Cezayir’deki İslami eğilimli partiler, milletvekili seçimlerinde zafer kazanmayı umut ediyor

Cezayir'de İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Cephesi Genel Başkanı Şeyh Abdullah Caballah (Reuters)
Cezayir'de İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Cephesi Genel Başkanı Şeyh Abdullah Caballah (Reuters)
TT

Cezayir’deki İslami eğilimli partiler, milletvekili seçimlerinde zafer kazanmayı umut ediyor

Cezayir'de İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Cephesi Genel Başkanı Şeyh Abdullah Caballah (Reuters)
Cezayir'de İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Cephesi Genel Başkanı Şeyh Abdullah Caballah (Reuters)

Cezayir’deki İslami eğilimli siyasi partiler, devlet içindeki nüfuzlarını kademeli olarak artırma stratejisi çerçevesinde uzun zamandır bu partilere şüpheyle bakan laik askeri yapının hakim olduğu hükümette önemli bir rol oynamak için önümüzdeki Haziran ayında yapılması planlanan milletvekili seçimlerinde zafer kazanmayı bekliyorlar.
Ülkede ordu, nihai otorite olmaya devam ederken siyasal İslamcılar, 2019 yılında eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın istifasına yol açan halk protestolarının neden olduğu siyaset sahnesindeki kargaşadan yararlanıyor. Halk hareketi (Hirak) aktivistleri, eski yönetimden olan isimlerin iktidardan tamamen temizlenmesini talep etmek ve otorite ordu ve müttefiklerinin elinde olduğu sürece formaliteden ibaret olacağını düşündükleri seçimleri boykot etmek için haftalık olarak protesto gösterileri düzenlemeye devam ediyorlar.
Bu durum, siyasal İslamcıların, üst düzey yetkililerin yolsuzluk suçlamasıyla hapse atıldığı eski yurtsever partilerin destekçilerinden oy almasının önünü açıyor. Reuters’a açıklamalarda bulunan İslami eğilimli Ulusal Bina Hareketi lideri Abdulkadir bin Karine, partisinin reform için çalıştığını vurgulayarak “İktidara gelmeyi umuyoruz” dedi.
Analistler, seçimleri İslami eğilimli partiler kazanırsa, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un yaklaşık 10 bakanlığa bu partilerden isimleri atayabileceğini, ancak içişleri, maliye ve adalet bakanlıkları gibi başlıca bakanlıklara getirilmeyeceklerini söylediler.

Ulusal Bina Hareketi, hükümet performansının verimliliğine odaklanıyor
Ulusal Bina Hareketi, Cezayir’deki diğer birçok İslami eğilimli parti gibi, İslam hukukunu anayasaya dahil etme konusundaki ısrarcı tutuma değil, ekonomiye ve hükümet performansının verimliliğine odaklanıyor. Hareketin lideri Bin Karine, mevcut hükümetin birçok durumda günlük hayatın sorunları ile başa çıkamadığını gösterdiğini söylerken partisinin, kabinede, Cezayir'in siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmek için yer alacağını belirtti.
Ulusal Bina Hareketi’nin resmi programı, serbest piyasa reformlarına ve İslami finansın oluşturulmasına odaklanıyor. Ancak bazı kadın hakları savunucuları, partinin, kadın özgürlüklerini savunan aile hukuku reformlarını bozmaya çalışacağından korksa da parti kendisini sosyal meselelerin dışında tutuyor.
Bin Karine, 2019 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir milyon 500 bin oy aldı. Bu nedenle analistlere göre 2014 yılında bir başka İslami eğilimli partiden ayrılarak geldiği Ulusal Bina Partisi'nin Haziran seçimlerinde öne çıkabilir. İslami eğilimli partiler 1992 seçimlerini kazandığında, ordu seçimleri iptal etmişti. Bu hamle, ülkede 1999 yılına kadar devam eden ve 200 bin kişinin hayatını kaybettiği bir iç savaşa dönüşen silahlı bir isyanın fitilini ateşledi. O dönemden beri İslami eğilimli partiler siyaset sahnesinde yer alırken ılımlı bir tutum sergilemeye devam ettiler.
Cezayirli yayıncı ve İslami hareketler uzmanı Muhammed Mevludi yaptığı değerlendirmede, “İslami eğilimli partiler 1990'lı yıllardan bu yana muazzam bir siyasi deneyim kazandılar ve çatışmalardan ziyade siyaset sahnesinde yer aldılar. Bugün bu durum Cezayir’deki İslami eğilimli partilerin bir özelliği haline gelmiştir” yorumunda bulundu.

Hirak protestolarına yalnızca on binlerce kişi katılıyor
Cezayir’de üst düzey yetkililerin yolsuzluk suçlamalarıyla hapse girmelerinin ardından milyonlarca kişinin katıldığı Hirak gösterilerine artık yalnızca on binlerce kişi katılıyor. Aynı şekilde, hareketin önde gelen isimleri artık sadece İslami eğilimli partilere karşı çıkmak yerine onları yasadışı bir rejim olarak gördükleri eski yönetimin destekledikleri için eleştiriyorlar.
Herhangi bir lideri olmayan Hirak gösterilerinin önde gelen isimlerinden aktivist Semir Belarabi, Cezayir'in bağımsızlığından bu yana seçimlerin meşruiyet sorununun çözülemediğini söyledi. Belarabi, “Parlamento, her zaman, rejimin elinde rejime hizmet eden yasaları çıkarmak için kullanılan bir araç olmuştur” ifadelerini kullandı.
İslami eğilimli partilerin çoğu, Hirak protestolarını açıkça desteklese de, önceki seçimleri boykot çağrılarını görmezden geldiler. Daha önce seçimleri boykot edenler arasına katılan Adalet ve Kalkınma Cephesi (AED) dahi şuan seçimlere katılma niyetinde. AED Genel Başkanı Şeyh Abdullah Caballah’a göre partinin seçimlere katılması,  mevcut yönetimi onayladıkları anlamına gelmediğini, muhalefet ettiklerini ifade etmenin yasal bir yolu olduğunu vurguladı.

 


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.