NEOM CEO’su Nasr: NEOM, 2030 Vizyonu’nun temel taşıdır

NEOM CEO’su Mühendis Nazmi en-Nasr (Şarku’l Avsat)
NEOM CEO’su Mühendis Nazmi en-Nasr (Şarku’l Avsat)
TT

NEOM CEO’su Nasr: NEOM, 2030 Vizyonu’nun temel taşıdır

NEOM CEO’su Mühendis Nazmi en-Nasr (Şarku’l Avsat)
NEOM CEO’su Mühendis Nazmi en-Nasr (Şarku’l Avsat)

NEOM CEO’su Mühendis Nazmi en-Nasr, NEOM’un sadece yaşam, ekonomi ve kalkınma için çözümler sunmak amacı taşıyan küresel bir proje olmadığını, buna ilaveten dünyanın geleceği şekillendirmede büyük sorumluluk taşıdığını söyledi.
Nasr, NEOM’un Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın projenin lansmanını duyurduğu ilk andan itibaren insanlığın ilerlemesine katkıda bulunduğunu dile getirdi.
NEOM CEO’su, 2030 Vizyonu’nu başlatılmasının 5. yıl dönümünü vesilesiyle yaptığı konuşmada, “NEOM’un 2030 Vizyonu’nun temel taşı olmasından gurur duyuyoruz. NEOM’daki gerçek ilerleme ve başarılarımız birçok gerçekçi kanıta yansıyor. Ekonomiyi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve istihdam yaratmayı amaçlayan NEOM projesi ile 2030 Vizyonu’nun gerçekleştirilmesine katkıda bulunmayı hedefleyen önemli rolümüzü oynamak için aralıksız çalışıyoruz” dedi.
Nasr, NEOM’un küresel kimliği ve ulusal derinliği sayesinde, durdurulamaz kalkınmanın gerçek anlamını pekiştirdiğini söyleyerek, “Hepimiz küresel bir proje olarak NEOM’un en gelişmiş ve yaşanabilir kentsel çevrelerin yaratılmasında öncü olmasını sağladık. Ayrıca, bugün NEOM’da faaliyet gösteren tüm sektörler, bu önemli küresel proje üzerinde çalışmaya devam etmek için modern stratejiler dahilinde, kesin bir düzenleyici çerçeveye uygun olarak yan yana çalışmaktadır” şeklinde konuştu.
NEOM CEO’su, Kral Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın liderliğindeki Suudi Arabistan’ın, özellikle 2030 Vizyonu kapsamında her düzeyde somut bir gelişme yaşadığını da vurguladı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.