Washington, Tahran nükleer anlaşmadaki taahhütlerine uyana kadar yaptırımları kaldırmayacak

Kalibaf: Uranyumun yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmesi adımı, İran'ın müzakere masasındaki pozisyonunu zayıflatma planına verilen bir cevaptır.

İran'ın BM Viyana Daimi Temsilcisi Kazım Garipabadi, dün Viyana'daki Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu ile ikili görüşmelerin ardından otelden ayrıldı. (EPA)
İran'ın BM Viyana Daimi Temsilcisi Kazım Garipabadi, dün Viyana'daki Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu ile ikili görüşmelerin ardından otelden ayrıldı. (EPA)
TT

Washington, Tahran nükleer anlaşmadaki taahhütlerine uyana kadar yaptırımları kaldırmayacak

İran'ın BM Viyana Daimi Temsilcisi Kazım Garipabadi, dün Viyana'daki Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu ile ikili görüşmelerin ardından otelden ayrıldı. (EPA)
İran'ın BM Viyana Daimi Temsilcisi Kazım Garipabadi, dün Viyana'daki Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu ile ikili görüşmelerin ardından otelden ayrıldı. (EPA)

ABD ile İran arasında, nükleer anlaşmaya uyma konusunda dolaylı görüşmeler devam ederken Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İran nükleer anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirene kadar yaptırımların kaldırılmayacağını açıkladı. Diğer yandan Viyana'daki İranlı üst düzey bir diplomat, ABD yaptırımlarının kaldırılmasına yönelik tablonun netleşmeye başladığını söyledi. İranlı diplomat, Viyana’daki görüşmelere katılan İran heyetinin, rejimin ‘önce ABD yaptırımlarının kaldırılmasını şart koşan’ politikasını izlediğini vurguladı.
İran Meclis Başkanı Muhammed Bakir Kalibaf, İran’ın uranyumun yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmesi adımının Avusturya'nın başkenti Viyana’da yapılan görüşmelerde Tahran’In müzakere masasındaki pozisyonunu zayıflatma planına verilen bir cevap olduğunu söyledi.
Perşembe günü Viyana'daki Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu görüşmelerinin ikinci turu çerçevesinde, İran’ın nükleer anlaşmaya uymasını sağlamak için atması gereken adımlar karşılığında kaldırılmasını talep ettiği ABD yaptırımlarından oluşan bir listesinin hazırlanması ile ilgili nihai bir mutabakata varılması amacıyla gayrı resmi toplantılara yeniden başlandı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan dün Fox News’a yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirdiği onaylanıncaya kadar ABD’nin Tahran’a uyguladığı yaptırımları kaldırmayacağını bildirdi. Sullivan, Viyana'da devam eden görüşmelerin ‘yapıcı’ olduğunu da sözlerine ekledi.
Tedbirlerin İran’ın nükleer silah elde etme süresini uzatması gerektiğini vurgulayan Sullivan ayrıca Tahran’ın uranyum zenginleştirme seviyesini ve stokunu azaltması gerektiğini kaydetti. Buna karşın İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Daimi Temsilcisi Kazım Garipabadi, İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada Viyana'da devam eden görüşmelerde ABD yaptırımlarının kaldırılmasına yönelik net bir tablo şekillenmeye başladığını söyledi.
Garipabadi, nükleer anlaşmaya geri dönerken ‘şeffaflığı sağlamak ve ABD’nin ciddiyetini anlamak’ için kaldırılacak yaptırımların bir listesinin hazırlanması ve bu listenin İran'ın ilan edilen politikasına uygun olması gerektiğini kaydetti.
Garipabadi, İran’ın müzakere heyetinin ‘rejimin dini lideri tarafından belirlenen ve önce ABD yaptırımlarının kaldırılmasını şart koşan politikası’ temelinde hareket ettiğini belirtti.
Rusya'nın Viyana'daki uluslararası kuruluşlar nezdindeki daimi temsilcisi olan Mihail Ulyanov ise açıklamasında, Ortak Nükleer Anlaşma Komisyonu’nun uzmanlar düzeyindeki toplantılarına devam ettiğini söyledi. Ulyanov, Twitter hesabından paylaştığı mesajlarda şu ifadeleri kullandı: “Ortak Komisyon'un kararına göre kendisine bağlı iki uzman grup dün öğleden sonra ve bugün, yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleler ile ilgili çalışma toplantılarına devam etti. Görevleri kolay değil ama süreç devam ediyor ve ilerleme kaydediliyor.”
Diğer yandan İran Meclis Başkanı Muhammed Bakir Kalibaf yaptığı açıklamada, Tahran'ın geçtiğimiz hafta yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirmeye çalışmalarına başlama adımının, Viyana'da nükleer anlaşmayı canlandırmak için devam eden görüşmelerde, ‘düşmanların Tahran’ın müzakere masasındaki pozisyonunu zayıflatma komplosuna verilen net bir cevap’ olduğunu söyledi. Kalibaf bu adımın ‘önemli siyasi mesajlar taşıdığına’ işaret etti.
İranlı yetkililer geçtiğimiz cuma günü, Natanz Nükleer Tesisi’nde uranyum zenginleştirme çalışmalarının başlamasından sadece 24 saat sonra 9 gram yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum elde edildiğini açıkladılar. İran, bu gelişmeyle, atom bombası geliştirmek için gereken yüzde 90 oranında zenginleştirilmiş uranyum seviyesine ilk kez bu kadar yaklaşmış oldu.
Yetkililere nükleer tesislerin güvenlik seviyelerinin yükseltilmesi çağrısında bulunan İran Meclis Başkanı Kalibaf, “Natanz'a yönelik terörist saldırıya karşılık verilmesi zorunludurve zamanında yapılacaktır” dedi.
Kalibaf, İran’ın attığı adımın, Meclis’in geçtiğimiz aralık ayında onayladığı ‘Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı’ adı verilen yasanın 1’inci maddesi kapsamında olduğunu söyledi. Kalibaf ayrıca adımın duyurulmasından kısa bir süre sonra yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirilmesinin, İran’ın nükleer programında karar alma ile eyleme geçme arasındaki sürenin asgari düzeye indiğinin bir işareti olduğunu vurguladı.
Kalibaf, Hasan Ruhani hükümetinin eleştirilerini hızla geri çektiği meclis kararının, İran’ın nükleer programına yönelik kilitleri kırdığını ve nükleer müzakere heyetine yaptırımları kaldırma hedefine ulaşmada kullanması için güç verdiğini kaydetti. ‘Düşmanlar’ olarak nitelediği tarafları, İran’ın müzakere masasındaki pozisyonunu zayıflatmaya çalışmakla suçlayadığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elde edilen bu başarı, karşı tarafa bu tür eylemlerin, İran'ın nükleer faaliyetlerine yönelik bir tehdit olmaktan çok nükleer programının ilerlemesinde büyük adımlar atması için nadir bir fırsat sunduğunu gösterdi. Düşmanlar, terör eylemlerinin İran'ın nükleer faaliyetlerini durdurmasını veya yavaşlatmasını bekliyordu. Ancak uranyumun bu düzeyde zenginleştirilmesi, nükleer endüstrimizin büyüdüğünü ve İran'ın ilerleyişini kimsenin durduramayacağını kanıtladı. Baskı uygulamayı amaçlayan yanlış hesaplanmış bir adımın (İran’ın nükleer programına) hiçbir etkisi yoktur.”



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.