ABD’den Husilerin Safer tankerini siyasallaştırma girişimine tepki

ABD’den Husilerin Safer tankerini siyasallaştırma girişimine tepki
TT

ABD’den Husilerin Safer tankerini siyasallaştırma girişimine tepki

ABD’den Husilerin Safer tankerini siyasallaştırma girişimine tepki

ABD, bir milyon varilden fazla petrolle 2015 yılından bu yana Yemen kıyılarında demirli halde bulunan Safer petrol tankerinin statüsünü siyasallaştırılma çalışmalarına tepki gösterdi. İran destekli darbeci Husileri, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı uzman ekibin tankere erişimine izin vermeye ve uluslararası çağrıları cevaplamaya davet etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Timothy Lenderking'in bölgeye gerçekleştirdiği dördüncü ziyarette, petrol tankeri sızıntısı nedeniyle yaşanması olası çevre felaketi ve uluslararası denetim ekiplerinin tankere ulaşmasının önemini gibi başlıkları gündeme getirdiğini söyledi.
İsminin vermek istemeyen kaynak açıklamasında, ABD’nin BM’yi, söz konusu petrol tankeri konusunda ön koşulsuz bir biçimde  acil değerlendirme ve onarım yapma çabaları konusunda desteklemeye devam ettiğini belirtti. BM’nin şeffaflıkla denetim ve bakım yapmak için uzman bir ekip göndermeye hazır olduğunu vurguladı. Açıklamasında Husilerin mazeretlerinin görevin yerine getirilmesini engellediğinin altını çizen  kaynak, grubun tanker meselesini siyasallaştırarak Yemen halkına daha fazla acı çektirmesinin yanı sıra bölgede büyük bir çevresel felaket yaşatabileceğini vurguladı. Lenderking’in bölgeye 16 Nisan’da gerçekleştirdiği ziyarete işaret eden kaynak krizin uluslararası ortaklarla kalıcı bir çözüme ulaştırmanın, ekonomik ve insani dramı krizi hafifletmek için önlemler almanın önemine dikkat çekti. Ziyarette BM tarafından yapılan denetimlerin kolaylaştırılması ve Safer petrol tankerinin onarılması gibi meselelerin ön plana çıkarıldığını kaydetti. 
Araştırma merkezlerinin yayınladığı birçok rapora göre Safer petrol tankeri ciddi bir çevresel ve insani felaketin habercisi. Milyonlarca insanın sağlığından ve geçim kaynağından mahrum olabileceği belirtiliyor. Raporlarda ayrıca Kızıldeniz kıyısındaki altı ülkenin havanın, suyun ve yiyeceklerin kirlenmesinden doğrudan etkileneceğine dikkat çekiliyor.
EurekAlert Merkezi tarafından bir süre önce yayınlanan bir çalışmada, ABD, Almanya ve İsrail gibi ülkelerden araştırmacı ekiplerin analizlerine yer verildi. Çalışmada, tankerden dökülmesi muhtemel petrolün yaklaşık 30 günlük bir süre boyunca vereeği zararı gösteren bir model oluşturuldu. Yaz ve kış hava durumuna bağlı kalınarak hazırlanan modele göre araştırmacılar, Safer’den meydana gelecek sızıntının Kızıldeniz kıyısı boyunca yaklaşık 4 kilometrelik bir alanda, mercan resiflerine ulaşabileceğini ortaya koydular.
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi geçtiğimiz hafta Kongre’de düzenlenen bir oturumda İran’ı Yemen’deki savaşı uzatmak için Husilerin arkasında olmakla suçladı. Lenderking açıklamasında, İran’ın Husileri desteklediğini ve Yemen’i istikrarsızlaştırdığını ifade etti. Açıklamasında uluslararası topluma İran destekli Husilere Yemen'de siyasi bir anlaşmaya varmaları ve ülkedeki çatışmayı sona erdirmeleri için baskı yapmaya davet eden Lenderking, darbeci milislerin Suudi Arabistan topraklarına gerçekleştirdiği saldırılarla ABD’nin bölgedeki çıkarlarını tehdit ettiğini vurguladı. Söz konusu saldırılar nedeniyle 70 bin ABD’linin büyük bir risk altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.
ABD’li yetkili Husilerin çatışmalardaki rolüne de dikkat çekerek krize son vermenin tek yolunun ateşkes ile uluslararası yasalara ve girişimlere uymak olduğunu belirtti. Ayrıca ABD’in çatışmayı sona erdirmek ve insani krizi hafifletmek için taraflara baskı uygulamaya devam edeğini vurguladı. Lenderking, tarafları silahsızlandırmanın yanı sıra Yemenliler için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunun altını çizdiği açıklamasında ülkesinin çatışmanın çözümü konusunda her zamankinden daha büyük bir uluslararası fikir birliğine ulaştığını söyledi. Ayrıca Suudi Arabistan ve Yemen hükümetinin ülke çapında kapsamlı bir ateşkese destek verdiklerini gördüklerini kaydetti.



Filistin Devlet Başkanlığı, Gazze Şeridi'ni de kapsayan bir ateşkes çağrısında bulundu

Yaralı bir çocuk, ailesiyle birlikte, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı sırasında hayatını kaybeden babasının cenazesini bekliyor. (AP)
Yaralı bir çocuk, ailesiyle birlikte, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı sırasında hayatını kaybeden babasının cenazesini bekliyor. (AP)
TT

Filistin Devlet Başkanlığı, Gazze Şeridi'ni de kapsayan bir ateşkes çağrısında bulundu

Yaralı bir çocuk, ailesiyle birlikte, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı sırasında hayatını kaybeden babasının cenazesini bekliyor. (AP)
Yaralı bir çocuk, ailesiyle birlikte, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı sırasında hayatını kaybeden babasının cenazesini bekliyor. (AP)

Filistin Devlet Başkanlığı bugün, 12 gün süren gerginliğin ardından İsrail ile İran arasında ateşkes ilan edilmesini memnuniyetle karşıladı ve Gazze Şeridi’ni de kapsayan bir ateşkes çağrısında bulundu.

Filistin Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Ateşkese ulaşılması bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması yönünde önemli bir adım... Gazze Şeridi'ni de kapsayan bir ateşkes sağlanarak bu adımın tamamlanması çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Diğer yandan Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı basın açıklamasında, 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 56 bin 77'ye, yaralananların sayısının ise 131 bin 848'e yükseldiğini duyurdu.

Açıklamada, “Geçtiğimiz 18 Mart'tan bu yana 5 bin 759 Filistinli şehit oldu, 19 bin 807 kişi de yaralandı” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Son 24 saat içinde Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 79 şehit ve 289 yaralı getirildi; bunlardan 49 şehit ve 197 yaralı, yardım beklerken hedef alındı. Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın faaliyetlerine başlamasından bu yana yardım almak için beklerken şehit olanların sayısı 516’ya, yaralananların sayısıysa 3 bin 799’a ulaştı. Çok sayıda kurban halen enkaz altında; ambulans ve sivil savunma ekipleri onlara ulaşamıyor.”