Endonezya'da sanal duruşma tartışması: Suçlular Zoom üzerinden idam cezasına çarptırılıyor

Endonezya, dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi (AFP)
Endonezya, dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi (AFP)
TT

Endonezya'da sanal duruşma tartışması: Suçlular Zoom üzerinden idam cezasına çarptırılıyor

Endonezya, dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi (AFP)
Endonezya, dünyanın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi (AFP)

Pandemi sebebiyle duruşmaların Zoom ve WhatsApp gibi platformlar üzerinden yapıldığı Endonezya'da çok sayıda mahkum, sanal duruşmalarla idam cezasına çarptırıldı.
AFP haber ajansının "sanal duruşma salonuna döndü" dediği Güneydoğu Asya ülkesindeki bu durum, insanlık dışı olduğu gerekçesiyle eleştiri oklarının hedefi haline geldi.
Endonezya dünyanın en katı uyuşturucu yasalarının bulunduğu ülkelerden biri. Yalnızca cinayete değil aynı zamanda uyuşturucu ticaretine de idam cezası verilebiliyor.
Uluslararası Af Örgütü'ne göre, geçen yılın başlarından bu yana ülkede yaklaşık 100 mahkum, yalnızca ekranda gördükleri yargıçlar tarafından ölüme mahkum edildi.
Örneğin ülkeye 400 kilogram metamfetamin sokan aralarında üç İranlı ve bir Pakistanlının da bulunduğu 13 çete üyesi, idam cezası aldıklarını bu ay video konferansla yapılan bir duruşmada öğrendi.
Uluslararası Af Örgütü'nün Endonezya direktörü Osman Hamit, şöyle konuştu:
"Sanal duruşmalar, idam cezasına çarptırılan sanıkların haklarına darbe vuruyor. Bu, birinin yaşaması ve ölmesiyle ilgili. İdam cezası her zaman gaddarcaydı. Ancak bu çevrimiçi trend, adaletsizliği ve zalimliği artırıyor."

"Net dezavantaj"
Sanal duruşmalar, internet bağlantısının zayıf olduğu Endonezya gibi bir ülkede davaları kesintiye uğrattığı için de eleştiriliyor. Sanıkların davaya tam anlamıyla katılamadığı kaydediliyor.
Zira Harm Reduction International adlı bir sivil toplum kuruluşunun uyuşturucu suçlarına verilen idam cezalarına ilişkin bir raporunda şu ifadeler yer aldı:
"Sanal platformlar, bir sanığın adil yargılama hakkını ihlal edebilir."
Ülkedeki avukatlar, müvekkilleriyle Kovid-19 kısıtlamaları sebebiyle görüşememekten şikayetçi. Sanıkların ailelerinin, normalde halka açık olan duruşmalara katılımı da engelleniyor.
Metamfetamin sokmaya çalışan kişilerden bazılarının avukatı olan Dedi Setiadi, "Bu sanal duruşmalar sanıklar için net dezavantaj" dedi. Sanal duruşmaların haksızlık olduğu gerekçesiyle temyize gideceğini söyledi.
Setiadi, ülkede idam cezalarının genellikle uzun hapis cezalarına çevrildiğini söyledi. Yüz yüze duruşmalarda daha hafif hapis cezaları verilebileceğini düşündüğünü belirtti:
"Yargıçlar sanıklarla doğrudan konuşup yüz ifadelerini görürse kararlar farklı olabilir."
Pandemide çevrimiçi duruşmaların yapılmasına karar veren Endonezya Yüksek Mahkemesi, AFP'nin sorularına cevap vermedi.
Ancak ülkedeki yargı komisyonu, yüksek mahkemeden idam cezalarının verilebileceği duruşmalarda yüz yüze sistemine geri dönülmesini istediklerini bildirdi.
Endonezya'da aralarında yabancıların da olduğu 500 kişi infaz edilmeyi bekliyor. Ancak ülkede birkaç yıldır infaz gerçekleştirilmedi. Mahkemeler buna rağmen ölüm cezası vermeye devam ediyor. Zira AFP'ye göre bu cezaya halk destek veriyor.
Hamid bu konuda şöyle konuştu:
"Cezayı savunan kişiler, bu kişilerin herkesin acı çektiği bir kriz döneminde bile suç işlemeye devam ettiğini ve bunlara mümkün olan en ağır cezanın verilmesi gerektiğini düşünüyor."
 
Independent Türkçe, AFP, Vice



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.