Kamışlı’da insani ateşkes: Kalıcı ateşkes için çağrılar yapılıyor

Haseke Valisi Halil SDG’nin Kamışlı Havalimanı’nı ele geçirmeye çalıştığını söyledi.

Siviller çatışma hatlarından geçiyorlar (Şarku’l Avsat)
Siviller çatışma hatlarından geçiyorlar (Şarku’l Avsat)
TT

Kamışlı’da insani ateşkes: Kalıcı ateşkes için çağrılar yapılıyor

Siviller çatışma hatlarından geçiyorlar (Şarku’l Avsat)
Siviller çatışma hatlarından geçiyorlar (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinin Valisi Tümgeneral Gassan Halil, İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) ile ateşkes yapılmasını hedefleyen müzakerelerin Rus ordusunun gözetiminde devam ettiğini ancak müzakerelerin çok ağır şartlarla karşılaştığını belirterek, Asayiş’in Tay Mahallesi’nde kontrolü ele geçirdiği iddiasını yalanladı. Siyasi parti ve grupların 5 gündür devam eden silahlı çatışmaların ‘derhal’ durmasını talep etmesinin ardından Rusya’nın arabuluculuğunda ve rejim destekli Suriye ordusu ile Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) gözetiminde Kamışlı’da insani ateşkesin ilan edildi.
Rus Sputnik haber ajansının önceki gün yayınladığı habere göre, ajansa konuşan Halil, “Rus müttefiklerimiz Kamışlı kentinde ateşkesin yapılması için arabuluculuk rolü oynadı. Milislerle (SDG) Rus dostlarımız üzerinden konuşuyoruz. Son iki günde iki veya daha fazla toplantı yapıldı. Milislerin şartları çok ağırdı. Bu şartlardan birinde Tay Mahallesi’nin ve ateşkesi yapanların kendilerine teslim edilmesi isteniyor. Bunun dışında başka haksız şartlar da bulunuyor. Bu nedenle bu milisler bu anlaşmayı bozdu” ifadelerini kullandı.
Halil, Asayiş’in El-Vahde Caddesi’ndeki kavşakta ve Tay sokağında kontrolü ele geçirdiği ve rejim güçlerinin yolunu kestiği iddialarının doğru olup olmadığı sorusuna, “Hayır, asla! Rusya’nın bu konuda arabuluculuğu bulunuyordu. Rus komutanlığının konutunda (rejime bağlı) Ulusal Savunma temsilcileri ve ilgili milisler (SDG) arasında toplantı düzenlendi ve ateşkes yaptılar. Ulusal Savunma Halku Mahalle merkezini kontrol ediyor. Tay Mahallesi’nde çatışmalar oluyor. Ancak bu milisler sadece mahallenin dış taraflarına girebildi. Şu an çatışmalar bu bölgelerde yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Asayiş’in sosyal medya hesaplarından dün paylaşılan fotoğraflarda, Asayiş güçlerinin Tay Mahallesi’nin içinde gezdikleri ve bayraklarını çevredeki binalar ile okullara astıkları görülüyor. Nitekim Asayiş perşembe akşamı sahada ilerleme kaydederek mahallenin ana kavşağına yaklaştı ve Tay’ın komşu mahallesi Halku’dan başlayarak sivillerin kullandığı Kamışlı Havalimanı’na kadar uzanan bölgede kontrolü ele geçirdi.
Haseke Valisi Halil, Tay Mahallesi’nin Kamışlı Havalimanı’na yakın olması itibariyle önemli bir konuma sahip olduğuna dikkat çekerek, “Onlar (Asayiş) herhangi bir yolla Havalimanı’na ulaşıp orayı gözetlemek istiyor ya da el koymaya çalışıyorlar. Ancak bunu yapamayacaklar. Tay Mahallesi’nin evlatları ve mahallenin korunması için orada bulunan Ulusal Savunma unsurları bu milislere karşı herhangi bir yerde herhangi bir saldırı düzenlemek için mahalleden çıkmadı. Bilakis asıl bu milisler onlara saldırdı ve taciz ettiler” dedi.
Kamışlı’daki Rus Üssü’nde rejim güçleri ile SDG temsilcileri arasında yapılan toplantıların ardından iki taraf cuma günü Rus ordusunun gözetiminde, Ulusal Savunma milislerinin kent kırsalına geri çekilmesi ve hükümet güçlerinin Tay ve Halku mahallelerine konuşlanması şartıyla, insani ateşkes yaptı.
Tay Aşireti Şeyhi Abdurrezzak et-Tai, basına verdiği demeçte, arabulucularla yaptığı görüşmelerde “tek çözümün Tay ve Halku mahallelerine saldıran SDG’nin tamamen çekilmesi ve mahallelerin sakinleri ile güvenliğinden sorumlu kişilerin geri dönmesiyle mümkün olabileceğini” dile getirdiğini söyledi. Tai, arabuluculuk yapan Rus tarafından “Tay Mahallesi’nin girişinde El-Vahde kavşağının yanında tarafsız olması amacıyla Rus askeri polislerinin denetimi altında bir kontrol noktası kurulmasını” talep ettiğini aktardı.
Kürt Demokratik İlerlemeci Partisi, Halkın İradesi Partisi ve Kürt Demokrasi Birlik Partisi, yaptıkları ortak açıklamada, “terör güçlerine, dini veya milliyetçi radikalistlere yolu kapatmak için diyalog dilini hakim kılma ve tek ülkenin evlatları arasında diyalog yollarını esas alma” çağrısında bulundu.
Açıklamada, son 4 günde Kamışlı’da meydana gelen olayların “Kürt, Arap Süryaniler ve Asuri-Keldaniler ile genel olarak bölge halkı arasında genel bir hoşnutsuzluğa neden olduğu” belirtilerek, bu olaylarla “fitne ateşinin yakılması ve bölge bileşenlerinin mensupları arasındaki sivil barışa ve güvenliğe zarar verilmesinin amaçlandığı” vurgulandı.
Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Kamışlı sahasındaki çatışmalara “derhal son verme” çağrısında bulundu. ENKS, açıklamasında, sivillerin can ve mallarının korunması ve hikmet ile mantığın silah diline hakim kılınması gerektiğini kaydetti.
Suriye Gelecek Partisi Başkanı İbrahim el-Kaftan, Kamışlı’da Şam hükümeti tarafından savaş çıkarılmasının “Şam hükümetinin kendi bölgelerinde yaşadığı ekonomik krizi ihraç etme ve destekçilerini yaşanan ekonomik krizin sebebinin Özerk Yönetim olduğu konusunda ikna etme çabası” olduğunu dile getirdi.



Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
TT

Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)

Türk basınında yer alan bazı haberlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hükümetin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü olarak dönmelerine yönelik çabaları hızlandıracak bir adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep ilinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla üçlü bir mekanizma kurduğu bildirildi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelileri mültecilerin Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından güvenliğin sağlandığı yerlere gönüllü olarak dönmelerini teşvik etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve AK Partili milletvekillerinden oluşan üçlü bir mekanizma oluşturulması talimatı verdiğini aktardı.

hty
Suriye-Türkiye sınırında Halep’e açılan Bab es-Selame (Öncüpınar) Sınır Kapısı (Reuters)

Gazete, üçlü mekanizmanın Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin sağlandığı bölgelerde ekonomik ve ticari hayatı canlandırmayı ve aralarında Türklerin de olduğu iş insanlarını, geri dönen mültecilerin istihdam edilmesi için bölgede proje uygulamaya, fabrika ve tesis kurmaya teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.

Halep’in canlandırılması

Gazete, üçlü mekanizmanın üzerinde çalıştığı yol haritasının en önemli ve öne çıkan yönlerinden birinin Suriye'nin ekonomi başkenti olan Halep’i ekonomik ve sosyal yönden canlandırmak olduğunu bildirdi.

Ankara, ülkelerine gönüllü olarak dönmeye teşvik edilecek yüzbinlerce Suriyeli mülteciye iş imkanı sağlamak amacıyla Halep'in yol haritasına dahil edilmesi için Şam ve Moskova ile görüşmelerini sürdürüyor.

Hürriyet gazetesinin hükümete yakınlığıyla bilinen yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay olası Türkiye’ye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmede, masada Suriye ile ilgili iki konunun olacağını, bunlardan birinin mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri, ikincisi ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılması olduğunu yazdı.

Erdoğan ile Esed görüşmesinin önemine dikkati çeken Selvi, çünkü Türkiye'nin önceliğinin Suriyelilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bölümünü Halep’ten gelenlerin oluşturduğuna dikkati çeken Selvi, onların Halep’e güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı.

Selvi, bu yüzden Ankara’nın Türk ve Suriye askerinin koordinasyon içinde olacağı güvenlik noktaları oluşturulması gerektiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ankara, geçtiğimiz mayıs ayında Suriye ile ilişkileri normalleştirme müzakereleri kapsamında Rusya'nın himayesinde ve İran'ın da katılımıyla Suriye'de dört ülkenin temsilcilerinin yer aldığı bir askeri koordinasyon merkezi kurulması için anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Türk askerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığı meselesi, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilerlemenin önünde engel teşkil ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, ‘Türkiye’nin Suriye topraklarını işgali’ dediği durum sona ermeden ilişkilerin normalleşmesinden ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmekten bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, TSK’nın Türkiye sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamadan geri çekilmesinin düşünülemeyeceğini ve Esed'in ‘bu konuda daha aklıselimle hareket edeceğine inandığını’ söyledi.

Türkiye'de geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında en sıcak dosyalardan biri olan Suriyeli mülteciler dosyası 31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimlere aylar kala yeniden gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından oluşturulan güvenli bölgelerde bir milyondan fazla Suriyeli mülteciyi güvenli ve insana yakışır bir yaşam sağlayacak koşullarda barındırmayı amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını ve yaklaşık 553 bin Suriyelinin Suriye’nin kuzeyinde TSK ve SMO tarafından kontrol edilen bölgelere geri döndüğünü çok kez vurguladı.

ascd
Rusya'nın BMGK’nın Türkiye ile Suriye arasındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden yapılan insani yardımların süresini uzatma kararını reddetmesi üzerine 17 Temmuz’da Suriye'de düzenlenen bir protesto sırasında yere çizilen Rusya bayrağı ve üzerindeki veto yazısı (EPA)

Bunun yanında Ankara, Suriyeli mültecilerin ilerleyen süreçte sadece bahsi geçen güvenli bölgelere değil, Suriye ordusunun kontrolündeki yerlere de dönmelerini sağlamak istiyor.

3 milyon 321 bin Suriyeli mülteci

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere ilişkin son verilerinde geçici koruma sağlanan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 321 bin 72 olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra hükümet, ülkedeki yabancılar dosyasında katı bir politika izlemeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde, Suriyeliler de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden yasadışı göçmenleri ve ikamet koşullarını ihlal edenlere karşı üç aydır aralıksız devam eden bir güvenlik operasyonu sürdürülüyor.

Türkiye'de Suriyeli mültecilerin bazılarının zorla sınır dışı edildiğine dair haberler sık ​​sık basında yer alsa da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de geçici sığınmacı statüsüne sahip Suriyelilerin sınır dışı edilmediklerini açıkladı. Göç İdaresi Başkanlığı, kayıtlı olmadıkları illerde ikamet eden Suriyelilere 24 Eylül'e kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri için süre tanıdı. Türkiye’de 6 Şubat meydana gelen depremden etkilenen 11 ilden İstanbul'a taşınan mültecilerin ise bir sonraki duyuruya kadar İstanbul’da kalmalarına izin verildi.