Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’dan göstericilere milletvekillerini ‘özgürce’ seçme çağrısı

Dün Cezayir’in başkentinde gerçekleşen gösterilerden (Reuters)
Dün Cezayir’in başkentinde gerçekleşen gösterilerden (Reuters)
TT

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’dan göstericilere milletvekillerini ‘özgürce’ seçme çağrısı

Dün Cezayir’in başkentinde gerçekleşen gösterilerden (Reuters)
Dün Cezayir’in başkentinde gerçekleşen gösterilerden (Reuters)

Yağmur ve düşük sıcaklıklar dün Cezayirlilerin başkent ve diğer büyük şehirlerde sokaklara çıkmasını engellemezken, göstericiler ‘rejim değişikliği’ ile ‘ordu tarafından yönetilmeyen sivil devlet’ çağrısında bulundu. Gösterilerin 113. haftasında binlerce Cezayirli, 10 gündür cezaevlerinde açlık grevinde bulunan 23 tutukluyla dayanışma halinde olduklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ise önceki gün bir televizyon konuşmasında Cezayirlileri, tamamen özgürce ve medeni yollarla Ulusal Halk Meclisi milletvekillerini seçmeye davet etti. Açıklamasında, izledikleri demokratik yolun barış ve güvenliğin temellerini sağlamlaştırmayı hedeflediğini söyleyen Tebbun, bunun devlet kurumlarının, siyasi sınıfın ve sivil toplum aktörlerinin ortak çabalarıyla gerçekleştirmeye çalıştığı şeyle ülkenin yüksek menfaati ile ilişkili olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanının konuşmasının ertesi günü Cuma namazı çıkışı sonra yüzlerce Cezayirli özellikle parlamento binasının olduğu sokakta bir araya geldi. Kısa bir süre sonra batıdaki Bab el Vad bölgesiyle doğu banliyölerindeki el Harraş mahallesinden gelen iki blok birleşerek başkentin merkezindeki göstericilerle birleşti. Göstericiler eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın yedinci dönemde de aday olacağını açıklamasının ardından 22 Şubat 2019’da halk hareketinin başladığı günden itibaren gündeme gelen sloganları attı.
Cezayirli avukat ve siyasi aktivist Mukran Ait el-Arabi sosyal medya hesabından tutukluların grevine ilişkin yaptığı açıklamada, “Siyasi otorite, görüşleri nedeniyle Cezayirlileri tutuklamayı ne zaman bırakacak? Yargı yasa dışı tutuklamaları ne zaman durduracak? Anayasanın 123. Maddesi sanığın adli soruşturma işlemleri sırasında serbest kalacağı hükmüne tabidir. Fikir ve siyaset sebebiyle bir insanı hapse atmak mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Arabi açıklamasında, bir zamanlar dünyanın ilgi ve hayranlık odağı olduğu Cezayir’in ciddi bir sebep olmadan vatandaşlarını tutukladığını ifade ederek, Cezayir’in birçok sorunu olduğunu, özellikle yüksek yaşam maliyeti, işsizlik, kırsal kesimdeki kötü yollar ve hastanelerde tedavinin zorluğu gibi konular aileler için sorun olduğunu aktardı. Kesintisiz bir şekilde Cezayirlilerin yaşadığı trajediden bahsedebileceğini söyleyen avukat, ancak en önemli meselenin gençlerin önemsiz sebeplerde tutuklanması konusu olduğunu vurguladı.
Maurice Audin Meydanı’ndaki göstericilerden biri cezaevlerinde açlık grevi yapan 23 tutukluya ait fotoğrafların olduğu bir pankart taşıdı. Bahsi geçen tutuklular kamu düzenine zarar verme ve ülkede kaos yaymakla suçlanıyor. Göstericilerin taşıdığı pankartlarda,  şartlar ne olursa olsun eylemlerin devam edeceğini bildiren sloganlar yazıyor.
Cezayir'deki İnsan Hakları Savunma Birliği, son 10 gündür açlık grevi yapan tutuklulardan 8’inin sağlık durumlarının kötüleşmesi sebebiyle önceki akşam hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Birlik, tutukluların gösterilere katılma bahanesiyle cezaevinde olduklarını belirterek serbest bırakılmaları çağrısında bulundu. Ramazan ayının ilk gününden bu yana işçileri grev yapan posta ve ulaştırma sektöründen Selim bin Udeh, “Yetkililer sokak baskısına rağmen boyun eğmiyor. Buteflika ve ailesi gösterilerin ilk haftalarında yönetime sığında ancak sokaklardaki halkın umutsuzluğuyla istifa etti. Buteflika’dan sonra gelen güç ise koronavirüs salgınını geçtiğimiz yılki anaysa değişikliği referandumunu uygulamak için kullandı. Halk hareketi referandumu engellediği gibi sonuçlar yüzde 23’ü geçmedi. Cezayirlileri oy kullanmaktan caydırmak için halk seferberliği yine aynısını yapacak” dedi.
Diğer yandan başkentte polis karakolunun önünde toplanan öfkeli kalabalık, yetkililerden gösteriler sırasında tutuklanan üniversite profesörünü serbest bırakmasını talep etti. Ülkenin doğu ve batı banliyölerinde gerçekleşen gösterilerde halk hareketi, yaklaşan parlamento seçimlerini reddettiklerini yineledi.

 


Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP