Ürdün, Doğu Kudüs’teki emlak belgelerini Filistin’e teslim etti

Filistin ve İsrailliler geçtiğimiz Cuma günü Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah sakinlerinin evlerinden sürülmesine karşı gösteri düzenlerken (DPA)
Filistin ve İsrailliler geçtiğimiz Cuma günü Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah sakinlerinin evlerinden sürülmesine karşı gösteri düzenlerken (DPA)
TT

Ürdün, Doğu Kudüs’teki emlak belgelerini Filistin’e teslim etti

Filistin ve İsrailliler geçtiğimiz Cuma günü Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah sakinlerinin evlerinden sürülmesine karşı gösteri düzenlerken (DPA)
Filistin ve İsrailliler geçtiğimiz Cuma günü Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah sakinlerinin evlerinden sürülmesine karşı gösteri düzenlerken (DPA)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi dün işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentine sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek, Filistin yönetimine Doğu Kudüs’teki Filistinli ailelerin ev sahibi olduklarını kanıtlayan belgeleri teslim etti.
Doğu Kudüs, 1967 yılında İsrail tarafından işgal edilmeden önce Batı Şeria’daki diğer tüm kentler gibi Ürdün’ün egemenliğindeydi; ancak bu durum uluslararası toplum tarafından tanınmıyor. O dönem Ürdün 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasının ardından Doğu Kudüs'e sığınan Filistinliler için konut inşa etti. Bunu kanıtlamak için ise kira sözleşmeleri bulunuyor.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan belgelere göre, bu sözleşmeler 1948 savaşı sebebiyle Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah mahallesindeki yerlerinde edilen 28 aileye ait. Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dayfullah el-Fayiz, İsrail’in bu Filistinlileri evlerinden çıkarmak için girişimlerde bulunduğunu söyledi.
Basında yer alan haberlere göre, İsrail mahkemesi Filistinli ailelere evlerini boşaltmaları için 2 Mayıs’a kasar izin verdi.
Al Mamlaka kanalına göre, Safedi dün Ürdün Kralı 2. Abdullah’tan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’a ilettiği mesajda, Ürdün’ün Filistinli kardeşlerini desteklemeyi sürdürdüğünü ve Kudüs’ün Kral Abdullah için kırmızı bir çizgi olduğunu bildirdi. Safedi açıklamasında, “ Filistili vatandaşların tüm haklarını korumalarına yardımcı olabilecek elimizdeki tüm belgeleri sunduk” diyerek ülkesinin, Filistinlilerin  Şeyh Cerrah mahallesinden tahliyesini önlemek adına uluslararası toplumla işbirliği halinde olduklarını ifade etti. Ürdünlü Bakan, işgal altındaki Kudüs’te yer alan Şeyh Cerrah mahallesinde olduğu gibi İsrail'in iki devletli çözümü baltalayan tek taraflı adımlarını durdurabilecek uluslararası eyleme ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak,  İsrail’in yerleşim yerleri inşa etmek için, Filistinlileri evlerinden kovduğuna dikkati çekti. Safedi, ülkesinin Filistinlileri haklarını korumak için uluslararası çaba sarf ettiğini bildirdi.
Bakanlık Sözcüsü ise, belgelerin kira sözleşmesi, yazışmalar, sicil kayıtları ve kiracıların isimlerine ilişkin evraktan oluştuğunu dile getirerek, söz konusu bulunan tüm belgelerin Filistin'in Amman Büyükelçiliğine teslim edildiğini ifade etti. AFP’nin haberine göre, Fayiz, Büyükelçiliğe Ürdün İnşa ve Tamir Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) arasındaki onaylanmış 1954 yılında yapılan anlaşma nüshasının da teslim edildiğini kaydetti.
Kudüs’te Şey Cerrah mahallesi sakinleri, İsrail Merkez Mahkemesi’nin kararının ardından evlerinden tahliye edilme riskiyle karşı karşıya. Karar, Ürdün İnşa ve Tamir Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler UNRWA arasındaki anlaşmaya göre 1956 yılından bu yana Kerim el Cauni mahallesinde yaşayan 12 aileyi de kapsıyor.
Bu bağlamda Ürdün’ün, Filistin yönetimine verdiği mesaj iki devletli bir çözüme ulaşmak için ciddi müzakereleri yeniden başlatmak, bağımız bir Filistin devleti kurulması, Doğu Kudüs dahil olmak üzere genel seçilerin yapılması için Filistin haklarının desteklendiğini bildiren ayrıntıları içeriyor. Safedi, Ramallah’da gerçekleştirilen görüşmenin, Kral Abdullah ve Abbas arasındaki istişarelerin devamı olarak yapıldığını ifade ederek, Ürdün’ün çıkmaza son verebilecek pratik adımlar atmak ve ortak hedefe ulaşmak için ciddi ve etkili müzakerelerin yeniden kurulmasına olanak tanıyan bir siyasi ufuk oluşturacak ortak çabalar hakkında Abbas’a mesaj iletildiğini bildirdi. Bakan ayrıca, bölgesel ve uluslararası düzeyde, yeni ABD yönetimiyle gösterilen olumlu göstergeler doğrultusunda etkileşimi sağlayacak farklı durumlar olduğunu vurguladı.
Abbas ile Safedi arasındaki görüşmeye katılan El Fetih Merkez Komitesi Üyesi Hüseyin El Şeyh, Ürdünlü bakanın Ürdün Haşimi Krallığı ile Filistin devleti arasındaki tarihsel ilişkinin derinliğini ve en üst düzeyde koordinasyonu doğrulayan bir mesajla geldiğine işaret ederek,  ikili ilişkilerin yanı sıra bölgede meydana gelen siyasi gelişmeler, ortak tarihi meseleler ve koordinasyonun sürdürülmesi gibi konuların masaya yatırıldığını aktardı.



HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

TT

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) Halep'te Suriye ordusuna karşı yürüttüğü Saldırganlığı Caydırma Operasyonu (Rad'ul Udvan)  Suriye ve Rusya'nın HTŞ ve İdlib'deki silahlı muhalif gruplara yönelik bombardımanı eşliğinde dün (Perşembe) ikinci gününe girdi. Türkiye ise gelişmeleri takip ettiğini ve bölgedeki güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını açıkladı.

HTŞ ve Fethu'l Mubin Operasyon Odası’na bağlı güçler, ülkenin kuzeybatısındaki Halep vilayetinde Suriye ordusunun kontrolünde bulunan 10 kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yayınlanan ilk bilançoya göre 80 HTŞ mensubu, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'na bağlı 19 savaşçı ve aralarında farklı rütbelerden 4 subayın da bulunduğu 54 Suriye askeri öldü.

HTŞ ilerliyor

HTŞ dün rejim güçleriyle girdiği şiddetli çatışmaların ardından İdlib'in doğusunda Şabur, Dadih ve Keferbatih olmak üzere üç stratejik köyü, Halep'in batı kırsalında ise Keferbasin ve Arnaz köylerini ele geçirdi. HTŞ’nin bu çatışmalar sırasında 8 askeri esir alınırken, diğer iki askeri de Halep'in batı kırsalında esir alındı.

zxscdvf
HTŞ tarafından Halep ekseninde gerçekleştirilen bombardıman (AFP)

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre Rus savaş uçakları hava saldırılarını yoğunlaştırarak Sermin kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı, Mecdelya kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı ve İdlib'in doğu kırsalındaki Neyrab kasabasının dış mahallelerine birkaç hava saldırısı düzenledi.

Suriye ordusu ve muhalif gruplardan kaynaklar, Rusya ve Suriye hava kuvvetlerinin HTŞ'nin Şubat 2020'de İdlib'e düzenlediği ve aynı yıl 5 Mart'ta imzalanan Türk-Rus anlaşmasıyla durdurulan saldırıdan bu yana en büyük saldırıyı püskürtmek için Suriye'nin kuzeybatısında Türkiye sınırına yakın muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri bombaladığını bildirdi.

Söz konusu anlaşma kapsamında Türkiye, muhaliflerin saldırısı nedeniyle topraklarına yeni bir Suriyeli mülteci dalgasını önlemeyi amaçlayan ‘Bahar Kalkanı’ adlı askeri operasyonu durdurdu.

AFP'ye konuşan askeri bir kaynak HTŞ ve muhalif savaşçıların Halep kentinin dış mahallelerine yaklaşık 10 kilometre mesafede, İran destekli Hizbullah'ın güçlü olduğu Şii kasabaları Nubl ve ez-Zehra'ya birkaç kilometre mesafede ilerlediğini ve Halep'in doğusunda İran yanlısı grupların üslendiği Neyrab havaalanına saldırdığını söyledi.

thyjukı
Halep köylerinden iki genç adam, HTŞ ve Suriye ordusu arasındaki karşılıklı bombardımanı uzaktan izliyor. (AFP)

HTŞ, Türkiye'nin daha önce uyarıda bulunduğu operasyonun, son haftalarda İdlib'in güneyindeki bölgelerde Rusya ve Suriye hava kuvvetleri tarafından sivillere yönelik saldırıların artmasına bir yanıt olduğunu ve muhalif gruplarla cephe hattına yakın bölgelere yığınak yapan Suriye ordusunun saldırılarını beklediğini söyledi.

Şam'ın Türkiye sınırına yakın, 3 milyondan fazla insanın yaşadığı ve 2011'den bu yana iç savaştan kaçan milyonlarca insanın kamplarda barındığı İdlib'de muhaliflerin elindeki son bölgeyi de ele geçirme çabası çerçevesinde muhaliflerin elindeki köylere insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırılarda yılbaşından bu yana çoğu sivil 80'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Suriye ordusu karşılık veriyor

Suriye ordusu çarşamba günü şafak vakti aniden başlatılan Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’ndan bu yana ilk kez dün bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Silahlı kuvvetlerimiz halen devam etmekte olan terör saldırısına karşı koymuş, Rusya ve dost kuvvetlerle iş birliği içinde, bölgeyi geri almak ve durumu eski haline getirmek için saldırgan terör örgütlerine teçhizat ve can bakımından ağır kayıplar verdirmiştir” denildi.

jukı
Suriye ordusu topçuları HTŞ saldırılarına karşılık veriyor. (Suriye medyası)

Şam, HTŞ'ye (eski adıyla Nusra Cephesi) atıfta bulunarak El Kaide'den ilham alan militanlara karşı savaş yürüttüğünü söylüyor ve sivilleri ayrım gözetmeksizin hedef aldığını reddediyor.

HTŞ ve daha az etkili muhalif gruplar, İdlib ve çevresinin yaklaşık yarısının yanı sıra Rusya ve Türkiye arasında varılan ve ‘Putin-Erdoğan bölgesi’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen komşu iller Halep, Lazkiye ve Hama'daki komşu bölgeleri de kontrol ediyor.

Türkiye gelişmeleri takip ediyor

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir kaynağa göre, Suriye'nin kuzeyindeki Halep kırsalı bu çatışmalardan önce aylardır sessizdi. Bölge zaman zaman çeşitli tarafların karşılıklı bombardımanına ve Suriye ve Rus güçlerinin baskınlarına sahne oluyor, ancak Rusya-Türkiye arasındaki ateşkes anlaşması halen büyük ölçüde bozulmadı.

Basın brifinginde konuşan kaynak, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki muhalif grupların son hareketlerini yakından takip ettiğini ve buradaki Türk güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını söyledi.

xcs
Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na katılan HTŞ mensupları (AFP)

Türkiye salı ve çarşamba günleri, Halep'teki Fırat Kalkanı harekât bölgesindeki güçlerine ve İdlib'deki askeri noktalarına büyük takviyeler gönderdi.

Öte yandan, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait İHA’nın Rakka vilayetinin kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında yer alan ed-Debs köyünde bir motosikleti vurması sonucu bir Suriye Demokratik Güçleri (SDG) militanı öldü.

Türk güçleri ve müttefik Suriyeli gruplar, Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalında SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi'nin kontrolündeki et-Tuhar, el-Cat, Arap Hasan, Cebel Sayyad ve Um Calud köylerini ağır toplarla bombaladı. Bombardımanda bir sivil yaralandı.