Suudi Arabistan'ın Ramazan ayında hayır işleri için başlattığı ulusal kampanya: İhsan

Suudi Arabistan hayır işleri alanında Prens Muhammed bin Selman liderliğinde birçok önemli başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan hayır işleri alanında Prens Muhammed bin Selman liderliğinde birçok önemli başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan'ın Ramazan ayında hayır işleri için başlattığı ulusal kampanya: İhsan

Suudi Arabistan hayır işleri alanında Prens Muhammed bin Selman liderliğinde birçok önemli başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan hayır işleri alanında Prens Muhammed bin Selman liderliğinde birçok önemli başarı elde etti. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan dün (Cuma) İhsan platformu kapsamında hayır işleri için ulusal bir kampanya başlattı. Kampanya, liderliğin desteği ve akademisyenlerin, üst düzey yetkililerin ve iş insanlarının yoğun katılımıyla Ramazan ayı boyunca devam edecek.
Söz konusu kampanya, Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zeka Kurumu (SDAIA) tarafından ülkedeki hayır bağışlarını desteklemek amacıyla geliştirilen İhsan platformunun bağışta bulunmayı teşvik etmek, SDAIA’nın çeşitli devlet kurumları ile bütünleştirici rolünü harekete geçirmek, kar amacı gütmeyen sektörü güçlendirmek ve etkisini yaygınlaştırmak, özel sektörde sosyal sorumluluğun rolünü harekete geçirmek ve hayırseverlik ve kalkınma alanında  güvenilirlik ve şeffaflık seviyesini artırmaya katkıda bulunmak yoluyla platformun rolünü tanıtmayı amaçlıyor. 
SDAIA Başkanı Abdullah el-Gamdi, Suudi liderliğinin hayır işlerine olan ilgisine ve vatandaşların ihtiyaçlarına dokunarak hayır yolunda bağış ve harcamayı teşvik etmesine övgüde bulundu. Platformun genel olarak bireyler ve kuruluşlar çerçevesinde toplumsal sorumluluğu güçlendirmeyi amaçladığını belirten Gamdi, aynı zamanda kalkınma çalışmalarının verimliliğini arttırmayı, ulusal aidiyet, bireyler ve kurumlar düzeyinde insani yardım çalışmalarının değerlerini yükseltmeyi amaçladığını ifade etti. Ayrıca, Krallık düzeyinde bağış yapmakla ilgili ulusal hizmetler, programlar ve platformlara destek vermeye katkıda bulunduğuna dikkati çekti.
Platformun hayır işleri alanında bir dönüm noktası haline geldiğini vurgulayan Gamdi, bu kampanyanın acıları hafifletmek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için teknolojiyi nasıl kullanacağı konusunda Krallık’ın dünyaya sunduğu bir model olduğunu belirtti.
Suudi Arabistan'ın çabaları ve hayır işleri alanındaki liderliği kapsamında başlatılan kampanya, Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz önderliğinde SDAIA’nın bir yıldan daha uzun bir süre önce kurulduğu günden bu yana elde ettiği başarıları pekiştirmeyi amaçlıyor. Prens Muhammed bin Selman’ın direktifleri sayesinde kampanya, ülkenin hayır amaçlı yapılan bağışlar alanındaki dünyadaki prestijli konumunu güçlendirecek.
Söz konusu çabalar, babası Kral Selman bin Abdulaziz'in kar amacı gütmeyen alandaki çalışmalarından etkilenen Prens Muhammed bin Selman'ın hayırsever faaliyetlerinin ve çeşitli sosyal girişimlerinin bir uzantısı olarak geliyor. Muhammed bin Selman, yeni ortaya çıkan projelerin gelişimini desteklemek ve toplumda yaratıcılığı teşvik etmek amacıyla Misk Vakfı’nı kurdu. Vakıf, Suudi gençliğini güçlendirip geliştirerek, çalışma, kültür, edebiyat ve sosyal ve teknik sektörlerdeki ilerlemelerini artırmak için çalışıyor. Toplumun farklı kesimlerine maddi destek sağlayan Muhammed bin Selman SNAD Programı ise, 520 milyon riyali aşan tutarlarla 26 binden fazla yararlanıcı için bugüne kadar evlilik yükünü azaltan evlilik sözleşmesi projesini içeriyor. 100 milyon riyal tutarında 70 derneğe destek veren Muhammed bin Selman Hayırsever Projesi kapsamında ise 2016-17 yıllarında çeşitli bölgelerde 103 bin kişi yararlandı.
Bu girişimler arasında, Veliaht Prens'in rehberliğinde 130 caminin üç aşamada restorasyonuna 50 milyon riyalden fazla maliyetle katkıda bulunan Tarihi Camilerin Geliştirilmesi için Muhammed bin Selman Projesi de yer alıyor. Projenin ilk aşaması tarihi camileri kapsıyor. Aynı zamanda Cidde'de yıkılmak üzere olan 56 tarihi binayı restore etme projesinin birinci aşaması için Prens Muhammed bin Selman tarafından 50 milyon riyal destek sağlandı. Bu binalar, Krallığın tarihi ve kültürel başarılarının korunmasına katkıda bulunan zengin mimari unsurlar taşıyor. Veliaht Prens ayrıca, 2017 Ramazan ayında mahkumları serbest bırakma kampanyası sırasında 20 milyon riyal tutarında katkıda bulunarak Krallığın tüm bölgelerinde bin 414 mahkumun serbest bırakılmasına yardımcı oldu.
Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın gençleri destekleme çabalarını artırmak ve özlemlerini gerçekleştirmek için Kral Selman’ın girişimiyle kurulan Kral Selman Gençlik Merkezi'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı sırasında da çok sayıda katkıda bulundu. Bununla birlikte, Riyad Okulları (kar amacı gütmeyen) Yönetim Kurulu’na başkanlık ediyor ve Kral Selman Hayırsever Barınma Derneği Başkan Yardımcısı ve İcra Komitesi Başkanı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda, İbn Baz Hayır Vakfı, Riyad'daki Hayır Kurumları Yüksek Koordinasyon Konseyi, Riyad'daki Kur'an-ı Kerim Ezberleme Hayır Derneği Yönetim Kurulu ve Riyad'daki el-Birr Derneği Yönetim Kurulu'nun her birinde Mütevelli Heyeti üyeliği pozisyonunu üstleniyor. Suudi Yönetim Derneği Onursal Başkanı olarak görev yaptığı süre boyunca Ulusal Uyuşturucu Önleme Derneği Onursal Üyesi ve Zanaatkar Eller Derneği Üyeleri Onur Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Bu sürede Evliliği ve Aile Bakımını Kolaylaştırmak için İbn Baz Hayır Derneği’nin kuruluşuna katıldı.
 



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.