Trablus’taki suikast girişimi tansiyonu yükseltti

Menfi, Afrika Birliği Komisyonu'nun Libya'nın istikrarında oynadığı rolün önemine dikkat çekti

Başbakan Dibeybe pazar günü Trablus'ta İçişleri Bakanlığı Eğitim Enstitüsü mezuniyet törenine katıldı. (Libya Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Dibeybe pazar günü Trablus'ta İçişleri Bakanlığı Eğitim Enstitüsü mezuniyet törenine katıldı. (Libya Başbakanlık Ofisi)
TT

Trablus’taki suikast girişimi tansiyonu yükseltti

Başbakan Dibeybe pazar günü Trablus'ta İçişleri Bakanlığı Eğitim Enstitüsü mezuniyet törenine katıldı. (Libya Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Dibeybe pazar günü Trablus'ta İçişleri Bakanlığı Eğitim Enstitüsü mezuniyet törenine katıldı. (Libya Başbakanlık Ofisi)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, başkent Trablus'ta hükümet yanlısı silahlı milis gruplar arasında son üç günde artan güvenlik ve askeri gerginliği görmezden gelmeye devam ediyor.
Başbakan Dibeybe pazar akşamı UBH Savunma Bakanı olarak, başkentte düzenlenen İçişleri Bakanlığı Eğitim Enstitüsü'nü tamamlayan 400 memurun mezuniyet törenine katıldı.

Gerilim artıyor
Başkent Trablus Emniyet Müdürlüğü'nden Cibril es-Said adlı bir polis memuru suikast sonucu hayatını kaybetti.  Bu gelişme, ‘Nevasi Güçleri’ adıyla bilinen Sekizinci Kuvvet’in Komutanı Mustafa Kaddur'a başkent Trablus'taki eş-Şat Yolu üzerinde düzenlenen suikast girişimiyle aynı zamana denk geldi.
Nevasi Güçleri tarafından yapılan kısa açıklamada, milis grup liderine pazar akşamı suikast girişiminde bulunulduğu, Kaddur’un başarısız girişimden sağ kurtulduğu bildirildi.  Ancak açıklamada daha fazla detay verilmedi. Kaynaklar, Kaddur'un aracının Trablus'un merkezindeki karargahlarından birinin yakınlarında kimliği belirsiz kişilerce hedef alındığını aktardılar.
Trablus’a gergin bir atmosfer hakim olurken Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve Trablus Askeri Bölgesi Komutanı Tümgeneral Abdulbasit Mervan, başkentin güvenliğini sağlamak için formüle edilen güvenlik planının uygulanışını denetlemek amacıyla 444. Tugay karargahını ziyaret ettiler.
444. Tugay, Trablus Askeri Bölgesi Komutanlığı’nın hazırladığı plan çerçevesinde unsurlarının Trablus’un Selahaddin ve Tarık eş-Şuk semtlerindeki yasa dışı karargahları boşaltmaya devam ettiğini duyurdu. Açıklamada şu ana kadar 23 karargahın boşaltıldığı bildirildi.
Söz konusu adım, Dibeybe hükümetine yakın olan 444. Tugay’ın, silahlı milis grupları arasında kontrol alanlarıyla ilgili yaşanan geleneksel mücadele bağlamında, özellikle şehrin güneyindeki kırsal kesimlerdeki nüfuz bölgelerini genişlettiği anlamına geliyor.
Dİğer yandan Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah Hüseyin el-Lafi, Libya Ordusu Yüksek Komutanı sıfatıyla 5 + 5 Ortak Askeri Komite üyeleriyle görüştüğünü söyledi. Lafi, Komite’nin kendisini, askeri ve güvenlik alanının yanı sıra sahil yolunun açılmasıyla ilgili son gelişmeler hakkında bilgilendirdiğini kaydetti. Lafi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada  söz konusu toplantının Libya Ordusu Yüksek Komutanı ile tüm Komite üyeleri arasında düzenlenecek görüşmelerin ilki olduğu bilgisini paylaştı.  
Bir diğer gelişmede ise Libya Temsilciler Meclisi’nin (TM) ülkenin doğusunda, Tobruk şehrindeki genel merkezinde, Meclis’ten yapılan tüm itirazlara rağmen Dibeybe hükümetinin cari yıl için önerdiği genel bütçe tasarısının görüşülmesi kararlaştırıldı.

Dibeybe’nin Bingazi ziyareti
Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Başbakan Dibeybe önümüzdeki birkaç gün içinde ülkenin doğusundaki Bingazi şehrini ziyaret etmeye hazırlanıyor. Bu Dibeybe’nin göreve gelmesinin ardından Bingazi’ye ilk ziyareti olacak.
Dibeybe, katıldığı İçişleri Bakanlığı Eğitim Enstitü mezuniyet töreninde mezunlara, insanları korumak için yapılan çalışmalarda yer almanın büyük bir onur olduğunu, ülkeyi ve vatandaşları korumak için silah taşıdıklarını belirterek onlardan birer disiplin modeli olmalarını istedi. Dibeybe ayrıca hükümetin polis memurlarının sayısını artırmak için her türlü desteği sağlayacağı sözü verdi.

Libya’nın bölgesel ilişkileri
Dibeybe dün Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ile Libya-Sudan ilişkilerinin ve iki ülkede de yaşanan son gelişmelerin ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Dibeybe, Hamduk ile yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada “Sudan ile birçok zorluğu ve fırsatı paylaşıyoruz. Yakında iki ülke arasında liderler düzeyinde bir görüşme gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi de Afrika Birliği (AfB) Komisyonu'nun siyasi süreçteki ve Libya'da istikrarın sağlanmasındaki rolünün önemini vurguladı. Menfi, dün AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed ve beraberindeki heyet ile Trablus’ta görüştü.  Görüşmede, Libya ile AfB Komisyonu arasındaki tarihi ilişkileri ele alındı.
Menfi, AfB Komisyonu’nun Libya ofisinin yeniden açılmasının iş birliğini geliştirmek için önemli olduğunun altını çizdi. Feki de AfB Komisyonu'nun, başta yasa dışı göçün önüne geçilmesi ve kapsamlı bir ulusal uzlaşmanın sağlanması olmak üzere Libya'yı her düzeyde desteklediğini vurguladı. Feki, AfB’nin Libya Başkanlık Konseyi'ni istikrarın sağlanması, siyasi sürecin başarılı olması ve seçimlerin belirlenen tarihte gerçekleştirilmesi konularında destek verdiğini de sözlerine ekledi.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi dün ayrıca Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, İçişleri Bakanı Kemal Belcud ve beraberindeki heyeti kabul etti.  Menfi, Cezayirli bakanlarla olan görüşmesinde iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin derinliğini ve bu ilişkileri güçlendirmenin önemini vurguladı. Libya Başkanlık Konseyi tarafından yayınlanan açıklamaya göre Libya'nın Cezayir ile çeşitli alanlarda iş birliğini güçlendirmek istediğine işaret eden Menfi, Cezayir’in Libya'nın güvenliğini ve istikrarını desteklemesine övgüde bulundu.
Bir diğer gelişmede de Beni Velid şehri Belediye Başkanı Yunus el-Azuzi başta Arap medya kuruluşları olmak üzere basında yer alan şehirde kaçak göçmenlerin kaçırılmasıyla ilgili haberleri ve bu kaçırılmaların Libya'daki Mısırlıları hedef aldığı gibi gösterilmesini eleştirdi. UBH’ye bağlı Libya Haber Ajansı, Azuzi’nin dördü Mısırlı olmak üzere 31 Afrikalı göçmenin insan kaçakçılığı şebekesinin elinden kurtarıldığını ve Trablus'taki yetkili makamlara teslim edildiğini söylediğini aktardı. Ajans, yasa dışı yollardan ülkeye giriş yapan kaçak göçmenlerin, insan kaçakçılarının elinden kurtarılmasına İl Emniyet Müdürlüğü ile birlikte bölge sakinlerinin de katıldığını bildirdi.
Libya’nın Saraybosna Büyükelçiliği, Bosna Hersek’in başkent Trablus’taki büyükelçiliğinde vize işlemlerine yeniden başladığını duyurdu. Büyükelçilik, Bosna Dışişleri Bakanlığı ile turizm ve ticaret alanında ortak iş birliğini desteklemek amacıyla iki ülkenin vatandaşlarına kolaylık sağlamak için yapılan anlaşmaya göre Libya vatandaşlarının artık Bosna Hersek’i ziyaret etmek için vize talebinde bulunabileceklerini bildirdi.



Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
TT

Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)

Libyalı siyasetçiler, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe'yi, bazı krizler ve zorluklar karşısında kararlarından ve hamlelerinden çok muhaliflerinin hatalarının ve fikir ayrılıklarının kurtardığını belirtiyor ve bu yüzden onu ‘şanslı biri’ olarak nitelendirmekten çekinmiyorlar.

Siyasetçiler, yeni bir hükümetin kurulmasını da içeren ‘siyasi yol haritası’ tartışmalarının yapıldığı bir dönemde Temsilciler Meclisi’nde (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’nde (DYK) iç anlaşmazlıkların yaşandığını ve Libya’nın doğusundaki liderlerin dikkatlerinin TM’deki gergin durumla meşgul olmaları nedeniyle Dibeybe’nin önünde bir engel teşkil edecek olan petrol gelirlerine yasal olarak el konulması meselesinden uzaklaştığını da sözlerine eklediler.

TM ve DYK üyeleri bunun olduğunu itiraf etmekten çekinmezken TM üyesi İsam el-Cuheni, TM’nin son oturumunda çıkan anlaşmazlığın, siyasi yol haritasının tartışılmasını engellediğini ve TM Başkanlığının oturumları iki haftalığına ertelemesine neden olduğunu söyledi.

asdfe
DYK toplantılarından bir kare (DYK)

Şarku’l Avsat’a konuşan Cuheni, Dibeybe’nin TM’nin kendi iç anlaşmazlıklarıyla meşgul olmasından yararlandığını ve bu ertelemeden kesinlikle kazançlı çıktığını söyledi. Cuheni, söz konusu anlaşmazlıkların, bazı milletvekillerinin Kurban Bayramı öncesi yapılan TM oturumuna itiraz etmelerinden ve TM’nin verdiği kararların iptalini talep etmelerinden kaynaklandığını kaydetti.

TM, 26 Haziran'da, TM Başkanvekili Misbah Duma'nın başkanlığında, başta Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerinin seçimi olmak üzere bir dizi kararın oylandığı kapalı bir oturum düzenledi. Bu gelişme, TM ile DYK arasında yeni bir anlaşmazlığa neden oldu.

TM üyesi Hasan ez-Zerka ise ‘Dibeybe’nin yararlanmasını önlemek’ amacıyla TM içindeki ‘önemsiz’ olarak nitelendirdiği anlaşmazlıkların yanı sıra DYK içindeki anlaşmazlıkların üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Zerka, Dibeybe’nin, kontrol ettiği batı bölgesinden bazı milletvekillerini, hükümetinin yerini alacak yeni bir hükümet kurulmasını hedefleyen yol haritasını reddetmeleri için provoke edebileceğini ve DYK’nın bazı üyeleriyle de aynı amaçla iletişim kurabileceğini öne sürdü.

dvfgrth
TM oturumlarından bir Kare (TM)

Öte yandan DYK üyesi Muhammed Mağzeb, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ne Akile Salih’in ne de DYK Başkanı Halid el-Mişri’nin lideri oldukları meclislerdeki mevcut anlaşmazlıkları kontrol alabileceklerini, çünkü anlaşmazlıkların derinleştiği ve bunun da olayların onların ötesine geçeceğini gösterdiği yorumunda bulundu.

Mağzeb, DYK içindeki anlaşmazlığın, Mişri'nin görevinin sona ermesiyle sonuçlanabilecek güçlü bir rekabetle karşı karşıya kalacağını düşündüğü 1 Ağustos’taki DYK başkanlığı seçimlerine kadar sürebileceği tahmininde bulundu.

DYK içindeki anlaşmazlığın iki grup arasında devam ettiğini söyleyen Mağzeb, bunlardan birincisinin Mişri’nin grubu olduğunu ve bu grubun, Libya’daki krizin çözümünün ülkenin doğusundaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya varmak dışında çıkış yolu olmadığına inandığını, ikinci grubun ise doğudaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya karşı olmasalar da TM’nin birçok kez verdiği sözden geri dönmesi nedeniyle belli başlı garantilerin sağlanmasını şart koştuğunu söyledi.

Mağzeb, TM Başkanı Salih’in geçtiğimiz aralık ayı sonlarında Yüksek Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun onaylanmayacağı sözü vermesine rağmen kanunun resmi gazetede yayınlandığını ve TM’nin Kurban Bayramı'ndan hemen önce o mahkemenin üyelerini seçmek için oy kullandığını da sözlerine ekledi.

TM ve DYK’nın siyasi yol haritasını onaylayıp onaylayamayacaklarını sorgulayan Mağzeb, “DYK olarak, Anayasa Beyannamesi'ndeki 13. değişikliği reddedenlere daha yakınız. Yaklaşık 55 DYK üyesi olarak Mişri'nin 11 Temmuz'da gerçekleşen ve 56 üyenin katıldığı oturumda yol haritasını onaylama şekline itirazda bulunduk. Oturumda herhangi bir kararın kabul edilmesi için katılanların üçte ikisinin, yani 38 üyenin onayını gerekiyordu, ancak sadece 34 üye onay verdi” ifadelerini kullandı.

Mağzeb, son olarak şunları söyledi:

“Yol haritası ülkenin geleceği ile ilgili ve krizin çözümü için 138 üyeli DYK’nın üyelerinin büyük kısmını onayı gerekiyor.”

DYK üyesi Naime el-Hami de Mağzeb ile aynı fikirde olanlardandı. Hami, Mişri'nin yol haritasını DYK üyelerinin önüne birden getirmekte ısrar etmesi ve onlara konuyu tartışmak için yeterli zaman vermemesi nedeniyle, anlaşmazlıkların çözüm yolunda olmadığını ve bu durumun prensip olarak, yol haritanın kendi şartlarına aykırı olduğunu vurguladı. Hami, bu yüzden seçim yasaları çıkana kadar yol haritasının onaylanmayacağı tahmininde bulundu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hami, UBH Başbakanı Dibeybe’nin TM ve DYK üyeleri arasında UBH’nin yerine başka bir hükümetin kurulması çağrısında bulunanlarla buna karşı çıkanlar arasında büyüyen uçurumdan faydalanacağını belirtti. Mişri ile Dibeybe arasında Dibeybe'nin bazı DYK üyeleriyle arasındaki ilişkililerin neden olduğu anlaşmazlığa dikkati çeken Hami, bu anlaşmazlığın söz konusu DYK üyelerinden oluşan bir heyetin Türkiye'ye seyahat etmesinin engellenmesinde ve pasaportlarına el konulmasında da kendini gösterdiğini kaydetti.