Fransa ile Türkiye arasında Cezayir sahası üzerinde kemik kıran savaşı dönüyor

Le Figaro gazetesine göre bir istihbarat belgesi, Ankara’dan temsilcilerinin Reşad Hareketi unsurlarıyla bir araya geldiği resmi toplantıları ortaya çıkardı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AFP)
TT

Fransa ile Türkiye arasında Cezayir sahası üzerinde kemik kıran savaşı dönüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AFP)

Ali Yahya
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fransa'nın Cezayir'de işlediği suçların tanınması ve tazmin edilmesi gerektiğini vurgulamasının ardından Paris, Türk makamları temsilcileri ile Reşad Hareketi üyeleri arasında gerçekleşen resmi görüşmeleri ortaya çıkaran bir istihbarat raporunu ifşa etti. Nitekim Cezayir,  Reşad Hareketi’ni bir terörist hareket olarak sınıflandırmak istiyor.  

Rapor ve hedefler
Fransız Le Figaro gazetesinin aktardığına göre Fransız istihbaratına ait söz konusu belgede, Türk makamları temsilcileri ile Reşad Hareketi üyelerinin biri Antalya, diğeri İstanbul’da olmak üzere iki kez bir araya geldiğine yer verildi. Söz konusu toplantılarda, örgütün güçlendirilmesi ve Cezayir sınırlarında desteklenmesi amacıyla lojistik ve siyasi destek sağlanmasına odaklanıldığı belirtildi. Raporda aynı zamanda olup bitenlerden Cezayirli yetkililerin de haberdar olduğu, Türklerin Reşad Hareketi liderleri için diğer Arap ülkelerinden muhalif İslamcılarla temas sağlamaya istekli olduğu vurgulandı.  
Fransa merkezli jeopolitik araştırmalar merkezi Global Watch Analysis’in bildirdiğine göre, Türkiye'de yapılan bu gizli ziyaretler ile Reşad Hareketi’nin söylemini güçlendirip Cezayir sokağında destek sağlamak için Londra veya İstanbul merkezli yeni bir televizyon kanalı kurma yönünde para toplanması amaçlanıyor.
Nitekim Fransa’nın servis ettiği söz konusu rapor, Cezayir ile Türkiye arasındaki ‘güçlü’ ilişkiler ve Cezayir-Ankara hattındaki canlılık nedeniyle hayret uyandırdı. Diğer yandan bazı taraflar ise meselenin Fransa ile Türkiye arasında devam eden kemik kıran savaş bağlamına girdiği yorumunda bulundu.
Nahda Hareketi Genel Sekreteri Yezid bin Aişe, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, “Konudan ve haberlerin gerçekliğinden haberdar değiliz. Dolayısıyla, ülkelerin içişlerine herhangi bir dış müdahaleyi reddettiğimiz gibi, delil olmadığı sürece kimseyi suçlamıyoruz” ifadelerini kullandı. Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi olmadığının bilindiğini vurgulayan Aişe, diğer soruları ise cevapsız bıraktı.

Servet üzerine mücadele
Laik çizgideki Kültür ve Demokrasi Birliği Partisi (RCD) lideri Murad Biyatur, yaptığı açıklamada, Cezayir'in çeşitli zenginlikleri dolayısıyla birçok dünya gücü tarafından daima arzulandığına dikkati çekti. Hükümet ne kadar zayıfsa, bir imtiyaz elde etme veya serveti bölüşme amacı taşıyan bu arzuların da o kadar öne çıkacağını vurgulayan Biyatur, buna otoriteyi desteklemenin sebebiyet verdiğini söyledi. Aynı zamanda Fransa'nın Cezayir içişlerine defalarca kez karışmasının, Türkiye’nin ise burada bir rol oynama ve teraziyi kendi lehine çevirme girişimlerinin aynı yönde ilerlediğini ifade etti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, despot ülkelerin rahatsızlık verici hastalıklarından birinin halkın taleplerine cevap vermek, demokrasi ve özgürlük sağlamaktansa uluslararası toplum önünde imaj tazelemek için dış güçlerin vasiliğine başvurmak olduğunu söyleyen Biyatur, her türlü bağımlılığı ve dış müdahaleyi kırma yönündeki tek çözümün halkın istediği meşru bir otoritenin ortaya çıkışıyla demokrasinin sağlamlaştırılması olduğunu belirtti.

Resmi yanıt yok
Reşad Hareketi’ni ülkedeki güvenlik ve istikrara karşı bir girişim olarak gören, halkı kaosa yönlendirdiğini öne süren Cezayirli yetkililer, şu ana kadar herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ankara ve Reşad Hareketi de resmi bir açıklama yapmadı.
Cezayir'in Ankara Büyükelçisi Murad Adcabi ise Cezayir ile Ankara arasındaki diplomatik anlaşmazlıklarla ilgili haberlere yanıt verdiği basın açıklamasında, iki ülke arasındaki mevcut ilişkilerin harika olduğunu, bu yönde karşılıklı ziyaretlerin beklendiğini bildirdi. Adcabi, Cezayir'in Türkiye'nin Afrika'daki ikinci ticaret ortağı olduğunu, Türkiye’nin ise Cezayir'e en çok yatırım yapan ülke sayıldığını vurguladı.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Yüksek Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ettiği sırada yaptığı bir açıklamada, ‘terörizme yakın bir referansla haftalık yürüyüşleri suiistimal eden ayrılıkçı ve yasadışı çevreler tarafından kaydedilen tehlikeli ve kışkırtıcı hareketlere’ değinmişti. “Devlet; demokrasi ve insan haklarıyla ilgisi olmayan bu ayrılıkçılığa müsamaha göstermeyecektir” ifadelerini kullanan Tebbun, yasanın ‘derhal ve sıkı bir şekilde uygulanmasını, bilhassa Cezayir'deki demokrasi ve kalkınma yolunu engellemeye çalışan, devlet kurumları ve sembollerini hedef alan bu masum olmayan faaliyetlere ve benzeri görülmemiş aşırılıklara bir son verilmesini’ emretmişti.



Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
TT

Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)

İsrail medyası, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın zorlukları nedeniyle sadece bir hafta içinde dört İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, komutanlarının sorumsuz davranışlarına karşı çıkan birlikteki arkadaşlarının uyanıklığı olmasaydı neredeyse listeye katılacak olan beşinci bir askerin hikayesini açıkladı.

Muhabir Carmela Menashe, askerlerden alıntı yaparak, arkadaşlarının ‘Gazze'ye girmeyi reddettiğini, ancak komutanının onu zorladığını, bunun üzerine askerin silahın namlusunu ağzına dayadığını ve kendini vurmakla tehdit ettiğini, bunun üzerine komutanın onu hafta sonu izninden men ederek cezalandırmaya karar verdiğini’ anlattı.

dfgthy
Meslektaşlarının cenaze töreni için mezarlığa giden yaralı İsrail askerleri, 8 Temmuz 2025 (AP)

İsrailli muhabire göre, ‘asker başlangıçta kabul etti ve Gazze'ye girdi. Ancak sonra geri döndü ve tekrar dışarı çıkmak istedi; komutana orada kalamayacağını açıklamaya çalıştı. Komutan onu hafife aldı ve onu başka cezalarla tehdit etti. Birlikteki arkadaşları son anda devreye girerek intihar etmesini engelledi ve onu psikolojik destek subayıyla görüşmeye zorladı.’

Psikolojik destek subayı, askerin durumunun Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğine karar vererek onu birlik dışında tedavi görmesi için göndermiş; psikolojik durumunun ciddi olduğu teşhis edilmiş ve askerin ordudan tamamen terhis edilerek tedavi altına alınmasına karar verilmiş.

Muhabir, “Askerin durumu benzersiz değil; savaş binlerce askeri travmatize ediyor. Zamanında gerekli tedaviyi görmeyenler kendilerini ciddi bir depresyon içinde buluyor ve bu da aşırı durumlarda intihara yol açabiliyor” dedi.

4 asker intihar etti

Tel Aviv medyası sadece geçen hafta dört askerin intihar ettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana intihar eden asker sayısının 44'e yükseldiğini duyurdu.

İntihar eden askerlerin çoğunluğunun aktif görevdeki yedek askerler olduğunu belirten Haaretz gazetesi, İsrailli askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde intihar eden askerlerin büyük bir kısmının savaş sırasında psikolojik durumlarını önemli ölçüde etkileyen durumlara maruz kaldıklarını aktardı.

xcvfgbh
Temmuz 2025'te Gazze Şeridi'nde öldürülen meslektaşlarının cenaze töreninde ağlayan İsrailli askerler (AFP)

Gazete, orduda aktif görevde olan İsrailli askerlerin intihar oranlarının önceki yıllara göre artış gösterdiğini doğruladı.

Kaynaklar, intiharların bazen iç raporlarda ‘çatışma dışı ölüm’ veya ‘soruşturma altındaki durumlar’ gibi muğlak etiketler altında kategorize edilmesi nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini tahmin ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'den aktardığına göre İsrail ordusu, 2024 yılının başından bu yana yaklaşık bin 600 askerin travma sonrası stres semptomlarından mustarip olduğunu kabul ediyor ve bu da yaklaşık 250 askeri ruh sağlığı nedenleriyle terhis etmesine neden oldu.

Veriler intihar eden askerlerin çoğunun geçtiğimiz mart ayında yeniden başlayan savaştan bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze'deki çatışmalara katıldığını gösteriyor.

cdfgthy
Temmuz ayında Gazze'de öldürülen bir İsrail askerinin cenaze töreninden (EPA)

Cepheden dönen askerlerin psikolojik olarak yalnızlaştığı ve özellikle muharebe tugaylarına yeni katılanlar ile dışlanmış sosyal sınıflara mensup askerlere yeterli psikolojik bakım sağlanmadığı belirtiliyor.

Ordu, sahadan dönen askerlerle ilgili sessiz bir iç krizle karşı karşıya; bu askerler fiziksel yaralanmaların ötesinde derin psikolojik yaralar da taşıyor ve bu da bazılarının son bir kaçış olarak intiharı seçmesine neden oluyor.

Gözlemciler Gazze savaşının sadece Filistinlileri tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in iç cephesinde de giderek artan bir çatlağa neden olduğunu, askerlerin karada savaşırken psikolojik kaderlerinin havada asılı kaldığını düşünüyor.