Muhalifler Viyana’da Tahran karşıtı gösteri düzenliyor: Terörist rejim

İranlı bir muhalif dün Viyana’da gerçekleştirilen nükleer müzakereler sırasında rejim karşıtı sloganlar atarken (Ragide Behnam)
İranlı bir muhalif dün Viyana’da gerçekleştirilen nükleer müzakereler sırasında rejim karşıtı sloganlar atarken (Ragide Behnam)
TT

Muhalifler Viyana’da Tahran karşıtı gösteri düzenliyor: Terörist rejim

İranlı bir muhalif dün Viyana’da gerçekleştirilen nükleer müzakereler sırasında rejim karşıtı sloganlar atarken (Ragide Behnam)
İranlı bir muhalif dün Viyana’da gerçekleştirilen nükleer müzakereler sırasında rejim karşıtı sloganlar atarken (Ragide Behnam)

Nükleer müzakerelerin yürütüldüğü Avusturya’nın başkenti Viyana’nın merkezindeki bir otelde kalan İranlı yetkililere Avrupa’da yaşayan İranlı muhalifler tepki göstererek otelin önünde rejim karşıtı sloganlar attı.
Viyana’ya gelen İranlı heyetin bir üyesi geçtiğimiz hafta düzenlenen toplantının ilk gününde otelden ayrılırken sokakta toplanan kalabalık içerisinden slogan atan bir kadına hakaret ederek, “Hainsiniz, ülkeniz neden sattınız? Şerefsiz!” ifadelerini kullandı. İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kazım Garib Abadi ise slogan atan kişiyle Farsça konuşarak onlardan sessiz olmasını istedi.
Ancak göstericiler kızgın olduklarını çünkü ‘uluslararası toplumun acılarını görmezden geldiğini ve katil rejimi’ kucakladıklarını düşünüyor. Bu sözler Avusturya’da yaşayan İranlı Zemini’ye ait. Zemini, gösteri sırasında uydurma suçlar sebebiyle İran’da hapishanede bulunan İranlıların posterlerini elinde taşıyordu. Taşınan posterler arasında Avrupa’da yaşayan ve İranlı yetkililerce konferans vermesi için Tahran’a davet edilen Prof. Rıza Celali’de bulunuyor. Celali başkent Tahran’daki üniversitelerden birinde ders verirken casusluk suçlamasıyla tutuklandı ve idam cezasına çarptırıldı.
İranlı göstericiler, müzakerelere ev sahipliği yapan otelin önünde İran hapishanelerinde tutuklu olan kişilerin posterlerini taşıdılar. Yağmur ve soğuğa aldırış etmeden gösteri yapan eylemciler, belki bazı devlet yetkililerinin ‘çığlıklarını’ duyar umuduyla müzakereler bitene kadar buradan ayrılmayacaklarını belirttiler. Göstericilerden biri olan Muhammed Şakir, yaptırımların kaldırılmasının halka fayda sağlamayacağını söyledi.
Göstericiler, Avrupalı yetkililerin İranlı siyasileri ‘kucaklamalarına’ anlam veremediklerini belirtirken, İran'ın Avusturya'da görevli diplomat Asadullah Asadi’nin 2018 yılında muhalif İranlıların yaptığı toplantıya bombalı saldırı planlama suçundan cezaevinde olduğunu hatırlattılar. Göstericiler, İran hapishanelerinde Avrupa vatandaşlarından tutuklu kimselerin bulunduğunu ve hükümetin tutukluları takas için kullandığını söylüyor.
Göstericiler seslerinin çok fazla yere ulaşacağını düşünmüyor ancak bölgeden ayrılmıyor ve ‘İran terörist bir rejimdir’ sloganları atmaya devam edeceklerini ifade ediyorlar.



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.