Sürekli geğirme, kalp krizinin habercisi olabilir

Sürekli geğirme, kalp krizinin habercisi olabilir
TT

Sürekli geğirme, kalp krizinin habercisi olabilir

Sürekli geğirme, kalp krizinin habercisi olabilir

Hazımsızlık, geğirme gibi rahatsızlıklar kalp krizinin bilinmeyen erken belirtileri olabilir. İngiltere merkezli Daily Express gazetesi açıklamalarda bulunan Profesörü Dr. Mark Berleroth, “Hazımsızlık gibi basit görünen belirtiler aslında kalp krizinin habercisi olabilir. Bu nedenle bu belirtiler ile gündelik yaşamda var olan şikayetleri ayırt etmek gerekir. Hazımsızlığa genellikle geğirme, mide yanması, bulantı ve ağızda ekşi bir tat hissi eşlik eder ve bunlar çoğu zaman tehlikeli sinyaller olabilir” dedi.
Amerikan merkezli MedicineNet’te yayınlanan araştırmada, mide bulantısı veya bulantı hissi diğer belirtilere göre daha az yaygın olarak görülse de kalp krizi belirtisi olabileceğini, bazen bulantıya geğirmenin eşlik edebileceğini, bazı hastalarda ise kalp krizine bağlı olarak hazımsızlık şikayeti olabileceğini ortaya koydu.
Sultan Kabus Üniversitesi Tıp Dergisi tarafından yapılan bir çalışmada da geğirmenin kalp krizi belirtilerinden biri olabileceğini gösterdi. Belirtiler kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte yüksek tansiyon, sigara kullanımı, şeker, obezite gibi etkenlerin yanı sıra dengesiz beslenme ve aşırı alkol tüketimi de kalp krizine yol açan en önemli faktörlerdendir.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe