BMGK, Libya'da uluslararası gözlemcilerin konuşlandırılmasına onay verdi

Paralı askerlerin geri çekilmesi ve Aralık seçimleri için hazırlıkların yapılması talep edildi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
TT

BMGK, Libya'da uluslararası gözlemcilerin konuşlandırılmasına onay verdi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres (AP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) önceki gün, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in özellikle Libya'da ateşkesin denetlenmesi için 60 uluslararası gözlemcinin görevlendirilmesine ve aynı zamanda tüm yabancı güçlerin çekilmesine ilişkin önerisini oybirliğiyle kabul etti. BMGK, Temsilciler Meclisi dahil yetkililere ve kurumlara, 24 Aralık'ta yapılması planlanan genel seçimlerin anayasal dayanağını netleştirmeye yönelik seçim yasası çıkarma çağrısında bulundu.
 BMGK’nın 15 üyesi, Libya'da BM ateşkes mekanizmasını desteklemek için 2570 sayılı kararı oybirliğiyle kabul etti. Guterres'in 7 Nisan'da BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu plana göre BM Libya Destek Misyonu’na (UNSMIL) bağlı ateşkes denetleme ekibi kademeli olarak konuşlandırılacak. Libya'daki ekip en fazla 60 uluslararası gözlemci içerecek. Güvenlik, lojistik, tıbbi ve operasyonel kriterler karşılandıktan sonra Sirte şehrinde konuşlanacak gözlemciler, 5+5 Ortak Askeri Komitesi ile çalışacak.

Uluslararası gözlemciler raporlarını, Jan Kubish'e sunacaklar
BM Güvenlik Konseyi Nisan ayı dönem başkanlığını yapan Vietnamlı Büyükelçi Dang Dinh Quy, Kovid-19 salgını nedeniyle getirilen özel koşullar çerçevesinde geçen Perşembe günü e-posta yoluyla başlayan oylamanın sonuçlarını açıkladı. Karara göre uluslararası gözlemciler raporlarını, UNSMIL Koordinatörü Raisedon Zenenga aracılığıyla BM Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Jan Kubish'e sunacaklar.
Kararda, "24 Aralık'ta yapılması planlanan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için yeterli hazırlık yapılmasına olanak tanımak için seçim sürecinin anayasal ve yasama dayanağının 1 Temmuz'a kadar netleştirilmesi" çağrısında bulunuldu. Kararda ayrıca Libya'da tüm taraflara 23 Ocak 2020'de varılan ateşkese uymaları, tüm yabancı güçlere ve paralı askerlere ülkeden ayrılmaları çağrısı yapıldı. 
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Libya'da destek için önerilen BM ateşkes gözlemcisi sayısının Libya'nın talebi dikkate alınarak belirlendiğini ifade ederek, "Koşullar izin verdiği sürece Trablus'ta ön cephede bir varlık olacaktır" dedi. Ayrıca Libya içinde ve dışında personelin düzenli dönüşümlerine izin verecek önlemlere ek olarak ekibin coğrafi dağılımında esneklik sağlanacağını belirtti. Dujarric, gözlemcilerin silahsız ve üniformasız olacaklarını vurgulayarak, "Burada önemli olan ekibin Libya'daki tüm siyasi güçler ve ön saflarda olanlar tarafından garanti altına alınması. Bu da gerçekte ateşkesle ilgili. Bu onların odak noktası olacak” ifadelerini kullandı. Dujarric açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Libya'daki siyasi liderlerin ve bir bütün olarak Libyalıların Aralık'taki seçimlere doğru pozitif ve hızlı ilerlemesine yardımcı olmak ve bundan önce atılması gereken tüm adımların atılmış olmasını sağlamak için önceden yaptıklarımıza devam edeceğiz. Görmek istediğimiz şey, tüm yabancı savaşçıların Libya'yı terk etmesi.”
BMGK, kararın uygulanmasında kaydedilen ilerlemeyi, UNSMIL’nin mevcut yetkilendirilme süresinin sona ereceği 15 Eylül'den önce görüşecek. BM Güvenlik Konseyi, 30 Temmuz 2022'ye kadar yenilenen, Libya'dan yasadışı petrol ihracatı ile ilgili tedbirleri alan ve Uzmanlar Grubu'nun görev süresini 15 Ağustos 2022'ye kadar yenileyen 2571 sayılı kararı da oybirliğiyle kabul etti.



Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanı Necla Menguş'un İran'ın başkenti Tahran'a yaptığı resmi ziyaret, geçtiğimiz hafta yerel ve bölgesel medyanın ana gündemlerindendi. Söz konusu ziyaret, üst düzey bir Libya delegasyonunun yaklaşık 17 yıl aradan sonra İran’a yaptığı ilk diplomatik ziyaretti.

Menguş'un İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın daveti üzerine Tahran’a yaptığı ziyaret, Dibeybe hükümetinin bundan elde edebileceği fayda hakkında bazı soruları gündeme getirdi. Belki de görüşme Lübnan'da tutuklu bulunan Hannibal Kaddafi'nin dosyasının görüşülmesini amaçlıyordu.

Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Rabia Ebu Ras, Dibeybe hükümetinin “bölge ve bilge dışında birçok taraf ve güçle ittifaklar kurmaya çalıştığını ve Libya içindeki siyasi konumunu ve gücünü daha uzun süre elinde tutma kabiliyetini güçlendirmek amacıyla yeni bölgesel politikalarda aktif bir taraf olmayı hedeflediğini” söyledi.

Rabia Ebu Ras Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, bu ziyaretin arkasında Dibeybe hükümeti için ‘potansiyel kazanımlar’ olduğuna işaret ederken, bazılarının Türkiye'nin bu ziyaret için arabulucu rol oynadığı fikrini dışladı. Ebu Ras, söz konusu ziyaretin Menguş'un geçtiğimiz mayıs ayında Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan'ı kapsayan Körfez gezisi sırasında planlanmış olabileceğini ifade etti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmacılarından Mısırlı Dr. Muhammed Naci Abbas, Manguş'un ziyaretinin gerçekten de Dibeybe hükümetinin ‘dış ilişkilerinin marjını genişletmesine’ olanak sağlayabileceği tezine katılıyor. Abbas ziyaretin, İran'ın Kuzey Afrika ülkelerine açılma isteğinin ve Tahran ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişiminin üzerine geldiğini söyledi.

Abbas, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yönetimi, selefi Hasan Ruhani'ye yöneltilen Kuzey Afrika ve Arap bölgesini dikkate almamak ve yalnızca Batı’ya güvenmekle ilgili suçlamaları ele almak istiyor” dedi.

İran uzmanı olan Mısırlı araştırmacı, ziyaretin iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda ortaklıklar, ekonomik ilişkiler veya İran'ın Libya'daki siyasi krizin çözümünde herhangi bir rol oynaması gibi amaçlarla gerçekleştiğini reddederek şunları söyledi: “Libya siyasi arenasında nüfuz sahibi olanlar, Washington, Kahire, Ankara ve Libya'nın geri kalan komşu ülkeleri gibi, burada açık bir varlığa sahip olanlardır. Dolayısıyla Tahran'ın tüm bunların üzerine geçmesi düşünülemez.”

Mısırlı araştırmacı değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Evet, İran medyası Abdullahiyan'ın Menguş ile yaptığı görüşmelerde ülkesinin Libya'daki yeniden yapılanma çabalarına katılma arzusuna ilişkin ifadesine atıfta bulundu. Ancak bu, İran'a uygulanan ekonomik yaptırımlara ek olarak, Libya siyasi sahnesinin devam eden karmaşıklığı göz önüne alındığında (dışlanmasa da) büyük ölçüde erken.”

Libyalı siyasi analist İzzeddin Akil ise Menguş'un Tahran'a yaptığı ziyaretin amacının “ABD önerilerini İran tarafına iletmek” ve Tahran'ın 2015 yılından bu yana tutukluluğunun devam etmesinde ısrar eden bazı Lübnanlı güçler üzerindeki güçlü etkisi nedeniyle, Hannibal Kaddafi meselesini görüşmek” olduğuna inanıyor.

Akil, “Dibeybe'nin Hannibal'i gerçekten Libya'ya geri getirebilmesinin siyasi rakipleri (TM ve Devlet Yüksek Konseyi) karşısında konumunu güçlendirmenin yanı sıra, seçim tarihi geldiğinde cumhurbaşkanlığı yarışında eski rejim destekçilerinin ve ona bağlı olanların oylarını garanti edeceğini" söyledi.

Akil, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Tahran, krizlerini gidermek ve Arap bölgesindeki herkese açılmak istiyor. Bu ziyaret, amaçlarının bir kısmını gerçekleştirdi. İran, diplomatik tecrübesiyle ziyareti geliştirmekten ve iki ülke arasında gelecekteki ilişkileri çeşitli yollarla pekiştirmekten çekinmeyecektir” şeklinde konuştu.

Libyalı yazar Abdullah el-Kebir, ziyaretin Hannibal Kaddafi davasıyla ilgili olabileceğini belirterek,  Dibeybe'nin eski rejimin destekçilerini yanına çekmede herhangi bir olumlu ilerlemeden fayda sağlayacağı görüşüne destek verdi.

El-Kebir, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ziyaretle ilgili birçok soruyu, (iki ülke arasındaki Kaddafi dönemindeki güçlü ilişkiye kıyasla) iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun vadeli kopmasına bağladı. El-Kebir, “İran önemli bir bölge ülkesi. Onunla yeni bir sayfa ve Trablus ile Tahran arasındaki kapalı kapıları yeniden açmak faydalı olabilir. Şiilik korkuları ise Sünni Maliki düşünce okulunun bazı mensupları tarafından abartılıyor” değerlendirmesinde bulundu.