Kamışlı’da ‘şartlı’ daimi ateşkes ilan edildi

Kamışlı’da Rusya ve SDG’nin gözetiminde ‘şartlı’ daimi ateşkes ilan edildi. Tay Mahallesi sakinleri evlerine geri döndü.

Kamışlı’da geçtiğimiz günlerde Suriye rejim destekli Ulusal Savunma Güçleri ile Kürt savaşçılar arasında çatışmaların yaşandığı sırada (North Press Agency)
Kamışlı’da geçtiğimiz günlerde Suriye rejim destekli Ulusal Savunma Güçleri ile Kürt savaşçılar arasında çatışmaların yaşandığı sırada (North Press Agency)
TT

Kamışlı’da ‘şartlı’ daimi ateşkes ilan edildi

Kamışlı’da geçtiğimiz günlerde Suriye rejim destekli Ulusal Savunma Güçleri ile Kürt savaşçılar arasında çatışmaların yaşandığı sırada (North Press Agency)
Kamışlı’da geçtiğimiz günlerde Suriye rejim destekli Ulusal Savunma Güçleri ile Kürt savaşçılar arasında çatışmaların yaşandığı sırada (North Press Agency)

Suriye’nin Kamışlı kentinde bir süredir çatışan İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) ile rejime bağlı Ulusal Savunma güçleri arasında dün Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Rusya’nın gözetiminde, Ulusal Savunma’nın ateşkese yönelik herhangi bir ihlalde bulunmayacağına bağlı kalması şartıyla daimi ateşkes ilan edildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) Asayiş’in, son günlerde yaşanan gerginlik sebebiyle evlerini terk eden Tay Mahallesi sakinlerine bugünden (pazartesi) itibaren evlerine dönme çağrısında bulunarak, mahalleye girebilmeleri ve mülkiyetlerinin güvende olduğunu teyit etmeleri için güvenlik noktalarına başvurmalarını talep ettiğini bildirdi.
İki taraf arasındaki müzakere görüşmelerine Rus ordusundan subaylar, rejim ordusu komutanları ve Asayiş yetkilileri katıldı. Özerk Yönetime bağlı Asayiş ile Suriye rejiminin desteklediği Ulusal Savunma milisleri arasında ilan edilen gayri resmi ateşkes, Kamışlı kentinin güneydoğusunda Suriye rejimini destekleyen bölgede 4 gündür devam eden çatışmalara son verdi. Bu süre zarfında askeri olarak ikiye bölünen, kanlı çatışmaların yaşandığı ve savaşın eşiğine gelen kentte kırılgan bir insani ateşkes ilan edildi. Çatışan taraflar arasındaki müzakerelere katılan bölgenin tanınmış isimlerinden Dr. Ferid Sadun, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, maddeleri tartışılan anlaşma doğrultusunda, Kürt Asayiş güçlerinin Tay Mahallesi’nden çekilmesi karşılığında Ulusal Savunma unsurlarının tamamının mahalleden nihai olarak ayrılacağını ve rejime bağlı sivil polislerin mahalleye konuşlanacağını belirtti. Anlaşma uyarınca tarafların anlaşmanın maddelerine uyup uymadığını denetlemek amacıyla Rus bir askeri noktanın kurulacağını belirten Sadun, “Grupları daimi ve kapsamlı bir anlaşmaya varma konusunda ikna etme çabası kapsamında Rus ordusundan subayların katılımıyla ilgili taraflar arasında toplantılar yapılıyor. Günlerdir süren ve açık toplantılardaydık” ifadelerini kullandı.
Anlaşma uyarınca taraflar arasında ateşkes yapılması, askeri tezahürlerin ortadan kaldırılması, Suriye rejim polisi ile ordusunun temas hatlarına konuşlandırılması ve siviller ile mahalle sakinlerinin mülkiyetlerine dönmesine izin verilmesi gerekiyor.
Sahada ise Rus askeri polisler, Asayiş güçleri ve Suriye ordusu subayları dün sabah saatlerinden itibaren Tay Caddesi’nde ortak devriye faaliyeti gerçekleştirdi. Devriyeler sırasında çatışan tarafları birbirinden ayıran temas bölgeleri ile Asayiş güçlerinin ilerleme kaydettiği noktalarda denetlemeler yapıldı. Devriyelere Rus zırhlı araçların yanı sıra Abbas Allavi Okulu ve mahalle merkezindeki su deposunun yakınlarında alçak uçuş gerçekleştiren helikopterler de katıldı.
Yerel Kuzey Haber Ajansı (North Press Agency) Ulusal Savunma milislerine ait takviyelerin bölgeye ulaştığını belirterek, Kamışlı’da rejime bağlı Askeri Güvenlik Şubesi unsurlarının şehrin güneyindeki Tartab Alayı’nın son hareketliliğine katıldığını ve geçen hafta şiddetli çatışmalara sahne olan mahallenin merkezindeki El-Makasım bölgesi ile su deposu çevresindeki pozisyonunu güçlendirdiğini aktardı. Kamışlı kent merkezinde rejimin desteklediği güvenlik güçlerinin kontrol ettiği ve “Güvenlik Karesi” olarak bilinen bölgeye askeri araçların eşliğinde yoğun bir şekilde silah ve savaşçı takviyelerinin yapılması dikkati çekti.
Kamışlı’nın güneydoğusunda bulunan ve idari açıdan Kamışlı Havalimanı ile bağlantısı olan Tay ve Halku caddeleri Suriye’nin yerel aktörleri arasında şiddetli çatışmalara tanık oldu. Asayiş’in dün sosyal medya hesaplarından yayınladığı video ve fotoğraflarda, Asayiş unsurlarının Tay Caddesi’nde gezdikleri ve çevredeki apartmanlar ile okul binalarına bayraklarını astığı görülüyor. Nitekim bu gelişme, Asayiş’in perşembe akşamı Tay Mahallesi’nin ana kavşağına oldukça yaklaşması ve Tay’ın komşu mahallesi Halku ile Kamışlı Havalimanı arasındaki bölgelerde kontrolü tamamen ele geçirmesinin ardından geldi. Ulusal Savunma unsurlarının Halku Mahallesi’ndeki yol ayrımı yakınlarındaki Asayiş güçlerine saldırması üzerine iki taraf arasında çatışmalar meydana geldi. Asayiş’in önde gelen bir yetkilisi, Asayiş güçlerinin saldırıyı püskürttüğünü, iki taraf arasında çatışmaların yaşandığını ve saldıran milislerin saflarında ölü ve yaralıların olduğunu bildirdi.
Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Hikmet Habib, “Ulusal Savunma milisleri kanunlara tabi değil. Onlar için bir caydırıcılık yok. Hiçbir merciye bağlı olmadan orada burada çalışan gruplardan ibaret. Bölgenin istikrarını sarsmaya çalışıyorlar. Asayiş güçleri bir personelinin hedef alınmasının ardından saldırıya karşılık verdi. Asayiş halihazırda bu milisleri vatandaşlardan uzaklaştırma çabası kapsamında arama tarama yapıyor” dedi.
Habib, DSM ve Özerk Yönetim’in, Suriye hükümeti ve Rus güçlerinin gözleri önünde vatandaşlara karşı yapılan bu ihlallerin ve davranışlardan üzüntü duyduğunu belirterek, Şam ve Moskova’ya istikrar ve barışın sağlanması için bu milisleri biran önce Kamışlı kentinden çıkarma çağrısında bulundu.
Tay Caddesi’nde geçen hafta meydana gelen şiddetli çatışmalarda iki çocuk hayatını kaybetti, bir kişi ağır yaralandı, Ulusal Savunma’ya bağlı onlarca unsur öldü ve bu gelişmelerin ardından binlerce bölge sakini evlerini terk etti. Bölgenin askeri açıdan iç içe bulunması yani Rus ordusunun desteklediği rejime bağlı milis güçler ile ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’dan destek alan Özerk Yönetim’e bağlı Asayiş’in bir arada bulunması çatışma riskini artırıyor.



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”