Rus diplomat: İran nükleer anlaşmasıyla ilgili görüşmeler ‘taslak hazırlama aşamasına’ ulaştı

Rusya’nın Viyana Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov (EPA)
Rusya’nın Viyana Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov (EPA)
TT

Rus diplomat: İran nükleer anlaşmasıyla ilgili görüşmeler ‘taslak hazırlama aşamasına’ ulaştı

Rusya’nın Viyana Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov (EPA)
Rusya’nın Viyana Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov (EPA)

Rusya’nın Viyana Uluslararası Kuruluşlar Daimi Temsilcisi Mikhail Ulyanov, İran nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmayı amaçlayan Viyana görüşmelerinde henüz çözüm bulunması zor olsa da, olası bir ortak metnin ‘taslak hazırlama aşamasına’ ulaştığını bildirdi.
Ulyanov konuya dair Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı (nükleer anlaşmanın resmi adı) yeniden uygulanmasına ilişkin iki hafta süren görüşmelerden sonra, müzakerelerin taslak hazırlama aşamasına girdiğini memnuniyetle not edebiliriz. Pratik çözümler hala çok uzak, ancak genel sözlerden hedefe doğru atılan belirli adımlar üzerinde anlaşmaya vardık” ifadelerini kullandı.
Viyana’da görüşmeler devam ederken, İran’daki Natanz Nükleer Tesisi 11 Nisan’da sabotaj eylemine maruz kaldı.
Bu patlamanın ardından Tahran, uranyumu yüzde 60’a kadar zenginleştirmeye başladığını duyurarak, onu askeri amaçlarla kullanılabilecek yüzde 90’lık saflık seviyesine her zamankinden daha yakın hale getirdi.
Buna rağmen, hafta sonunda Viyana’da bulunan taraflar aralarında farklılıklar var olduğunu teyit etmesine rağmen, görüşmelerde ‘olumlu’ sinyaller verdi.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Viyana heyetinin başkanı Abbas Arakçı, İran basınına verdiği demeçte, “Öyle görünüyor ki yeni bir mutabakat şekilleniyor. İzlenecek yol da biraz daha belirginleşti. Elbette bu kolay bir süreç olmayacak ancak uzun süreli ve yıpratıcı müzakerelerin peşinde değiliz. Önümüzdeki görüşmelerde azaltılması gereken görüş ayrılıkları var” ifadelerini kullandı.
Arakçi, müzakerelerin artık tarafların ortak bir metin üzerinde çalışmaya başlayabilecekleri bir aşamaya geldiğini de belirtti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.