamen ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanması gerektiğinde ısrar ediyor.

ABD ve İran arasındaki nükleer ön görüşmelerin ikinci turu, geçen hafta Muskat'ta yapılan ilk turun ardından bugün Roma'da gerçekleştirilecek.

İsrail geçtiğimiz aylarda ABD Başkanı Donald Trump yönetimine İran tesislerine saldırmak için bir dizi seçenek sundu ve bunlardan bazılarının ilkbahar sonu ile yaz aylarında yapılması planlanıyor.

Kaynaklara göre bu planlar, Tahran'ın nükleer programını silah haline getirme kabiliyetini aylarca, bir yıl veya daha uzun süre sekteye uğratabilecek. Operasyon, yoğunluğu değişen hava saldırıları ve komando operasyonlarının bir karışımını içeriyor.

New York Times çarşamba günü, Trump'ın bu ayın başlarında Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Washington'un Tahran ile diplomatik görüşmelere öncelik vermek istediğini ve kısa vadede İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı desteklemeye hazır olmadığını söylediğini aktardı.

Ancak İsrailli yetkililer, ordularının İran'a daha az ABD desteği gerektirecek sınırlı bir saldırı düzenleyebileceğine inandıklarını ifade ettiler. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre bu saldırı İsrail'in başlangıçta önerdiğinden çok daha küçük çaplı olacak.

Özellikle nükleer anlaşmayla ilgili görüşmeler başlarken İsrail'in böyle bir saldırıyı gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği ya da ne zaman gerçekleştireceği belirsiz.

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AP)

Bu hamlenin Trump'ı yabancılaştırması ve ABD'nin İsrail'e verdiği daha geniş desteği tehlikeye atması muhtemeldir.

Biden yönetiminden iki eski üst düzey yetkili Reuters'a yaptıkları açıklamada, planların bazı bölümlerinin geçen yıl Biden yönetimine sunulduğunu söyledi. Planların neredeyse tamamı doğrudan askeri müdahale ya da istihbarat paylaşımı yoluyla ABD'nin önemli ölçüde desteğini gerektiriyordu. İsrail ayrıca Washington'dan İran'ın misilleme yapması halinde, İsrail'in kendisini savunmasına yardım etmesini istedi.

Yorum talebine yanıt olarak ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Reuters'e Trump'ın perşembe günü gazetecilere İsrail'i bir saldırı başlatmaktan caydırmadığını, ancak Tahran'a karşı askeri eylemi desteklemek için “acele etmediğini” söylediği yorumlarına atıfta bulundu.

Trump şöyle dedi: “Bence İran'ın büyük bir ülke olma ve ölüm olmadan mutlu yaşama şansı var. Bu benim ilk tercihim. Eğer ikinci bir seçenek varsa, bunun İran için çok kötü olacağını ve İran'ın diyalog istediğini düşünüyorum” dedi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, İran'ın vurulması konusunda henüz bir karar alınmadığını belirtti.

İranlı üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Tahran'ın İsrail'in planlarından haberdar olduğunu ve herhangi bir saldırının “İran'dan sert ve kararlı bir yanıt” alacağını söyledi.

ABD'ni başkanı Donald Trump (Reuters)ABD'ni başkanı Donald Trump (Reuters)

Yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada, “Güvenilir kaynaklardan İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine büyük bir saldırı planladığına dair istihbarat aldık. Bu, İran'ın nükleer programı konusunda devam eden diplomatik çabalardan duyulan memnuniyetsizlikten ve Netanyahu'nun siyasi hayatta kalma aracı olarak çatışmaya duyduğu ihtiyaçtan kaynaklanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

İran ve ABD arasında Tahran'ın nükleer hedefleri konusunda on yıllardır süren anlaşmazlığı çözmek üzere yürütülen görüşmelerin ikinci turu bugün Roma'da başlıyor.

Bazı İranlı yetkililerin yaptırımların yakında kaldırılabileceği yönündeki spekülasyonlarının ardından Tahran, anlaşmaya hızlı bir şekilde varılabileceği yönündeki beklentileri en aza indirmeye çalışıyor. İran Lideri Ali Hamaney geçen hafta yaptığı açıklamada “ne aşırı iyimser ne de aşırı kötümser” olduğunu söyledi.

ABD yönetimi İran'ın nükleer sorununu çözmenin en iyi yolu konusunda ikiye bölünmüşken, son birkaç gündür müzakerelere yeniden başlama şansını araştırmak üzere Arap ve uluslararası başkentlere diplomatik seferler düzenleniyor.

Tahran ve Washington arasındaki nükleer görüşmelerin ikinci turunun arifesinde İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin niyetleri konusunda “ciddi şüpheleri” olduğunu söyledi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Direktörü Rafael Grossi, ABD ve İran'ın yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için çok az zamanı olduğunu vurgularken, İran Dışişleri Bakanlığı ajansın devam eden görüşmelere katılması önerisini “henüz çok erken olduğu için” reddetti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi Tahran'daki görüşme öncesinde (AP)Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi Tahran'daki görüşme öncesinde (AP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) İran'ın uranyumu yüzde 60 gibi yüksek bir oranda zenginleştiren nükleer silah sahibi olmayan tek ülke olduğunu ve bu oranın nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90'a yakın olduğunu bildirirken, İran'ın büyük miktarlarda bölünebilir madde stoklamaya devam ettiğine dikkat çekiyor.