Eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran'a yönelik azami baskı politikasını savunanlar arasında ön saflardaki yerini yeniden aldı. Pompeo, Başkan Joe Biden yönetiminin, eski Başkan Donald Trump'ın politikasını tersine çevirerek 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalıştığı bir dönemde Kongre'de Tahran'a yönelik baskı ve yaptırım politikasının sürdürülmesi çağrısında bulunan Cumhuriyetçilerin çabalarına öncülük etti.
Pompeo'nun altı yıl boyunca Cumhuriyetçi bir temsilcisi olarak görev yaptığı Kongre koridorlarına dönüşü, Cumhuriyetçi Çalışma Komitesi'nin Tahran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasını engellemek amacıyla Başkan Joe Biden yönetimi üzerindeki baskıyı artıracak yeni bir yasa tasarısı ile ilgili çalışmalarıyla aynı zamana denk geldi.
Pompeo'dan büyük destek alan Cumhuriyetçiler, Kongre Binası önünde düzenlenen basın toplantısında ‘Azami Baskı Yasası’ başlıklı yasa tasarısını duyurdular. Pompeo, İran'a karşı bin 500'den fazla ABD yaptırımını uygulama çabalarına öncülük eden Trump yönetiminin Tahran'a yönelik politikasını övdü.
Pompeo basın toplantısında şunları söyledi:
“ABD, müttefikimiz İsrail ve dünya artık daha güvenli bir yer. Çünkü Başkan Trump'ın azami baskı politikası ve ezici yaptırımlar, İranlıların nükleer silah veya dünyanın dört bir yanında terörizmi desteklemek için ihtiyaç duydukları kaynakları elde etmesini engelledi.”
Başarısız olduğunu söylediği nükleer anlaşmaya yeniden dönmenin maliyetli olacağı uyarısında bulunan Pompeo, “Önce Amerika politikasını garanti altına almak ve İran'ın nükleer silaha sahip olmasına asla izin vermemek için teklif edilen tasarıyı desteklemekten gurur duyuyorum” dedi.
Muhafazakar Cumhuriyetçilerin Kongre'deki en büyük buluşma noktası olan Cumhuriyetçi Çalışma Komitesi Başkanı Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Banks ise gazetecilere yaptığı açıklamada, “Başkan Biden, bir yandan sert ifadelere dayanan endişe verici bir stratejiye dayandığını, diğer yandan da selefi Başkan Obama tarafından kabul edilen ve İran'ın lehine olan başarısız politikaya başvurduğunu kanıtladı. Biden'ın dış politikası, ‘Yüksek sesle konuş ve küçük bir sopa salla’ şekilde özetlenebilir” ifadelerini kullandı.
Banks, Başkan Biden’ın nükleer anlaşmaya yeniden dönmesi halinde Kongre’deki muhafazakarların, Trump'ın başarılı maksimum baskı kampanyası için Biden yönetimine baskı uygulamaya devam edeceğini ve İran, Pompeo tarafından Mayıs 2018'de bölgesel davranışlarını değiştirmesi için öne sürülen 12 koşula uyana kadar tüm yaptırımların uygulanmaya devam etmesini sağlayacak bir yasa tasarısını onaylayacaklarını söyledi.
Yasa Tasarısı, Kongre'ye Biden yönetiminin nükleer anlaşmaya geri dönmesini engellemek ve anlaşmayı Senato'nun onayını gerektiren bir sözleşme olarak sunarak imzalanabilecek herhangi bir anlaşmanın şartlarının Kongre tarafından gözden geçirilmesini sağlamak için İran'a karşı etkili ve uzun vadeli bir stratejinin uygulanmasını sağlama yetkisi veriyor. Tasarı, başkanın yaptırımları kaldırma yetkisini de sınırlıyor. Çünkü Kongre'nin bir anlaşmanın onaylanması öncesinde resmi olarak oylama yapması çağrısında bulunuyor.
Tasarı, Trump yönetiminin Tahran'a uyguladığı yaptırımları resmen kabul ediyor ve başkan Kongre'ye İran'ın Trump yönetimi tarafından belirlenen 12 koşulun yanı sıra insan hakları ve hesap verebilirlikle ilgili yeni bir koşula daha uyduğuna dair kanıt sunmadıkça kaldırılmasının engellenmesini öngörüyor.
Tahran'a yönelik yaptırımların artırılmasını öngörerek bu konuda Kongre'de sunulan daha sert bir yasa tasarısı haline gelen tasarı, İran'a balistik füze programında yardım eden ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve Ortadoğu'daki İran destekli milislerle iş birliği yapanlara yaptırımlar uygulanmasına izin veriyor.
Öte yandan tasarı onaylanırsa Husiler, Kongre onayı olmadan listeden çıkarılmaması şartıyla terör örgütleri listesine yeniden dahil edilecek. Tasarı metninde, ABD Dışişleri Bakanı'nın terör örgütleri listesine dahil edilip edilemeyeceklerini gösteren ayrıntılı bir gerekçe sunması şartıyla Seyyidu’ş-Şuheda Tugayları, İmam Ali Tugayları, Saraya el-Horasani ve Bedir Örgütü gibi grupların terör örgütleri listesine dahil edilebileceği veya Sezar (Caesar) Yasası ile ilgili yaptırımlar uygulanabileceği yer alıyor.
Yasa tasarısı aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanı’nı Irak’ta DMO’dan lojistik, askeri veya malzeme desteği alan silahlı grupların ve milislerin yer aldığı yıllık bir liste ve İran’ın Husilerin yanı sıra Irak ve Suriye'deki Tahran destekli milislere silah sevkiyatı hakkında bir rapor yayınlaması zorunluluğu getiriyor.
Tasarı ayrıca Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı’nın, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, DMO yetkilileri ve komutanlarının yanı sıra İran’daki cezaevlerinin müdürleri de dahil olmak üzere İranlı yetkililere yönelik insan hakları ihlalleri gerekçesiyle yaptırımlar uygulanmasını değerlendiren raporlar yayınlamasını öngörüyor. Bunun yanı sıra tasarı, Hamaney ve aile üyelerinin servetinin detaylarını ve bunların yasadışı faaliyetlerden veya yolsuzluk yapılarak elde edilip edilmediğini ortaya koyan kamuya açık bir rapor hazırlanmasını öngörüyor.
Cumhuriyetçiler tarafından hazırlanan ve İran davranışlarını değiştirene kadar azami baskı politikasının sürdürülmesini öngören yasa tasarısı metni
Pompeo, İran’a maksimum baskı politikasını canlandırmak için yeniden sahnede
Pompeo, İran’a maksimum baskı politikasını canlandırmak için yeniden sahnede
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة