Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’nin ülkenin kuzeyinde isyancı unsurlarla çatışan askerleri ziyaret ettiği sırada yaralanarak hayatını kaybetmesinin üzerinden henüz 24 saat geçmesine rağmen Askeri Geçiş Konseyi’nin 18 ay süreyle ülkeyi yöneteceğini ilan ettiği geçiş yönetiminin fotoğrafı netleşmeye başladı. Bu sürecin yönetimini üstlenen Cumhurbaşkanı Debi’nin oğlu General Muhammed İdris Debi, Askeri Geçiş Konseyi Başkanlığı ve ordu komutanlığının yanı sıra temel yasama ve yürütme yetkilerini elinde topladı. Ülkede parlamento ve hükümetin feshedilmesi, kara ve hava sınırlarının kapatılması ve akşam saatlerinde sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından dün Çad’ın “Temel Anayasası” olarak kabul edilen “Geçiş Sözleşmesi” ilan edildi.
Askeri Geçiş Konseyi’nin yayınladığı Geçiş Sözleşmesi’nde, 37 yaşındaki oğul Debi’nin Cumhurbaşkanlığı ve Silahlı Kuvvetler Komutanlığı görevlerini üstlendiği belirtildi. İşe ilk olarak Askeri Geçiş Konseyi’ne 14 general atamakla başlayan genç generalin sorumlulukları sadece bu iki görevle sınırlı değil zira oğul Debi aynı zamanda Başbakanlık ve Yüksek Ulusal Savunma Komiteleri Başkanlığı görevlerini de yürütecek. Ayrıca General Debi’nin bizzat atadığı 69 üyeden oluşan Parlamentonun çıkardığı kanunların onaylanması için Debi’nin imzası gerekecek. Böylece babasının görevlerinin yanı sıra temel kurumların tamamı artık General Debi’nin elinde bulunuyor.
Çad’ı 30 yıldır yöneten baba Debi’nin ölüm ilanından bu yana özellikle kendisini düşürmeyi hedefleyen çok sayıda girişimi Fransa’nın siyasi ve askeri desteğiyle sonuçsuz bırakarak Çad’da istikrarı korumasındaki rolünden övgüyle söz eden açıklamalar ve taziye mesajları art arda geldi. Halihazırda Çad’da olup bitenler aslında yönetimin yeniden dizayn edilmesi ve oğul Muhammed Debi’nin elinde toplanmasıdır. Bu durum, cumhurbaşkanının hayatını kaybetmesi veya görevini yerine getirmekten aciz kalması durumunda cumhurbaşkanlığı yetkilerinin geçici süreliğine meclis başkanına devredilmesini öngören Çad Anayasası’na yapılmış bir darbedir. Ancak Batı ve Afrika ülkeleri olayın bu boyutuna gözlerini kapattı. Paris ve Washington ise “geçiş sürecinin” kısa vadeli ve barışçıl olması ve seçimleri yaparak yönetimi tekrardan sivil bir idareye devretme çağrısında bulunmakla yetindi. Ancak hiç kimse bugünden itibaren Çad’da 18 ay sonra olacakları tahmin edemeyeceği gibi yeni yönetimin geçici görev süresini 18 ayla sınırlayıp sınırlamayacağını ve bu sürenin sonunda parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenlemeyi kabul edip etmeyeceğini de bilemez. Nitekim seçimlerin öncesinde de yeni bir anayasanın kabul edilmesi gerekecek. İşin doğrusu, Çad’daki durumları takip eden Batı ve Afrika ülkeleri, bu ülkede önümüzdeki gün ve haftalarda neler olup biteceğiyle ilgileniyorlar.
Libya’nın güneyinden Çad’ın kuzeyine gelen Sözde Değişim ve Uyum Cephesi (FACT) isyancıları başkent Encemine’ye doğru ilerleyişini sürdürüyor. FACT Sözcüsü Kingabe Ogouzeimi dünkü açıklamasında “savaşçıların saldırıları sürdürmeye kararlı olduğunu” ve “Askeri Geçiş Konseyi'ni tamamen reddettiklerini” ifade etti. Muhalefet partileri de “kurumlara darbe” olarak nitelediği bu gelişmeleri kınadı. Demokrasi çağrısında bulunan muhalefetteki 30 siyasi parti, sivil geçiş sürecinin başlatılmasını talep etti. Muhalefet ayrıca, Askeri Geçiş Konseyi’nin “dayattığı sokağa çıkma yasağı ve Geçiş Sözleşmesi” başta olmak üzere “Konseyin aldığı yasadışı ve gayri meşru kararları tanımama” çağrısında bulundu. Bu bir anlamda sivil itaatsizlik çağrısı olarak da görülebilir.
Diğer taraftan General Muhammed İdris Debi’nin babasının yaptığı gibi durumu kontrol altında tutmaya güç yetiremeyebileceğine dair bazı endişeler var. Bu bağlamda, Çad çalışmaları uzmanı Roland Marchal Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı değerlendirmede, Çad’ın yeni güçlü adamı için “O, çok genç ve diğer üst rütbeli askerler tarafından kesinlikle sevilmiyor” değerlendirmesinde bulundu. Marchal, Devlet Güvenlik Birimleri Kamu İdaresi yetkilileri arasında tasfiyelerin olabileceğine işaret etti.
Bugün yeni yönetimin, baba Debi’nin zayıflattığı ve çoğu lideri hakkında kovuşturma başlattığı muhalefetin taleplerine kulak vermeye hazır olduğuna dair bir işaret bulunmuyor. Baba Debi’nin vefatının ülkede istikrarsızlık döneminin başlangıcı olmasından endişe ediliyor. Bu endişenin haklı çıkması, G5 Sahil Ortak Gücü üyesi olan Çad Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki cihatçı örgütlerle mücadelesini sürdürme gücünü ve Sahel ülkelerini de etkileyecektir. Halihazırda ülkenin kuzeyinde isyancı gruplara karşı yürütülen operasyonların gidişatı hakkında çelişkili bilgiler söz konusu. Zira bir tarafta Çad Ordusu pazartesi yaptığı açıklamada isyancıları “ezdiğini” ve 300 unsuru öldürdüğünü aktarırken, diğer taraftan şiddetli çatışmaların sürdüğü ve iki tarafın ağır kayıplar verdiğini ifade eden bilgiler geliyor. Bugünkü isyan, devam eden bir isyan silsilesinin son halkasından başka bir şey değil. Bu silsilenin en tehlikeli halkasını, Cumhurbaşkanı Debi’nin 2019’da Fransa’nın hava gücü desteğini almak için bulunduğu talep oluşturuyor. Nitekim başkent Encemine’deki Havalimanı’na konuşlanan Fransız Hava Kuvvetleri, Libya’dan gelen isyancıları bombaladı.
Macron, Debi’nin cenaze törenine katılacak
Çad’ın modern tarihi, Eski Cumhurbaşkanı Hüseyin Habri’yi Fransa’nın desteğiyle deviren ve Sudan’ın Darfur bölgesine sürgün eden baba Debi de dahil olmak ülke yönetimin başına geçen liderlerin çoğunun askeri darbe veya isyan hareketleriyle geldiğini gösteriyor. Fakat Paris’in sabit kanaati, Çad’da rejimin şekli ne olursa olsun, birçok kez düşmekten kurtardığı baba Debi gibi oğul Debiyi de desteklemeyi sürdürmektir. Fransa’nın Çad’ın istikrarlı kalmasına ihtiyacı var. Nitekim Paris’in Barkhane operasyonu için başkent Encemine’yi karargah olarak seçtiği ve bu seçimin mevcut yönetime bir dereceye kadar güvence sağladığına işaret etmekte fayda var. Paris’in dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un cuma günü Debi’nin cenaze törenine katılacağını ilan etmesi şaşırtıcı olmadı. Fransa Savunma Bakanı, ülkesinin “Sahel ülkelerinde terörle mücadelede önemli bir müttefikini kaybettiğini” ifade etti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Askeri Geçiş Konseyi sürecini “kapsamlı ve sivil bir hükümet kurulana kadar” sınırlı tutma çağrısında bulunarak, üstü kapalı bir şekilde Paris’in endişesini dile getirdi. Elysee Sarayı, askeri yönetimden sivil yönetime geçişin “barışçıl” bir şekilde gerçekleşmesinin önemini vurguladı. Şüphesiz Macron’un cuma günkü Encemine ziyareti yeni yönetimle birlikte siyasi ve askeri meseleleri görüşme fırsatı sunacaktır.
Uluslararası düzeyde Çad’daki gelişmelere verilen tepkilere gelince, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, baba Debi’nin “BM’nin önemli bir ortağı olduğunu ve Sahel bölgesinde terörizm, şiddet içeren radikalizm ve organize suçlarla mücadelede bölgesel istikrara büyük katkı sağladığını” ifade etti. Yerel ve uluslararası basın yayın organlarında dün çıkan haberlerde başkent Encemine’de hayatın normale döndüğü ve mağaza, pazar yerleri ve bankaların yeniden açıldığı bilgisi paylaşıldı.