Türkiye'de son 24 saatte koronavirüsten 318 kişi hayatını kaybetti!

Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)
Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)
TT

Türkiye'de son 24 saatte koronavirüsten 318 kişi hayatını kaybetti!

Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)
Bir hemşire, koronavirüs hastasını hastaneye naklediyor (AP)

Sağlık Bakanlığı koronavirüs tablosunu covid19.saglik.gov.tr adresinden açıkladı.
Tabloya göre; Türkiye'de son 24 saatte 55 bin 802 kişi koronavirüse yakalandı, 318 kişi hayatını kaybetti.
3 bin 275 ağır hasta var
Bakanlık ağır hasta sayısının 3 bin 275 olduğunu bildirdi.

 



Birleşik Kalkınma Anlaşması, Libya'daki yeniden inşa projelerine ne gibi bir etki yapacak?

Başkent Trablus'un ana caddelerinden birinde yapılan asfalt çalışması (Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)
Başkent Trablus'un ana caddelerinden birinde yapılan asfalt çalışması (Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)
TT

Birleşik Kalkınma Anlaşması, Libya'daki yeniden inşa projelerine ne gibi bir etki yapacak?

Başkent Trablus'un ana caddelerinden birinde yapılan asfalt çalışması (Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)
Başkent Trablus'un ana caddelerinden birinde yapılan asfalt çalışması (Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)

Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi (DYK) arasında üzerinde uzlaşılan ‘birleşik kalkınma programına’ ilişkin ön anlaşma, Libya’da yeni bir beklenti dalgası yarattı. Kimi çevreler bu adımı yarım kalmış yeniden imar projelerinin canlandırılması için bir fırsat olarak değerlendirirken, bazıları ise siyasi bölünmüşlük ve net bir kalkınma planının bulunmaması nedeniyle anlaşmanın hayata geçirilebileceğine dair şüphelerini dile getirdi.

 Trablus'ta Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK) temsilcileri arasında Birleşik Kalkınma Anlaşması’nın imzalanmasından (Libya Merkez Bankası)Trablus'ta Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK) temsilcileri arasında Birleşik Kalkınma Anlaşması’nın imzalanmasından (Libya Merkez Bankası)

Merkez Bankası’nın ‘harcama kanallarının birleştirilmesi ve ülke için tek bir bütçe oluşturulması yönünde bir adım’ olarak karşıladığı anlaşma, siyasi taraflar arasındaki vizyon eksikliği nedeniyle tamamlanmış ekonomik plan olmaktan çok, genel bir siyasi çerçeve olarak görülüyor.

Geçen hafta ortasında imzalanan anlaşmanın maddeleri tüm ayrıntılarıyla açıklanmadı. Şarku'l Avsat'ın edindiği ilk bilgilere göre metin, son on yılı aşkın süredir ayrı mali yapılarla çalışan doğu ve batı hükümetleri arasında koordinasyon için ‘taslak niteliğinde’ bir çerçeve oluşturuyor.

Bu noktada anlaşmayı önceliklerin yeniden düzenlenmesi için fırsat olarak görenlerle, sürecin yeni karmaşıklıklar yaratmasından endişe edenler arasında belirgin bir görüş ayrılığı ortaya çıkıyor. Libyalı ekonomi uzmanı Muhammed eş-Şahhati, anlaşmanın etkinliğine dair ‘açık bir şüphe’ taşıdığını ifade ederek “üzerine bir anlaşma inşa edilebilecek gerçek bir kalkınma planının bulunmadığını” söyledi. Şahhati, ‘daha önce sınırlı düzeyde de olsa sağlanan bazı koordinasyon örneklerine dayanarak kaynak ve gelir dağılımının kısmen ilerleyebileceğini’ belirtti.

Ancak ona göre yeniden imarın ‘kalkınma’ başlığı altında sunulması, harcamaların siyasallaştırılmasının önünü açıyor. Şahhati, siyasi bölünmüşlüğün ‘herhangi bir hükümeti zor veya uzun vadeli ekonomik kararlar almaktan aciz bıraktığını’ vurguladı.

2011’den bu yana kronik siyasi bölünmeyle yaşayan Libya’da, geçen yıl 59 milyar Libya dinarına ulaşan ‘paralel harcama’ (yani devletin resmi kanalları dışında yapılan ödemeler) yeni anlaşmayı tehdit eden en önemli unsur olarak değerlendiriliyor. (Doların resmi piyasadaki değeri 5,47 dinar, paralel piyasadaki değeri ise 7,84 dinar)

Bu paralel harcama sisteminin, yılın ilk çeyreğinden itibaren artan biçimde tartışma konusu olması, batıdaki Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ile doğudaki parlamento tarafından atanan Usame Hammad hükümeti arasında yeni bir çekişme alanı yarattı. Her iki taraf da kendi mali sistemini ayrı olarak işletmeyi sürdürüyor.

 Libya'nın doğusunda bir idari kontrol binasının inşası (Libya Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Fonu)Libya'nın doğusunda bir idari kontrol binasının inşası (Libya Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Fonu)

Doğru Libya’da yaşanan gelişmeler, ülke içindeki durumu daha da karmaşık hale getirdi. Doğudaki hükümet, geniş çaplı yeniden imar projelerini uygulamaya soktu. Bu projeler, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Belkasım Hafter’in liderliğinde yürütüldü ve böylece yeniden imar konusu, iki taraf arasındaki siyasi ve mali çekişmenin önemli bir parçası haline geldi.

Buna karşılık DYK Mali Komite Başkanı Abdulcelil eş-Şavuş, daha iyimser bir yaklaşım sergiledi. Eş-Şavuş, anlaşmanın tüm tarafların ‘büyük tavizleri’ sonucunda sağlandığını belirterek, Merkez Bankası’nın projelerin takipçisi olacağını ve paralel harcamaların önleneceğini vurguladı.

Eş-Şavuş, finansman kanallarının birleştirilmesinin kaybedilen finansal uyumu bir ölçüde geri kazandıracağına ve kurumlara yıllardır süren bölünmüşlüğü aşma fırsatı vereceğine inanıyor.

Ancak farklılıklar yalnızca ekonomik vizyonla sınırlı değil. Libyalı siyasi analist Hüsam Feniş, anlaşmanın yeniden imar dosyasını ‘son derece hassas bir denklemin’ merkezine yerleştirdiğini söyledi. Feniş’e göre, merkezi bir harcama sistemi ve artan Amerikan denetimi, kamu fonlarının önceliklerini belirleme konusunda ülkenin karar alma alanını daraltıyor.

Feniş, “ABD Hazine Bakanlığı artık Libya’daki harcama yollarını doğrudan etkiliyor. Bu durum, ‘şartlı mali istikrar’ olarak adlandırdığımız ve büyük finansal akışları kontrol altında tutmalarına imkân veren bir sistem içinde gerçekleşiyor” dedi.

Diğer yandan ABD, iki Libya meclisi arasındaki anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. ABD, anlaşmanın ‘yapıcı diyaloğu’ teşvik ettiğini, Libya Merkez Bankası’nın mali sürdürülebilirliğini güçlendirdiğini ve kalkınma projelerine finansman sağladığını belirtti. Ayrıca tüm tarafların sürece dahil edilmesinin, Libya’yı birleştirme yönünde momentumun korunmasına katkı sağlayacağı vurgulandı.

Feniş, yeniden imar projelerinin artık üç iç içe geçmiş alanın kesişiminde şekillendiğini belirtiyor: Halkın somut projeler beklentisi, siyasi güçlerin harcamalar yoluyla nüfuzlarını pekiştirme çabaları ve Amerikan vizyonu, ki bu vizyon finansal kaosu kontrol altında tutmayı ve petrol gelirleri üzerindeki denetimi sürdürmeyi içeriyor.

Yolsuzluğun önlenmesinin ‘yumuşak mali vesayete’ dönüşebileceği ve bu durumun hayati projelerin gerçekleştirilmesini engelleyebileceği uyarısında bulunan Feniş, finansal istikrarın gerçek bir yeniden imar süreci başlatmaktan çok, bekleme süresini yönetmeye indirgenebileceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası camia, anlaşmayı kurumsal güvenin yeniden tesisine doğru bir adım olarak değerlendiriyor. Ancak bu adım, uygulamanın izlenmesine ve kamu fonlarının yeniden israf ve paralel harcama döngüsüne dönmemesinin güvence altına alınmasına bağlı görünüyor. Uzmanlar, teorik olarak anlaşmanın yeniden imar projelerini canlandırma fırsatı sunduğunu, ancak başarısının kapsamlı reformlara bağlı olduğunu belirtiyor.


Popüler bir ilacın yaşlanmayı tersine çevirebileceği keşfedildi

(Pexels)
(Pexels)
TT

Popüler bir ilacın yaşlanmayı tersine çevirebileceği keşfedildi

(Pexels)
(Pexels)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırma, Ozempic gibi zayıflama ilaçlarını mikrodozlarla almanın yaşlanmayı yavaşlatarak uzun ömürlülüğü destekleyebileceğini öne sürüyor.

Başlangıçta diyabet tedavisi için geliştirilen semaglutid ilacının artık kilo verme için de kullanılmasıyla dünya çapında popülerliği hızla artıyor.

Ozempic ve Wegovy gibi marka adları altında satılan ilaç, bağırsak ve beyinde doğal yolla oluşan GLP-1 hormonunun etkisini taklit ederek iştahı düzenliyor ve tokluk hissinin daha uzun sürmesini sağlıyor.

İnternette yayılan yeni bir trendde bazı kişiler, uzun ömür için ilacı çok küçük dozlarda aldığını bildiriyor ancak sağlık uzmanları, bunun etkisinin henüz insanlarda kanıtlanmadığı uyarısında bulunuyor.

Hong Kong Çin Üniversitesi'nden araştırmacılar bu teoriye biraz daha itibar kazandırarak Ozempic'e benzer bir kimyasal yapıya sahip eksenatid ilacının farelerde yaşlanmaya karşı koyabildiğini keşfetti.

Düşük dozdaki eksenatidin etkisinin farelerde test edildiği çalışmada tedaviye hayvanlar yaklaşık 11 aylıkken başlandı ve 30 hafta kadar devam edildi.

Bilim insanları beyin, karaciğer, böbrek, kas ve yağ dokusu dahil olmak üzere, farelerin birçok organından doku örneği alarak RNA ve DNA modifikasyonlarının yanı sıra çeşitli proteinler ve metabolizmayla ilgili diğer moleküllerin seviyelerini ölçtü.

Her bir dokunun yaşa bağlı molekül belirtecinin nasıl değiştiğini analiz ettiler.

Araştırmada tedavi edilen ve edilmeyen fareler karşılaştırılarak "yaş belirteci" değişiklikleri değerlendirildi.
 

Diyabet karşıtı semaglutid, Danimarkalı ilaç şirketi Novo Nordisk tarafından üretildi (AFP)​​​​​​​​​​​​​​Diyabet karşıtı semaglutid, Danimarkalı ilaç şirketi Novo Nordisk tarafından üretildi (AFP)

Çalışmada ilacın birçok dokuda, yaşlanmayla birlikte görülen tipik örüntülere aykırı olan tutarlı değişikliklere yol açtığı saptandı.

Araştırmacılar bu örüntülerin ötesinde, tedavi edilen farelerin metabolik sağlığının daha sağlıklı hayvanlara benzediğini buldu.

Bilim insanları, tedavi edilen farelerdeki "yaş belirtecinin", tedavi görmeyen yaşlı farelere kıyasla "daha genç görünen" bir profile doğru önemli ölçüde kaydığını söylüyor.

Görünüşe göre ilacın birçok olumlu etkisinin beyin aktivitesiyle ilgili olması, beynin birçok organın yaşlanma profilini etkileyen bir merkez görevi gördüğüne işaret ediyor.

Araştırmacılar, bulguların daha geniş klinik çalışmalara yol açmasını ve yaşlanma karşıtı ilaçların geliştirilmesine katkı sunmasını umuyor.

Çalışmanın kritik bir sınırlamasına değinen araştırmacılar, bulguların insanlarda değil yalnızca farelerde gözlemlendiğini ve dolayısıyla ilacın insan yaşlanması üzerinde gerçek bir etkisinin olup olmadığının henüz belirlenemediğini ifade ediyor.

Ayrıca bulguların orta yaşlı farelerde gözlemlenmesi, ilacın çok yaşlı hayvanlarda da aynı şekilde çalışmayabileceği anlamına gelebilir.

İlacın dokular genelinde gençleşmeye dair birçok moleküler belirtiyi tetiklediği görülse de çalışma, farelerde yaşlanmanın gerçekten tersine döndüğünü kanıtlamıyor.

Bilim insanları "Çalışmamız, vücut genelinde kapsamlı bir yaşlanma karşıtı strateji için çok yönlü kanıtlar sağladı" diye yazıyor.

GLP-1R agonizmasının diğer yaşlanma karşıtı yöntemleri destekleyip desteklemeyeceğini araştırmak için gelecekte uzun süreli çalışmalar yapılmasına ihtiyaç var.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Truva'yı az kalsın Christopher Nolan yönetecekmiş

Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)
Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)
TT

Truva'yı az kalsın Christopher Nolan yönetecekmiş

Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)
Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)

Yıldızlarla dolu The Odyssey merakla beklenirken Christopher Nolan verdiği röportajlarla gündem oluyor. 

Homeros'un klasik destanından uyarlanan film, İthaka Kralı Odisseus'un Truva Savaşı'ndan sonra eve dönüş yolculuğunu ele alıyor.

Bu konuyu işlemesinin bazı hayranlarını şaşırttığını hatırlatan Nolan, 20 yılı aşkın süre önce çekilen Truva'yı (Troy) az kalsın kendisinin yöneteceğini açıkladı. 

Yıldız yönetmen, 2004'te vizyona giren filme dair şu ifadeleri kullandı: 

İlk başta Warner Bros. beni Truva'yı yönetmem için işe almıştı. Projeyi Wolfgang (Petersen) geliştirmişti. Stüdyo, onun süper kahraman filminin (Batman v Superman) çekilmesine engel olunca Truva'yı geri istedi. Sonuçta keşfetmekle çok ilgilendiğim bir dünyaydı. Bu yüzden uzun süredir aklımın bir köşesinde duruyor. Özellikle bazı görüntüler… Truva atını nasıl ele almak istediğim gibi şeyler…

Nolan, o yıllarda Hava Kuvvetleri 1 (Air Force One) ve Kusursuz Fırtına (The Perfect Storm) gibi filmlerle önemli gişe başarıları elde eden Petersen'in Truva filmini alması sonrasında Warner Bros.'un kendisine Batman Başlıyor'u (Batman Begins) "teselli ödülü" olarak verdiğini sözlerine ekledi. 

Brad Pitt, Eric Bana, Orlando Bloom ve Diane Kruger gibi yıldızların oynadığı Truva, küresel gişe hasılatında 500 milyon dolara yaklaşmıştı. 

Batman Başlıyor ise Insomnia ve Akıl Defteri (Memento) gibi filmlerle rüştünü ispatlayan Nolan için yeni bir çağı başlattı. 

Birbirinden başarılı filmleriyle dünya çapında tanınan bir yıldız olarak Oscar'a uzanan 55 yaşındaki yönetmen, nihayet Truva'ya dönüyor. 

Üst düzey oyuncu kadrosuyla öne çıkan filmde Matt Damon, Tom Holland, Charlize Theron, Robert Pattinson, Zendaya ve Anne Hathaway'in yanı sıra Lupita Nyong'o, Jon Bernthal, Elliot Page, Mia Goth, Himesh Patel, Benny Safdie, Samantha Morton ve John Leguizamo gibi birçok yıldız yer alıyor. 

250 milyon dolarlık bütçeye sahip The Odyssey, Nolan'ın kariyerindeki en maliyetli film olacak. Tamamı IMAX kameralarla çekilen ilk film olması da bu durumda etkili. 

Filmin 17 Temmuz 2026'da seyircilerle buluşması bekleniyor. 

Independent Türkçe, Empire, Variety