Satın aldıkları evden hazine çıktı

Binayı satan kişinin altınlar ortaya çıktıktan sonra itidalini koruduğu belirtildi (Morez Belediyesi)
Binayı satan kişinin altınlar ortaya çıktıktan sonra itidalini koruduğu belirtildi (Morez Belediyesi)
TT

Satın aldıkları evden hazine çıktı

Binayı satan kişinin altınlar ortaya çıktıktan sonra itidalini koruduğu belirtildi (Morez Belediyesi)
Binayı satan kişinin altınlar ortaya çıktıktan sonra itidalini koruduğu belirtildi (Morez Belediyesi)

Fransa'nın Jura iline bağlı Morez Belediyesi yetkilileri, yenilemek için satın aldıkları eski bir evde hazine keşfetti.
Görevliler, üç reçel kavanozuyla bir kasanın içinde 5 külçe altın ve yüzlerce altın sikke buldu.
Belediye Başkanı Laurent Petit, üç katlı binada önceden 4 kardeşin yaşadığını söyledi. Ancak çocuğu olmayan kardeşlerin sonuncusu da geçen yıl vefat edince, bir akrabaları evi belediyeye geçen yıl 130 bin euroya (yaklaşık 1 milyon 500 bin TL) sattı.
Petit anlaşma hakkında şöyle konuştu:
"Ev eşyalarla ve mobilyalarla doluydu. Mülkü olduğu gibi satın almayı kabul ettik."
Binayı yenileme planları Kovid-19 pandemisi yüzünden 2020 ilkbaharında askıya alındı. Ancak yetkililer, evdeki eşyaların tarihi bir değeri olup olmadığını kontrol etmek istedi.
Belediye Başkanı keşfi şöyle anlattı:
"Bir raftaki eşyaların arkasında külçe altınlarla dolu üç kavanoz duruyordu. Şaşırtıcıydı. Şimdiye kadar hiçbirimizin eline altından bir parça geçmemişti. Külçe altınları sadece fotoğraflarda görmüştüm. Büyük olacaklarını sanmıştım.
Ancak bunlar küçüktü. 1 kilogram ağırlığındaydı ve bir sigara paketi kadardı."
Kavanozlarda yalnızca külçe altınlar değil, aynı zamanda binden fazla altın sikke bulundu.
Ancak keşif bunlarla sınırlı kalmadı. Zira Petit, bu hafta yapılan belediye meclisi toplantısında, evdeki bir dolabın arkasında bulunan kasanın kırıldığını ve içinden yüzlerce altın sikke çıktığını duyurdu.
Bulunan altınların değerinin yaklaşık 650 bin euro (yaklaşık 6 milyon 500 TL) olduğu belirtildi.
Altınların değeri, Morez Belediyesi'nin 6 milyon euroyu (yaklaşık 58 milyon TL) bulan yıllık bütçesine kıyasla az. Petit de "Hazinenin bizi Jura'nın Las Vegas'ına dönüştürdüğünü söyleyemem. Ama bizi gülümsetti" dedi.
 
Independent Türkçe, Guardian, Sputnik International



İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
TT

İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)

Dinozorlar ve kuşlar arasındaki bağlantıyı ortaya koyan Arkeopteriks cinsine ait fosil, uzun zamandır devam eden bir tartışmayı noktaladı. Bilim insanları Arkeopteriks'in uçabildiğini tespit etti. 

İlk örnekleri 1861'de Almanya'da keşfedilen Arkeopteriks, tüyleri nedeniyle ilk başta kuş sanılmıştı. Ancak keskin dişlere sahip çenesi ve uzun kemikli kuyruğu gibi dinozorlara benzeyen özellikleri de vardı. 

"İlk kuş" diye de bilinen bu cins, kuşlar ve dinozorlar arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmasıyla tanınıyor. 

Öte yandan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşayan Arkeopteriks'in uçup uçamadığı uzun zamandır tartışma konusuydu. Bilim insanları bu dinozora ait fosilleri inceleyerek kuşların ilk nasıl uçmaya başladığını anlamaya çalışıyordu. 

ABD'nin Şikago kentindeki Field Müzesi'nde tutulan son derece iyi korunmuş fosil örneği, bu soru işaretinin giderilmesini sağladı. Yıllarca özel koleksiyoncuların elindeki örnek 2022'de müze tarafından alınmıştı. 

Müzede çalışan Dr. Jingmai O'Connor ve ekip arkadaşları, bilgisayarlı tomografiyle fosili tarayarak iskeletin dijital bir haritasını oluşturdu. Araştırmacılar UV ışığı kullanarak yumuşak doku kalıntılarını açığa çıkarmayı da başardı.

Diğerlerinin aksine bu örnekteki kemiklerin üç boyutlu olarak korunması sayesinde hayvanın kafatası daha detaylıca incelendi. Ekip böylece tarih öncesi kuşların kafatasından modern kuşlarınkine geçişin ilk işaretlerini saptadı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (14 Mayıs) yayımlanan çalışmadaki en kritik bulguysa Arkeopteriks'in kanatlarında gizliydi. 

Cinsin önceki örneklerinde sadece iki kat kanat tüyü varken, bu örnekte üç kat vardı. Üst kol kemiği üzerindeki bu tüyler kanattan vücuda doğru düzgün bir aerodinamik hat oluşturarak modern kuşların uçmasını sağlıyor. 

Bilim insanları uçamayan tüylü dinozorlarda olmayan bu tüylerin, Arkeopteriks'in uçmasını sağladığını belirtiyor. 

Dr. O'Connor "Arkeopteriks tüyleri olan ilk dinozor ya da 'kanatları' olan ilk dinozor değil. Ancak tüylerini uçmak için kullanabilen bilinen en eski dinozor olduğunu düşünüyoruz" diyerek ekliyor:

Kuşlarla yakın akraba olan ancak tam olarak kuş olmayan tüylü dinozorlarda bu tüyler eksik. Onların kanat tüyleri dirsekte bitiyor. Bu da bize kuş olmayan bu dinozorların uçamadığını, ancak Arkeopteriks'in uçabildiğini gösteriyor.

Öte yandan hayvanda göğüs kemiğinin olmamasından dolayı çok iyi uçamadığı düşünülüyor. Araştırmacılar Arkeopteriks'in tavuklar gibi kısa süren uçuşlar yaptığını ancak çoğunlukla yerde kaldığını tahmin ediyor.

Bilim insanları iyi korunmuş son örnek üzerine çalışmayı sürdürerek Arkeopteriks hakkında daha fazla bilgi edinmeyi planlıyor.

O'Connor "Vücudun koruduğumuz hemen hemen her parçasından heyecan verici ve yeni bir şeyler öğreniyoruz. Ve bu çalışma gerçekten de buzdağının sadece görünen kısmı" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Guardian, Nature