Türkiye'de son 24 saatte koronavirüsten 318 kişi hayatını kaybetti!

Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)
Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)
TT

Türkiye'de son 24 saatte koronavirüsten 318 kişi hayatını kaybetti!

Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)
Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)

Sağlık Bakanlığı koronavirüs tablosunu covid19.saglik.gov.tr adresinden açıkladı.
Tabloya göre; Türkiye'de son 24 saatte 55 bin 802 kişi koronavirüse yakalandı, 318 kişi hayatını kaybetti.
3 bin 275 ağır hasta var
Bakanlık ağır hasta sayısının 3 bin 275 olduğunu bildirdi.

 



Timothée Chalamet'den "Gizemli rapçi sen misin?" sorusuna kaçamak yanıt

(AP)
(AP)
TT

Timothée Chalamet'den "Gizemli rapçi sen misin?" sorusuna kaçamak yanıt

(AP)
(AP)

Amber Raiken Yaşam Haberleri Muhabiri 

Britanyalı bir yeraltı rapçisinin maskesinin ardında kendisinin olduğu söylentileri viral hale gelse de bu konuda Timothée Chalamet'nin dudakları mühürlü.

Hayranlar, Liverpoollu olduğunu iddia eden ve yüzünün büyük bölümünü kapatarak sahneye çıkan gizemli sanatçı EsDeeKid'in, 29 yaşındaki Amerikalı aktör olup olmadığını aylardır sorguluyor. Rapçinin ilk albümü Rebel, haziranda çıkmıştı.

Britanya'daki radyo programı Heart Breakfast'ın perşembe günkü bölümünde Marty Supreme'in yıldızı, EsDeeKid olup olmadığı sorusuna kaçamak bir yanıt verdi.

Chalamet "Bu konuda yorum yapmayacağım" dedi. 

Yorum yok.

Sunucular, Chalamet ve EsDeeKid'in gözlerinin benzediğini belirttiğinde aktör söyleyecek bir şeyi olmadığını yineledi.

Görsel kaldırıldı.Timothée Chalamet, rapçi EsDeeKid olduğu söylentileri hakkında "yorum yapmayacağını" belirtti (AFP / esdeekid / Instagram)​​​​

Sözlerini "Bu konuda iki kelime söyleyeceğim" diye sürdüren oyuncu, ağzını açıp bir şey demekte tereddüt edince komik bir hal aldı. 

Her şey zamanı gelince ortaya çıkacak. Bu iki kelimeden biraz fazla oldu.

2012 tarihli viral bir videoda New York'taki lisesinde düzenlenen bir etkinlikte sahnede rap yaptığı görülen Chalamet, ergenlik döneminde Lil Timmy Tim adını taşıyan bir rapçi olduğunu sonrasında esprili bir şekilde anlattı.

Chalemet "Lil Timmy'nin aynı tınıya sahip olmadığını söyleyeyim" dedi. 

Lil Timmy başka bir şeye benziyor.

Özellikle ikisinin gözleri birbirine benzediği için önceki aylarda Chalamet'nin EsDeeKid olduğu yönünde söylentiler dolaşmaya başlamıştı. Ağustosta Chalamet, EsDeeKid'in "LV Sandals" şarkısında geçen rapçi Fakemink'in Londra'daki bir konserine gittiğinde bu spekülasyonlar daha da alevlenmişti.

Ancak EsDeeKid, yüzünde kar maskesiyle sahne alarak kimliğini saklamaya devam ediyor. Gerçek adı ve yaşı bilinmiyor. İlk albümü bu yıl çıksa da Spotify'daki aylık dinleyici sayısı 11 milyonu geçiyor.

Diğer yandan Chalamet'in yeni filmi Marty Supreme, Noel Günü sinemalarda gösterime girecek (Türkiye vizyon tarihi 1 Ocak). Josh Safdie'nin yönettiği film şimdiden övgü dolu eleştiriler alırken, The Independent'tan Clarisse Loughrey yapıma 4 yıldız verdi.

Loughrey, "Chalamet, uzuvlarını savuruyor ve role açlıkla saldırıyor. Al Pacino'nun ilk dönemlerindeki performanslarını sergilemesini sağlayan aynı dayanılmaz ve değişken enerjiye sahip" diye yazdı.

Kameranın çiçekbozuğu cildine, zarif bir şekilde işlenmiş tek kaşına ve devamlı kullandığı tel çerçeve gözlüklere yaklaşma şekli, dikkatimizi sadece aktörün gözlerine çekiyor ki tüm kırılganlık da burada yatıyor, tıpkı Pacino gibi.

Loughrey, Chalamet hakkında "Ekran dışında oyuncu, kamuoyunun gözü önünde başarının ne anlama geldiğinin mücadelesini verdi. (Önceki aylarda bir ödül töreninde yaptığı konuşmada 'En iyilerden biri olmak istiyorum' demişti)" diye ekledi.

Belki de Marty'de biraz da kendisini gördüğü için onun daha kırılgan ve sempatik tarafını anlayabiliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment


Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Washington, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki olaylar nedeniyle Ruanda'yı ‘bölgeyi savaşa sürüklemekle’ suçluyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)
TT

Washington, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki olaylar nedeniyle Ruanda'yı ‘bölgeyi savaşa sürüklemekle’ suçluyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden askerler Burundi'nin Gatumba köyüne geldi. (Reuters)

ABD dün, Ruanda’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusundaki çatışmaya müdahil olmasını kınadı. Ruanda’ya yönelik eleştiriler, silahlı 23 Mart Hareketi’nin (M23) bölgede yeni bir saldırı başlatmasının ardından geldi. Söz konusu saldırı, Kinşasa ve Kigali’nin Washington’da birkaç gün önce imzaladığı anlaşmanın akabinde gerçekleşyor.

ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Mike Waltz, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, “Son haftalarda Başkan Trump’ın himayesinde ilerleme kaydedilmesi gerekirken, Ruanda bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa ve savaşa sürüklüyor” dedi.

4 Aralık’ta Washington’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasında Başkan Trump’ın himayesinde imzalanan barış anlaşmasının ardından Waltz, şiddetin yeniden başlamasından dolayı ülkesinin son derece endişeli olduğunu vurguladı. Waltz, Ruanda’nın Kongo’nun doğusunda meydana gelen gelişmelerdeki rolünün boyutunu da sert bir şekilde eleştirdi.

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Mike Waltz, BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında (Reuters) ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Mike Waltz, BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında (Reuters)

Waltz, Ruanda’nın M23 hareketine maddi, lojistik ve eğitim desteği sağladığını ve 1 Aralık’tan itibaren yaklaşık 5 ila 7 bin Ruandalı askerle Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde M23’ün yanında savaştığını açıkladı. Waltz, söz konusu sayının saldırının ilerleyişine bağlı olarak artabileceğine de işaret etti.

Waltz ayrıca, “Son aylarda Ruanda, M23’ü desteklemek için Kuzey ve Güney Kivu bölgelerine çok sayıda kara-hava füzesi ve diğer gelişmiş ağır silahlar yerleştirdi” dedi. Waltz, M23 ve Ruanda’nın intihar dronları ve topçu kullanımını artırdığına dair güvenilir bilgiler bulunduğunu ve bu kapsamda Burundi’ye de saldırılar düzenlendiğini vurguladı.

M23 hareketi, ocak ayında Goma ve şubat ayında Bukavu kentlerini ele geçirmişti. Waltz, Ruanda’nın desteğiyle M23’ün, aralık başında ülkenin doğusundaki Güney Kivu eyaletinde, Burundi sınırı boyunca yeni bir saldırı başlattığını belirtti.

M23 çarşamba günü, yüz binlerce nüfusa sahip Uvira kentini ele geçirdi. Bu kontrol, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Burundi arasındaki kara sınırını da M23’ün denetimine soktu; bu durum, Kinşasa’nın Bujumbura üzerinden sağladığı askeri desteği de kesmiş oldu.

Bu gelişmeler ışığında, BM Genel Sekreteri’nin Barış Operasyonlarından Sorumlu Yardımcısı Jean Pierre Lacroix, yeni saldırının “bölgesel bir patlamanın hayaletini uyandırdığını ve sonuçlarının tahmin edilemez olduğunu” belirterek, çatışmanın daha da genişleme riski konusunda ciddi endişe duyduğunu ifade etti.

Meşru müdafaa hakkı

Lacroix, komşu ülkelerden gelen silahlı güçlerin ve grupların doğrudan veya dolaylı müdahalesi ile sınırları aşan göçmen ve savaşçı hareketlerinin, bölgesel bir patlama riskini büyük ölçüde artırdığını belirtti. Lacroix ayrıca, M23’ün daha fazla alanı kontrol etmesi ve paralel yönetimler kurmasının, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin kademeli olarak çözülmesine yol açabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.

BM Güvenlik Konseyi’nde birçok üye ülke bölgesel gerilimi artırma endişesi dile getirirken, Burundi’nin BM Daimî Temsilcisi Zephyrin Maniratanga, ülkesinin ‘meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğunu’ belirtti ve Ruanda’yı topraklarını bombalamakla suçladı.

Maniratanga, “Bu sorumsuz saldırılar devam ederse, iki ülke arasında doğrudan bir çatışmayı önlemek zor hale gelecek” dedi.

Buna karşın Ruanda’nın BM Daimî Temsilcisi Martin Ngoga, ülkesinin Burundi ile savaş niyetinde olmadığını vurguladı ve hem Bujumbura’yı hem Kinşasa’yı ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Therese Kayikwamba ise BM Güvenlik Konseyi’nin ‘somut önlemler almamasını’ eleştirdi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki Kuzey Kivu eyaletinin Goma kentinde 23 Mart Hareketi (M23) üyeleri (Reuters)Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki Kuzey Kivu eyaletinin Goma kentinde 23 Mart Hareketi (M23) üyeleri (Reuters)

Kayikwamba şubat ayında BM Güvenlik Konseyi’nin Ruanda güçlerinin geri çekilmesini ve ateşkese uymasını talep eden kararına rağmen ‘yeni bir kentin düştüğünü, paralel bir yönetimin güçlendiğini, binlerce ailenin yerinden edildiğini ve bazı ailelerin ise öldürülme, tecavüz ve yıldırmaya maruz kaldığını’ belirtti. Kayikwamba, Ruanda’ya yaptırımlar uygulanması çağrısını da yineledi.

Fransa'nın BM Daimî Temsilcisi Jerome Bonnafont ise BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelere, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki BM barışı koruma gücünün ‘özellikle ateşkesin denetlenmesi dahil olmak üzere tüm barış çabalarını desteklemesini sağlayacak’ bir karar tasarısı önerdiğini açıkladı.