Libya kriziyle ilgili ortak bir uluslararası karara varılması memnuniyetle karşılandı

BMGK, siyasi yol haritasını ve siyasi süreci engelleyenlere yaptırım uygulanmasını destekledi

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Libyalı mevkidaşı Abdulhamid Dibeybe Moskova'da bir araya geldi (AFP)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Libyalı mevkidaşı Abdulhamid Dibeybe Moskova'da bir araya geldi (AFP)
TT

Libya kriziyle ilgili ortak bir uluslararası karara varılması memnuniyetle karşılandı

Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Libyalı mevkidaşı Abdulhamid Dibeybe Moskova'da bir araya geldi (AFP)
Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Libyalı mevkidaşı Abdulhamid Dibeybe Moskova'da bir araya geldi (AFP)

Zayed Hediyye
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), yıllarca süren görüş ayrılıklarının ardından nihayet Libya kriziyle ilgili ortak bir karar çıkarırken Libyalı tarafların tamamladığı ve Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) himayesinde Cenevre'de yapılan görüşmelerde belirlenen siyasi yol haritasını destekledi. Bunun yanı sıra haritanın uygulanmasını engellemeye çalışanlara uluslararası yaptırımlar uygulama sözü verdi.
BMGK tarafından oybirliğiyle alınan karar, Libyalı taraflardan yoğun övgü, destek ve memnuniyetle karşılanırken karara uyma taahhütlerinde bulunuldu. Pek çok kişi, bu kararı, 24 Aralık’ta yapılması planlanan genel seçimlerle sonuçlanacak barışçıl çözüm çabalarına etkili bir ivme kazandıracak olan Libya siyasi yol haritasına verilen büyük bir destek olarak değerlendirdi.
Libya'da herkes şuan siyaset sahnesinde yaşanan olumlu gelişmeler bağlamında, Temsilciler Meclisi’nin (TM) Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe tarafından önerilen genel bütçeyi onaylamak üzere Pazartesi günü Tobruk'ta toplanmasıyla yeni bir ilerleme kaydedilmesini bekliyor. Bütçenin, ekonomik krizin hafifletilmesine katkıda bulunması umuluyor.

Uzun zamandır beklenen uluslararası fikir birliği
BMGK, geçtiğimiz Cuma günü, Libya konusunda yıllar sonra oluşan ilk fikir birliği çerçevesinde 22 paragraftan oluşan 2571 sayılı Libya kriziyle ilgili yeni bir kararı oybirliğiyle kabul etti. Karar, Libyalı yetkilileri ve TM öncülüğündeki siyasi kurumları 24 Aralık'ta başkanlık ve milletvekili seçimlerinin yapılmasını kolaylaştırmayı amaçlayan yol haritasında öngörülen önlemlerin alınması çağrısı yapıyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, BMGK’nın aldığı karar, seçimlerin anayasal dayanağını netleştirmeye ve Yüksek Seçim Komisyonu’na seçimlerin zamanında yapılmasına hazırlanabilmesi için yeterli süre tanınması için gerekli yasaların önümüzdeki Temmuz ayından önce çıkarılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) gerekirse seçimlerin tamamlanmasını kolaylaştıracak önlemler alabileceğinin altı çizilen kararda, BMGK’nın Libya seçimlerinin yapılmasını engelleyenlere yaptırımlar uygulayabileceğine işaret ediliyor. BMGK kararda, 24 Aralık’ta yapılması planlanan seçimlere kadar ülkeyi yönetmekle görevli Geçici Başkanlık Konseyi ve Geçici Hükümet'in kurulmasından duyduğu memnuniyeti de ifade etti. Özgür ve adil bir şekilde düzenlenecek seçimlerin, Libya halkının kendilerini temsil eden birleşik bir hükümeti seçmesine izin vereceğini vurgulayan kararda, bunun Libya'nın bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve birliğini güçlendireceğinin altı çizildi.

Vatandaşlara yönelik hizmetleri iyileştirme ve yolsuzlukla mücadele çağrısı
BMGK, karar görüşmelerinin oturum aralarında UBH’ye, Libya halkına verilen temel hizmetlerin iyileştirilmesi, yolsuzlukla mücadele edilmesi, siyasi yol haritasında öngörüldüğü gibi insan haklarının korunması ve kaynakların şeffaf ve adil bir şekilde yönetilmesi çağrısında bulundu.
BMGK ayrıca bir kez daha tüm paralı askerlerin ülkeden çıkarılması ve BMGK üyesi ülkelerin Libya çatışmasına müdahale etmemeleri veya çatışmayı şiddetlendirecek adımlar atmamalarını talep ederek Libya’nın yurtdışındaki dondurulmuş mal varlıklarının daha sonraki bir aşamada Libyalı yetkililere sunma söz verdi, ancak kesin bir tarih belirtmedi. Kararın, 5 + 5 Ortak Askeri Komite çalışmalarını desteklediğini vurgulayan BMGK, Libya'ya ateşkesi denetleme mekanizması gönderilmesini onayladığını açıkladı ve tüm ilgili tarafları çalışmalarını kolaylaştırmaya çağırdı.
BM Genel Sekreteri Sözcüsü Stephane Dujarric, bir önceki basın toplantısında Libya’ya gönderilecek uluslararası gözlemci misyonundaki kişi sayısını ve görevlerini açıklamıştı. Misyonda en fazla 60 gözlemcinin yer alacağını söyleyen Dujarric, misyonun güvenlik ve lojistik gereklilikler karşılanır karşılanmaz Sirte'de konuşlandırılacaklarını belirtti.

Dujarric açıklamasını şöyle sürdürdü:
“BM gözlemcileri silahlı olmayacaklar ve askeri kıyafetler giymeyecekler. Aksine BM için çalıştıklarını gösteren giysiler giyecekler. Gözlemciler, bizim için büyük bir endişe kaynağı olmasına rağmen, yabancı güçlerin ülkeden çıkışını takip etmeyecekler. Daha ziyade ateşkesin uygulanmasına odaklanacaklar.”

Libyalı yetkililerden karara övgü ve uygulama sözü
Öte yandan Libyalı taraflar, BMGK’nın Libya dosyasıyla ilgili yıllardır ilk kez aldığı ortak kararı memnuniyetle karşıladılar. Başbakan Abdulhamid Dibeybe karara övgüde bulunurken kararı uygulama sözü verdi. Dibeybe Cumartesi günü yaptığı açıklamada, BMGK’nın, Libya'da meşru otorite olarak hem Başkanlık Konseyi’ni hem de UBH’yi tanıyarak ve destekleyerek, uluslararası topluma, ‘UBH’nin özgür ve adil seçimlerin planlandığı gibi yapılmasını sağlamak için, tüm imkanları Yüksek Seçim Komisyonu'nun emrine vereceğine’ dair güvence verdiğini söyledi.
Başbakan Dibeybe, BMGK kararında Temsilciler Meclisi’ne (TM) ve ilgili kurumlara yapılan çağrıların yanı sıra LSDF’den çıkan yol haritasında belirtilen önlemlerin uygulanmasının hızlandırılması, başkanlık ve milletvekili seçimlerinin yapılmasını kolaylaştırmak, seçimlerin anayasal dayanağının netleştirilmesi ve ilgili yasaların çıkarılması talebini destekledi.
UBH’nin ateşkesi izlemek için 5 + 5 Ortak Askeri Komite ile iş birliği yapmak üzere uluslararası izleme birimlerinin konuşlandırılmasına yardımcı olmaya ve çalışmalarını kolaylaştırmak için tüm imkanları sağlamaya hazır olduğunu ifade eden Dibeybe, bunun yanı sıra BMGK’yı, paralı askerlerin Libya topraklarından çıkarılması sürecinde UBH’nin çabalarını desteklemeye çağırdı.

Başkanlık Konseyi’nin tutumu da UBH ile aynı
Başkanlık Konseyi de resmi olarak BMGK kararını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Başkanlık Konseyi, UBH ile tutarlı bir tutum sergilerken başta tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya'dan çıkması olmak üzere ateşkes anlaşmasının maddelerinin tam olarak uygulanmasına saygı duyulması ve desteklenmesinin yanı sıra ateşkesin kalıcı olması için 5+5 Ortak Askeri Komite'nin çalışmalarının desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Başkanlık Konseyi, kararda belirtilenlere bağlı kalmanın önemini vurguladı.
Başkanlık Konseyi, ülkedeki yasama kurumlarının UBH’nin genel seçimlerin zamanında yapmasına yönelik çalışmalarını desteklemek için her türlü hazırlığı yapmaları, ortak bir bütçenin kabul edilmesi ve LSDF’den çıkan yol haritasında belirtildiği gibi egemen kurumlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için çalışılması çağrılarını destekledi.
Libya Devlet Yüksek Konseyi de bir açıklama yaparak, Libya'daki siyasi süreci teyit eden BMGK’nın 2021 tarihli 2571 sayılı kararını desteklediğini duyurdu. Açıklamada, “TM’deki ortaklarımızı, seçimlerin zamanında yapılması için gerekli yasal yükümlülükleri yerine getirmek üzere birlikte çalışmaya davet ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
Tarihi karar
Libyalı insan hakları aktivisti ve LSDF Hukuk Komitesi Üyesi Amal Bugaighis, BMGK’nin siyasi yol haritasına ilişkin kararını ‘tarihi’ olarak nitelendirdi. Bugaighis, “Bu karar, Libya devletinin inşasında ilk yapı taşını oluşturuyor” ifadelerini kullandı.LSDF Hukuk Komitesi’nin bir başka üyesi Fatıma ez-Zehra Lanki ise seçimlerin anayasal dayanağına ilişkin düğümü çözdüğünü düşündüğü karardan övgüyle bahsederek, “İlgili kurumların, seçimlerin anayasal dayanağı üzerinde anlaşamaması durumunda bu görevi LSDF üstlenecek” dedi.
BMGK tarafından yayınlanan kararda, seçimlerin anayasal dayanağını netleştirmeye yönelik seçim yasası çıkarması için 1 Temmuz’un son tarih olarak belirlenmesinin önemini vurgulandı. Kararda, “24 Aralık'ta yapılması planlanan bir sonraki seçimler, başkanlık ve milletvekili seçimleri olacak ve ülkenin başkanı halk tarafından doğrudan seçilecek” denildi.



Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
TT

Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)

Libyalı siyasetçiler, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe'yi, bazı krizler ve zorluklar karşısında kararlarından ve hamlelerinden çok muhaliflerinin hatalarının ve fikir ayrılıklarının kurtardığını belirtiyor ve bu yüzden onu ‘şanslı biri’ olarak nitelendirmekten çekinmiyorlar.

Siyasetçiler, yeni bir hükümetin kurulmasını da içeren ‘siyasi yol haritası’ tartışmalarının yapıldığı bir dönemde Temsilciler Meclisi’nde (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’nde (DYK) iç anlaşmazlıkların yaşandığını ve Libya’nın doğusundaki liderlerin dikkatlerinin TM’deki gergin durumla meşgul olmaları nedeniyle Dibeybe’nin önünde bir engel teşkil edecek olan petrol gelirlerine yasal olarak el konulması meselesinden uzaklaştığını da sözlerine eklediler.

TM ve DYK üyeleri bunun olduğunu itiraf etmekten çekinmezken TM üyesi İsam el-Cuheni, TM’nin son oturumunda çıkan anlaşmazlığın, siyasi yol haritasının tartışılmasını engellediğini ve TM Başkanlığının oturumları iki haftalığına ertelemesine neden olduğunu söyledi.

asdfe
DYK toplantılarından bir kare (DYK)

Şarku’l Avsat’a konuşan Cuheni, Dibeybe’nin TM’nin kendi iç anlaşmazlıklarıyla meşgul olmasından yararlandığını ve bu ertelemeden kesinlikle kazançlı çıktığını söyledi. Cuheni, söz konusu anlaşmazlıkların, bazı milletvekillerinin Kurban Bayramı öncesi yapılan TM oturumuna itiraz etmelerinden ve TM’nin verdiği kararların iptalini talep etmelerinden kaynaklandığını kaydetti.

TM, 26 Haziran'da, TM Başkanvekili Misbah Duma'nın başkanlığında, başta Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerinin seçimi olmak üzere bir dizi kararın oylandığı kapalı bir oturum düzenledi. Bu gelişme, TM ile DYK arasında yeni bir anlaşmazlığa neden oldu.

TM üyesi Hasan ez-Zerka ise ‘Dibeybe’nin yararlanmasını önlemek’ amacıyla TM içindeki ‘önemsiz’ olarak nitelendirdiği anlaşmazlıkların yanı sıra DYK içindeki anlaşmazlıkların üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Zerka, Dibeybe’nin, kontrol ettiği batı bölgesinden bazı milletvekillerini, hükümetinin yerini alacak yeni bir hükümet kurulmasını hedefleyen yol haritasını reddetmeleri için provoke edebileceğini ve DYK’nın bazı üyeleriyle de aynı amaçla iletişim kurabileceğini öne sürdü.

dvfgrth
TM oturumlarından bir Kare (TM)

Öte yandan DYK üyesi Muhammed Mağzeb, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ne Akile Salih’in ne de DYK Başkanı Halid el-Mişri’nin lideri oldukları meclislerdeki mevcut anlaşmazlıkları kontrol alabileceklerini, çünkü anlaşmazlıkların derinleştiği ve bunun da olayların onların ötesine geçeceğini gösterdiği yorumunda bulundu.

Mağzeb, DYK içindeki anlaşmazlığın, Mişri'nin görevinin sona ermesiyle sonuçlanabilecek güçlü bir rekabetle karşı karşıya kalacağını düşündüğü 1 Ağustos’taki DYK başkanlığı seçimlerine kadar sürebileceği tahmininde bulundu.

DYK içindeki anlaşmazlığın iki grup arasında devam ettiğini söyleyen Mağzeb, bunlardan birincisinin Mişri’nin grubu olduğunu ve bu grubun, Libya’daki krizin çözümünün ülkenin doğusundaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya varmak dışında çıkış yolu olmadığına inandığını, ikinci grubun ise doğudaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya karşı olmasalar da TM’nin birçok kez verdiği sözden geri dönmesi nedeniyle belli başlı garantilerin sağlanmasını şart koştuğunu söyledi.

Mağzeb, TM Başkanı Salih’in geçtiğimiz aralık ayı sonlarında Yüksek Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun onaylanmayacağı sözü vermesine rağmen kanunun resmi gazetede yayınlandığını ve TM’nin Kurban Bayramı'ndan hemen önce o mahkemenin üyelerini seçmek için oy kullandığını da sözlerine ekledi.

TM ve DYK’nın siyasi yol haritasını onaylayıp onaylayamayacaklarını sorgulayan Mağzeb, “DYK olarak, Anayasa Beyannamesi'ndeki 13. değişikliği reddedenlere daha yakınız. Yaklaşık 55 DYK üyesi olarak Mişri'nin 11 Temmuz'da gerçekleşen ve 56 üyenin katıldığı oturumda yol haritasını onaylama şekline itirazda bulunduk. Oturumda herhangi bir kararın kabul edilmesi için katılanların üçte ikisinin, yani 38 üyenin onayını gerekiyordu, ancak sadece 34 üye onay verdi” ifadelerini kullandı.

Mağzeb, son olarak şunları söyledi:

“Yol haritası ülkenin geleceği ile ilgili ve krizin çözümü için 138 üyeli DYK’nın üyelerinin büyük kısmını onayı gerekiyor.”

DYK üyesi Naime el-Hami de Mağzeb ile aynı fikirde olanlardandı. Hami, Mişri'nin yol haritasını DYK üyelerinin önüne birden getirmekte ısrar etmesi ve onlara konuyu tartışmak için yeterli zaman vermemesi nedeniyle, anlaşmazlıkların çözüm yolunda olmadığını ve bu durumun prensip olarak, yol haritanın kendi şartlarına aykırı olduğunu vurguladı. Hami, bu yüzden seçim yasaları çıkana kadar yol haritasının onaylanmayacağı tahmininde bulundu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hami, UBH Başbakanı Dibeybe’nin TM ve DYK üyeleri arasında UBH’nin yerine başka bir hükümetin kurulması çağrısında bulunanlarla buna karşı çıkanlar arasında büyüyen uçurumdan faydalanacağını belirtti. Mişri ile Dibeybe arasında Dibeybe'nin bazı DYK üyeleriyle arasındaki ilişkililerin neden olduğu anlaşmazlığa dikkati çeken Hami, bu anlaşmazlığın söz konusu DYK üyelerinden oluşan bir heyetin Türkiye'ye seyahat etmesinin engellenmesinde ve pasaportlarına el konulmasında da kendini gösterdiğini kaydetti.