Suriyeli muhalif Michel Kilo sürgünde olduğu Paris’te koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti

Suriyeli muhalif Michel Kilo
Suriyeli muhalif Michel Kilo
TT

Suriyeli muhalif Michel Kilo sürgünde olduğu Paris’te koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti

Suriyeli muhalif Michel Kilo
Suriyeli muhalif Michel Kilo

Suriyeli önde gelen muhaliflerden Michel Kilo, sürgünde olduğu Paris’te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle 81 yaşında hayatını kaybetti.
1940 Lazkiye doğumlu yazar Kilo, Mısır ve Almanya’da eğitim gördü. Rejim tarafından ilk olarak 1980’lerin başında tutuklanan Kilo, serbest bırakılmasının ardından Fransa’ya yerleşti ancak 1991 yılında yeniden ülkesine döndü.
Kilo, 2005 yılında muhaliflerin ‘Şam Deklarasyonu’ bloğunda merkezi bir figürdü.
12 Mayıs 2006’da Lübnan-Suriye ilişkilerinin normalleşmesi çağrısında bulunan ‘Beyrut-Şam Deklarasyonu’nu imzaladı.
Tekrar tutuklanan Kilo, ‘ulusal duyguları zayıflatmak ve mezhepsel çekişmeleri körüklemek’ suçundan üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
19 Mayıs 2009’da cezasının tamamını tamamladıktan sonra serbest bırakıldı.
Devlet Başkanı Beşşar Esed’in iktidara gelmesinin ardından başlayan ‘Şam Baharı’ sırasında, sivil toplumun canlandırılması amacını taşıyan komitelerde yer aldı.
2011’de protestoların patlak vermesinden sonra, Fransa’da sürgünde kaldığı süre boyunca bir süre Suriye Muhalefet ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na (SMDK) katıldı.
Kilo, yakalandığı koronavirüs ile mücadelesi sırasında Suriyelilere birkaç ‘öğüt’ içeren bir veda mektubu yazdı ve şu ifadeleri kullandı;
“Özgürlükten başka hedef sizi özgür kılmayacak, bu yüzden ona bağlı kalın ve ondan asla vazgeçmeyin. Hayat, özgürlüğün anlamıdır ve özgürlük olmadan yaşamın hiçbir anlamı yoktur. Bu, kendini geri kazanmak, kimliğini doğrulamak ve vatanımızda yurttaşlık kelimesinin anlamını idrak etmek için halkımızın sahip olduğu ve hala en çok ihtiyaç duyduğu şeydir. Zulmü tek başına veya ayrı olarak yenemezsiniz. Ulusal bir çerçevede ve aynı sözle birleşmezseniz, onu yenemezsiniz.”
Suriyeli muhalif Michel Kilo, veda mektubunu şu ifadelerle noktaladı;
“Devrimimiz, iç sorunlar ve dışa bağımlılıklar nedeniyle hedeflerine ulaşamadı. Halkımız son on yılda ağır bedeller ödedi. Buna rağmen rejim, İranlı ve Rus müttefikleriyle birlikte kazanamadı. O kazanamadı. Yarım asırdan fazla bir süredir ülkemizin tarihine el koyan bu rejimden kendimizi kurtararak, kararlılığımızı ve Suriye’yi kurtarma hevesimizi koruyalım.”



Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı güvenlik kaynakları, Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü tarafından pazar günü tutuklanan silahlı grubun, daha önce tutuklanan ve (Filistin ve Lübnan uyruklu oldukları bilinen) üyeleri geçtiğimiz mart ayında biri Nebatiye bölgesindeki Kefer Tabnit ve Arnoun beldeleri arasındaki bölgeden, diğeri de aynı bölgedeki Kakaiyat el-Cisr’den olmak üzere İsrail'e yönelik iki roketli saldırı gerçekleştirdiklerini itiraf eden grubun ‘ana unsuru’ olabilir. Lübnan topraklarından fırlatılan roketler, Yukarı Celile'deki Metulla ve Kiryat Shmona yerleşim birimlerine düşmeden önce İsrail hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilmişti.

Lübnan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Lübnan'ın güneyinde çok sayıda roket ve bunların fırlatma rampalarının ele geçirildiğini ve ‘birkaç kişinin tutuklandığını’ duyurdu. Güvenlik kaynakları, soruşturmaların yetkili yargının gözetimi altında müdürlüğün soruşturma ekibi tarafından sürdürüldüğünü belirtti. Kaynaklar, özellikle de ele geçirilen roketlerin miktarı ve bunları fırlatmak için kullanılan rampalar, roketleri İsrail'e yöneltmeye hazırlanan grupların ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmış bir tankı andırdığından tutuklanan grubun ‘ana grup’ olduğu ihtimalini de göz ardı etmediler.

Öte yandan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını, ‘İsrail Lübnan'ın ve Lübnan halkının egemenliğini ve uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal etmeye devam ederken, ateşkes şartlarını uygulama konusunda kendisinden isteneni yerine getiren Lübnan'ın büyük kararlılığını sabote etmeye yönelik açık bir girişim’ olarak nitelendirdi.