Yemen Parlamento Başkanı Berkani’den BM’ye savaşı ve Husilerin uzlaşmazlığını durdurmak için adım atma çağrısı

Yemen Parlamentosu Başkanı Sultan el-Berkani (Twitter)
Yemen Parlamentosu Başkanı Sultan el-Berkani (Twitter)
TT

Yemen Parlamento Başkanı Berkani’den BM’ye savaşı ve Husilerin uzlaşmazlığını durdurmak için adım atma çağrısı

Yemen Parlamentosu Başkanı Sultan el-Berkani (Twitter)
Yemen Parlamentosu Başkanı Sultan el-Berkani (Twitter)

Yemen Parlamentosu Başkanı Sultan el-Berkani, Husi milislerin Marib'e yönelik artan saldırılarını artırarak savaşçılarını seferber den Husilerin uzlaşmazlığını kınayarak Birleşmiş Milletler’e (BM) çatışmayı ve Marib'e yönelik saldırıyı durdurmak için adımlar atma çağrısında bulundu. Berkani’nin çağrısı, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths ile video-konferans yoluyla yaptığı toplantı sırasında geldi.
Berkani’nin ofisi tarafından yapılan açıklamada, Berkani'nin Griffiths ile Yemen'deki gelişmeleri ve Husi darbeci milislerin Marib kentindeki devam eden saldırılarını görüştüğü belirtildi.
Görüşmede ayrıca, Marib kentinde Husilerin başlattığı yıkıcı savaşı durdurmak için atılacak gerekli ve acil adımlar ve BM Temsilcisi’nin BM himayesinde Yemen krizini çözme çabaları ele alındı. Berkani, Yemen’in çeşitli vilayetlerindeki yaşam, ekonomik ve sağlık koşullarının kötüleşmesi ve milislerin Yemen halkının servetini yağmalayarak savaş operasyonlarını finanse etmek için kullanması durumuna değindi.
Açıklamaya göre Yemen Parlamentosu Başkanı, hükümetin barışa ulaşma çabalarını memnuniyetle karşıladığına dikkati çekerek, Yemen krizini sona erdirme hevesini dile getirdi. Hükümetin sonuncusu Suudi girişimi olmak üzere buna yönelik tüm girişimleri olumlu bir şekilde ele aldığını belirten Berkani, Husilerin uzlaşmazlığına işaret ederek milislerin tüm girişimleri reddettiğini ve tüm anlaşmaları ihlal ederek  bu konudaki tüm uluslararası çabaları baltaladığını vurguladı. Ayrıca, savaş ve Husi tırmanışı sürerken barıştan bahsetmenin istenen sonuçları vermeyeceğini ifade etti.
Açıklamaya göre Berkani, BM Temsilcisi’nin Marib'deki savaşı durdurma çabalarının başarı ve acil ve olumlu sonuçların elde edilmesiyle sonuçlanmasını umduğunu dile getirdi.
Yemen Parlamento Başkanı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Marib'de, özellikle milislerin halka, yerlerinden edilmişlere ve güvenliğe karşı yürüttüğü savaş sonucunda her gün yüzlerce kişi öldüğü için bu durum BM’nin güvenilirliğini tehlikeye atıyor. Savaşın devam etmesi ve özellikle milislerin savaşın başlangıcından bu yana çeşitli aşamalarda uyguladıkları Marib'deki petrol ve gaz tesislerinin Husi terörist eylemlerine maruz kalması, zararları Yemen'in her yerine ulaşacak büyük bir insani, çevresel ve ekonomik felakete yol açacak.”
BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in ise açıklamasında, Marib'deki savaşı durdurmak ve nüfusu ve yerinden edilenleri korumak için tüm taraflarla yaptığı çabalara değindiği ve BM’nin  Husiler tarafından  gerçekleştirilen her türlü askeri eylemi reddettiğini vurguladığı aktarıldı. Griffiths ayrıca, BM’nin bu askeri eylemlerden kaynaklanacak risklerin büyüklüğünün ve Marib halkının ve yerlerinden edilmişlerin maruz kalacağı sonuçların farkında olduğuna dikkat çekti.

Mısır’dan Yemen hükümetine ve Suudi Arabistan girişimine destek
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ise, ülkesinin Yemen halkının güvenlik, istikrar ve kalkınma beklentilerini karşılayan kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmayı amaçlayan tüm çabalara destek verdiği yönündeki tutumunu yineledi. Mısır hükümetinin Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog Konferansı’nda alınan kararlar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararını içeren üç referansa dayalı siyasi çözüm yoluyla Yemen krizini sona erdirme yönündeki kararlı tutumunu vurguladı.
Bakan Şukri dün Kahire'de BM Yemen Özel Temsilcisi ile bir araya geldi. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Hafız'a göre Şukri açıklamasında, Mısır'ın Yemen devletinin mevcut hükümetini destekleme ve birliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü destekleme yönündeki kesin tutumunu tekrar teyit ederek, Yemen'deki güvenlik ve istikrarın Mısır ulusal güvenliği ve genel olarak Arap bölgesinin güvenliği için son derece önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, Bab el-Mendeb Boğazı’ndaki güvenlik ve geçiş özgürlüğünün Mısır ulusal güvenliği için de özel bir öneme sahip olduğuna dikkati çekti.
Mısır'ın Suudi Arabistan topraklarına yönelik devam eden Husi saldırılarını kesin bir şekilde reddettiğini ve kınadığını belirten Şukri, ülkesinin ulusal güvenliğini savunmak için aldığı tüm önlemlerde Riyad'a desteğini yineledi. Ayrıca Mısır'ın Yemen krizini çözmek için Suudi girişimini desteklediğini ve memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Mısır'dan yapılan açıklamaya göre Griffiths, Dışişleri Bakanı Samih Şukri’ye Yemen’deki son gelişmeler ve Yemen'deki durumun geleceğine ilişkin vizyonunun yanı sıra, ateşkes sağlama ve siyasi süreci yeniden başlatma amacıyla yürüttüğü çabalar hakkında bilgi verdi. Yemen krizine kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşma noktasında Mısır'ın siyasi bir çözümü destekleme ve sürekli destek sağlama rolüne övgüde bulunan Griffiths, aynı zamanda Mısır’ın Yemen halkına ve topraklarında ikamet eden Yemen toplumuna gösterdiği özenden dolayı takdirlerini dile getirdi.
Bakan Şukri, Mısır'ın BM temsilcisinin Yemen'deki siyasi bir çözüme ulaşma çabalarına verdiği desteği dile getirdi. Taraflar ayrıca, bir sonraki aşamada Yemen ve halkının beklentilerini karşılamak amacıyla istişarelere devam etme konusunda anlaştı.

 


Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times