Trablus’ta kısa süreli çatışmalar yaşanırken geçiş yönetimi sessizliğini koruyor

Libya’nın başkenti Trablus sokaklarında Cuma günü kısa süreli çatışmalar yaşandı (AFP)
Libya’nın başkenti Trablus sokaklarında Cuma günü kısa süreli çatışmalar yaşandı (AFP)
TT

Trablus’ta kısa süreli çatışmalar yaşanırken geçiş yönetimi sessizliğini koruyor

Libya’nın başkenti Trablus sokaklarında Cuma günü kısa süreli çatışmalar yaşandı (AFP)
Libya’nın başkenti Trablus sokaklarında Cuma günü kısa süreli çatışmalar yaşandı (AFP)

Libya'daki geçiş yönetimi, Cuma akşamı başkent Trablus'ta yönetime yakın silahlı milisler arasında çıkan kısa süreli çatışmalar konusunda sessizliğini koruyor. Öte yandan Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Yunus el-Menfi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) ateşkes sürecini izlemek amacıyla Libya’ya uluslararası gözlemci gönderme kararını onaylamasını memnuniyetle karşıladı.
Başkentin çeşitli bölgelerinde saatler süren askeri yığınaklardan sonra, Abdulhamid Dibeybe başbakanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı milisler arasında, aranan unsurların adalete teslim edilip edilmemesi konusunda yaşanan anlaşmazlık nedeniyle kısa süreli çatışmalar yaşadı.
Dün yerel basına konuşan kaynaklar, Caydırıcı Güç unsurlarının Yargı Güvenliği Birimi unsurlarını tutuklayan silahlı bir grubu avlamaya başladığını söylediler.
Yerel basında yer alan haberlere göre Abdulgani el-Kikli liderliğindeki Güvenlik ve İstikrarı Destekleme Birimi’ne bağlı bir grup ile başkent Trablus'un merkezinde yer alan Ras Hassan semtindeki Ceziratu’l-Medar mahallesi yakınlarında Yargı Güvenliği Birimi’ne bağlı başka bir grup arasında silahlı çatışmaların çıktı.
Bu gelişmeler, İçişleri Bakanlığı'nın vatandaşların güvenliğini sağlamak ve her türlü güvenlik ihlalini önlemek için suçluları ve kanun kaçakları bulmak, caydırmak ve diğer güvenlik kurumlarını desteklemek amacıyla ana ve tali yollarda güvenlik noktaları kurarak başkent Trablus'ta güvenlik devriyelerinin gezmeye başlayacağını duyurmasıyla aynı zamana denk geldi.
Öte yandan Fransa’nın Trablus büyükelçiliğindan yapılan açıklamaya göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün Libya Başbakanı Dibeybe ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Açıklamada, görüşme sırasında devlet kurumlarının birleştirilmesi, yabancı güçlerin ülkeden ayrılması ve vatandaşlara devlet hizmetlerinin sunulmasının yanı sıra 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimlerin yapılması ihtiyacı gibi ortaak ilgi alanlarındaki bir dizi konunun ele alındığı belirtildi.
Bir diğer gelişmede Başkanlık Konseyi, BMGK’nın genel seçimlere kadar ülkeyi yönetmekle görevli yetkililer olarak Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi’ni ve Dibeybe başbakanlığındaki UBH’yi desteklemek üzere oybirliğiyle kabul ettiği kararı memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Libya Devlet Yüksek Konseyi’nden dün yapılan kısa bir açıklamada da, uluslararası toplumun siyasi süreci destekleme taahhüdünü teyit eden BMGK kararından duyulan memnuniyet dile getirildi. Kararın başta seçimlerin planlanan tarihte yapılmasıyla ilgili olmak üzere çeşitli konulara değinen içeriğine dikkati çeken Devlet Yüksek Konseyi açıklamasında, “Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) ortaklarımızı, seçimlerin zamanında yapılması amacıyla gerekli yasal prosedürlerin tamamlanması için birlikte çalışmaya çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
BMGK kararı, başkanlık ve milletvekili seçimlerini kolaylaştırmak için TM dahil olmak üzere ilgili makam ve kurumları Libya Siyasi Diyalog Forumu’nda (LSDF) ortaya koyulan yol haritasında öngörülen önlemleri almaya çağırıyor. Ayrıca, BMGK’ya Seçim Komisyonu'nun seçime zamanında hazırlanabilmesi için yeterli zaman tanımak için seçimlerin anayasal temelini belirleme ve gerektiğinde yasayı önümüzdeki Temmuz ayı başlarında yürürlüğe koyma çağrısında bulunuyor.



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.