Suriye’de devlet başkanlığı adaylık başvuruları başladı

Muhalif kanat seçimleri işgal ve güvenlik teşkilatlarının gözetiminde bir oyun olarak niteliyor.

Suriye’nin kuzeydoğusunda, DEAŞ mensubu olmakla suçlanan ailelerin çocukları. (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda, DEAŞ mensubu olmakla suçlanan ailelerin çocukları. (AFP)
TT

Suriye’de devlet başkanlığı adaylık başvuruları başladı

Suriye’nin kuzeydoğusunda, DEAŞ mensubu olmakla suçlanan ailelerin çocukları. (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda, DEAŞ mensubu olmakla suçlanan ailelerin çocukları. (AFP)

Suriye’de gelecek ayın 26’sında yapılması planlanan devlet başkanlığı seçimleri için iki kişinin adaylıklarını ilan ettiği duyuruldu. Şam’da adaylıklarını duyuran iki ismin Halk Konseyi üyesi Abdullah Sellum Abdullah ve Mühendis Muhammed Firas Yasin Racuh olduğu belirtildi. Bölgeden gelen haberler üçüncü bir aday daha olduğu yönünde.
Suriye Halk Konseyi, Abdullah Sellum Abdullah ve Muhammed Firas Yasin Racuh’un seçimlere katılma şartı olarak Halk Konseyi’nin 35 üyesinin onayını almak üzere isimlerini konseye sunduklarını bildirdi.
1956 yılında Halep kırsalının kuzeyindeki Suran Azez ilçesine bağlı Gazel Mazraa köyünde doğan Abdullah Sellum Abdullah, Şam Üniversitesi’nden hukuk diplomasına sahip. 2003- 2007 yıllarında sekizinci yasama turunda ve 2012 ve 2016 yıllarında da ilk yasama turunda Halk Konseyi üyesi olarak seçildi. Halk Konseyi İşleri Devlet Bakanı olarak görev yaptı. Siyasi Büro üyesi Abdullah Sellum, Sosyalist Birlik Partisi’ne (Baas Partisi ile ittifak kuran partilerden biri) mensup. Daha önce partinin Şam Kırsal Şubesi Sekreterliği görevini yürüttü.
İkinci aday, 1966 yılında Şam’ın Mezzeh bölgesinde doğan mühendis Muhammed Firas Yasin Racuh ise bir iş adamı ve kendisini ‘vatansever bir medya politikacısı’ olarak tanımlıyor. Daha önce 2014’te devlet başkanlığı seçimlerine aday olmuştu. Ancak Yüksek Anayasa Mahkemesi, söz konusu dönemde talebini kabul etmedi. İsmi tekrar 2021 devlet başkanlığı seçimleri için aday olarak gösteriliyor. Genel faaliyetleri hakkında ise herhangi bir bilgi mevcut değil.
Suriye Halk Konseyi Başkanı Hammude Sabbağ, 19 Nisan’da Suriye devlet başkanlığı seçimlerine aday olmak isteyenleri 28 Nisan Çarşamba gününe kadar, on gün içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne adaylık başvurusunda bulunmaya çağırdı. Sabbağ, yurt içi ve dışındaki Suriyelilerden de seçimlere katılmalarını istedi. Sabbağ, ayın 20’sinde yurt dışındaki Suriyelilerin, ayın 26’sında da sabah 7’den akşam 7’ye kadar ülke içindeki vatandaşların oy kullanabileceğini bildirdi.  
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Nasır el-Hariri yaptığı açıklamada 19 Nisan’da Suriye’nin 1963’ten bu yana gerçek bir seçime tanık olmadığını söyledi. Hariri açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bizim açımızdan bu seçimler, işgalin ve güvenlik hizmetlerinin gözetiminde yapılan saçma bir oyundan başka bir şey değil. Hukuken ve siyaseten hiçbir değeri yok.”
Seçimler, 2012 anayasasına göre düzenleniyor. Washington ve muhalefetin ‘otoriter iktidarın daha da güçlenmeyi amaçladığı bir saçmalık’ olarak tanımladığı seçimlerde Devlet Başkanı Beşşar Esed’in yedi yıllık üçüncü bir dönem için zafer kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.   
Suriye’nin 50 yıldır liderliğini üstlendiği Esed ailesi ve Baas Partisi, güvenlik güçleri ve ordunun yardımıyla iktidar üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırıyor. Demokrasi talep eden protestoculara yönelik kanlı baskıların, Suriye’nin birçok bölgesini harap eden iç savaşı ateşlemesinin üzerinden on yıl geçti. Çok taraflı çatışma, küresel güçleri kendine çekti ve yüz binlerce insanın ölümüne ve milyonlarcasının da yerinden edilmesine neden oldu.
Esed, Rus ve İranlı müttefiklerinin desteğiyle ülkenin çoğunun kontrolünü ele geçirmesinin ardından yönetime devam ediyor.  Seçime aday olma kapısı 11 gün içinde kapanacak. Suriye seçimlerinin kuralları, devlet başkanı adayının en az son 10 yıldır Suriye’de yaşamış olmasını şart koşuyor. Bu durum da pratikte sürgündeki muhaliflerden herhangi birnin aday olmasını engelliyor.
Suriye Halk Konseyi Başkanı Hammude Sabbağ Suriyelilere devlet başkanını seçme haklarını kullanma çağrısı yaptı.
Muhalefet koalisyonu ise seçimleri kınadı. Koalisyon güçleri, Suriye’nin kuzeybatısında, milyonlarca sivilin Esed’in bombalarından kaçtığı bir bölgeyi kontrol ediyor. Önde gelen muhaliflerden Mustafa Secari şu açıklamada bulundu:
“Muhalefetteki bizler ve Suriye devrim güçleri bu ilanla ilgilenmiyoruz. Esed’in parlamentosunu, meşruiyetten yoksun ve çağrısını da geçersiz görüyoruz. Bu, Esed’i ve onun terörist rejimini yeniden canlandırmak için yeni bir saçmalık ve sefil bir girişimden başka bir şey olmayacak.”
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield geçen ay, Suriye’deki demokrasi yanlısı protestoların onuncu yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada “Bu seçimler, özgür ve adil olmayacak. Ayrıca Esed rejimini meşrulaştırmayacaktır” dedi.
Rejim yandaşları, Washington’ın ve Batılı müttefiklerinin uyguladıkları ağır yaptırımlarla Esed’i devirmeye çalıştıklarını savunuyor. Rejimin kalesi Lazkiye’den siyasetçi Hüsameddin Hallasi açıklamasında “Suriye’nin düşmanlarının beklentilerine rağmen devlet başkanlığı seçimleri günü geliyor. İsrail ve ABD’ye boyun eğmedik” ifadesini kullandı.  
Esed, 1971 yılında devlet başkanı olan babası Hafız Esed’in ölümünün ardından, 2000 yılında iktidara geldi.



Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
TT

Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)

Türk basınında yer alan bazı haberlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hükümetin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü olarak dönmelerine yönelik çabaları hızlandıracak bir adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep ilinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla üçlü bir mekanizma kurduğu bildirildi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelileri mültecilerin Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından güvenliğin sağlandığı yerlere gönüllü olarak dönmelerini teşvik etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve AK Partili milletvekillerinden oluşan üçlü bir mekanizma oluşturulması talimatı verdiğini aktardı.

hty
Suriye-Türkiye sınırında Halep’e açılan Bab es-Selame (Öncüpınar) Sınır Kapısı (Reuters)

Gazete, üçlü mekanizmanın Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin sağlandığı bölgelerde ekonomik ve ticari hayatı canlandırmayı ve aralarında Türklerin de olduğu iş insanlarını, geri dönen mültecilerin istihdam edilmesi için bölgede proje uygulamaya, fabrika ve tesis kurmaya teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.

Halep’in canlandırılması

Gazete, üçlü mekanizmanın üzerinde çalıştığı yol haritasının en önemli ve öne çıkan yönlerinden birinin Suriye'nin ekonomi başkenti olan Halep’i ekonomik ve sosyal yönden canlandırmak olduğunu bildirdi.

Ankara, ülkelerine gönüllü olarak dönmeye teşvik edilecek yüzbinlerce Suriyeli mülteciye iş imkanı sağlamak amacıyla Halep'in yol haritasına dahil edilmesi için Şam ve Moskova ile görüşmelerini sürdürüyor.

Hürriyet gazetesinin hükümete yakınlığıyla bilinen yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay olası Türkiye’ye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmede, masada Suriye ile ilgili iki konunun olacağını, bunlardan birinin mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri, ikincisi ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılması olduğunu yazdı.

Erdoğan ile Esed görüşmesinin önemine dikkati çeken Selvi, çünkü Türkiye'nin önceliğinin Suriyelilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bölümünü Halep’ten gelenlerin oluşturduğuna dikkati çeken Selvi, onların Halep’e güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı.

Selvi, bu yüzden Ankara’nın Türk ve Suriye askerinin koordinasyon içinde olacağı güvenlik noktaları oluşturulması gerektiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ankara, geçtiğimiz mayıs ayında Suriye ile ilişkileri normalleştirme müzakereleri kapsamında Rusya'nın himayesinde ve İran'ın da katılımıyla Suriye'de dört ülkenin temsilcilerinin yer aldığı bir askeri koordinasyon merkezi kurulması için anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Türk askerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığı meselesi, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilerlemenin önünde engel teşkil ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, ‘Türkiye’nin Suriye topraklarını işgali’ dediği durum sona ermeden ilişkilerin normalleşmesinden ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmekten bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, TSK’nın Türkiye sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamadan geri çekilmesinin düşünülemeyeceğini ve Esed'in ‘bu konuda daha aklıselimle hareket edeceğine inandığını’ söyledi.

Türkiye'de geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında en sıcak dosyalardan biri olan Suriyeli mülteciler dosyası 31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimlere aylar kala yeniden gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından oluşturulan güvenli bölgelerde bir milyondan fazla Suriyeli mülteciyi güvenli ve insana yakışır bir yaşam sağlayacak koşullarda barındırmayı amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını ve yaklaşık 553 bin Suriyelinin Suriye’nin kuzeyinde TSK ve SMO tarafından kontrol edilen bölgelere geri döndüğünü çok kez vurguladı.

ascd
Rusya'nın BMGK’nın Türkiye ile Suriye arasındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden yapılan insani yardımların süresini uzatma kararını reddetmesi üzerine 17 Temmuz’da Suriye'de düzenlenen bir protesto sırasında yere çizilen Rusya bayrağı ve üzerindeki veto yazısı (EPA)

Bunun yanında Ankara, Suriyeli mültecilerin ilerleyen süreçte sadece bahsi geçen güvenli bölgelere değil, Suriye ordusunun kontrolündeki yerlere de dönmelerini sağlamak istiyor.

3 milyon 321 bin Suriyeli mülteci

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere ilişkin son verilerinde geçici koruma sağlanan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 321 bin 72 olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra hükümet, ülkedeki yabancılar dosyasında katı bir politika izlemeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde, Suriyeliler de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden yasadışı göçmenleri ve ikamet koşullarını ihlal edenlere karşı üç aydır aralıksız devam eden bir güvenlik operasyonu sürdürülüyor.

Türkiye'de Suriyeli mültecilerin bazılarının zorla sınır dışı edildiğine dair haberler sık ​​sık basında yer alsa da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de geçici sığınmacı statüsüne sahip Suriyelilerin sınır dışı edilmediklerini açıkladı. Göç İdaresi Başkanlığı, kayıtlı olmadıkları illerde ikamet eden Suriyelilere 24 Eylül'e kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri için süre tanıdı. Türkiye’de 6 Şubat meydana gelen depremden etkilenen 11 ilden İstanbul'a taşınan mültecilerin ise bir sonraki duyuruya kadar İstanbul’da kalmalarına izin verildi.