Depresyon bazı durumlarda suça eğilimli hale getiriyor

WHO tarafından yayımlanan bir rapora göre terapi, ilaçlardan daha ucuz ve daha etkili

Psikolojik rahatsızlıklar, bazı durumlarda suç işlemenin nedenlerinden biri olabiliyor. (AFP)
Psikolojik rahatsızlıklar, bazı durumlarda suç işlemenin nedenlerinden biri olabiliyor. (AFP)
TT

Depresyon bazı durumlarda suça eğilimli hale getiriyor

Psikolojik rahatsızlıklar, bazı durumlarda suç işlemenin nedenlerinden biri olabiliyor. (AFP)
Psikolojik rahatsızlıklar, bazı durumlarda suç işlemenin nedenlerinden biri olabiliyor. (AFP)

Yasemin el-Ferdan
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ruh sağlığı ile ilgili yayımladığı son raporunun büyük bir bölümünü, en sık görülen psikolojik rahatsızlık olan depresyona ayırdı.
Rapor, başta depresyon ve anksiyete olmak üzere psikolojik rahatsızlıkların görülme sıklığının, suçlu kişilik oluşumunda en güçlü psikolojik faktörlerden biri olduğuna işaret etti.
Raporda doğrudan ilaca başvurmak yerine, hastanın referans bilgilerine dayalı davranış terapisine yapılan sağlık harcamalarının, hastalığın en belirgin ortaya çıkış biçimlerinden biri olan suç işlemenin önüne geçtiği ve böylece adaletin sağlanması gibi maliyetlerde 7 ABD dolarına kadar tasarruf sağladığı vurgulandı.

Aşamalar
Suçlu kişilik oluşumu aşamalarına ilişkin bilgiler veren kriminoloji uzmanı Dr. Salih ed-Debil, “Hastanın psikolojik acı hissetmeye başlaması, hayata uyum sağlayamaması ve kalitesiz bir hayat yaşaması bir suç eylemine yol açabilir. Bu suç eylemleri, kavgalar, saldırganlık ve anormal davranışlar olarak görülebilir. Toplumun kendisine karşı önyargılı olduğunu hissettiğinde ya da hak ettiği yardımı alamadığında veya toplum onu aşağıladığında ya da küçük gördüğü durumlarda mesele daha da kötüleşebilir. Birey sosyopat bir kişiye dönüşür ve zararlı antisosyal davranışlar sergilemek için her fırsatı kollar” ifadelerini kullandı.
Psikolojik rahatsızlık veya depresyon kaynaklı suçların yüzdelik verileri bulunmadığına işaret eden Dr. Debil, “Çeşitli araştırmalar var. Bunlardan biri Ürdün'de yapıldı. Ürdün’deki araştırma, suç işlemede psikolojik bozukluk faktörünü sosyal faktörlerden sonra ikinci sıraya yerleştirirken Cezayir'de yapılan bir başka araştırma, psikolojik faktörlerin kasıtlı olarak adam öldürmek, uyuşturucu kullanmak, hırsızlık veya yan kesicilik dahil olmak üzere çeşitli suçlara yol açtığına işaret ederek psikolojik bozuklukların suç eylemlerinin oluşumunda etkisini göstermiştir” dedi.
Ruhsal bozukluk veya depresyondan şikayet eden kişilerin işledikleri suç türlerine ilişkin olarak ise, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibi suçlara değinen Dr. Debil, “Bu eylemlere başvurma sebebi, gerçeklikten kaçma arzusudur” şeklinde konuştu. Bu suçların faillerini, ‘bu davranış bozukluğunun kurbanları oldukları için tedaviye, merhamete ve şefkatle yardım edilmeye muhtaç kişiler’ olarak tanımlayan Dr. Debil, başka bir açıdan, gasp ve istismara maruz kalabileceklerini ve onlara karşı suç işlenebileceğini vurguladı.

Depresyon görülme sıklığı
Peki, psikolojik rahatsızlıkların insanları suç işlemeye iten etkisinin, toplum tarafından tanınması çerçevesinde bunu yapan yargı organlarının konumu nedir? Bu, akıl hastalıkları ile ruhsal bozuklukları ayırt ederek iki ayrı cevap verilmesi gereken bir soru. Ruhsal bozukluk, suç işleyen bir kişinin cezai ehliyetini zihinsel kapasitesi nedeniyle ortadan kaldırmaz. Eğer suçun nedeni psikolojik ise bu durum, adaletten kaçmak isteyen bazı kişiler tarafından istismar edilebilir ve bunun için ruhsal bozukluğa sahip olduklarını iddia edebilirler. Akıl hastalıklarına gelince akıl hastalığı olan bir kişinin cezai ehliyeti yoktur ve velisi onu takip etmez ise suçtan sorumlu tutulabilir.
Ancak hafif akıl hastalığı vakalarında, özellikle cinayet gibi büyük suçlar işlendiğinde fail yasal olarak sorumlu olabilir. Bu kişinin her durumda davanın gerektirdiği şekilde verilen cezaya uyması gerekir.

En şiddetli depresyon vakaları
Ed-Dammam’daki (Suudi Arabistan) İrade Sağlık Kompleksi’nde Sivil ve Kriminal Psikoloji Komiteleri Başkanı olan Psikolojik Danışman Dr. Velid el-Mulhim, depresyonu; hafif, orta ve şiddetli olarak üç kategoriye ayırırken en sık görülenin ise hafif derecedeki depresyon olduğunu söyledi.
Orta derecedeki depresyon durumunda rahatsız ve neşesiz olma, odaklanamama, dikkat dağınıklığı ve isteksizlik gibi semptomların açıkça ortaya çıktığını belirten Dr. Mulhim, ayrıca kişiye olumsuz düşüncelerin hakim olduğunu, sık sık geçmişte yaşanan travmatik olayları ve başarısızlıkların hatırlandığını, bazı durumlarda ise unutkanlık görüldüğünü kaydetti.

Hastalığın yeniden ortaya çıkma ihtimali
İyileştikten sonra da hastalığın tekrarlama ihtimali olduğuna işaret eden D. Mulhim, “Kişi iyileştikten sonra hastalık yeniden nüksedebilir. Bu durum, cinsiyet, ekonomik faktör, medeni durum, hastalığın başladığı yaş, depresyon dönemlerinin sayısı, ilk atağın ciddiyeti ve hastalık nüksettiğinde yanında bir veya birden fazla hastalığı da tetiklemesi gibi hastalığın yeniden ortaya çıkışı öncesindeki bir takım nedenler ve risk faktörleri hakkında bilgi sahibi olunmasını gerektiriyor. Aynı şekilde psikolojik veriler, sosyal baskılar, kişisel özellikler, bilişsel düzey, aile öyküsü ve depresyonun nüksetmesine neden olan genetik faktörlerle ilgili de bilinçli olunmalıdır” ifadelerini kullandı.
Depresyonun şiddeti ile intihar arasındaki bağlantıya dikkati çeken Dr. Mulhim, 15 ile 29 yaş arasındaki gençlerde görülen en önemli ölüm nedenlerinden birinin intihar olduğunu ve çalışma hayatında başarısızlık, para kaybı, iş kaybı gibi ağır krizlerin gençleri intihara sürüklediğine işaret etti. Dr. Mulhim, intihar olaylarının çocuklar ve ergenler arasında da görüldüğünü belirtti. 2016 yılında 662 bin olan intihara bağlı ölümlerin 817 bine yükseldiği gözlemlendi. Bu da her 40 saniyede bir kişinin intihar sonucu ölmesi anlamına geliyor. İntihara bağlı ölüm oranı tüm ölümlerin yüzde 1,4'ünü oluşturuyor.

Konuşarak terapi
WHO raporu, psikolojik rahatsızlıklarda ilaçların yanı sıra konuşarak terapinin uygulanmasını tavsiye ediyor. Bu tavsiyeyi destekleyen Psikiyatrist Abdullah el-Mudhayan, “(Konuşarak terapi) çok etkilidir. Özellikle hafif derecede depresyon durumlarında iyileşme sürecini hızlandırır, ancak orta derecede depresyon durumunda, Amerikan Psikiyatri Derneği’nin (APA) tavsiyesine dayanarak ilaç tedavisini terapi ile birleştirmeniz önerilir. Depresyon tedavisinin ilk hedefi, sürekli hakim olan üzüntü hissini ve beraberindeki semptomları ortadan kaldırmaktır” dedi.
Depresyon durumundaki en tehlikeli aşamanın, hastanın yardıma ihtiyacı olduğunun farkına varmaması veya çevresinde kaybolması olduğunu vurgulayan Dr. Mudhayan, bunun da kişinin durumunu kötüleştirdiğini belirterek, “Bu aşamaya eşlik eden olumsuz düşünceler nedeniyle kişi, bir umutsuzluğa kapılır ve her şey anlamsızlaşır. Hasta çektiği acıya bir çözüm olarak intihara başvurur” değerlendirmesinde bulundu.

 


Marvel'ın uyumsuzlarının hikayesi gişeyi kasıp kavuruyor

Marvel, martta yaptığı açıklamayla Thunderbolts*'un oyuncu kadrosunun büyük bölümünün 2026'da vizyona girecek Avengers: Doomsday'de de yer alacağını duyurmuştu (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Marvel, martta yaptığı açıklamayla Thunderbolts*'un oyuncu kadrosunun büyük bölümünün 2026'da vizyona girecek Avengers: Doomsday'de de yer alacağını duyurmuştu (Walt Disney Studios Motion Pictures)
TT

Marvel'ın uyumsuzlarının hikayesi gişeyi kasıp kavuruyor

Marvel, martta yaptığı açıklamayla Thunderbolts*'un oyuncu kadrosunun büyük bölümünün 2026'da vizyona girecek Avengers: Doomsday'de de yer alacağını duyurmuştu (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Marvel, martta yaptığı açıklamayla Thunderbolts*'un oyuncu kadrosunun büyük bölümünün 2026'da vizyona girecek Avengers: Doomsday'de de yer alacağını duyurmuştu (Walt Disney Studios Motion Pictures)

Thunderbolts*, bu hafta sonu da ABD gişe listelerinin zirvesindeki yerini koruyacak gibi görünüyor. Bu hafta büyük çaplı yeni bir film gösterime girmedi. Ancak gelecek hafta, meşhur korku serisinin son halkası Son Durak: Kan Bağı (Final Destination: Bloodlines) izleyiciyle buluşacak.

Marvel imzalı Thunderbolts*, cuma günü kasasına 9 milyon dolar daha ekledi. Disney'in hâlâ IMAX ve büyük format salonlarda gösterimde olan süper kahraman filmi, Kuzey Amerika'da halihazırda 100 milyon doları aşmış durumda. 

İlgiyi canlı tutabilecek mi?

Filmin hafta sonunu yaklaşık 35 milyon dolarla tamamlaması ve açılışına kıyasla yüzde 53'lük bir düşüş yaşaması öngörülüyor. Böylece Florence Pugh, Wyatt Russell ve Sebastian Stan'in başrollerini paylaştığı Marvel filmi, bugün itibarıyla 130 milyon doları aşmış olacak. Dünya çapındaki hasılatıysa 200 milyon dolara yaklaşıyor.

Tahminler gerçekleşse bile 180 milyon dolarlık yapım bütçesi ve yaklaşık 100 milyon dolarlık pazarlama gideriyle Thunderbolts*'un yaz sezonunun sert rekabeti içinde seyircinin ilgisini canlı tutması gerekecek.

Bu arada Ryan Coogler imzalı Günahkarlar (Sinners) da cuma günü hanesine 6,5 milyon dolar daha ekledi. Film, cumartesi günü itibarıyla ABD gişesinde 200 milyon dolarlık hasılatı geçerek son derece etkileyici bir başarıya imza attı. 

100 üzerinden 94 puanda

Bir grup uyumsuz ve dışlanmış karakterin hikayesini anlatan Thunderbolts*, hem izleyiciler hem de eleştirmenlerden büyük övgü almıştı. 4 bin 300'ü aşkın sinema salonunda vizyona giren film, Marvel evreninin daha az bilinen karakterlerini bir araya getiriyor. 

Film, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 94'lük seyirci puanıyla Marvel Sinematik Evreni'ndeki başarılı yapımlardan biri oldu. 

Jake Schreier'ın yönettiği filmde Pugh, Russell ve Stan'in yanı sıra David Harbour, Lewis Pullman, Hannah John-Kamen, Olga Kurylenko ve Julia Louis-Dreyfus gibi isimler yer alıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline