ABD istihbaratı 2008’de koronavirüsü öngörürken, kasvetli bir küresel gelecek konusunda uyarıda bulunmuş

CIA merkez binası (Reuters-Arşiv)
CIA merkez binası (Reuters-Arşiv)
TT

ABD istihbaratı 2008’de koronavirüsü öngörürken, kasvetli bir küresel gelecek konusunda uyarıda bulunmuş

CIA merkez binası (Reuters-Arşiv)
CIA merkez binası (Reuters-Arşiv)

ABD istihbaratının yıllar önce, dünyanın hastalıklar, finansal krizler ve iklim değişikliğinin büyük zorluklar doğuracağı kasvetli bir gelecekle karşı karşıya olduğu konusunda uyardığı ortaya çıktı.
New York Times gazetesine göre, ABD istihbarat teşkilatları, her dört yılda bir, yani yeni bir yönetimin başlangıcında dünyanın önümüzdeki 20 yıl içinde nereye gittiğini gösteren Küresel Eğilimler raporunu hazırlıyor.
Habere göre, 2008’de hazırlanan rapor, Doğu Asya’da ortaya çıkan ve tüm dünyaya hızla yayılan bir pandemi olasılığı konusunda uyarıda bulundu.
ABD Ulusal İstihbarat Konseyi’nin geçtiğimiz hafta açıkladığı Küresel Eğilimler 2040 isimli raporda ise, Çin’in ABD ve Batı’nın önderliğindeki uluslararası sisteme meydan okumasıyla şekillenen ve daha büyük bir çatışma riskiyle şekillenen bir dünya olacağı öne sürüldü.
Ayrıca yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yıllarca sürecek tıbbi, politik ve güvenlik etkileriyle, yaşananların İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en önemli ve benzersiz küresel yıkım olduğunu kanıtladığı ifade edildi.
Gazete, bu raporu gelecekte bizi neyin beklediğine dair çok daha karamsar bir tabloya giriş olarak yorumladı.
‘Daha Tartışmalı Bir Dünya’ alt başlığı olan 144 sayfalık rapora göre, değişen bir iklim, yaşlanan nüfus, hastalık, finansal krizler ve faydasından çok zararı olan teknolojiler nedeniyle dünyayı iyi bir gelecek beklemiyor.
Zorluklarla başa çıkmayı amaçlayan kurumlar arasındaki uçurumun büyümeye devam ettiği konusunda uyaran raporda, “Eyaletler içindeki siyaset muhtemelen daha değişken ve çekişmeli olacak” denildi.
Küresel nüfusun büyük kesimlerinin, ihtiyaçlarına cevap veremeyecek veya isteksiz gördükleri kurumlara ve hükümetlere karşı temkinli hale geldiğine işaret eden rapor şöyle devam etti;
“İnsanlar, etnik, dini ve kültürel kimlikler dahil olmak üzere tanıdık ve benzer düşünen grupların yanı sıra, çevrecilik gibi nedenler etrafında gruplaşmalara yöneliyor. Nüfusların gittikçe güçlendiği ve daha fazlasını talep ettiği zamanda, hükümetler yeni zorluklar ve daha sınırlı kaynaklar nedeniyle daha fazla baskı altına giriyor. Bu genişleyen boşluk, daha fazla siyasi dalgalanmaya, demokrasinin aşınmasına ve alternatif yönetim sağlayıcıları için genişleyen rollere işaret ediyor.”
Ayrıca her bölgedeki toplumlar ve hükümetler arasındaki ilişkilerin, halkın neye ihtiyacı olduğu, neyi beklediği ve hükümetlerin neler sağlayabileceği arasında artan uyumsuzluk nedeniyle gerilimlerle karşılaşmasının muhtemel olduğunun altı çizildi.
Raporda bir diğer bölümde, “Askeri güç, demografi, ekonomik büyüme, çevre koşulları ve teknolojideki hızlı değişimlerin yanı sıra yönetişim modelleri üzerindeki derin bölünmeler, muhtemelen Çin ve ABD liderliğindeki Batı ittifakı arasındaki rekabeti artıracaktır” denildi.
Washington’da bu raporları okuyan uzmanlar, daha kasvetli bir rapor hatırlamadıklarını söyledi.
Gazete, çizilen kasvetin sürpriz olmaması gerektiğini vurgulayarak, raporların sunduğu öngörülerin hepimizin bildiği tehlikelerin bir uyarısı olduğunu ifade etti.



‘Sıfır zenginleştirme' konusunda Rusya-İran ayrışması

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)
TT

‘Sıfır zenginleştirme' konusunda Rusya-İran ayrışması

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)

Moskova ve Tahran, İran'ın nükleer programının akıbeti konusunda, uranyum zenginleştirmeye devam edilmesi gibi tartışmalı bir konuda görüş ayrılığına düştü.

Axios'ta dün yer alan habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'li mevkidaşı Donald Trump ve İranlı yetkililere, İran'ın uranyum zenginleştirmesine izin verilmeyen bir nükleer anlaşmayı desteklediğini söyledi.

İki kaynak Rusya'nın İsrail'e, Putin'in İran'ın uranyum zenginleştirmesini engelleme konusundaki tutumunu bildirdiğini söyledi. Ancak İranlı bir yetkili Devrim Muhafızları'nın Tesnim haber ajansı aracılığıyla “Putin'in Tahran'a yüzde sıfır zenginleştirmeyi kabul etmesi yönünde bir mesaj verdiği iddiası, sadece bir iddiadan ibarettir” şeklinde yanıt verdi.

Bu arada, Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal'dan aktardığına göre ABD ve İsrailli yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Trump'a, "İran nükleer programını yeniden başlatırsa, ülkesinin onu vuracağını ve bunun için onay beklemeyeceğini" söylediğini ifade etti.